X

Verdiklerinin karşılığını almak: Karmanın da bir dinamiği var mı?

“Her şey, neye layıksa ona dönüşür.” Mevlana Celaleddin Rumi

Hepimizin zaman zaman karşılaştığımız bir konuya bugün farklı gözlerle bakalım istiyorum sizlerle birlikte. Çokça soru aldığım konulardan bir tanesi, “Bunlar neden benim başıma geldi, bunları hak edecek ne yaptım, ben kimseye bir kötülük yapmadım, ben bunları nasıl hak ettim?” sorularıyla geliyor. Daha farklı sorularımız da var hepimizin, “Beni neden terk etti, hayatıma neden hep aynı tip insanlar girmekte, ben neden aldatıldım, ben neden değersiz görüldüm, ben neden bu işten çıkarıldım, ben neden paramı kaybettim?

Bu yazıda gelin bu sorularımıza biraz daha derinden bir bakış açısıyla bakalım, biraz daha yakından irdeleyelim. Kendimize başlangıç olarak daha basit bir soru soralım: Biz neden bu dünyadayız, neden bir ismimiz, neden bize biçilmiş bir hayat ve neden karşılaştığımız insanlar, yollar, seçimler, tercihler ve olaylar var? Buna basit bir cevap vermek oldukça zor olsa da, şunu bilmemiz gerekiyor bu hayat bir tesadüf değil. Bunu etrafımızdaki her şeyde görmekteyiz. Mevsimlerin birbirini izlemesi gibi, ağaçların çiçek açması gibi ve her saniye nefes alıp verdiğimiz gibi bugün, ben, sizler, okuduğunuz bu yazı ve belki de şu an içmekte olduğunuz muhteşem kokulu keyif kahveniz, sıcacık çayınız… Evet, bunlar bir tesadüf değildir.

Peki, gelin biraz daha anlam vermeye çalışalım. Öyleyse bugün burada olmamızın amacı nedir? Bunun için farklı dinsel yaklaşımlar ve felsefi görüşler var, fakat ben kendimize hani dostlar arasında dertleşir gibi yani basitçe aklımız yettiğince bir cevap verelim istiyorum sizlerle birlikte. Öncelikle kendi hayatımız yani kendimizin öğrenecekleri… Hayata geldiğimiz andan itibaren öğreniriz. Amacımız öğrenmek ise öncelikle hayatımızda bu amaca yönelik olanlar ile karşılaşıyoruz. Sonrasında ise daha da büyük resimde, öğrenmesine yol olduklarımız geliyor.

Basit soru ve cevaplarımızla devam edelim: Ne demek öğrenmek ve öğrenmeye yol olmak? Öğrenmek aslında kendi hayat yolumuzu yaşamak, kendi kendimize daha ileri gidebilmek için, daha derin olabilmek için, yani kendimizin daha üst bir versiyonu olabilmek için çalışmak. Ve diğer yandan bu aslında diğer insanlar için de onlara ne kadar yol olduğumuzla yani büyük veya küçük olarak nitelendirmeden ne kadar yardımcı olabildiğimiz ile ilişkilidir. Tıpkı bir ağacın kendi yiyemese de meyve vermesi gibi, kendi çiçeklerinin kokusunu duyamasa da arılar için çiçek açması gibi… Bizler de işte hayatlarımız boyu kendi yolumuzu gerçekleştirirken aslında farkında olarak ve olmayarak da birçok farklı varlığın kendilerinin en iyi versiyonlarına ulaşmalarında yardımcı olmaktayız…

Şimdi daha derin ve “basit” sorulara doğru ilerleyelim: “Neden bunlar bizim başımıza geliyor? Örneğin neden ben ihanete uğruyorum ve diğer bir kişi çok iyi bir evlilik ile hayatına devam edebiliyor? Neden bazılarımız kanser gibi hastalıklar ile sınanıyoruz ve diğerlerimiz ise belki hayat boyu hasta bile olmuyoruz? Neden bazılarımız için para adeta hayatlarında hiç eksik olmayan bir kavramken diğerlerimiz için para kazanmak bu kadar çok çalışarak elde edilebilen bir süreç?” İşte bu sorularımız bizi “karma” kavramının kapılarına sürüklüyor… Karma (bazı dinlerce de kabul edilmiş olduğu üzere temelde bir Hint inancıdır) hayatımızda almak ve vermek dengesi şeklinde olarak özetlenebilir. Hayata dair her tepkimizin, her ettiğimizin, her gerçekleştirdiğimizin ve hatta düşündüğümüzün bile bir etkisi vardır. Bu etki ise bu muhteşem evrende “tepkiye” yani ettiklerimizin karşılığında gördüklerimize dönüşür…

Karma felsefesine göre kendimizi gerçekleştirirken başkalarının karmasını yaşamalarına da katkıda bulunuruz. Geçtiğimiz yaz katıldığım bir cenazede özürlü bir çocukları (çok güzel bir kız çocuğu) olan bir çift ile karşılaştım. Kızları o derece güzeldi ve öyle çok seviyorlardı ki onların algısında özür, eksiklik veya olmayan, verilmeyen bir şey yoktu… Bu çiftin karmasında öğrenmek vardı belki ya da almaları gereken bazı dersler. Koşulsuz sevmeyi öğrenmek, anlamayacak bir algı da olsa da bir çocuğu, bir insanı, bir ruhu çok sevebilmek… Ve o güzelim canım kız çocuğu içinse böyle bir ailede dünyaya gelecek kadar şanslı olmak… Onların bu öğreneceklerine yol olmak, onlara bu konuda ders verecek kişi olmak, bu kadar yüce bir benlikle dünyadan çok daha güzel bir yerde olmak (bizim herhangi akıllı olan bizlerin bu “akıl” sandığımız şey ile anlayışımızın yeteceğini düşünmüyorum o güzellikteki seviyeyi anlamaya)…

İşte, karmanın gözlerinden baktığımızda, kendimizce sorduğumuz sorulara, hayatımızda ceza olarak gördüklerimize, hayatımızda bize ulaşan kişilere, hayat yolumuzda karşılaştığımız ve edinmek ile kutsandığımız tüm tecrübelere çok daha büyük bir “anlayış” ile bakmamız gerekmekte. Bakın sevgili Gary Zukav güzel eseri Mutlak Gücün Yolu ile karma dinamiğini nasıl yorumluyor:

“… Fiziksel nesneler ve olaylar alanındaki neden ve sonuç ilişkisi, fiziksel realiteyle sınırlı olmayan bir dinamiği yansıtır. Bu ‘karma’ dinamiğidir. Fiziksel dünyadaki biz dahil her şey, beş – duyulu insanın algılayabileceğinden çok daha geniş kapsamlı dinamiklerin küçük bir parçasıdır. Örneğin deneyimlediğimiz sevgi, korku, şefkat ve öfke, görmediğiniz çok daha geniş bir enerji sistemindeki sevgi, korku, şefkat ve öfkenin sadece küçük birer parçasıdır.

Karma dinamiği, fiziksel realiteye hareketin üçüncü yasasıyla yansıtılır: ‘Her etkinin, ona eşit ve ters yönlü bir tepkisi vardır.’ Başka bir deyişle, tekamül sistemimizdeki enerjinin dengelenmesini yöneten büyük bir karma yasası, fiziksel realite içindeki enerjinin dengelenmesini yöneten üç prensibin, hareketin üç yasasının sonuncusu tarafından fiziksel nesne ve fenomenler alanında yansıtılır.

Karma yasası kişisel olmayan bir enerji dinamiğidir. Sonuçları kişiselleştirildiğinde, yani kişiliğin bakış açsından deneyimlendiğinde, niyetin enerjisinin geri dönüşlü olduğu, yani niyetin sahibine geri döndüğü bir akış yaratır… Başkalarına kin güdene, başkaları da kin güder. Başkalarına sevgi duyan, başkalarından da sevgi görür ve bu örnekler böyle sürüp gider. Altın Kural (“Herkese iyilik et” kuralı) karmanın dinamiğine dayanan bir davranış rehberidir. Karmanın kişiselleştirilmiş ifadesi şöyle olurdu: Dünyaya ne verirsen, dünyadan onu alırsın.‘”

Bugün, bu yazımı okuyorsanız hayatınızda kendinizce “adil” bulmadığınız tüm oluşlara çok daha büyük bir anlayış ile karmanın gözünden bakmanızı dilerim. Kaybettikleriniz gerçekten kaybettikleriniz midir? Neden benim başıma geliyor diye düşündükleriniz gerçekten kötü olanlar mıdır? Size adanan hayat dersleri sizi daha iyi olan versiyonunuza yönlendirmek üzere gelen hediyelerinizdir…

Bugün bu hediyeleri almaya hazır mısınız? Peki, siz dünyaya ne vermektesiniz? Varlığınızın amacı nedir?

İlginizi çekebilir: Kendi yolumuzu seçerken kalbimizin sesini mi dinlemeliyiz?

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale