X

Varoluşsal suçluluk nedir: Kendiniz olmayı gerçekten istiyor musunuz?

Hiç kendinize karşı suç işlediniz mi? İnsan yalnızca başka birine ya da topluma karşı işlediği suç yüzünden mi kötü hisseder? Ya da sadece yaptıkları yüzünden mi suçludur?

Bazen öyle bir an gelir ki içimizde kendimizi kötü hissettirecek ama nedenini bilmediğimizi düşündüğümüz bir his belirir. Sanki üzerine düşünürsek, o duygunun bizi içine çekeceğinden ve oradan çıkamayacağımızdan korkarız. Bu nedenle uzaklaşmak isteriz o histen. Sanırız ki üzerine düşünmezsek, onu fark etmemiş gibi yaparsak çıkıp gider içimizden. O duyguyu alır derinlere iteriz. Üstüne kapılar kilitleriz. Var gücümüzle devam etmeye çalışırız kaldığımız yerden yaşamaya… Çünkü ilk bakışta her şey yolunda gibi gözükür gözümüze.

E işte bunu istiyorduk zaten, istediğimiz işti bu! Evlenmeyi istemiş, çocuk da yapmıştık… Herkesin evliliği böyle değil miydi zaten? Ya da özgürdük artık, e hani biz istemiştik ayrılmayı? Şimdi nereden çıkmıştı bizi sıkıştıran bu his de böyle! Yıllar sonra hayatımıza dönüp baktığımızda içimizde beliren duygu pişmanlık mıydı veya bir ses yeni bir yola mı çağırıyordu yoksa bizi? Yok, yok! Artık bu resmen şımarıklığın sesiydi. Onu duymamalıydık!

O ses, şımarıklığın sesi değil, “varoluşsal suçluluğun” sesi. İnsanın yolunu kaybettiği zamanlarda, hayatın başka anlamlara gebe kaldığı dönemlerde, insanı kendisine dönmeye çağıran, potansiyelini gerçekleştirmek için onu harekete geçirmeye çalışan, asıl amacı rehberlik etmek olan, olumlu, yapıcı bir ses.

“Varoluşsal suçluluk, insanın işlediği bir suçun sonucu değil. Tam tersine! İhmalden kaynaklanır. Hayatlarına yapmadıkları şey yüzünden kendini suçlu hissetmektir” der lrvin D. Yalom.

İşte bu “hayatlatına yapmadıkları ya da yapamadıkları şeyi” çekip derinlerden çıkarıp karşı karşıya gelebilmek terapinin bir amacı olabilir değişim adına. Horney, danışanları ona ne istediklerini bilmediklerini söylediğinde, “ Kendine sormayı düşündün mü hiç?” diye sorarmış.

İnsan, varlığının merkezinde kendini bilir ancak bunu inkar edebilir, kendi potansiyelini gerçekleştirmekten korkabilir, kendinden ve dünyasından sorumlu olduğu ve isterse değiştirme özgürlüğüne ve seçim yapma şansına sahip olduğu gerçeği ağır gelebilir. Neticede tüm bunların farkında olabilecek düzeydeyken bunu bilinç dışına itebilir. Bilinç dışına itilen ise orada öylece rahat durmaz. Yukarı çıkmak için zorlar, sonunda insan “nedenini bilmediğini söylediği kötü bir his” tanımlar. Ya da hayatta kendini başarısız, değersiz bulup kendini küçümser. Yaptıklarını önemsiz görür. Yaşamıyla ilgili pişmanlık duyguları gelir, gider. Boşa yaşanmış bir hayatı olduğunu düşünebilir. Kendini giderek ihmal eder, hatta feda etmiş gibi hissedebilir.

Terapi sırasında da yardımcı bir güçtür bu duyguları itiraf etmek, kendimizi gerçekten incelememize yardımcı olur. Kullanılmamış, içimizde yaşamadan kalmış hayatları keşfetmemize yardımcı olur. Kişinin olabileceği benliği ile olduğu arasındaki çatışmadan kaynaklanan sorunların çözülmesine yardımcı olur. Suçlu hissetmenin koşulsuz itirafı, sonuna kadar kapıları açtırır hayatımızda.

Kurtuluş, Kierkagaard’ın da dediği gibi “kendisi olmayı isteme”yi seçmesiyle gerçekleşir. Çünkü insan var olduğu sürece bunu kendine borçludur.

İlginizi çekebilir: Kendi sesinizi duyuyor musunuz: Arzularınızın size anlattığı çok şey var

Aslı Songün: Haliç Üniversitesi Psikoloji Bölümü 2003 yılı mezunuyum. Aynı üniversitede yaptığım Psikoloji yüksek lisansını “Çocukların Sahip Oldukları Denetim Odağının, Algıladıkları Ebeveyn Çatışması İle İlişkisi” konulu tezimi tamamlayarak uzmanlık derecemi almış bulunmaktayım. 2005 yılı itibari ile çeşitli sağlık ve eğitim kuruluşlarında görev aldım. Sağlık alanındaki stajımı Balıklı Rum Hastanesi Anatolya Kliniklerinde gerçekleştirdim. Projektif Testler Derneğinden Rorschah, T.A.T testleri eğitimini aldım. Çocuk gelişim testleri eğitimini tamamladım. 2019 yılında Mindfulness Institute’de Mindfulness tabanlı stres azaltma eğitimi (MBSR) programına katıldım. Konuyla ilgili çalışmalarım devam etmektedir. İstanbul Psikanaliz Derneği’ne bağlı olarak Psikanaliz eğitimim sürmektedir. 2013 yılından beri Nişantaşı’ında eğitim veren United Kids Academy'nin kurucu ortağı olarak çocuklarla birlikte çalışmaya devam etmekteyim. Ayrıca özel bir klinikte danışan görmekteyim.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale