X

Varoluşsal bir huzursuzluk hali: Huzursuz ruh sendromu

“Herhalde ben bir deniz kızıyım. Derinliklerden değil de sığ yaşamaktan korkuyorum.” Anaïs Nin

Zihnimizin yerinde duramayan, huzursuz yapısının farkındasınızdır. Durmadan ya geçmişi ya da geleceği düşünen zihnimiz, nadir zamanlar dışında asla anda değildir. Doğu felsefelerinde zihnin bu yapısına “maymun zihin” deniyor. Maymun zihin denmesinin nedeni zihnimizin tıpkı bir maymun gibi daldan dala, konudan konuya atlayan yapısı. Yine Doğu felsefelerinin ortaya çıkardığı meditasyonun amaçlarından biri de bu maymun zihne anda yaşamayı öğretebilmektir. Biliyorsunuz anda olmak, “farkındalık” artık çok sık duyduğumuz, çok moda kavramlar. Herkes farkındalık eğitimleri veriyor, anda kalmanın öneminden bahsediyor. Ama siz gerçekten de anda olmak istediğinize emin misiniz? Anda olmak demek bütün duygularınızı hissetmek demektir. Sizin bütün duygularınızı hissetmeye cesaretiniz var mı?

Peki tıpkı zihniniz gibi ruhunuzun da hep huzursuz olduğunun farkında mısınız? Siz de kış mevsiminde yazı, yaz mevsiminde kışı mı arıyorsunuz? Mutluluğunuz hep, ne zaman geleceği belli olmayan bir geleceğe mi endeksli? Evdeyken dışarıda olmayı, dışarıdayken evde olmayı mı istiyorsunuz? Bulaşık yıkarken faturaları, işteyken tatili, tatildeyken de işinizi mi düşünüyorsunuz? Huzursuzsunuz çünkü içinizde bir boşluk var. Huzursuzsunuz çünkü tam olarak neden bu dünyada olduğunuzu bilmiyorsunuz. Burada bahsettiğim huzursuzluğun kaygı bozukluklarında görülen türden değil de varoluşsal bir huzursuzluk olduğunu belirtmekte fayda var. Bu varoluşsal huzursuzluğunuzun nedenlerini bulmak yerine de kendinizi kimi zaman seyrettiğiniz dizilerle, kimi zaman işkolik olarak, kimi zaman da sosyal medya aracılığıyla “uyutuyorsunuz.”  Evet siz aslında anda kalmak istemiyorsunuz. Çünkü anda kalmak demek kendinizle baş başa kalmak demek. Anda kalmak duygularınızı tüm çıplaklığıyla görmek demek. Ve çoğu insan gibi belki siz de kendi kendinizle baş başa kalmaktan ve duygularınızı hissetmekten korkuyorsunuz.

Hepimiz, neden üzerinde olduğumuzu bilmediğimiz bir gezegende yaşıyoruz. Bu mavi gezegende mutlu bir şekilde yaşamamız da varlığımızı anlamlandırabilme yeteneğimizden geçiyor. Varlığımızı anlamlandırabilmek için öncelikle kendimizi tanımamız gerekiyor. Kendini tanımak emek isteyen bir olay. Oysa herkes gittiği tek bir seminer, okuduğu tek bir kitap, ya da tek bir yazı sayesinde kendini tanısın, hayatı değişsin istiyor. Bunları hemen elde etmediğinde de sinirleniyor. Bu, tek bir gün diyet yaparak on kilo fazlamızı vermedik diye sinirlenmemize benziyor. Halbuki her şeyin bir bedeli var. Kendini tanımanın bedeli de bu işe zaman ayırmak. Kendinizi tanımak istiyor, ancak bu yolculuğa tek başınıza çıkmaktan korkuyorsanız işin eğitimini almış ruh sağlığı uzmanlarını yani psikolog ve/veya psikiyatristleri görebilirsiniz. Her ne kadar, hayatın anlamı ana akım psikolojide o kadar çok yer alan bir konu olmasa da Victor Frankl , Abraham Maslow, Erich Fromm ve Irvin Yalom bu konuya çalışmalarında yer vermiş psikiyatrist ve psikologlar arasındadırlar. Erich Fromm’un da dediği gibi “İnsanoğlunun en temel görevi, potansiyel olarak kendisine doğmaktır. Bu çabasının en önemli ürünü ise kendi kişiliğidir.” Kendini tanıma ve hayatı anlamlandırma yolculuğunuzda kimi zaman gözyaşı dökeceksiniz, kimi zaman rahatsız olacaksınız, kimi zaman da kendinizi bir bulut gibi hafif hissedeceksiniz. Ama tüm bunlara değecek çünkü tüm bu zorlu sürecin sonunda kendinizi keşfedeceksiniz. Kendi özünüzle tanışacaksınız. Dünya kendi özüne uygun olmadan yaşayan ve bu yüzden de mutsuz ve huzursuz olan insanlarla dolu. Siz de onlardan biri mi olmak mı istiyorsunuz?

Ay’a gitmeye, okyanusların derinliklerine dalmaya cesareti olan biz insan ırkının belki de en büyük korkusu kendi içimize bakmak, kendi kendimizle baş başa kalmak. Peki ya sizin, ruhunuzun derinliklerine dalıp o eşsiz inci tanesini yani kendinizi bulmaya cesaretiniz var mı? Sahi Anaïs Nin sever miydiniz siz?

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Kendini iyi hissetmekle ilgili egzersizleri ise Instagram hesabımdan paylaşıyorum.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Hayal kırıklıklarından korunmak için kendi onayını kendin verHayal kırıklıkl

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale