X

Varoluşçu Terapi: Özgürlük için yaşamının sorumluluğunu almaya hazır mısın? 

“İnsanlar yaşam güçlükleri üzerindeki kendi rollerini fark ettiğinde, bu durumu değiştirebilecek gücü de kendilerinde görebilirler.” Irvin Yalom

Temel konuları yaşam, ölüm, sorumluluk ve özgürlük olan varoluşçuluk, insan olmanın ne demek olduğu üzerine kurulmuş felsefi bir yaklaşımdır. Varoluşçuluk, bireylere duyulan saygıyı, insan davranışlarının yeni yönlerini araştırmayı ve insanları anlamak için farklı yöntemler kullanmayı destekler. Buna göre varlığımızın değeri asla bir kerede ve tüm yaşam için belirlenemez. Aksine, kendimizi hedeflerimiz doğrultusunda sürekli yeniden yaratırız. İnsanlar kendini şekillendirme, değişme ve olma durumlarında bir süreklilik içindedir. Birey olmak, sürekli varlığımızı keşfettiğimizi ve anlamlı hale getirdiğimizi gösterir. Sürekli kendimizi, diğerlerini ve dünyayı sorgularız. Belirli sorular yaşamdaki gelişimsel aşamamıza göre çeşitlilik gösterse de, ana konu hiçbir zaman değişmez: “Ben kimim?”, “Kimdim?” ve “Nereye gidiyorum?”

Varoluşçu yaklaşıma göre ne olacağımızı büyük ölçüde kendimiz belirleriz ve koşulların kurbanı değiliz. Bu terapi yaklaşımı temelde yaşam üzerinde düşünme, çeşitli olasılıkların farkına varma ve bunlar arasından birine karar verme konusunda insanları cesaretlendirir. Terapötik ilişki içinde birinci adım sorumlulukları kabul etmektir. Problemlerin ve zorlukların var olduğunu kabul ettiğimizde, yaşamımız da bilinçli olarak değişmeye başlar (paradoksal değişim kuramı).

Varoluşçu terapi, hem psikanalizin ortaya attığı insan doğasına yönelik deterministik bakışı hem de radikal davranışçı görüşü reddeder. Psikanalistler özgürlüğün bilinçaltı güçlerle, akılcı olmayan güdülerle ve geçmiş yaşantılarla sınırlandırıldığını savunurken; davranışçılar özgürlüğün sosyokültürel koşullar tarafından sınırlandırıldığını ileri sürer. Varoluşçu terapistler ise insanların bulunduğu koşullarla ilgili bu gerçeklerin bir kısmını kabullenseler de özgürlüğün kendi koşullarını seçmek olduğunu savunur.

Bu yaklaşım, eylemlerimizden sorumlu ve özgür olduğumuz varsayımına dayanır. Varoluşçu terapi, kişileri tedavi edilecek vakalar (hasta) olarak değil, yaşamdan sıkılmış ve uyum güçlüğü yaşayan bireyler olarak görür. İnsanların tedavi edilmeye değil, ait oldukları yeri bulmaya, izleyecekleri en iyi yola karar vermeye ve böylece sonuç olarak kendi yollarını keşfetmeye ihtiyaçları vardır. Varoluşçu terapi yaşamda bir değer ve anlam arama sürecidir. Terapistin temel görevi, anlamlı bir varoluş yaratmak için seçenekleri araştırmak konusunda danışanı teşvik etmektir. İçinde bulunduğumuz koşulların edilgen kurbanı olmaktan çıkıp yaşamımızın sürekli mimarı olduğumuzun bilincinde olmak başlangıç noktasıdır.

Varoluşçuluğa göre insanın içinde bulunduğu koşulların temel boyutları; kendi farkındalığına varma kapasitesi, özgürlük ve sorumluluk, kendi kimliğini oluşturması ve diğerleriyle anlamlı ilişkiler kurması, anlam, amaç, değerler ve hedeflerin araştırılması, yaşamın bir koşulu olarak kaygı, ölümün ve yok olmanın farkına varılmasıdır. Hepimiz ölümlüyüz ve yaşamımızda istediğimiz her şeyi yapacak kadar zamanımız yok. Eyleme geçme veya hiçbir eylemde bulunmama potansiyeline sahibiz, dolayısıyla eylemsizlik de bir seçimdir.

Eylemlerimizi kendimiz seçeriz, buna göre aslında kaderimiz üzerinde etkimiz vardır. Hayatın anlamı bize hazır olarak verilmemiştir, bu anlama ancak kendi amaçlarımızın ne olduğunu keşfederek ulaşabiliriz. Varoluş kaygısı yaşamın temelidir, bize verilen seçeneklerle ilgili farkındalığımızı artırdığımız oranda bu seçimlerin sonuçlarına ait sorumluluk duygumuz da artar. Yalnızlığa, anlamsızlığa, boşluğa, suçluluk duygusuna ve izolasyona maruz kalabiliriz, bunlar hayatın gerçekleridir. Bu nedenle, diğer insanlarla ilişki kurma fırsatımız olsa bile, temelde yalnızız. Yalnız olduğumuza göre yapabileceğimiz en iyi şey, kişisel farkındalığımızı artırmaktır.

Kişisel farkındalık, kendimizle yüzleşmeyi gerektirir. Bu, beraberinde kaygı ve korkuyu getirir. Çünkü belirsizlik korkutur. Her zaman güvende olacağımız ve her şeyin yolunda gideceği düşüncesi maalesef kendimizi kandırmaktır. Sürekli konfor alanında kalmak kaygıyı azaltabilir ama bu, büyüme fırsatını kaçırmak demektir. Özgürlük ve kaygı madalyonun iki yüzü gibidir: Bilinenden bilinmeyene geçme özgürlüğünü kullandığımızda kaygı da kaçınılmaz olarak ortaya çıkar.

Ölüm diye bir şeyin olduğunu bilmek, insan olmanın farkıdır. Eğer yaşamı düşünüyorsak, ölümü de düşünmemiz gerekir. Eğer sürekli ölüm gerçeğinden kaçınıyorsak, panik içinde yaşamın ne kadar zor ve anlamsız olduğunu düşünür dururuz. Ancak ölümlü olduğumuzu kabul ediyorsak, hedeflerimizi gerçekleştirmek için sonsuz zamanımız olmadığını ve geçen her dakikanın ne kadar kıymetli olduğunu biliriz. Ölümlü olduğumuzu bilmek aslında yaşam ve yaratıcılığın da esin kaynağıdır. Zaten sınırlılık ve kaygı, ünlü yaratıcı kişilerin de ortak özelliğidir. Bu açıdan bakıldığında yaşamda sınırlı zamanımız olduğunu bilmek, bize verilmiş bir hediye bile olabilir. Peki, siz bu hediyeyi nasıl kullanmak isterdiniz? Bu konuyla ilgili yüz yüze veya online psikolojik danışmanlık almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com vasıtasıyla ulaşabilirsiniz. Sevgiyle kalın.

Kaynak:
Corey, G. (2008). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık. (Orijinal eser 2005 yılında basılmıştır.)

İlginizi çekebilir: Düşüncelerimiz hayatımızı şekillendirir: Aaron Beck’in bilişsel terapisi

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale