X

Uzun süreli su orucu tutmak doğru mudur?

Artan sağlık sorunları nedeniyle hastalıklardan korunma yöntemleri de daha sık gündeme gelmeye başladı. Dengeli beslenme, spor, organik tarım, nefes terapisi, detoks kampları, doğal ve organik ürünler, işlem görmemiş yiyecekler, yoga, oruç tutma gibi birçok koruyucu yöntem hakkında uzmanlar bizleri bilgilendirmektedir.

Bu yöntemler arasında, oruç tutmanın çok eski dönemlerden itibaren, farklı şekillerde ve amaçlarla yapıldığını görmekteyiz. Genellikle dini oruçların amacı tövbe ve kendini kontroldür. Siyasi nedenler ile açlık orucu tutanlar da vardır. Tarihte en popüler siyasi nedenler ile açlık orucu tutan isim Mahatma Gandhi’dir.

Oruç tutma nedenlerinden biri de ruhsal-bedensel ve zihinsel arınma amacıdır. Tarihte, kimi üstatların da önemli eğitimler vermeden önce, öğrencilerine arınma orucu tutturdukları bilinmektedir.

Tedavi edici, iyileştirici, şifa oruçlar da olarak adlandırılan arınma oruçları, çok farklı şekillerde yapılabilmektedir. Ülkemizde, her yıl 1 ay boyunca, gün batıncaya kadar hiçbir şey yemeden ve içmeden uygulanan “Ramazan Orucu” tutulmaktadır. Ramazan ayında tutulan oruç nedeni ile oruç denilince akla ilk gelen, genelde tamamen hiçbir şey tüketmemektir. Oysa ki Ramazan Orucundan farklı olarak, kimi oruçlarda sadece hayvansal gıdaya izin verilmezken, kimisinde de tüm gün sebze-meyve suyu içilebilir.

Tarihte şifa oruçları arasında en bilinenlerden birisi su orucudur. Sadece su içerek tutulan bu oruç sayesinde birçok kişi enerjisinin arttığını, kendisini daha iyi hissettiğini, bazı rahatsızlıklarının geçtiğini belirtmiştir. Uzun süreli su oruçlarında önemli kilo kayıpları da görülmektedir.

Tarih boyunca iyileştirme amaçlı oruç tutma 19. yy’da “Doğal Hijyen Hareketi”nin bir parçası olarak popüler olmuştur. 1928 yılında Teksas, San Antonio’da Dr. Shelton’un Sağlık Okulu’nu açan Dr. Herbert Shelton, 40.000’in üzerinde hastanın su orucu ile iyileşmelerine yardımcı olduğunu açıklamıştır.

Son zamanlarda, özellikle olumlu yorumları ve sonuçların duyulması nedeni ile su orucu hakkında birçok soru sorulmaktadır. Sadece su içerek şifalanmak; karışık sebze suyu hazırlamaktan veya tüm gün tek besin tüketmekten daha kolay gelmesi, her yerde her zaman bulunabilme kolaylığından dolayı, yapılması da çok kolay olarak düşünülmektedir.

Peki, acaba gerçekten de su orucu tutmak bu kadar kolay mı? Herkes bu orucu istediği zaman tutabilir mi? Su orucu tutanların yapması ve yapmaması gereken şeyler nelerdir? Su orucu tutarken içilen suyun kalitesi nasıl olmalıdır?

Su orucunun yanlış bilinen tarafları

Her şeyden önce, su orucu öyle, karar verdim, ben tutuyorum diyerek başlanılacak bir oruç değildir; özellikle de uzun tutulmak istenilen su oruçları için. Bu konuda ilk olarak bu orucu tutmanın size uygun olup olmadığını öğrenmek gerekir. Örneğin, çocuklar (18 yaşından küçükler), yaşlılar (80 yaşından büyükler), hamileler, emzirenler, yüksek tansiyon, şeker gibi rahatsızlıkları olanlar, kanser hastaları vs. bu orucu yapmaya uygun değildir.

Mutlaka, orucu tutmadan önce, bu konuda uzman bir kurumdan ve uzmandan  destek alınmalıdır. Oruç esnasında zorlanmamak adına, oruç başlamadan önce yapılması gerekenler vardır. Örneğin; 3 gün öncesinden sigara, şekerli gıdalar, siyah çay, kahve, işlenmiş ve hayvansal gıdalar (et, süt, yoğurt vs.) gibi günlük hayatta bolca tüketilen ancak oruçta tüketilmemesi gerekilenlerin bırakılması gerekmektedir. Tüm gün sadece su içmek bile zor iken, aslına bakarsanız asıl zor olacak olan, bu alışkanlıkların yapılamayacak olmasıdır. Mesela birçok kişinin Ramazan ayında acıkmadığını ancak kahve içme isteğinin verdiği gerginlikten bahsettiğini duymuşsunuzdur.

Oruçların da asıl etkili oldukları nokta budur; tüketilen besinlerden daha fazla aslında tüketilmeyen maddelerin getirdiği sağlık. Oruç tutarken, detoks yaparken, arınırken, adı ne olursa olsun, amaç vücuda zarar veren maddeleri azaltarak bir süre sindirim sistemini rahatlatmak ve yerine faydalı besinleri tüketmektir. Günlük hayatınızda adına “oruç” demeden; sindirimi yoran, kafein içeriği nedeni ile vücuttan fazladan su atan veya direk zararlı olan alışkanlıklarınızı çıkardığınızda, zaten kendinizi daha enerjik hissetmeye başlayacağınızı göreceksiniz.

Su orucuna dönecek olursak, uzun soluklu bir su orucu tutmadan önce, mutlaka kısa süreli oruçlar ile beden, zihin ve ruh, uzun süreli bir oruç için hazırlanılmalıdır. Hazırlık aşaması, oruçtan çok daha önemlidir. Bedenen hazır olmak kadar, zihnen de motive olmak önemlidir. Mesela, büyükşehirlerde yaşayanlar ya da stresli iş ortamlarında çalışanların herhangi bir arınmayı yapmaları daha zor olarak görülür. Oysa ki, zihnen hazırlanıldığında, motivasyon tam olduğunda yani beyni hazırladığınızda arınmanın kolay olduğunu göreceksiniz.

Asıl amaçtan şaşmak

Maalesef, günümüzde hızlı tüketimin de etkisi ile de beraber, bazılarının arınma, detoks ve oruç tutma yöntemlerini şifa kazanmak amacıyla yapılmaktan ziyade, zayıflamak için yaptıkları görülmektedir. Zayıflamak uğruna yanlış veya eksik bilgi ile besinsiz ve aç kalan bedenlerin şifalanmak yerine daha kötü hastalandıklarına tanık olmaktayız.

Her konuda olduğu gibi, bu konuda da bir uzman yardımı ve gözetimi ile doğru zamanda, doğru besinler ile tam olarak bir arınma yapılması uygundur. Zaten, arınma sürecinde toksinler serbest kalıp kısa sürede önemli miktarda yağdan kilo kaybedildiği için, bu süreçte uzman yardımı alınmaz ve serbest kalan toksinler etkili bir şekilde vücuttan uzaklaştırılmazsa, şifa yerine daha kötü sonuçlara neden olabilmektedir. Baş ağrıları, halsizlikler, enerji kaybı gibi istenmeyen yan etkiler görülebilir. Hatta, ileri safhalarda, geri dönüşü olmayan organ hasarları veya hayati riskler meydana gelebilir.

Su orucunda su kalitesinin önemi

Günlük hayatımızda zaten suyun yerini ayrı tutuyoruz. Kaliteli su içmeye çalışıyoruz. Canlı suyun, günlük su ihtiyacını karşılamadaki önemini artık biliyoruz. Suyun pH seviyesi, oksijen ve aktif hidrojen içeriği, mineral yönünden zenginliği ve suyun temiz olması gibi özellikleri ile içtikçe şifa veren canlı suları tüketmeye çalışıyoruz.

Şifa oruçlarında da amaç vücuttaki toksinleri atmaktır. Serbest kalan toksinleri yıkma ve vücuttan uzaklaştırma görevi suyundur. Arınmada bu kadar önemli yer tutan suyun kalitesi de aynı derecede önemlidir. Bununla birlikte, sadece su içerek tutulan su oruçlarında suyun kalitesi daha da önemlidir.

Günümüzde detoks kamplarında daha çok yüksek pH’ta ve mineral yönünden zengin suların içildiği görülmektedir. Ancak özellikle eski çağlardaki uzmanların ise distile yani saf su ile su orucu tutturduğu görülmektedir. Bazı uzmanların ise suyun yanında takviyeler kullandıkları veya suya eklenmek üzere farklı ilaveler yaptıkları bilinmektedir.

Oya Milli Sülün: Sulak bir ülke olan Hollanda'da doğup, büyümeme rağmen, kendimi bildim bileli bir bardak su içmez, üniversite yıllarında okurken de içme suyu ile ilgili hiçbir çalışma yapmak istemezken, yaşam beni "canlı su" uzmanı yaparak hayatın ne kadar ironik olduğunu kanıtladı. Ben de hayatın bana verdiği cevaba karşılık, suyun bilinmeyenlerinde önce bir güzel kayboldum sonra da kendimi de bulup çıktım… Siz de su deyip geçmeyin, çünkü SU: aşktır, sanattır, sevgidir, barıştır, bununla birlikte aynı zamanda şifadır, enerjidir, yakıttır, güçtür, bazen de afettir, seldir, çığdır...

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale