X

Vegan vejetaryen farkı: Vegan ve vejetaryen beslenme hakkında her şey!

Veganlar ve vejetaryenler et yememeyi tercih ederler. Peki vegan vejetaryen farkı nedir? Veganlık süt ürünleri, yumurta, bal gibi hayvansal ürünlerden elde edilen besinleri de tüketmemeyi gerektirir. Son yıllarda bu iki beslenme türünün popülerliği giderek artıyor. Ama hala, özellikle de vejetaryenliğin birden fazla çeşidi olduğu için iki diyet arasındaki farklılıklar, kafa karıştırıcı bulunabilir. Vegan ve vejetaryen beslenme ve vegan vejetaryen farkı hakkında daha fazlasını öğrenmek için yazımızı okumaya devam edin.

Vejetaryen beslenme (vejetaryenlik) nedir?

Vejetaryenler, hayvan eti yemeyen insanlardır. Bu türlü bir beslenmede şu besinlerin yeri yoktur:

  • Sığır eti, domuz eti vb. gibi kırmızı et türleri,
  • Tavuk, hindi ve ördek gibi kümes hayvanları,
  • Balık ve deniz ürünleri,
  • Peynir mayası, jelatin ve diğer hayvansal protein türleri,
  • Hayvan etinden elde edilen yağlar.

Birçok vejetaryen, bununla birlikte, hayvanların zarar görmediği yan besinleri tüketir. Yumurta, süt, peynir ve yoğurt gibi süt ürünleri, bal; bu besinlere örnek olarak verilebilir. Ayrıca tipik olarak et yerine bir dizi meyve, sebze, kabuklu yemişler, tohumlar, tahıllar ve bakliyatlar tüketebilirler.

Vejetaryen beslenme çeşitleri nelerdir?

Vejetaryen beslenme şeklinin bilinen birkaç çeşidi vardır:

  • Lakto-ovo-vejetaryen: Bu diyeti uygulayan kişiler her türlü et türünden kaçınırlar ancak süt ürünleri ve yumurta tüketirler.
  • Lakto vejetaryen: Bu diyeti uygulayanlar et, balık, yumurta yemezler ancak süt ürünleri tüketirler.
  • Ovo-vejetaryen: Bu diyette yumurta haricinde tüm hayvansal gıdalar tüketim dışıdır.
  • Pesketaryen: Bu diyeti uygulayanlar, tüm etlerden kaçınırlar; ancak balık ve diğer deniz ürünlerini tüketirler. Bu vejetaryenliğin geleneksel tanımına uymadığı için birçok insan bu diyetten “yarı vejetaryen” olarak bahseder.

Veganizm nedir?

Veganizm, vejetaryenliğin farklı bir biçimidir. Veganlar, herhangi bir hayvansal ürün veya yan ürün tüketmekten kaçınırlar. Vegan Derneği, veganlığı “yiyecek, giyecek ya da herhangi bir amaç için hayvanların sömürülmesini ve olası, uygulanabilir tüm zulüm tüm formlarını dışlamanın bir yolu” olarak tanımlıyor. Dolayısıyla veganlığa sadece bir beslenme şekli demek doğru değil. Çünkü bu kavram daha kapsamlı bir yaşam tarzını ifade ediyor.

Veganların tüketmekten kaçındığı besinler ise şu şekilde:

  • Kırmızı et,
  • Kümes hayvanları,
  • Balık ve kabuklu deniz ürünleri,
  • Yumurta,
  • Süt ürünleri,
  • Bal,
  • Peynir mayası, jelatin ve diğer hayvansal protein türleri,
  • Hayvanlardan elde edilen yağlar.

Veganlığı, tıpkı ifade ettiği gibi bir beslenme şeklinden ziyade yaşam tarzı olarak benimseyenler, mümkün olduğunca hayvanların sömürüldüğü diğer ürünlerden de kaçınmaya çalışırlar. Bu ürünler şunları içerebilir:

  • Deri ürünler,
  • Yün,
  • İpek,
  • Balmumu,
  • Sabun ve mum gibi hayvansal yağlar içeren ürünler,
  • Süt proteinlerinden gelen kazein içeren lateks ürünler,
  • Hayvanlar üzerinde test edilen kozmetikler.

Ayrıca birçok vejetaryen de deri ürünler ve hayvan testleri içeren kozmetiklerden kaçınarak bu ilkelerin bazılarını yaşam tarzına taşımaktadır.

Vegan vejetaryen farkı: Sağlığa yararları

Vegan ve vejetaryen beslenmenin sağlığa olan faydalarını inceleyen birçok bilimsel araştırma var. Araştırmalar, bu iki diyet türünün de doymuş yağ ve kolesterol bakımından düşük olma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Ayrıca yüksek miktarda vitamin, mineral, lif ve sağlıklı bitki bileşikleri içeriyorlar(*).

Dahası her iki beslenme türünde de bolca meyve, sebze, kepekli tahıllar, kabuklu yemişler, tohumlar ve soya ürünleri gibi besleyici yiyecekler bulunuyor.

Diğer yandan, kötü planlanmış vejetaryen ve vegan diyetler bazı besin maddelerinin; özellikle demir, kalsiyum, çinko ve D vitamini alımının yetersizliğine neden olabilir. Her iki diyet de sınırlı miktarda B12 vitamini ve uzun zincirli omega-3 yağ asitleri içerme eğilimindedir; bu besinlerin seviyeleri genellikle vejetaryenlere kıyasla veganlarda daha düşüktür(*).

Vegan vejetaryen farkı: Hangisi daha sağlıklı?

Her iki diyet de sağlığınıza benzer faydalar sunar ve genellikle sizi daha fazla antioksidan zengini, besleyici yiyecekler tüketmeye teşvik eder. Vegan ve vejetaryen beslenme arasında hangisinin daha sağlıklı olduğunu söylemek zordur; çünkü her ikisinin de avantaj ve dezavantajları olabilir.

Örneğin, veganların aksine lakto-vejetaryenler, süt ürünleri aracılığıyla kalsiyum, fosfor ve D vitamini alabilirler. Bununla birlikte, süt ürünleri ve yumurtadan kaçınmak, veganların kötü kolesterol seviyelerini düşürmelerine yardımcı olabilir.

Veganlar ayrıca, bu içeriklerin bitki kaynaklarını tüketseler bile, özellikle EPA ve DHA’da temel bir omega-3 yağ asidi eksikliği riski altındadır. EPA ve DHA, beyin işlevi ve bilişsel süreçlerin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesi için gereklidir. Vejetaryenler ve pesketaryenler, EPA ve DHA’yı yumurta ve deniz ürünlerinden veganlara kıyasla daha kolay elde edebilirler.

Tüm bunlar bir kenara; bitki bazlı bir diyet benimsemek, sağlıklı olmayı garanti etmez. Vejetaryen ve veganların da sağlıksız bir yaşam tarzı benimsemeleri veya işlenmiş paketli gıdalarla beslenmeleri mümkündür.

Vegan vejetaryen farkı: Kilo kaybı için hangisi daha iyi?

Vegan ve vejetaryen beslenme konusunda en fazla merak edilen konulardan biri de hangisinin daha fazla kilo verdirebileceği. 2006 tarihli bir bilimsel çalışma ve yaklaşık 20.000 kişiyi içeren bir araştırma; veganların vejetaryenlere kıyasla daha düşük kiloda olduklarını gösteriyor. Bu yorum için en olası açıklama, veganların yumurta veya süt ürünleri tüketmemesi olabilir.

Başka bir araştırma da veganların 5 yıl süresince vejetaryenlerden daha az kilo aldıklarını ortaya koydu. Hayvansal ürün tüketimini azaltmak için diyetlerini değiştiren kişiler, çalışma sırasında en az kiloyu alanlar oldular…

Vegan, vejetaryen ve diğerleri

Birçok bilimsel çalışma, iyi planlandığı sürece vejetaryen ve vegan diyetlerin yaşamın tüm aşamaları için uygun olduğunu söylüyor(*).

Yetersiz beslenmeye bağlı olarak gelişen omega-3 yağ asitleri, kalsiyum, D vitamini ve B12 vitamini gibi yararlı içeriklerin eksikliği fiziksel ve zihinsel sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebilir. Eğer dengeli bir beslenme programı benimsemezlerse hem vejetaryenler hem de veganlar bu içerikleri daha az alabilirler. Araştırmalar vejetaryenlerin veganlara göre daha fazla kalsiyum ve B12 vitamini tüketme eğiliminde olduklarını göstermekte(*).

Bu nedenle, bu diyetleri benimseyen kişiler, bitkisel besinlerin emilimini artırmayı amaçlayan beslenme stratejilerine özellikle dikkat göstermeli. Gerekli durumlarda demir, kalsiyum, omega-3, D ve B12 vitaminleri gibi besinlerin kazanılması için güçlendirilmiş yiyecekler veya takviyeler tüketmeli. Eğer vejetaryen veya vegansanız, günlük besin alımınızı analiz etmeyi ve düzenli aralıklarla kandaki besin seviyelerini ölçtürmeyi, gerekli ise buna göre besin takviyeleri almayı unutmayın.

Son söz

Vejetaryenler ve veganlar, benzer nedenlerle hayvansal ürünler tüketmekten kaçınabilir ve bunu çeşitli düzeylerde yapabilir; bu yelpazenin farklı uçlarında yer alabilir. Her iki diyet türü de güvenli kabul edilmektedir; hatta vegan diyetler sağlık açısından daha fazla yarar sağlayabilir…

Bu diyetler konusunda ortak uzman görüşleri, uzun vadede sağlık sorunlarından kaçınmak için diyetlerin iyi planlanması gerektiğini söylüyor. Vejetaryen ve vegan diyetleri doğru şekillerde uygulandığında düşük vücut ağırlığı, düşük kolesterol seviyeleri ve azalmış kardiyovasküler hastalık riski dahil olmak üzere sağlığınıza pek çok fayda sağlar. Vegan, vejetaryen ve diğerleri; ne tür bir beslenme şekli benimserseniz benimseyin tüm besin gereksinimlerinizi karşıladığınızdan emin olun. Sağlıklı ve dengeli beslenme fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlığınız açısından hayati önem taşır.

İlginizi çekebilir: İstanbul’da gidebileceğiniz en başarılı vegan ve vejetaryen restoranları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale