X

“Varoluşun tümü bir danstır” -OSHO

Geçen gün odamda, odamın tam ortasında, ayakta durmuş gözlerim kapalı müziğin içinden geçmeye çalışırken bedenimin oradan geçmek için ne kadar ağır olduğunu düşünüyordum. Müziği dinledikçe hafifleyeceğime, düşündükçe ağırlaşmayı seçmiştim yine.

Hemen bu durumu hayalinde şekillendirdi güzel beynim. Çözülmesi gereken problemleri hep üstüne alınmıştır. Müziğin çapını hesapladı bedenimin çapına böldü, çarptı çıkarttı topladı ve dedi ki müzikten geçmek için yeterli değilsin. Ona mühendislik okutarak hata mı ettim diye düşünürüm bazen.

Yeterli değil miyim? Ama ben öyle hissetmiyorum ki…

‘Hislerin bir önemi yok, önemli olan matematik dedi. Sen somutsun, yapmak istediğin somutu aşmak. Bunun için ölmen lazım‘ dedi.

‘Seni aşsam yeter’ diye kestim sözünü.

Ben bunu yapmak istiyordum. Peki ama nasıl olacaktı bu? Sadece müziğe odaklansam, onu bir bardağa koyup içtiğimi hayal etsem ya da başımdan aşağı akıp beni yıkadığını? Belki hepsini birden yaptığımı düşünerek, düşünceyi geliştirebilirsem müzikten de geçebilirim diye düşündüm. Bedenim o anda en derinden çok derin bir nefes aldı. O nefesle gözlerimi açıp beni sebepsiz bir refleksle pencereye yöneltti.

Sonunda asıl patron devreye girmiş ve bu anlamsız sohbete kendi dilinde bir son vermişti. 

‘Vaay’ dedim pencerenin önüne gelince büyülenmiş bir sesle.

Muazzam zarafette bir dansçı penceremin hemen ardında benim müziğimde dans ediyordu. Müziği daha iyi duyabilsin diye sesini iyice açtım. Hareketleri öyle çabasız öyle zarifti ki içimi ilham dolu tertemiz bir kıskançlık kapladı. İşte dedim yapmak istediğimi yapmış bir dünyalı, demek ki mümkün bu. İçim heyecanlı bir neşeyle doldu. Büyülenmiş şekilde, penceremin önüne oturup, gözden kaybolana kadar onu izledim. Süzüle süzüle gitti. Gidişinin ardından içimi bir hüzün kapladı. “Kim bilir hangi içki şişesine aceleyle saracaklar bu güzelim zarafeti” diye düşündüm.

En büyük bağımlılıklarımızdan olan estetik tutkumuzun en zarif uygulamalarının estetik kaygısı olmayan özgür varlıklardan çıkması hayatın hiç de komik olmayan esprilerinden biridir. Tıpkı penceremin önünde muhteşem dansıyla beni büyüleyen siyah tekel poşeti gibi.

Her şeye egemen olduğunu düşünen ve sadece kendi varlığına odaklanmış insan büyük bir yanılgı içindedir. Bir insanın bir çiçekten, bir aslandan ve bir poşetten öğreneceği çok şey vardır. Hatta onlardan öğrenmek çoğu zaman bir insandan öğrenmekten çok daha kolaydır.

Ben şimdi olmasa da bir gün o müzikten geçeceğimi biliyorum üstelik tüm bedenimle. Beni o güne taşıyacak olan ise daha çok teknik öğrenmek değil, daha çok poşet izlemek olacak. Bir de her müzikte poşet olduğumu hayal etmek.

OSHO’nun muhteşem bir sözü ile kapamak isterim bu yazıyı:

“İnsan dışında varoluşun tümü bir danstır. Varoluşun tümü çok kaygısız bir şekilde hareket eder. Hareket vardır ama tamamen rahatlamış biçimdedir. Ağaçlar büyür, kuşlar öter, nehirler akar ve yıldızlar dolaşır. Her şey gayet rahat bir şekilde olur. İnsan dışında. İnsan kendi beyninin kurbanı olmuştur.”

Beynimizi kendi şartlanmış esaretinden kurtardığımızda elimizde muhteşem bir enstrümanımız olduğunu anlayacağız. Bunu tek başına yapmak biraz zor ama birlikte çok kolay olmalı ve inanıyorum ki bir gün insan bir poşetten daha iyi bir dansçı olacak.

Beynin nasıl çalıştığını anlamak ya da evrenin bilinmeyen gizemlerini çözmek için ömrünü harcayan her canlı, dans eden her insan ve bütün resimler bizi her gün o güne bir adım daha yaklaştırıyor.

Ve ben müzikten geçmeye çalışmaya devam edeceğim o güne daha çabuk ulaşalım diye.

İlginizi çekebilir: Somut olanın muazzam büyüsü

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale