X

Vazgeçmek: Odayı düzenlemektense tüm binayı yıkanlara…

Bir arkadaşım bir gün benim astroloji haritama bakarken şöyle söyledi:

 “Gamze sen bir odayı beğenmediğinde odayı düzeltmek yerine tüm binayı yıkıyorsun. Aslında baktığında binayı da seviyorsun. Peki, artık yıkıp yakmak yerine sadece hoşuna gitmeyen odayı düzeltmek için uğraşsan?”

Bir an durdum, söylediğini iyice anladıktan sonra kalbimde ışık yandı. “Aaa evet çok haklısın. Sen bana bunu söyleyene kadar farkında bile değildim. Harika bir nokta. Fakat ufak bir sorunumuz var şu an. Ben binayı yakıp yıkmayı gerçekten çok iyi biliyorum ama odayı nasıl düzeltebileceğimi bilmiyorum. Hiç yapmamışım ve hiçbir fikrim yok…

Gerçekten de hayatım bu şekildeydi. Sinirlendiğimde hemen vazgeçiyordum, bir kez denedikten sonra istediğim gibi ilerlemiyorsa hemen sıkılıp bırakıyordum. Hoşuma gitmeyen bir şeyde olduğum yerde durup anlamak, zaman geçirmek, sabretmek, çaba sarf etmek yerine en kısa yoldan hemen kaçmak uzmanlık alanım olmuştu.

Hatta daha yeni başıma da geldi. Yeni bir eve çıktım. Oldukça sorunlu olduğunu zaman geçirdikçe anladığım bir bina. Sorunlar kontratı imzaladığımdan beri asla bitmiyor ve uzunca bir süre de bitecek gibi görünmüyor. Kontratın ardından 15 gün içinde bazı durumlara o kadar sinirlendim ki ev sahibine kontrat iptali için e-posta bile attım! Hayalim olan, o kadar aradığım ve sonunda bulup oturmak istediğim evden direkt vazgeçiyordum ki o sırada birileri beni sakinleştirdi ve devam ettim.

Sonra düşündüm; neden bu kadar tez canlı bir şekilde bir şeylerden vazgeçebiliyordum? Hiç mi önemleri, anlamları yoktu hayatımda?

Vardı, vardı tabii ama hayatımı çok kolaylaştıran, benim yerime en küçük problemleri çözüp halleden ve önüme her şeyi sorunsuz sunan, kendisinin müdahale edebileceği bir şey olmadığında ise “Amaan boşver kızım. Hiçbir şeye mecbur hissetme. Bırak, boşver gitsin. Yenisine bakarız beraber” diyen bir babam da vardı konu ne olursa olsun. Size daha önce de bahsetmiştim babamdan. Bize olan sevgisi ve düşkünlüğüyle yapıyor tüm bunları, adamda gram kötü niyet yok babam sonuçta tabii ki nasıl olabilir kötü niyet o da ayrı ama bu “fazla” bizi düşünme hallerinin sonuçlarından biri bende kolaya alışma ve hiçbir şeyi tamir etmeye çalışmadan hemen vazgeçmek oldu, hatta olmuş demek daha doğru olacaktır.

Baba bu iş yerinde bana çeviri veriyorlar, ben çeviri yapmaya gelmedim. Ne saçma bir iş bu.

Orada durmak zorunda değilsin kızım. Ver istifanı geç ne olacak. Önemli olan senin mutluluğun, senden değerli değil. Merak etme ben her kararında yanındayım senin.

Bakın, çocuğunu her konuda daima destekleyen anne babanın yeri bana göre cennettir. Duruşunda, düşüncelerinde, hayallerinde, hatalarında, yapmak istediklerinde, mutluluğunda çocuğunun yanında sapasağlam duran ailenin evladı sonsuz öz güvenlidir. Bir çocuk için ailesinin yanında olması ne kadar büyük bir güven, güç, kuvvet anlatamam. İnşallah ben de kendi çocuklarıma karşı benim ailemin bana olduğu gibi olacağım; fakat bazı noktaları evirerek.

Zorlukların karşısında hemen vazgeç demek bırakın sadece bir çocuğun değil herkesin işine gelir. Fakat bu noktada sabır, tamir etmek, her istenilenin hemen olamayacağı gibi hayat boyu lazım olacak bilgiler de buharlaşıp uçmuş oluyor. Belli bir yaştan sonra da kendi kendine öğrenme çabası yollara düşsün. Şu anki ben gibi.

Yok, ben bu durumdan asla şikayetçi değilim. Ne babamı suçluyorum beni bu şekilde yetiştirdiği için ne de kendimi. Çünkü şu ana kadar ikimiz de bilmiyorduk. Onun tek derdi kızını mutlu etmekti, ben de tek yol olarak sadece binayı yakmayı biliyordum öğrendiklerim doğrultusunda.

Fakat şimdi ben biliyorum. Bu sebeple çok hoşlanmadığım bir durum başıma geldiğinde tepkilerime bakıyorum, dikkat ediyorum. Sinirleniyorum, hala çok sinirleniyorum ama artık kaçmıyorum.

Geçen gün evime dolap takmaya gelen ustalarla yaşadığımda fark ettim kendimi. Adam geldi gitti 30 kere, hala eksikler vardı. En son geldiğinde bir saat diye düşündüğüm iş için beş saat kalınca tahmin edersiniz ki bana geldiler! Fakat yalnızdım ve benim evimdi. Durumu paslayabileceğim kimse yoktu yanımda. “Bırakın gidin istemiyorum” diyemezdim dolap yarım kalamazdı. Kaldım, oturdum, bekledim, sabrettim ve sonunda çok da memnun kaldığım bir iş çıktı.

Günün sonunda şunu gördüm; ev, ilişki, iş; yaşamın her kolu iç içeymiş aslında. Bir alanda öğrendiğin bilgi, hayatının diğer tüm alanlarına yayılıyormuş. Şimdi yavaş yavaş binayı yakmamayı, sabırla odayı düzeltmeyi görmeye ve öğrenmeye başladım. Çünkü artık tek başımayım, kendi sorumluluğumu kendim alıyorum ve en küçük aksilikte babama koşmamaya özen gösteriyorum. Daha çok yolun başındayım biliyorum ama çok çabuk yol alacağımı da biliyorum.

O zaman teşekkürler farkında her hayata, öğrendiklerimize ve uyguladıklarımıza.

Çok sevgiyle…

 

İlginizi çekebilir: Hayatınızı doldurup gerçekten hakkını vererek yaşıyor musunuz?

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale