X

Vajinal akıntı neden olur? Vajinal akıntı renkleri ne anlama gelir?

Vajinanın işlevlerinden biri de rahme ve üreme sistemine giden bir yol sağlamaktır. Vajinadaki sıvılar, doğal olarak asidik bir ortam yaratmaya katkı sağlar. Vajinanın pH’ı, enfeksiyonları önlemeye; aynı zamanda iyi bir bakteri veya flora dengesinin desteklenmesine yardımcı olur. Vajina berrak, mukus benzeri salgılarla kendini temiz ve sağlıklı tutar. Ancak bazen, doğal dengesi bozulabilir ve bu sıvılar değişebilir. Peki acaba, vajinadaki normal ve anormal sıvılar (vajinal akıntı) arasındaki farkı nasıl anlayabiliriz?

Vajinal akıntı nedir?

Vajinal akıntı, vajinadan gelen berrak, beyaz veya kirli beyaz renkte bir sıvıdır. Rahim, serviks ve vajina, esas olarak hücrelerden ve bakterilerden oluşan vajinal akıntı üretir. Bu akıntı vajinayı temizlemeye ve kayganlaştırmaya, kötü bakteri ve enfeksiyonla savaşmaya yardımcı olur. Dolayısıyla vajinadan akıntı gelmesi son derece doğal ve normal bir süreçtir, ancak akıntıdaki değişiklikler enfeksiyon veya hastalıklara işaret ediyor olabilir. Başka bir ifadeyle, eğer her zamanki vajinal akının rengi, dokusu, kokusu, miktarı değiştiyse bu, bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Neyse ki anormal vajinal akıntının çoğu nedeni, ilaçla tedavi edilebilir.

Normal vajinal akıntı nasıl görünür?

Normal vajinal akıntı berrak veya beyaz renkli olmalıdır. Kötü kokmamalıdır, adet döngüsü boyunca kalınlığı değişebilir. Normal vajinal akıntının diğer özelliklerini ise şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Doku: Sulu ve yapışkandan yapışkan, kalın ve macunsuya kadar değişen vajinal akıntı normaldir. Bu değişikliğe hormonlar neden olur, ancak enfeksiyon gibi faktörler de vajinal akıntının kıvamını değiştirebilir. Parçalı, köpüklü veya kaşıntı ve renk değişikliklerinin eşlik ettiği vajinal akıntı, enfeksiyonun varlığını gösteriyor olabilir.
  • Renk: Vajinal akıntı berrak, süt beyazı veya kirli beyaz renkte ise sağlıklı. Koyu sarı, kahverengi, yeşil veya gri akıntı, bir enfeksiyon veya başka bir sorunu gösterebilir.
  • Koku: Vajinal akıntının bir kokusu olabilir, ancak güçlü ve rahatsız edici olmamalıdır. Akıntıda balıksı veya kötü bir koku fark edilirse ve buna doku veya renk değişiklikleri eşlik ediyorsa, vajinal enfeksiyon olabilir.
  • Miktar: Bazı insanların çok fazla vajinal akıntısı varken, bazılarının daha azdır. Hamilelik, doğum kontrol hapı kullanımı veya yumurtlama gibi belirli faktörler, vajinal akıntının miktarını etkileyebilir. Ancak vajinal akıntı miktarındaki ani değişiklikler, bir şeylerin ters gittiği anlamına gelebilir.

Vajinal akıntı renklerinin anlamları

Daha önce de belirttiğimiz gibi, vajinal akıntının rengi, bir sorun olduğu anlamına gelebilir. Vajinal akıntı renkleri anlamları konusunda fikir edinmek için okumaya devam edin.

  • Sarı, gri veya yeşil renkli vajinal akıntı: Bu tür bir akıntı bakteriyel veya cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona (STI) işaret edebilir.
  • Kahverengi veya kırmızı renkli vajinal akıntı: Bu akıntı, genellikle düzensiz adet görme veya hamilelik (yerleşme kanaması) ile ilişkilidir. Kahverengi veya kırmızımsı akıntınız varsa ve bu sizin adet döneminiz değilse, bir soruna işaret ediyor olabilir.
  • Berrak veya beyaz renkli vajinal akıntı: Normal vajinal akıntı berrak, beyaz veya kirli beyazdır. Akıntı beyaz olmasına rağmen normalden daha kalın görünüyorsa veya kaşıntıya neden oluyorsa, bir maya enfeksiyonuna işaret ediyor olabilir.

Vajinal akıntınızın rengi veya dokusu değişirse veya kötü koku, kaşıntı veya yanma gibi başka semptomlar eşlik ederse mutlaka bir sağlık uzmanıyla iletişime geçin.

Anormal vajinal akıntı neden olur?

Vajinal akıntının son derece doğal olduğunu belirtmiştik. Bununla birlikte vajinada artan, rengi, kokusu ve dokusu değişen akıntı, altında yatan bir soruna işaret edebilir.

1. Yaygın vajinal enfeksiyonlar

Anormal vajinal akıntıya neden olan yaygın enfeksiyonlar şunlardır:

  • Bakteriyel vajinoz (BV): Bu, en yaygın vajinal enfeksiyondur. Bakterilerden kaynaklanır. BV antibiyotiklerle tedavi edilir.
  • Maya enfeksiyonları: Vajinal mantar enfeksiyonları da son derece yaygındır. Bir sağlık uzmanı tarafından teşhis ve tedavi edilmelidir.
  • Trichomoniasis: Bu cinsel yolla bulaşan enfeksiyona (CYBE) bir parazit neden olur. Bazen balık kokusuna benzer bir akıntıya neden olabilir. Tedavi edilebilirdir.
  • Klamidya: Bu STI’ye bakteriler neden olur. Varlığında, akıntı güçlü bir kokuya sahip olabilir.
  • Bel soğukluğu: Bu durum da bakterilerden kaynaklanır. Normalden daha fazla akıntıya neden olabilir. Ayrıca akıntı normalden daha ince veya kremsi olabilir.
  • Tampon kullananlar için bir not: Tamponu çok uzun süre değiştirmezseniz, akıntınızı değiştiren bir enfeksiyona neden olabilirsiniz. Bu nedenle ürünün kullanım talimatlarına bağlı kalmayı unutmayın.

2. Adet döngüsü

Adet döngüsü de vajinal akıntılar üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Adet dönemlerinin yaklaşık yarısında, berrak renkli akıntıda normal bir artış görülür. Daha fazla ıslaklık ve berrak sıvı, yumurtlamayı işaret eder. İşte o dönemde yumurtalıklar bir yumurta bırakır. Yumurtlamadan sonra vajinal sıvıda daha az su bulunur. Vajina, daha sonra daha kuru hissedilebilir.

Bu noktada, kişinin kendi vücut kalıplarını bilmesi önemlidir. Vajinal sıvılardaki döngüsel değişiklikler sağlık için önemli ipuçlarıdır. Normal değişiklikler, endokrin sistemin iyi çalıştığının bir işaretidir.

Son olarak regl döneminden hemen önce veya sırasında enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olunduğunu bilmek de önemlidir. Bunun nedeni, vajinanın pH dengesinin döngü sırasında değişmesidir. Asidik seviye, adetten birkaç gün önce ve adet sırasında en düşük noktasına ulaşır. Daha düşük asit, bakterilerin gelişmesini kolaylaştırabilir.

3. Vajina pH’ının bozulması

Normal vajinal akıntının vajinanın temizlenmesine yardımcı olduğunu belirtmiştik. Ancak değişen vajinal akıntı, vajina pH’ının bozulduğunu gösterebilir. Vajinanın doğal dengesini bozabilecek şeylerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Vajinal duşlar (vajinayı yıkamak için cihazlar veya sıvılar)
  • Kadın hijyen ürünleri (tamponlar, pedler ve deodorantlar)
  • Antibiyotikler (antibakteriyel ilaçlar)
  • Gebelik
  • Korunmasız seks
  • Diyabet

“Her gün vajinal akıntı normal mi?”

Her gün bir miktar vajinal akıntı olması normaldir. Bunu engelleyemezsiniz çünkü bu vücudunuzun vajinayı temiz ve sağlıklı tutma yöntemidir. Çok fazla akıntı olacağından endişeleniyorsanız, sıvıyı emmeye yardımcı olması için günlük ped kullanabilirsiniz.

“Vajinal akıntımın değişmesi enfeksiyon kaptığım anlamına mı gelir?”

Belki evet, belki hayır. Akıntının rengi değişebilir, ağırlaşabilir veya farklı kokabilir. Vajinanın çevresinde tahriş fark edebilirsiniz. Regl döneminden önce veya sonra da değişiklikler gözlemleyebilirsiniz. Vajinal akıntıdaki değişiklikler, vajinal enfeksiyonun bir işareti olabilir veya olmayabilir. Eğer emin değilseniz, bir sağlık uzmanıyla iletişime geçmeniz en doğrusudur.

“Çok fazla akıntım var nasıl geçer?”

Eğer vajinal akıntınızda çok önemli bir artış veya değişiklik fark ettiyseniz mutlaka doktorunuza başvurun. Doktorunuz akıntının nedenini tespit ederek size uygun tedavi yöntemiyle bu sorunu ortadan kaldırmaya yardımcı olabilir.

Vajina pH’ını desteklemek için ipuçları

Vajinal akıntı, yazımızın girişinde de belirttiğimiz gibi vajinal akıntı üzerinde etki sahibidir. Adet döngünüzün neresinde olduğunuz ve antibiyotik kullanıp kullanmadığınız da dahil olmak üzere pek çok şey vajinal pH’ı etkileyebilir. Vajinal sağlık üzerinde büyük rol oynayan bir diğer şey de beslenme biçiminizdir. İşte hem bağırsakları hem de vajinanın doğal dengesini sağlıklı tutmanın birkaç yolu:

  • Probiyotik alın: Probiyotikler, bağırsak astarını güçlendirmeye yardımcı olur. Pprobiyotik almak ve yoğurt, kombucha, lahana turşusu gibi probiyotik açısından zengin yiyecekler yemek, vajinal mikrobiyomun sağlıklı kalmasını sağlayabilir.
  • Enflamatuar gıdalardan kaçının: Yediklerimiz, vajina dahil vücudumuzun tüm bölümlerinin sağlığını doğrudan etkiler. Bu yüzden işlenmiş gıdalar ve alkol gibi iltihaba neden olan yiyecek ve içeceklerden kaçınmak vajinanın doğal dengesini korumaya yardımcı olabilir.
  • Vajinal duşlardan kaçının: Vajina, kendi kendini temizler. Vajinanın dışını temizlemek önemli olsa da içini yıkamak onu iyi bakterilerden arındırabilir. Bu nedenle uzmanlar, vajinanın yıkanmak üzere tasarlanmadığını belirtiyor.
  • Prezervatif kullanın: Cinsel ilişki de vajinanın pH’ını düşürebilir. Prezervatif kullanmak ise sağlıklı bir aile planlaması sağlamasının yanı sıra vajina pH’ını dengede tutmaya da yardımcı olabilir.
  • Nemli çamaşırlarla kalmayın: Bakteri üreyen bir ortam yaratabilecekleri için mayo, iç çamaşırı ve egzersiz kıyafeti gibi ıslak, sentetik kumaşlarla geçirdiğiniz süreyi sınırlamak da vajina sağlığı için önemlidir.

Sonuç olarak, vajinal akıntı son derece normaldir. Bu, vajinanın temiz ve sağlıklı kalma şeklidir. Anormal akıntı belirtileri, tipik olarak deneyimlediğiniz akıntının renginde, miktarında, kıvamında ve kokusunda bir değişikliği içerir. Normal akıntı ise adet döngüsü boyunca değişebilir. Eğer fark ettiğiniz başka değişiklikler varsa veya buna ağrı veya kaşıntı gibi başka belirtiler de eşlik ediyorsa, mutlaka sağlık uzmanınızla görüşün. Vajinanın kokusunu iyileştirmek için sprey, parfüm veya vajinal duş kullanılmaması gerektiğini unutmayın.

Kaynaklar: my.clevelandclinic.org, verywellhealth, mindbodygreen

İlginizi çekebilir: Vücudumuzu tanıyalım: Vajina hakkında doğru bilinen yanlışlar

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale