X

Uzun ve dolambaçlı bir yol: “Keşke”leri “iyi ki”lere dönüştürme yolculuğu

Kavram karmaşası, çılgın bir kafa karışıklığı yaşadığım, dönüşen değişen gezegenimizi herkesle beraber hayretle izlediğim günlerden merhaba!

Benim için çok önemli olan kavramların birer birer hangi kelimelerle yer değiştirdiğini anlatacağım size bugün…
Umut, heves, heyecan, beklenti, huzur, mutluluk, anda kalma…

Mart ayı benim için çok trajik geçti. Oysa Şubat ayını öyle güzel anılarla kapatmıştım ki; “İşte, büyük anlamlarla beklediğim 2020, tam da dediğim gibi başladı” dedim. Demek ki, boşuna heyecanla karşılamamışım onu. 2019’a şöyle bir bakıp, “Sen bana ne verdin ki 2020 büyük bir hediye kutusu ile geldi bana” dedim. Ama…

Neredeyse, daha cümlemi tamamlayamadan öyle büyük bir şok, öyle büyük bir vurgun yaşadım ki. Yukarıda bahsettiğim heves, heyecan, beklenti kelimelerinin yerini tamamen aldı, kocaman harflerle göğsüme oturdu hayal kırıklığı, kayıp kelimeleri. Ne oldu birden? Nasıl olur da, beni bu kadar ters köşe duyguların arasında bıraktın sen yeni ay?

Hayata dair, “evet, her şey harika oluyor” dediğim anda canım teyzemin ve hemen kısa bir süre sonra da kuzenimin hayata veda etmeleri ile sarsıldım. Bu öyle büyük bir şok oldu ki, hangi kavram ile açıklanabilir bulamıyorum. Duygularımı en iyi yazarak ifade etmenin gücüne sığınıp belki yazarsam oturur kafamda diye düşünüp klavye ile vakit geçiyorum ne zamandır. Ama bir türlü olmuyor…

Şu an ise, biraz daha dibe çökmüş duygularımın içinden hafifçe sıyrılıp, içimde darmadağın olmuş puzzle parçalarını yeniden bir araya getirmeye çalışıyorum. Sanki doğru parçayı bulsam her şey tastamam olacakmış gibi. Zihnimden, kalbimden duygularım o kadar hızlı akıyor ki yakalamıyorum onları. Doğru parçayı tam buldum derken, yerine aynı hızla başka bir parça geliyor. Ona alışmaya çalışırken de bir başkası…

Heves kelimesi geçiyor zihnimden. Daha bir ay öncesine kadar içimi kıpır kıpır eden hevesle beklediğim güzel günlerin planı bir anda sivri bir köşeye değip anında tuzla buz olan ince cam bardak gibi dağılıyor. Her yer cam kırıkları ile dolu, bense nasıl daha az kanayarak temizlerim o kırıkları bilemeden ilerlemeye çalışıyorum. Tüm bu çabamın içinde bir anda tüm dünyayı içine hapseden, hiçbirimizin daha önce deneyimlemediği bambaşka bir ters köşe daha çıkageliyor ve yepyeni bir kavram daha giriyor hayatıma: Pandemi. 

Ben daha hayatımda yer değiştiren kelimelere alışamazken ne oluyordu böyle? Pandemi bana bir de “yalnızlık” kelimesini getiriyor. İyi de bu haksızlık değil mi? Zaten yeterince yeni kavram ile mücadele ederken, bir de bu soğuk kelime de neyin nesi böyle? Sonradan fark ettim ki zaten hep oradaymış da, ben onunla hiç diyaloğa girmemişim. Zihnimin derinliğinde, onun varlığını bilerek ama birbirimizle dost bir şekilde yaşadığımız bu kavram fazlasıyla tokat gibi yüzüme vurmuştu. Kısa bir süre önce yaşadığım bu travmatik süreç ile istemeden yeniden çekildiğim kabuğumdan nasıl bir yenilenme ile çıkacağımı bilemiyorum. Neden mi?

Çünkü ve maalesef hayatımda pek çok olaya ve insana çoğu zaman gereğinden fazla yüklediğim anlamlar birer birer parlaklığını yitirdi. Aslında şunu da öğrendim, yeni gelen yıla bu kadar anlam yüklemek neden? Anladım ki, mevzu tarihte değildi. Mevzu bugündeydi. Hem ayrıca 2019 kötü bir yıl mıydı? Neden onu böylesine etiketleyip zihnimde olumsuz anılar klasörüne atmıştım ki? Ya da ben bunca olumsuzluğu üst üste yaşadım diye yeni gelecek ayların suçu neydi?

Yine yapmıştım işte. Yine büyük anlamlar yüklemiş, aynı şekilde de hayal kırıklığı yaşamıştım. Bunu ben yapmıştım. Gelecek güzel günlere delicesine tutunmam benim bugünümü bana yeniden unutturmuş, fark ettim. Üstelik, hayatımda yer alan, umut, heves gibi kavramlar eski parlaklıklarını öyle yitirmişler ki, yeniden onları eski parlak ve renkliliğine getirmeye çabalarken aradığım yardım elleri de birer birer ellerini çekmişler benden. Sürekli kendimi anlatmaya çabalarken, anlaşılmadığımı fark ettim ve şunu düşündüm; hayatımdaki herkese camdan birer kıymetli parça gibi davranıp, üzerlerine “dikkat kırılabilir” yazdığım pek çok kişi için ben neden bu özene layık değildim?

Bu kısımda bir paternim olduğunu fark ediyorum. Yukarıda bahsettiğim gereğinden fazla anlam yükleme çabam beni gereğinden fazla beklentiye sokuyor. Oysa bu benim o kişiye veya olaya yüklediğim anlam ve değer. Kimse benden bunu istemedi ki? O halde ben neden fazlasını istemek ve beklemekte ısrar ediyorum? Demek ki, değer ve anlam yükleme konularını hala tam olarak öğrenememişim ve bilirsiniz ki, karşımıza çıkan her insan bir ders ve bizlerin de bu dersleri öğrenmediğimiz sürece bu tekrara düşmesi kaçınılmaz.

Benim Mart ayında yaşadığım tek durum ve tabii ki öğrenmem gereken tek ders bu değildi. Hayatın nasıl da anlık olduğu sadece teoride yazar, konuşurdum oysa ki bunu bizzat yaşamıştım. Bir gün önce bambaşka planlar yaparken, ertesi gün bambaşka bir kaybın içimde yarattıklarını anlamaya çalışıyordum.

İşte anın önemi kavramı da tam da burada zihnimdeki ışığını yakıyor. Yaşadığım acının yerine anılarımızı düşünüyorum. Keşke’ler yerine iyi ki’leri oturtuyorum. İyi ki, o deniz kenarında oturduk, iyi ki o gece kafamıza esti de direksiyonumuzu o restorana kırdık da bol sohbetli güzel bir gece yanımıza kar kaldı diyorum.

Şu karmaşık günlerde tüm dünya için kaygıya sebep olan bu süreci daha umut dolu bir yazı ile karşılamak isterdim. Ancak, insanız ve duygularımızdan kaçamıyoruz hiçbirimiz. Ben de, tam da şu an, yaşadığım bu zorlu süreci en iyi bildiğim şekilde, yazarak aşmaya, belki benimle aynı süreçlerden geçen pek çok kişiye “yalnız değilsiniz” demeye çabalıyorum.

Öyle ya umut var. Hep var olacak. Yeter ki mesajları doğru okuyup, gerekli dersleri alalım.
Keşke’ler yerine iyi ki’ler le dolu nice günlere…

İlginizi çekebilir: Yeniden doğmak için yaralarımızı nasıl sarmalıyız: Cevap bir kartalın uçuşunda gizli

Pınar Tümkaya: Selamlar, ben Pınar Tümkaya. 1984 senesinde sevimli bir Akdeniz kenti olan İskenderun’da doğdum. Çukurova Üniversitesi İktisat Bölümünden 2007 senesinde mezun olmadan hemen önce hep hayalini kurduğum İK alanında İşe Alım Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Ama maalesef, kısa bir süre sonra rüzgar beni Mersin’e getirdi. Şuanda Mersin’de, uluslararası bir şirkette Finansal Kontrolör olarak görev almaktayım. Kendimi bildim bileli sıkıntımı, derdimi en çok yazarak anlatmayı sevdim. Ancak, yazar olmak hiç hayalim olmadı. Hayalim her zaman, insanlarla etkileşimde olarak, onların sorunlarına destek ve çözüm ortağı olmak oldu. Her ne kadar çalışmakta olduğum alan insanlardan çok rakamlarla ilgili olsa da kişisel gelişim aşkım hiç bitmedi. Geçtiğimiz Mart ayında bunu artık daha profesyonel bir hale getirmem gerektiğine karar vererek House of Human’dan Profesyonel Yaşam Koçluğu programını tamamlayarak Yaşam Koçu oldum. Bu platform sayesinde yaşayıp aştığım, her tökezlediğimde kendimce ürettiğim çarelerin başka insanların da çözümü olmasına vesile olmak, yazılarımla sesimi duyurabilmek en büyük mutluluğum olacaktır.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale