X

Var olmak ve var olmayı hak etmek üzerine: Sadece var olduğumuz için bile değerliyiz

Japon kültürüyle aranız nasıl? Ben, belki de de en yakın arkadaşlarımın arasında Japonların da olması sebebiyle Japon kültürünü çok severim. Haruki Murakami ve Banana Yoshimoto gibi Japon yazarlarını, NHK gibi Japon TV kanallarını, Japonya’dan doğmuş olan animeleri ve mangaları ilgiyle takip ederim. Her ne kadar Japon anime ustası Hayao Miyazaki’nin filmlerine aşırı bir hayranlığım olmasa da bu değerli yönetmenin bir çok filmini izledim. Geçenlerde NHK’nin Miyazaki’nin belgeselini yayınladığını görünce de hemen seyrettim. Belgesel, Miyazaki’nin “Küçük Deniz Kızı Ponyo” filminin yapım aşamasını bizlerle paylaşıyor.

Miyazaki her gerçek sanatçı gibi sanatıyla yaşayan biri. Çalışırken işini nerdeyse takıntı boyutuna getiriyor. Gece gündüz çektiği filmden başka bir şey düşünmüyor. Filmin yapım aşamasında son derece endişeli hallere giriyor. Filmi seyrederken Miyazaki’nin bu takıntılı halinin altında yatan asıl nedeni merak ederken beklediğim cevap yine belgeselin içinden geldi. Miyazaki’nin annesi Miyazaki beş yaşındayken yakalandığı bir hastalık yüzünden yatağa bağlı yaşayan bir kadınmış. Miyazaki annesiyle oyun oynamak istediğinde annesi onun bu isteklerine hastalığı yüzünden karşılık verememiş. Bir gün Miyazaki bu dünyada var olmayı hak etmediğini düşünmüş. Bu hisler çok sevdiği manga romanları sayesinde bir nebze olsun geçmeye başlamış. Miyazaki filmin bir yerinde “Var olmayı hak etmem için insanları eğlendirmem gerektiğini düşünüyorum” dediğinde taşlar yerine oturdu. Demek bu Japon anime ustası için yaptığı filmin beğenilmesi bir ölüm kalım meselesi diye düşündüm. “Var olmayı hak etmem için insanları eğlendirmem gerektiğini düşünüyorum.” Ne kadar ağır bir laf değil mi?

Sizin böyle hissettiğiniz oluyor mu? Siz var olmayı hak etmeniz için ne yapmanız gerektiğini düşünüyorsunuz? Ben sırf var olduğumuz için var olmayı hak ettiğimizi düşünüyorum. Ama tabii ki bu düşünceye varabilmek ve onu iyice içselleştirmek için epey zaman harcadım ve bir çok terapi seansı gördüm. Küçükken ailesi tarafından çeşitli nedenlerden ötürü suçlanarak yetiştirilen çocuklar, bu suçlanma halini içselleştirerek var olmayı hak etmediğini düşünen yetişkinlere dönüşebilir. Ya da annesinden, babasından gördüğü sevgi, koşullara bağlı olan çocuk, Miyazaki örneğinde gördüğümüz gibi var olmayı hak etmek için belli şartları yerine getirmesi gerektiğine inanabilir. Var olmayı hak etmek, mutlu olmayı hak etmek, para kazanmayı hak etmek… Çoğumuzun hak etmek ile ilgili bir takıntısı var farkındaysanız. İyi de var olmayı ya da mutlu olmayı hak edip etmediğimizi belirleyen bir konsey mi var?

Hayat bizlere verilmiş bir armağan. Ve dünyada yaşayan herkes var olmayı da, mutlu olmayı da hak ediyor. Şimdi bu satırları okuyunca aklınıza mutluluğu hak etmediğini düşündüğünüz birçok insan gelmiş olabilir. Ancak biz birilerinin neyi hak edip etmediğini belirleme hakkını kendimizde bulursak aynı hareketin bize yapılması kaçınılmazdır. Çocukken zihnimize kazınmış yanlış mesajlara veda ederek, “var olmayı, mutlu olmayı hak etmek için belli şartları yerine getirme” oyununu oynamaktan vazgeçmemiz lazım artık. Sırf biz olduğumuz için var olmayı hak ediyoruz. Gelin kendimize koşullu sevgi vermekten ve kendimizi ancak belirli şartları yerine getirdiğimizde değerli hissetmekten vazgeçelim, kendimizi, özümüzü koşulsuz bir şekilde sevelim. Size, her zaman kendinizi değerli hissettiğiniz günler diliyorum.

2021 yılını “Kendini Sevme ve Hayatı Güzelleştirme Yılı” ilan ettim. Her hafta @ranakutvan kullanıcı isimli Instagram hesabımdan bu konuyla ilgili psikoloji ödevleri paylaşıyorum. Hadi hep beraber kendimizi sevmeye ve dünyayı güzelleştirmeye. Bu arada sizlere bir eğitim haberim var. Zoom üzerinden birebir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık “Öz Sevgi” eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Olduğun insanla olmak istediğin insan arasındaki mesafe kadar mutlusun

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale