dummy

Varoluş halinin gücünü keşfet: Frekansını arzuladığın gerçekliğe ayarlamak

Varoluş halinin gücünü keşfet: Frekansını arzuladığın gerçekliğe ayarlamak

Frekansını arzuladığın gerçekliğe ayarla, onu elde edebilmenin tek yolu budur. Aksi mümkün değildir ve bu bir felsefe değil, fiziktir.

dummydummy

Bu yazıda yaratım yapmanın inceliklerini anlatacağım ve bazı kafa karışıklıklarına da açıklık getirmeyi planlıyorum. Umarım frekansım niyetimle uyumludur. Öncelikle hatırlanması gereken şey yine “Her Şeyin Enerji Olduğu”dur. Ve tıpkı yeni başladığınız bir sınıfta nasıl benzer frekanstaki insanlar birbirleriyle daha yakın arkadaş oluyorsa, bu da aynen böyle: Siz hangi frekansı yayıyorsanız gerçekliğinize o deneyimler çekiliyor.

Burada üzerinde durmak istediğim ve bazı ayrımlarını yapmak istediğim kavramlar var…

  • Kader düz çizilmiş ve değişmeyen bir çizgi değildir. “Biz her dakika, her an milyonlarca paralel evrenin gerçekliğini aynı anda yaşarız” demiş Marina Abramovic… Yaşadığımız şu an adeta içinde milyonlarca, trilyonlarca olasılığı barındıran bir “Olasılıklar Okyasunu”nun ortasında duran bir nokta gibidir. Ve her hareketimiz; elimizi sağdan sola koymamız kadar ince her hareketimiz, paralel evrenden bir realiteyi seçmemize neden olur. “Yani kader her an yeniden yaratılır”… Yaptığımız her hareket, söylediğimiz her söz ve aklımızdan geçen her bir düşünce ile…
  • Düşüncenin gücü ile ilgili bir yanılgı ise şudur; aklınızdan geçirdiğiniz bir arkadaşınız ile bir şekilde karşılaşmanız veya melodisini aklınızda mırıldandığınız bir şarkının radyoda çalmaya başlaması, canınızın deli gibi çikolatalı pasta çekmesi ve birkaç saat sonra önünüzde bir şekilde o pastayı bulmanız düşünce gücünün tezahürü değildir. Bu yalnızca bir sıçramadır. Bilincin sıçraması… Ve yaptığınız seçimle ilgili tezahür etmek üzere olan bir paralel evren gerçekliğinin sezilmesidir. Bu tamamen kişinin sezgilerinin gücüdür ama biz bunu senkronisite diye adlandırıyoruz. Senkronisite, aralarında mantıksal hiçbir açıklama olmayan tesadüflere denir. Oysa hatırlayın; “Kainatın kuruluşundan bu yana tesadüfen dahi olsa, hiçbir tesadüf vuku bulmamıştır.
  • Düşüncenin gücü tamamen yarattığı (yaydığı) frekans ile ilgilidir. Burada bahsedilen düşünce sadece düşünce değildir. O nedenle “inanmak” kelimesi tercih edilir. İnanmak bütüncül bir kelimedir. Bir şeye inandığınızda, varlığınızla o şeyi onaylamış olur ve böylece onun frekansını yayarsınız. His olarak da mevcuttur o düşünce varlığınızda. Birçok kitap bunu, bir düşüncenin bilinçaltı tarafından kabul edilmesi hali olarak tanımlar (bkz. Joseph Murphy Bilinçaltının Gücü). “Bilinçaltı bir düşünceyi kabul ettiğinde onu yaratmak için elinden geleni yapar” der. Aslında burada çalışan bilinçaltı değil evrensel enerjilerin kendisidir. Bilinçaltı yalnızca o düşüceyi varlığımızla onayladığımız bilgisini yayar evrene ve evren de iş başına geçer. Çünkü “Evren yalnızca senden sana yansıyan bir aynadır.” Ve görevi icabı aynalığını yapar ve ona ne veriyorsak bize onu yansıtır kainatın aynasında.

Şimdi buradan asıl konuya gelelim: Yaratım… Cevabının ise bu kadar basit olmasını ben de zor kabul ettim ama durum bu, yaratım yapmanın ardındaki bilgelik su gibi basit. Cevap: “Var olmak.”

Evet siz yalnızca varoluş halinizle yaratırsınız der “Hatırla” kitabı… İşte yaratımla ilgili bilmeniz gereken tek şey! O halde yeniden başa dönüp, Albert Einstein’a kulak vereceğiz “Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir. Sahip olmayı istediğiniz gerçekliğin frekansına uyumlandığınızda artık yapacak bir şey yoktur. O gerçeklik size ait olur. Bundan başka bir yol yoktur. Bu felsefe değildir. Bu fiziktir.

Bu zamana kadar yaptığımız tüm seçimler bize tam da şu anı yarattı. Şu an, geçmiş düşüncelerimin, davranışlarımın, kararlarımın bir neticesi… O halde şu an eğer tam farkındalıkta olursam geleceğimi bilinçli bir şekilde yaratmaya başlayabilirim.

Peki bunu nasıl yapabilirim?

Yaratımın birinci ve esas anahtarı varoluş halimiz ise o anahtara bizi götüren yol ise hayal gücüdür. Yine hatırlayın, “Hayal edebildiğin her şey gerçektir” diyor Pablo Picasso. 

O halde yaratmak istediğiniz hayali “olmuş gibi” kurun… Eğer bu hayalim gerçekleşseydi nasıl hissederdim? Nasıl davranırdım? Ne söylerdim? Bir sonraki adımım ne olurdu? Özellikle bu son soru büyük bir bilinçaltı manipülasyonudur çünkü varoluşunuzu o şey gerçekleşmiş de bir sonrakini düşünmeye başlamışsınız gibi hissettirir. İşte hissinize düştü hayaliniz… İşte hayalinizle uyumlanmaya başladınız.

Bir diğer bilinçaltı manipülasyonu “hayalinizi çok mutlu olduğunuz bir anıyı hatırladıktan sonra kurmaktır.” Duygunuzun mutlulukla (pozitif hislerle) yüksek olduğu bir an kurmaya başlayın. Beynin duygu merkezi de uyarıldığında inanması çok kolaylaşacaktır.

3. manipülasyon ise hayalinizi 5 duyunuzla hissetmenizdir. Görün, koklayın, dokunun, duyun, hatta ağzınızdaki tada bakın… Bir diğer ve en son en sevdiğim zihin manipülasyonu ise “teşekkür etmektir.” Varoluşa size hayalinizi verdiği için içten bir teşekkür edin ve sonra “serbest bırakın”… İçiniz rahat olsun… Enerjiler o hayali yaşamınızda tezahür ettirmek için çalışmaya başladı bile! 

Eğer hayallerinize, kalbinizde deli gibi yankı bulmasına rağmen kavuşmakta zorluk yaşıyorsanız, o hayallerinizle ilgili negatif bilinçaltı kayıtlarınız olabilir. Bununla ilgili ise bir Theta Healing yaratım seansı almanızı kesinlikle öneririm! Yaratım konusuyla ilgili veya Theta Healing ile ilgili bana ulaşmak isterseniz www.creatingground.com adresindeki iletişim bilgilerinden bana ulaşabilirsiniz. Instagram hesabımdan beni takip edebilirsiniz. 

Bilgelikle ve sevgiyle seçin. Herkese bol bol sevgiler…

İlginizi çekebilir: Yaşamınızda dengeyi sağlamak için: Çakraları dengelemenin püf noktaları

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

Anne evi rahatlığında seçimler: Anneler Günü’ne özel içinizi ısıtacak hediye önerileri

“An-ne”; iki hecesine dünyaları sığdıran; güven, sıcaklık, huzur, sevgi ve daha nice güzel duyguyla bizleri kucaklayan, yorgun günlerin ilacı, mutlu anların ortağı, düştüğümüzde koştuğumuz, sevincimizi ilk paylaştığımız o eşsiz kahraman. İki hece ama içinde bir ömür saklayan… Anne demek bir evin kalbi demek, sevgiyle hazırlanmış sofralar, kahve fincanında biriken mutlu anılar, bir koltukta kurulan huzur, sıcak bir evin rahatlığı demek. Çünkü bir annenin dokunduğu her şey, dünyayı biraz daha yaşanır kılar. İşte bu yüzden Anneler Günü yaklaşırken bu yıl onlara sadece bir hediye değil, hissettirdikleri o tarifsiz sıcaklığı, huzuru, ‘anne evi rahatlığını’ hediye etmek gerek. Ne de olsa her şeyin en iyisini, güzelini, rahatını, konforlusunu hak eden onlar.



Geçmişten günümüze dönüşümler geçirmiş olsa da bu özel ve anlamlı günün değişmeyen en önemli özelliği, kalbimizde ayrı bir yeri olan annelerimizi onurlandırmak için bir fırsat sunuyor oluşu. Şüphesiz ki annelerimizin bize kattığı güzellikleri bir güne sığdırmak mümkün değil ama bu özel günde özenle seçeceğimiz küçük bir hediye, onların bizim için ne kadar değerli olduğunu hissettirmek için şahane bir fırsat olabilir. Önemli olan, seçtiğimiz hediyeye sevgimizi katmak; tıpkı onların her lokmaya, her bakışa kattığı sevgi gibi. İşte birkaç sıcak öneri:

‘Anne kucağı’ gibi: Konforu eve taşıyacak hediyeler

Anne kucağının o benzersiz sıcaklığı, en zor zamanların bile en güzel ilacı değil mi? Ve evet aslında hiçbir hediye tam anlamıyla o sıcaklığı vermeye yetmez ama yine de biraz da olsa yaklaşabilir. Film keyfi için sıcacık ve yumuşacık bir battaniye, polar bir sabahlık, rahat terlikler, evin her köşesini anne sıcaklığına büründürecek ev tekstili ürünleri, yastıklar, kırlentler ve çok daha fazlası ile annelerinize bu Anneler Günü’nde huzur ve konforu hediye edebilirsiniz.

‘Anne eli değmiş’ gibi: Kişisel bakım ürünleri

Annelerimizin dokunduğu her yeri güzelleştirdiği aşikar… ‘Anne eli değmiş gibi’ dendiğinde her ne kadar lezzetli yemekler akıllara gelse de, bir atkının düğümünde, bir buklenin düzeltilmesinde de aynı özen var. Bazen son bir anne dokunuşu her şeyi bambaşka yapabilir. Annenizin kendisine de en az başkalarına gösterdiği kadar şefkatle ve özenle yaklaşması için kişisel bakım ürünlerinden şahane hediyeler seçebilirsiniz. Parfümler, cilt bakım ürünleri, saç şekillendiriciler, makyaj setleri ve çok daha fazlası bu özel günde annenizin yüzünde güller açtırabilir.

‘Annemin tarzı’ gibi: Zamansız, şık ve özel parçalar

Bazı parçalar vardır, bize hep annemizi hatırlatır. Onun yıllardır severek taşıdığı bir fular, özel günlerde takındığı bir broş ya da gençliğinden kalma bir ceket… Şimdi, o hatıraların yanına çok daha özellerini eklemenin tam zamanı. Zarif elbiseler, şık altın takılar, birbirinden güzel aksesuarlar, rahat ayakkabılar, yazlık kombinlerini tamamlayacak parçalar ve çok daha fazlası Anneler Günü’nde harika hediyelere dönüşebilir.

‘Anne sofrasından fırlamış’ gibi: Sofralara renk ve lezzet katan detaylar

Anne sofrası; her tabakta ayrı bir hikaye, her kasede ayrı bir emek ama hepsinde aynı lezzet. Kimi zaman dört gözle beklenen bayram sofralarının, kimi zaman okuldan eve dönüşte karşılayan leziz yemeklerin yıldızı annelerin sofralarını daha da güzelleştirecek, mutfakta geçirdikleri zamanları kolaylaştıracak pratik ve şık ürünler harika hediyeler olmaz mı? Şık yemek takımları, renkli masa örtüleri, kahve makineleri, mutfak robotları, airfryer’lar ve çok daha fazlası tek bir tık uzağınızda.

Pazarama’da ‘anne evi rahatlığında’ alışveriş

Annenize hissettirmek istediğiniz tüm bu duygular, bir hediyeye sığabilir mi? Belki tam olarak değil, ama Pazarama’da, onun kalbine dokunacak seçenekler sizi bekliyor.

Pazarama, binlerce ürün seçeneği, avantajlı fiyatlar, çok kanallı erişim imkanı ve güvenli ödeme alternatifleriyle size anne evi rahatlığında bir alışveriş deneyimi sunuyor. Bir hediye seçin, içine sevginizi katın ve annenize onu ne kadar çok sevdiğinizi bir kez daha gösterin. Aradığınız her şey Pazarama’da.

Ayrıca Anneler Günü’ne özel şahane kampanyalar da sizi bekliyor. Pazarama üzerinden yapacağınız 750 TL ve üzeri alışverişlerde geçerli “HEDIYE125” kupon kodu ile 125 TL indirim fırsatı yakalayabilir, eğer Pazarama Plus üyesi iseniz aynı tutardaki alışverişleriniz için “PLUS200” kupon kodunu kullanarak 200 TL’lik özel indirimden faydalanabilirsiniz. Hepsi ve daha fazlası için hemen tıklayın, tam anneme göre’ diyeceğiniz hediyeleri kaçırmayın.  Her şeyin en iyisini hak eden anneler için, bu Anneler Günü’nde sadece bir hediye değil, bir “teşekkür” armağan edin.

*Bu yazı Pazarama katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale
whatsapp