X

Varlıklı olmaya giden yol: Gelirleri artırarak birikim yapmak

Bir önceki yazımda varlıklı olmanın tanımını yapmıştık; kazandığından daha azını harcama veya gelirin giderlerden daha yüksek olma durumu. Giderleri azaltarak birikim yapmanın yollarını inceledik. Bu yazıda da gelirleri artırmak üzerine duracağız.

Giderlerinizi olabilecek en alt seviyeye çektiniz, tasarruf yapılabilecek her alanda harcamalarınızı minimize ettiniz fakat yine de kazancınız, birikim yapmak istediğiniz tutarı sağlayacak düzeyde değil. Olabilir. Böyle bir durumda daha fazla para kazanmanın yollarını aramamız gerekiyor.

Finansal özgürlüğünüzü bir masa gibi düşünün. Gelir, masayı ve üzerindekileri tutan bacakları olsun. Eğer hayatınız tel bir bacağı olan bir sehpa üzerinde duruyorsa, sehpanın bacağı kırıldığı an hayatınız tepetaklak olacaktır. Ancak birden fazla bacağı olan bir masaysanız, bacaklardan biri hasar görse bile diğerleri sizi dengede tutmak için yeterli olacaktır.

Peki, kazancımızı nasıl arttırabiliriz? Para kazanmanın yedi farklı yolu vardır:

1. Maaş kazancı

En yaygın iş modelidir. Bir kişi veya kuruluş adına, o kişi veya kuruluşun ihtiyaç duyduğu bir ürünü veya hizmeti sağlarsınız. Harcadığınız zaman ve emek için de belli bir tutar ödeme alırsınız. Maaşlı bir işte çalışıyorsanız ama maaşınız, zorunlu giderleri karşıladıktan sonra birikim yapmanız için yeterli gelmiyorsa, önünüzde iki seçenek vardır; terfi almak ve iş değiştirmek.

Doğru bir kariyer planlamasında maaşlı bir çalışan, her iki yılda bir ya terfi almalı ya da daha yüksek gelir ve yan haklara sahip başka bir işe geçiş yapmalıdır. Aksi takdirde maaşınız, işgücünüzün ve zamanınızın değerinin altında kalır ve alım gücünüz düşer.

Mesleki yükseliş yapmak istiyorsanız, yükselmek istediğiniz pozisyon için gerekli kriterleri sahip olup olmadığınızı iyi analiz etmelisiniz. Belki ikinci bir yabancı dil, belki aktif kullanmanız gereken bir program, belki de sizi terfi veya işe alımda öne çıkaracak bir sertifikaya ihtiyacınız vardır. Yetkinliklerinizi analiz edip kendinize yeni yetenekler ve beceriler kazandırarak işgücünüzün değerini artırır ve mesleki yükselişinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Yapabileceğiniz en iyi yatırım kendinize yaptığınız yatırımdır… Ne kadar çok öğrenirseniz o kadar çok kazanırsınız.” – Warren Buffett

2. Ek iş kazancı

9-5 işinizin yanı sıra, sahip olduğunuz farklı yetenek ve becerileri kullanarak ek gelir elde edebilirsiniz. Yabancı dili iyi olan biri hafta sonları freelance metin çevirisi yapabilir. Sesiniz ve diksiyonunuz düzgünse, sesli kitap seslendirmesi yapabilirsiniz. El işlerine eliniz yatkınsa, el yapımı ürünleri üretip sosyal platformlarda satışa koyabilirsiniz. Yaptığınız iş başına ödeme yapılan freelance işler, mevcut maaşlı işinize engel olmadan ek kazanç elde edebileceğiniz güzel fırsatlar sunar.

3. Kira geliri

Çevremde konuştuğum neredeyse herkes, ev varlığına iyi bir yatırım gözüyle bakıyor. Üzülerek söylüyorum ki o iş tam olarak öyle değil. Kullandığınız her varlık, yüktür. Evi aldınız; eğer içinde oturuyorsanız o ev size sürekli masraf çıkaracak ve cebinizdeki parayı yiyecektir. Fakat eğer içinde siz değil de kiracı oturuyorsa, o ev iyi bir yatırıma dönüşür; çünkü artık size para kazandırmaya başlar.

Birden fazla eviniz varsa zaten birinde oturuyor ve diğerlerini kiraya vermiş olduğunuzu varsayıyorum. Fakat bir eviniz varsa ve o evi de siz kullanıyorsanız, size para kazandırabilecek bir kaynağı heba ediyorsunuz demektir. Eğer tek yaşıyorsanız ve yeterince odanız varsa, odalarınızı kiraya verebilirsiniz. Tanımadığınız insanlarla aynı çatıda olmak hoşunuza gitmiyorsa, evinizi kiraya verip daha düşük fiyatlı bir eve kendiniz kiraya çıkabilirsiniz, aradaki fark da aylık ek kazancınız olur.

Sadece ev de değil, arabanız varsa ve şehir trafiğinden dolayı arabanızı nadiren kullanıyorsanız, aracınızı da kiralayabilirsiniz. Böylece kaldırımda boşa bekleyen bir yükü, bir gelir kaynağına dönüştürürsünüz. Birikmiş paranız varsa ve kredi çekebiliyorsanız, bir dükkân alıp işletmelere kiraya vererek çektiğiniz kredinin de üzerinde kazanç sağlayabilirsiniz. Gelinlik ve abiyeler bile kiraya verilebilir. Sadece biraz yaratıcı düşünmek yeterli.

4. Telif hakkı geliri

Muhteşem bir fikriniz var fakat bu fikri hayata geçirecek sermayeniz veya vaktiniz ya da mesleki bilginiz yok mu? Başkasının da aklına gelmeden hemen fikrin telifini alın. O fikri kullanmak isteyenler size ödeme yapmak zorunda. Yazılı, sözlü, görsel ve işitsel her özgün iş, telif alınabilecek eserlerdir. Yaratıcı bir zekanız ve yeteneğiniz varsa, tek bir fikirden devamlı telif geliri kazanabilirsiniz.

5. Kar payı kazancı

Gidip orada düzenli çalışmanıza gerek yok; eğer bir işletmeye ortak olduysanız, işletmenin karında pay hakkınız vardır. Bu (fikir ortağı olarak şirket ortakları arasında yer almak şartıyla) bir iş fikrinizi başkasının hayata geçirmesine izin vererek, işin kurulması için başlangıçta ortaya para koyarak (sermayedar olarak) ya da halihazırda kurulu ve işleyen bir şirketin hissesini alarak yapılabilir. Saydığım bu yöntemlerden biri ile ortağı olduğunuz işletme, ortaklık yüzdesi oranında size düzenli olarak kar payı öder.

6. Yatırım kazancı

Düşük fiyattan alıp maliyetinin üzerinde sattığınız, dolayısıyla paranızın para kazandığı her konu, yatırım konusu olabilir. Değeri artan bir hisseyi, evi, arsayı, altını, sanat eserini vb. satarak para kazanabilirsiniz. Bunun için bu saydığım ve daha sayamadığım pek çok farklı varlıkların ne zaman alım için en uygun fiyatta olduğunu, değerinin ne zaman ne ne kadar yükselebileceğini iyi analiz etmek gerekir.

7. Pasif gelir

Pasif gelir, siz uyurken bile size para kazandıran bir iş tipidir. Sadece üretim aşamasında çalışırsınız, sonrasında arkanıza yaslanır ve paranın akışını seyredersiniz. Benim kişisel olarak en beğendiğim pasif gelir örnekleri; internetten ücretli indirilen eğitim videoları çekmek, basılı veya dijital kitap yazmak, telif hakkı alınan görsel işler yapmak (fotoğraf ve dijital tasarım), influencer/blogger iş modeli kurmak, kira gelir ve dropshipping (stoksuz satış). Sadece pasif gelir üzerine ayrı bir makale bile yazılabilir çünkü daha sayamadığım nice örnek var ve her biri detaylı bir açıklamayı hak ediyor.

Kazançları birikime dönüştürmek

Yukarıda saydığım gelir türlerinden kendinize uygulayabileceklerinizi seçtiniz ve çabalarınız sonuç verdi, gelirinizi arttırdınız, diyelim. Neden gelirinizi arttırmaya çabaladığınızı unutup kendinizi alışverişin dibini sıyırırken bulabilirsiniz. Bu hataya sakın düşmeyin! Fazladan kazandığınız her bir kuruşu, finansal gücünüzü arttırmak için kazandınız. Kazançlarınızı birikim ve yatırıma yönlendirerek varlıklı olmaya giden yolda ilk adımlarınızı atın.

Ben kimim?

Ben bir birikim ve güvence danışmanıyım. İşim, insanların tasarruf ederek birikim yapmalarını ve bu birikimleri sayesinde gelecekte yaşayacakları maddi sıkıntılara karşı kendilerini güvence altına almalarını sağlamak. Birikim, yatırım, emeklilik planlaması, finansal güvence ve başka pek çok sorunuz için bana ulaşabilirsiniz. Sorularınızı yanıtlamaktan ve elimden geliyorsa yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.

İlginizi çekebilir: Finansal okuryazarlık nedir, nasıl geliştirilir?

Çağla Lotinac Akman: AgeSA'da birikim ve güvence danışmanı ve çevre aktivisti. Hafta içi 9-5 danışanlarına finansal danışmanlık vererek insanları daha varlıklı hale getirmek, hafta sonu da deniz kenarında sabah koşusu yapıp koşarken kumlardaki çöpleri toplayıp ayrıştırmak en büyük hobileri arasında. Uplifers'ta 2018'den beri çevre kirliliği, sıfır atık, gezegen dostu yaşam, koşu, kişisel finans ve bütçeleme konularında yazılar hazırlamakta, gezegenimiz için farkındalık yaratmayı ve finansal okur yazarlığı arttırmayı hedeflemektedir. Kendisine ulaşmak ve ücretsiz finansal danışmanlık almak için: (0530)-767-24-64.

Akbank’tan sürdürülebilirlik yolunda ilham veren bir rehber

Sürdürülebilirlik, günümüz dünyasında her zamankinden çok daha büyük bir öneme sahip. Çünkü, doğal kaynaklarımız hızla tükenirken yalnızca kendi geleceğimizden çalmakla kalmıyor, gelecek nesillerin sahip olabileceği yaşamdan da çalıyoruz. İklim değişikliği ve çevresel sorunlar bir yana, kişisel tercihlerimiz, hızla artan tüketim alışkanlıkları, teknolojik gelişmeler ve daha pek çok sebep, sürdürülebilirliğin ne kadar hayati bir gündem olduğunu defalarca gözler önüne seriyor. Artık yalnızca bugünü değil, yarınları da düşünerek doğal kaynaklarımızı korumak, geleceğimizi ve gelecek nesillerin geleceğini garanti altına almak, daha yaşanabilir bir dünya yaratmak için adımlar atmalı, değişimi geç kalmadan başlatmalıyız. Sürdürülebilirlik, artık bir tercih değil; kendimiz için, dünyamız için, geleceğimiz için benimsememiz gereken bir zorunluluk. Aksi halde yarınlar, hayalini kurduğumuz yarınlardan çok uzak olacak.



Bu bağlamda sürdürülebilirlik konusunu merkezine alan ve hem bireysel hem toplumsal farkındalığı artırmayı hedefleyen Akbank, sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için “Sürdürülebilirlik insan için, #Hepimizİçin” diyor ve sürdürülebilirlik odaklı bloguyla bizleri buluşturuyor. Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel boyutuyla ele almayan, sosyal ve ekonomik boyutunu da göz önünde bulunduran Akbank, bu önemli konuda liderlik ederek sürdürülebilirliğin her yönüyle ilgili bilgi ve farkındalık dolu içerikleri kaleme alıyor. Hem sürdürülebilirlik konusunda neler yapabileceğini merak eden herkese hem de bu konudaki bilgi birikimini artırmak isteyenlere geleceğimizi koruma yolunda ilham verici bir rehber oluyor. Peki, bu rehberde başka neler var, gelin yakından bakalım.

Akbank Sürdürülebilirlik Blog’da neler var?

Akbank, sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırmayı amaçladığı bu blogda, bireyleri harekete geçmeye teşvik edecek güncel bilgileri ve sürdürülebilir alışkanlıkları hayata dahil etmenin pratik yollarını aktarıyor. ‘Herkes için sürdürülebilirlik’ mesajını paylaşarak toplumun tüm kesimlerini kapsamayı ve bireysel olarak atılabilecek adımlar konusunda da ilham vermeyi amaçlıyor.

“Sürdürülebilirlik, çevrenin yanında insan için, toplumun gelişmesi için” anlayışını benimseyen Akbank, eğitimden gönüllülüğe, yatırımdan sanata her alanda toplumun kalkınması ve sürdürülebilir yarınlar için çalışıyor. Bu bağlamda Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan, farklı alanlara hitap eden başlıklardan bazıları ise şöyle:

Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının hem toplumsal bilincin artmasında hem de kalkınmanın sağlanmasında kritik bir öneme sahip olduğunu biliyor muydunuz? Akbank, blogunda yer verdiği Sürdürülebilir Kalkınma İçin: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği yazısında bu konuyu detaylıca ele alıyor ve UN Women’ın verilerinden yola çıkarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının getireceği faydaları, ekonomik, sosyal ve daha pek çok açıdan sürdürülebilirlik bağlamında değerlendiriyor.

Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur?

Sürdürülebilir bir yaşam biçimi benimsemenin en önemli adımlarından biri de hiç şüphesiz bireysel olarak finansal sürdürülebilirliği sağlamaktan geçiyor, bunun da en etkili yolu bireysel yeşil bütçeler oluşturmak. Yeşil Bütçe Nasıl Oluşturulur? yazısında Akbank, çevreyi korumaya odaklanan harcamaların nasıl planlanacağından yeşil bütçe oluşturmanın pratik yollarına kadar pek çok kolay uygulanabilir yöntem paylaşıyor.



5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş

Günümüzde hızla yaygınlaşan tüketim çılgınlığının hem bütçeye hem doğaya verdiği zarar aşikar. Bu tüketim alışkanlıkları, doğal kaynakların bilinçsizce harcanmasından karbon ayak izinin artmasına, çevre kirliliğinden biyoçeşitlilik kaybına kadar gezegenin doğal dengesini bozan pek çok olumsuz sonucun ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Karşılığında ise ‘az, çoktur’ anlayışını benimseyen minimalizm, bu gereksiz harcama alışkanlıklarına bir panzehir olma görevi üstleniyor. Akbank’ın sürdürülebilirlik blogunda yer alan 5 Adımda Minimalist Yaşama Geçiş yazı da modern dünyada minimalist alışkanlıklar benimsemenin yollarını aktarıyor.

Sanatta Sürdürülebilirlik

Sürdürülebilirliğin genellikle pek değinilmeyen ya da bağlantısı sorgulanmayan fakat aslında çokça göz önünde bulunan kısmı; sürdürülebilirlik ve sanat ilişkisi üzerine hiç düşündünüz mü? Sanat, yüzyıllardır toplumsal bilinci artırmada ve en zor görünen konuları bile daha anlaşılır kılmada güçlü bir iletişim aracı. Bu gücü onu sürdürülebilirlik konusunda da etkili bir özneye dönüştürüyor. Sanat eserlerinde kullanılan materyallerden sanatçıların toplumsal konulara farkındalık yaratmak amacıyla benimsedikleri yaklaşımlara kadar sanat ve sürdürülebilirlik bağını pek çok açıdan ele almak mümkün. Akbank Sürdürülebilirlik Blog’ta yer alan Sanatta Sürdürülebilirlik başlıklı paylaşım da bu bağın ne denli güçlü olduğuna dikkat çekiyor.

Sürdürülebilir Turizm, Karbon Nötr, Doğa Dostu Teknoloji ve dahası

Sürdürülebilirliği tüm yönleriyle ele alan Akbank, blogunda daha pek çok konuya dikkat çekiyor. Sürdürülebilir turizmden, karbon nötr kavramına, doğa dostu teknolojik gelişmelerden sürdürülebilirlik alanında öne çıkan yeni trendlere kadar yaşama, insana, dünyaya ve geleceğe dair her alanda sürdürülebilirliğin önemine ve etkisine değiniyor. Hayatın her alanına yayılan stratejilere ihtiyacımız olduğunun farkında olan Akbank, sürdürülebilirliğin kalbinde insan var diyor ve toplumsal dönüşüm için bütünsel bir yaklaşım benimsemenin gerekliliğini vurguluyor.

Siz de çok geçmeden bir adım atmak ve daha yaşanılabilir bir dünya için bugünden neleri değiştirebileceğinizi öğrenmek istiyorsanız Akbank’ın sürdürülebilirlik odaklı bu blogunu takip edebilir, hem kendiniz hem de gelecek nesiller için değişimi başlatabilirsiniz.

*Bu yazı, Akbank katkılarıyla hazırlanmıştır.



Orkid, “Sporla Güçlen” projesine verdiği destekle kız çocuklarının geleceğine ışık tutuyor

Bir kız çocuğu düşünün: Günün ilk ışıklarıyla birlikte koşuya çıkan, her sabah elinde topuyla antrenman yapan, büyük bir hevesle hem bedenini hem de zihnini beslemek için yıllarca gönül verdiği spor dalı uğruna çalışmaya devam eden ve uzun yıllar sonra gözlerinden ışıklar saçarak ilk kupasını milyonların önünde havaya kaldıran… Ne harika bir tablo, öyle değil mi?



Toplumun her köşesinde, binlerce kız çocuğu bu anı yaşamayı hak ediyor. Ancak, ne yazık ki birçoğu için spor; erişilmesi çok güç bir lüks, uzak bir hayal gibi kalıyor hayatları boyunca. Oysa spor, sağlığın, özgüvenin, azmin, başarının, kararlılığın, istikrarın temellerini atan, kız çocuklarının güçlü bireyler olarak yetişmesine katkı sağlayan en önemli araçlardan biri. Bu önemin farkında olan ve kız çocuklarını spor yoluyla güçlendirmek isteyen Orkid, Watsons iş birliği ile Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin (TMOK) Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da yürüttüğü “Sporla Güçlen” projesine destek veriyor.

Geleceğe atılan adımlar: Kız çocukları, ‘sporla güçleniyor’

Türkiye’de kadınları ilk kez hijyenik pedle buluşturan P&G’nin kadın bakım markası Orkid, 45 yılı aşkın süredir dünyadaki tüm kadınların hayatını kolaylaştırmak, onları her alanda desteklemek için imza attığı çalışmalarına bir yenisini daha ekleyerek “Sporla Güçlen” projesiyle kız çocuklarının yanında oluyor.

Kız çocuklarına sporla yeni yollar açmayı ve kız çocuklarının geleceğini aydınlatmayı hedefleyen Orkid, yürüttüğü bu iş birliğiyle kız çocuklarının eğitim ve spor yaşamlarını desteklemeyi, onların fiziksel, zihinsel ve sosyal gelişimlerine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kız çocuklarının hayatta karşılaşacakları tüm zorluklar karşısında çok daha güçlü durmalarını sağlayan, onların bütüncül gelişimini desteklerken duygusal dayanıklılık kazanmalarına da zemin hazırlayan sporun gücü, yadsınamayacak kadar fazla. Öyle ki; Orkid’in, İpsos ile Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kadınların %77’si, sporun bugün oldukları kişi olmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Dahası, yapılan bu araştırmaya göre; ergenlik döneminde spor yapan kızlar, istedikleri kişi olmalarına yardımcı olabilecek özgüven ve becerileri sporla kazanıyor.

Buna rağmen genç kızların neredeyse yarısının düzenli spor yapmadığı sonucuna ulaşan Orkid, TMOK ve Watsons iş birliği ile kız çocuklarının sporla güçlenmesi için onların yanında yer alıyor. Kız çocuklarının hem eğitimlerine hem de spora devam etmelerine yönelik gerekli spor malzemelerinin temin edilmesini destekleyen Sporla Güçlen projesi ile Diyarbakır, Gaziantep ve Şanlıurfa’da bulunan okullardaki kız öğrenciler dönem boyunca badminton, basketbol ve voleybol dallarında eğitim alıyor.



Kadınların daha özgüvenli olmasını destekleyen ve spor ile olan bağlarını güçlendirmeye odaklanan bir marka olarak Orkid, hiçbir kız çocuğunun bu haklarından mahrum kalmaması için çalışıyor. Bu sayede geleceğin sağlıklı, özgüvenli, başarılı ve belki de milli sporcuları bugünden yetişmeye başlıyor. Gelecek nesillerin hayallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için onların yanında olmaya ve onları cesaretlendirmeye devam eden Orkid, kız çocuklarına yeterli imkan sağlandıkça daha eşit ve aydınlık yarınların mümkün olduğuna inanıyor.

Kız çocuklarını genç yaşta sporla tanıştırarak onların kendi potansiyellerini keşfetmelerine olanak tanıyan bu projenin ve başta Orkid ile Watsons olmak üzere projenin tüm destekçilerinin ülkemize ve dünyaya ilham olması, kız çocuklarının ışıl ışıl bir geleceğe doğru çok daha emin adımlarla yürümesi hepimizin en büyük temennisi.

Güçlü kadınlar, güçlü yarınlar için, #SporlaGüçlen projesine destek veren Orkid ürünlerini Watsons’ta keşfetmek için tıklayın.

*Bu yazı Orkid katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale