X

Vegan dosyası 4: Yeni başlayanlar için vegan olma rehberi

Vegan olmak demek; mutluluğu ve acıyı hissedebilen hiçbir canlıya zarar vermeden, karbon ayak izi düşük ve çok da sağlıklı bir hayat yaşamak demektir –doğru uygulandığı zaman. Siz de gezegenimizin sağlığı, kendi sağlığınız ya da hayvanların refahı için (veya hepsi için) vegan olmak istiyor olabilirsiniz. Ancak doğru uygulanmadığında vegan beslenme çeşitli sorunlara da yol açabilir. Bu nedenle böylesine büyük bir değişiklik yapmadan önce doğru kaynaklardan doğru bilgilerle donanmak ve profesyonel yardım almak son derece önemlidir.

Eğer siz de vegan olmak istiyor ama nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, bu yazı tam da sizin için!

Başlamadan önce

Araştırmanızı iyi yapın

Veganlık ile ilgili kitaplar okuyun, belgeseller izleyin. Bilimsel ve akademik araştırmalar yapın (internette büyük bir bilgi kirliliği var, bilimden şaşmayın yoksa çok kafanız karışır). Vegan olan insanlarla görüşün, onların tecrübelerinden faydalanın. İlk vegan olduklarında nasıl zorluklarla karşılaşmışlar? Bu sorunların üstesinden nasıl gelmişler? Çünkü muhtemelen sizin de başlangıçta benzer engelleri aşmanız gerekecek. Bilgi, güçtür. Tüketim alışkanlıklarınızı değiştirmeden önce en doğru ve güvenilir bilgilerle kendinizi donatın.

Başvurabileceğiniz eğitici kaynaklar

Belgeseller: Earthlings (Dünyalılar), Food Inc., The Game Changers, What The Health (Sağlık Komplosu), Cowspiracy: Sürdürülebilirliğin Sırrı, Forks Over Knives (Çatal Bıçaktan Üstündür).

Kitaplar: İnsan Neden Vegan Olur (Gary L. Francione, Anna Charlton), Vegan Bir Dünya (Tobias Leenaert), Vegan Olma Rehberi (Dr. Neal D. Barnard), Tabağındaki Yüz (Jeffrey Moussaieff Masson), Hayvan Yemek (Jonathan Safran Foer), Sevdiklerimiz Tiksindiklerimiz Yediklerimiz (Hal Herzog).

Akademik makaleler: 

Uzmanlara danışın

Hayvansal gıdaları diyetinizden çıkardığınızda, bedeninize ne olacak? Etin, sütün, yumurtanın yerine ne koyacaksınız? Proteini, kalsiyumu, demiri nereden alacaksınız? Sağlık durumunuz büyük bir beslenme değişikliğine uygun mu? Tüm bu soruların yanıtlarını almak ve sağlıklı bir vegan olmak için, uzmanların görüşlerini almak önemli. Vegan doktorlardan veya diyetisyenlerden yardım alarak süreci çok daha sağlıklı geçirebilirsiniz. Bu kişilerin danışmanlığını alma imkânınız yoksa vegan doktor ve diyetisyenlerin TED konferanslarını dinleyebilir, yazdıkları kitapları okuyabilirsiniz. 

1. Yöntem: Adım adım ilerlemek isteyenler için öneriler

Önce diyet dışı tüketime el atın

Hayvan kullanımı sadece tabaklarımıza koyduğumuz gıdalar ile sınırlı değil. Günümüzde hayvanlar eğlence, ulaşım, gıda dışı ürün üretimi ve denek olarak pek çok alanda kullanılıyor –hayır, sömürülüyor. Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmeden önce bu konuda değişiklikler yapmanız önemli, zira beslenmeye kıyasla değiştirilmesi daha kolay. Kişisel bakım ve temizlik malzemelerinde hayvanlar üzerinde deney yapılmayan (cruelty-free) ve hayvansal içerik kullanmayan (vegan) markaları ve ürünler seçmeye çalışın. At arabasına, deveye ya da olur da Hindistan’a giderseniz fillere binmeyin. Hayvanat bahçelerine, hayvanların gösteri yaptığı sirklere ve yunus parklarına gitmeyin. Deri, yün ve ipekten üretilmiş kıyafetler ya da başka eşyalar almayın. Takı olarak gerçek inci kullanmayın. Fildişi, köpekbalığı kemiği, balmumu mumlar, erkek geyiklerden veya misk kedilerinden elde edilmiş misk ve balinadan elde edilmiş amber içeren parfümler; hepsi ile görüşmemek üzere vedalaşın.

Yiyemeyeceklerinize değil, yiyebileceklerinize odaklanın

Elbette tüketmeyi bırakacağınız gıdalar var ancak sürekli bu gıdalara odaklanırsanız, vegan olmak size fazlasıyla kısıtlayıcı bir yaşam tarzıymış gibi gelebilir ve psikolojik olarak şevkinizi kırabilir. Hâlbuki hiç de öyle değildir. Sadece kas dokusu, iç organ, vücut sıvısı ve arı kusmuğundan vazgeçeceksiniz; gördüğünüz gibi yiyemeyeceğiniz şeylerin listesi epey kısa. Önünüzde ise yiyebileceğiniz yüzlerce farklı sebze, meyve, tahıl ve baklagil ve bunları kullanarak yapabileceğiniz binlerce farklı tarif var. Vegan olmak kısıtlayıcı değildir, hatta aksine sofranızdaki lezzet çeşitliliğini arttırır.

Kademeli olarak eti bırakın

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre işlenmiş et ürünleri (salam, sucuk, pastırma, vb.) birinci grup, kırmızı et ise ikinci grup kanserojen sınıfında yer alıyor. Kırmızı et inek, keçi, koyun gibi memeli canlılardan elde ediliyor, insan da taksonomide (canlıların sınıflandırılması) memeli hayvanlar sınıfına dâhil olduğu için, affınıza sığınarak söylüyorum, biraz yamyamlık gibi hissettiriyor. Kırmızı etin tavuk, balık gibi beyaz ete göre insan sağlığına daha fazla zarar veriyor olmasının altında da aynı memeli hayvanlar sınıfında bulunmamızı sağlayan fizyolojik benzerlikler var. Dolayısıyla da ilk önce tüketimini durdurmanız gereken hayvansal gıda ürünü, kırmızı et ve işlenmiş et ürünleri.

Kırmızı eti bıraktıktan ve bu duruma adapte olduktan sonra sırasıyla tavuk, hindi, ördek, kaz ve bıldırcın gibi kanatlı kümes hayvanlarını diyetinizden çıkarın. Karada yaşayan hayvanları tabağınızdan eksilttiğinizde, son olarak balık, kalamar, midye, karides ve benzeri deniz canlılarını bırakın ve tamamen etten kurtulun.

“Etsiz Pazartesi”den “Etsiz Her Gün”e

Eti diyetinizden çıkarma aşamasında, yani hâlihazırda tavuk ve balık yemeye devam ediyorken, tüm dünyada yaygın olan Etsiz Pazartesi (Meatless Monday) hareketine katılabilirsiniz. Bu pazartesi olmak zorunda değil; etsiz pazartesideki amaç, haftanın en az bir günü hiçbir şekilde et tüketilmemesini sağlamak. Pazartesi günleri veya sizin yaşantınıza daha uygun olan haftanın başka bir günü et tüketmeyin. Bu günü yeni vegan veya vejetaryen tarifler deneyerek değerlendirebilirsiniz.

Etsiz Pazartesi’ye benzer şekilde, haftada bir gün yerine günde bir öğün etsiz ya da vegan beslenmeyi de seçebilirsiniz – ben böyle başladım. Günün bir öğününü (mesela kahvaltı) vegan geçirip diğer öğünleri es geçerek de başlayabilirsiniz. Bu, haftada 7 öğün demektir ki aslında bu yöntem ile haftada bir gün et tüketmemekten daha hızlı ilerlersiniz (1 gün = 3 ana öğün). 

Etsiz geçirdiğiniz günleri kendi adaptasyon hızınıza uygun hızda haftada ikiye, üçe, beşe çıkarın. Sonrasında eti haftada sadece bir gün tüketecek kadar tüketiminizi indirgeyin. İki haftada bir, ayda bir derken bir de bakmışsınız et hayatınızdan tamamen çıkmış, tam anlamıyla bir vejetaryen olmuşsunuz.

Süt, yumurta, bal; Sıra sizde!

Aynı eti hayatınızdan çıkarttığınız gibi süt ve süt ürünlerini, yumurtayı ve balı da kademeli şekilde bıraktığınızda, tam bir vegan olacaksınız. Benim önerim, en sevdiğiniz hayvansal gıdayı en sona bırakmak. Peynirsiz yapamayacağınızı mı düşünüyorsunuz? Dünya çapında çoğu insan sırf peynirden vazgeçmemek için vegan olmayı reddediyor. Sebebi de, peynir içindeki kazein proteininin vücutta kasomorfinlere (İngilizce: casomorphins) parçalanması ve kasomorfinlerin, tıpkı morfin gibi bağımlılık yaratması. Sizin de vazgeçmekte isteksiz olduğunuz böyle bir hayvansal ürün varsa, onu bırakma işini en sona bırakın.

2. Yöntem: Tek seferde tam değişiklik isteyenlere öneriler

Bir arkadaşınız ile birlikte başlayın

Pes etmeye yaklaştığınızda birbirinize güç verebileceğiniz, yeni keşfettiğiniz bir mekâna birlikte gidebileceğiniz, öğrendiklerinizi ve tecrübelerinizi paylaşabileceğiniz bir ortağınız olsa, güzel olmaz mıydı? Bu işte tek başınıza olmamak, hem sizin hem de arkadaşınızın istikrarını arttıracak ve süreci kolaylaştıracaktır.

Bildiğiniz tariflerden ilerleyin

Türk mutfağında kendiliğinden vegan olan pek çok tarif var; zeytinyağlı yaprak sarma, zeytinyağlı biber dolması, kabak tatlısı (kaymaksız), imambayıldı ve altın günlerinin baş tacı olan kısır bunlardan sadece ilk aklıma gelenler. Bunun dışında vegan olmayan ama bir-iki malzemeyi değiştirerek kolayca veganlaştırabileceğiniz tarifler de mevcut. Damak tadınızın sevdiği ve alışık olduğu tarifler ile sofranızı donatmak, yeni beslenme düzenine daha kolay alışmanızı sağlar. Bunun yanı sıra yeni tarifler deneyerek repertuarınızı genişletebilir ve veganlığın aslında ne kadar lezzetli ve eğlenceli olduğunu keşfedebilirsiniz.

İşlenmiş gıdaları abartmayın

İlk başta yolları ayırdığınız hayvansal gıdaların yerini vegan alternatifleri ile doldurmak isteyebilirsiniz. Vegan süt, vegan peynir, vegan kıyma, hatta inanır mısınız vegan sucuk bile var! Ancak işlenmiş gıdalar hem pahalı hem de taze gıdalara kıyasla daha sağlıksız. Bu nedenle işlenmiş gıda tüketiminizi olabildiğince sınırlamanızda fayda var.

Soya tüketiminizi minimumda tutun

Soya fasulyesi, protein bakımından zengin olduğu için veganlar arasında yaygın olarak tüketiliyor. Piyasada tofu, soya sütü, soya kıyması, tempeh, soya peyniri, soya sosu gibi çok sayıda soya ürünü var. Fakat soya proteince zengin olduğu kadar sodyum bakımından da zengindir ki fazla sodyum alımı kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkarabilir. Bu nedenle soya ürünlerini kontrollü tüketmeye gayret edin.

Vücudunuzu dinleyin: Aç mı kalıyorsunuz, kilo mu alıyorsunuz?

Bitkisel gıdalar tipik olarak hayvansal gıdalardan daha az kalori içerirler. Dolayısıyla, eğer yeterli ve dengeli beslenmeye dikkat etmezseniz kendinizi aç hissedebilir ve sağlıksız bir kilo kaybı yaşayabilirsiniz. Tam tersi de yaşanabilir; eğer alışma sürecinde vegan burger, vegan pizza, patates kızartması ve makarna gibi yüksek kalorili gıdalara yüklenirseniz sağlıksız bir biçimde kilo almanız da olası. Vücudunuz sizinle konuşur; onu dinleyin ve öğünlerinizdeki protein, yağ, karbohidrat ve lif dengesini iyi ayarlayın.

Besin takviyelerinizi aksatmayın

B12 vitamini, D vitamini ve omega-3 gibi yağ asitlerinde eksiklik herkeste görülebilir ama vegan beslenenler arasında daha yaygındır. Bu besinlerin eksikliği, eğer takviye edilmezse, ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Doktorunuza veya diyetisyeninize danışarak size uygun miktarda ve sıklıkta besin takviyelerinizi almayı sakın ihmal etmeyin.

Kendinize çok yüklenmeyin: Başlangıçta herkes hata yapar

Diyelim ki kahvaltı için kendinize bir kavanoz fıstık ezmesi aldınız ve içerik listesinde %1 süt tozu olduğunu kavanozun yarısını mideye indirdikten sonra fark ettiniz. Yeni bir vegan soslu makarna tarifi denediniz, çok lezzetliydi ama makarnanın içinde yumurta olduğu gözünüzden kaçmıştı. Vitrinde görüp bayıldığınız yumuşacık bir kazağı satın aldınız ama içeriğinde hayvan yünü kullanıldığını fark ettiğinizde iş işten geçmişti. Başlangıçta bu tarz küçük hatalar yapmak son derece doğaldır. Bunun için kendinize kızmanıza hiç gerek yok. Sadece bir sonraki alışverişte içerik listesini iyi okuduğunuzdan emin olun.

Kaynaklar

How To Go Vegan: 12 Beginner Tips To Get You Started https://stylecaster.com/beauty/how-to-go-vegan/#_a5y_p=1108515
The Pipe Line Blog By Piping Rock; Tips And Tricks: Becoming A Vegetarian

World Health Organization; Carcinogenicity of the consumption of red meat and processed meat https://www.who.int/news-room/q-a-detail/cancer-carcinogenicity-of-the-consumption-of-red-meat-and-processed-meat 
Evrim Ağacı; İnsanın Soy Ağacı: Homo sapiens Türüne Ait En Detaylı Taksonomik Sınıflandırma https://evrimagaci.org/insanin-soy-agaci-homo-sapiens-turune-ait-en-detayli-taksonomik-siniflandirma-875 
Forks Over Knives; Why It’s So Hard to Give Up Cheese https://www.forksoverknives.com/wellness/addictive-food-cheese-pizza/ 
Healthline; Is Cheese Addictive? https://www.healthline.com/nutrition/is-cheese-addictive 
Healthy Happy Smart; Why Go Vegan? 99 Tips: Epic Guide for Becoming Vegan https://healthyhappysmart.com/why-go-vegan/ 
Vegan With Curves; Vegan For Beginners: A “Down To Earth” Beginners Guide To Going Vegan https://veganwithcurves.com/vegan-for-beginners/ 
Vancouver With Love; How to Go Vegan in 2020 (10 Easy Steps) https://vancouverwithlove.com/the-basics/how-to-go-vegan-10-steps-to-make-it-stick/ 

İlginizi çekebilir: Bir ay boyunca vegan beslenen bir etoburun hikayesi

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale