X

Veri sanatı: Verilerin piksellere dönüştüğü dijital sanat akımı

İçinde yaşadığımız bilgi çağında artık aradığımız hemen hemen her türlü veriye bir tıkla, saniyeler içinde ulaşabilmemiz mümkün. Psikolojiden sosyolojiye, tarihten ekonomiye pek çok verinin yer aldığı ‘Big Data’ (Büyük Veri) evrenindeki milyonlarca veri bugün sadece araştırma yapmak ya da büyük resmi görüp gizemini koruyan fenomenleri anlamlandırmak için değil, bir sanat malzemesi ve ifade şekli olarak form buluyor. Verilerin piksel olarak kullanıldığı veri sanatı henüz çok yeni bir sanat akımı. Muhteşem sergileriyle tüm dünyada veri sanatı denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Refik Anadol ise bu sanatın öncülerinden.

Bir excel tablosunda ya da elektronik veri tabanında yer alan karmaşık ve anlaşılması güç veriler ilk bakışta tamamen akademik malzemelermiş gibi görünmelerinin yanı sıra, ilham verdiğini ya da estetik duygunuzu beslediğini öne sürmek de pek mümkün değil. Ancak son yıllarda bilgiye erişimin kolaylaşması ve veri analiz teknolojilerini kullananların sayısındaki artış ‘veri sanatçılığı’nın ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Teknoloji konusunda bilgili veri sanatçıları, yazılımcılar ve araştırmacılar neredeyse her ortamda ilham verici ve yenilikçi multimedya sanat eserleri ortaya çıkarıyorlar.

Veri sanatı nedir?

Veri sanatı ya da veri sanatçılığı en basit haliyle oldukça büyük verilerin veri bilimi, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve makine öğrenmesi gibi teknolojiler yardımıyla görselleştirilmesiyle birer sanat eserine dönüştürülmesi anlamına geliyor. İlhamını bilim ve teknolojiden alan, çoğu insan için hiçbir anlam ifade etmeyen milyonlarca sayıyı grafik tasarımı ve algoritmaların filtresinden geçirerek eşsiz birer ‘varlığa’ dönüştüren veri sanatçıları sanata multidisipliner bir bakış açısı getiriyor. Hava durumu tahminlerinden blog postlarına, insan genetiğindeki DNA diziliminden bir hashtag üzerine atılmış milyonlarca Tweete kadar aklınıza gelebilecek tüm dijital veriler veri sanatçılığında ilmek ilmek işlenerek adeta birer görsel şölene dönüşüyor.

İlham veren veri sanatı örnekleri

Akademik çalışmaları, bağımsız araştırmaları ve internette gezinen milyonlarca veriyi sanatın otantik süzgecinden geçirerek estetik formlarda sanatseverlerle buluşturan veri sanatının ülkemizdeki en bilinen ismi elbette Refik Anadol. Metaverse’ün de hayatımıza girmesiyle birlikte kültürün ve insana dair tüm deneyimlerin her geçen gün biraz daha fazla veriye dönüştüğü ve algoritmaların iktidarda olduğu dijital çağda insana dair her bir veri adeta altın değerinde. Hal böyle olunca Refik Anadol gibi pek çok veri sanatçısı da bu verileri kullanarak anlamlı ve etkileyici görsellere dönüştürmenin peşinde. Ancak veri görselleştirmesi denildiğinde aklınıza hemen ‘infografikler, pie chartlar, grafikler ya da bar chartlar’ gibi basit şekillerden ve birkaç ikondan oluşan basit görseller gelmesin. Bu eserlerin her biri adeta birer estetik harikası ve sergilendikleri mekanlarla harika bütünlük içinde. İşte veri sanatının en iyi örneklerinden sizler için derlediklerimiz: 

Machine Hallucination – Refik Anadol

Eserin orijinal versiyonuna erişmek için fotoğrafın üstüne tıklayın.

Refik Anadol’un bu sürükleyici dijital sanat sergisi, New York’un Chelsea marketinin tarihi kazan dairesinde, 6.000 metrekarelik bir yeraltı galerisinde yer alıyor. Proje, makine zekası tarafından yeniden şekillendirilen kentsel deneyimlerin temsillerinden ortaya çıkan gizli sinema deneyimlerine odaklanıyor. Veri sanatçısı Refik Anadol’un diğer sergilerini ve eserlerini incelemek için muhteşem arşivine göz atabilirsiniz. 

eCLOUD – Aaron Koblin, Nik Hafermaas ve Dan Goods

Amerika’nın Kaliforniya eyaletinde bulunan Jose Uluslararası Havaalanı’nda konumlandırılmış eCLOUD enstalasyonu, Ulusal Okyanus ve Atmosfer Ajansı’ndan (NOAA) alınan gerçek zamanlı hava durumu verilerine göre devamlı olarak form değiştiriyor.

Information is Beautiful – David McCandless

Yazar ve tasarımcı David McCandless, karmaşık veri kümelerini (dünya çapındaki askeri harcamalar, medyadaki haberler, Facebook durum güncellemeleri gibi) görünmeyen kalıpları ve bağlantıları ortaya çıkaran güzel, basit diyagramlara dönüştürüyor. Information Is Beautiful web sitesinde 600’den fazla interaktif eseri bulunan David McCandless’ın eserlerine hayat veren tüm veriler herkese açık. 

Datamatics – Ryoji Ikeda

Datamatics isimli eserinde Ikeda, canlı bir ses kaydını şaşırtıcı görsellerle harmanlayarak eşsiz bir dijital esere dönüştürmüş. 

Tele-Present Water – David Bowen

 

Ulusal Okyanus ve Atmosfer Ajansı’ndan (NOAA) aldığı suyun dalga boyu ve sıklığı ile ilgili verileri bir sanat eserine çeviren Bowen, Pasifik Okyanusu’ndaki su yüzeyinin hareketini farklı malzemelerle geliştirdiği bir makine üzerinden bizlerle buluşturuyor.

Exo – NASA

NASA’nın Kepler Görevi için 2009 yılından beridir Güneş Sistemi’nden çok uzaktaki gezegenlere yakın yıldızların verileri toplanıyor. Bu görev doğrultusunda bir yıldızın yörüngesinde dönen, 48’i insanın keşfetmesine uygun ortamlara sahip tam 2300 farklı gezegen keşfedildi. Exo isimli bu veri sanatı örneği de, Kepler Evreni’ni keşfedebilmemize olanak veren bir görünümle bizlerle buluşturuyor. 

Leonardo Da Vinci: Yapay Zekâ Işığın Bilgeliği – Ouchhh

Türkiye’nin ilk kalıcı dijital sanat müzesi XMAM‘daki ilk sergi olan Leonardo Da Vinci deneyimi, Leonardo Da Vinci’yi sadece bir ressam olarak değil aynı zamanda eserlerini bilimsel bir çalışmayla anlatıyor ve Da Vinci’nin eserlerini bilimsel bir perspektiften inceliyor. Eserin Oscar ödüllü Nomadland filminin bestecisi Ludovico Einaudi ve Mercan Dede’nin müzikleriyle buluşması da bu sergiyi unutulmaz bir deneyime dönüştürüyor. XMAM’daki ‘Leonardo Da Vinci: Yapay Zekâ Işığın Bilgeliği / Cern’den Nasa’ya İnsanlık ve Metaverse’ sergisi sanat tarihinin verileri kullanılarak oluşturulmuş. Leonardo Da Vinci’nin çizimleriyle başlayan ve 3D modellemesi ile devam eden sergide veri tabanı olarak ise sanatçının icatları, makine çizimleri ve eskizleri kullanılıyor. 

Verinin bir sanat aracı olarak farklı bir forma bürünmesinin sanatsal ifadede bir devrim yaratması kaçınılmaz. Farklı bir konsept olsa da dijital sanata dair bir kavram olan NFT eserlerin çok daha popüler hale gelmesiyle birlikte veri sanatçılığında da yeni bir dönem bizleri bekliyor. 

İlginizi çekebilir: NFT nedir?: Milyon dolarlara satılabilen kripto sanat eserleri

Kaynak: Nordicapis 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale