Yorgunluk, bıkkınlık, bitkinlik, gündüzleri bir kedi gibi kıvrılıp uyuma isteği, geceleri tam yatağa gireceğin vakitte kabus gibi üstüne çöken hayatını sorgulama isteği. Tabi ki sadece istek olarak kalıyor. Düşünceden eyleme geçmiyor. Bu düşünceyi eyleme geçirmek yerine baskılamayı seçiyorsun. İlkel beyine hitap eden bir durum. Savaş ya da kaç taktiği. Kaçmayı seçtiğine adım kadar eminim. Elin istemsiz öğrenmiş olarak akıllı telefona uzandı. Çeşitli sosyal medya hesaplarında gezinmeye başladın.
Senin olmayan hayatlara, duygulara, zamanlara ve anlara karıştın. Fotoğraftaki o kıyafeti kendi üzerinde hayal ettin. Yağmur ormanlarında trekking yapanlar arasında yerini aldın. Miami’deki dalgalar arasında sörf yaptın. Burj Al Arap Jumeriah’da Dubai’nin gece yarısındaki ışık dalgalarının ve denizinin sonsuzluğunun büyüsüne kapıldın ve o anı ölümsüzleştirmek istedin. Bir bebeğin gülümsemesindeki masumiyette dünyayı tekrar keşfetme arzusu hissettin. Bir çiftin birbirlerine aşkla bakan gözlerindeki güven, sevgi, adanmışlık ve ilgiye tutundun. Bu örnekleri sayfalarca yazarak çeşitlendirebiliriz. Tamam! Şimdi burada olun. Yazı da. Kelimelerimde. Benimle olun. Bu duyguları hissedip aynı enerjiyle yatağa girip uyku alemine geçiş yapabiliyorsan, seni tebrik ediyorum ve sağdan uğurluyorum. Senin yazının devamını okumana gerek yok.
Manchaster ve Edinburgh üniversitelerinden bilim insanları beynin ön kısmında yer alan hipofiz bezesinde 17 bin hücreden oluşan bir küme buldular. İkili bir sisteme sahip olan hücreler yaz ya da kış moduna göre farklı kimyasallar üretiyor. Araştırmayı yürüten Prof. Andrew Loudon, “Kış ortasında ve yaz ortasında kısa bir süre, kümedeki tüm hücrelerin aynı modda olduğunu görebiliyoruz.” diyor.
Ama ilkbahar ve sonbaharı hala algılayamadığını ve bu mevsimlerde bazılarının kış bazılarının yaz moduna geçiyor. Yaşadığın dengesizliğin sebebi belki de hücrelerinin doğru modu algılayamamasından kaynaklanıyor olabilir.
Sorun: Kış aylarındaki anlamsız yorgunluk ve enerji eşiği düşüklüğü akabinde gelen abur cubur atıştırma isteği.
Çözüm: Aşağıdaki sağlıklı eylemleri kişiliğiniz ve yaşam tarzınız dahilinde mümkün oldukça çoğunu günlük rutinlerinize ekleyin. Hatta alışkanlık haline getirin.
1. Gülümseyin
Gülümseyin. Hatta kahkaha atın. Günde 100 kez kahkaha atmak 10 dakika kürek çekmek kadar faydalıdır vücuda. Gülümseme ve kahkaha atmanın arası; kıkırdamak endorfin seviyeleri artırır, stres hormonu seviyelerini azaltır ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
2. Daha fazla yürüyüş
Yapılan bir araştırmaya göre 15 dakika yürüyüş yapanlar yapmayanlara göre %50 daha az abur cubur atıştırma isteği yaşadılar. Spor yapmak iradeni güçlendirir. ‘’Ama benim hiç vaktim yok ki!’’ diye isyan eden kişiler; asansörü kullanmayabilirsin. Ofiste konuşmalarını hareket halindeyken yapabilirsin.
3. Kucaklayın
Miami Üniversitesinin yaptığı araştırmalar sonucunda ortaya çıkan sarılmanın faydalarını şu şekilde sıralayabiliriz.
• Uzun ve tatmin edici bir kucaklaşma stres seviyemizi ve vücudumuzdaki ağrıları azaltıyor.
• Sevdiklerimize sarılmak ruh halimizi iyileştiren, hayattan zevk ve tat almamızı sağlayan, mutluluk veren kimyasalların ve hormonların salgılanmasını arttırır ( Serotonin, endorfin, dopamin ve oksitosin)
• Sarılmak kendinize olan güveninizin artmasını sağlar.
• Sevildiğimizi ve özel olduğumuzu hissettirir.
• Sarılmak; empati yeteneği, cesaret, arzu, mutluluk ve diğer birçok duyguyu tetikliyor.
• Sarılmak sinir sistemimizi dengelemeye yardımcı oluyor.
Evden çıkmadan sevdiklerinize sımsıkı sarılın ki gün için gerekli enerji ve motivasyonu sağlasın.
4. Sohbet edin
Dikkat sohbet dedim dedikodu değil. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki mutlu insanlar anlamlı ve derin konuşmalar yapıyorlar.
Amiral Hyman G. Ricover’ın meşhur sözüne göre, “Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler kişileri konuşur.”
5. Derin bir nefes alın
Katıldığım bir sempozyumda deneyimlediğim ve etkisini bedenimde hissettiğim bir eylem. Diyafram nefesi. Önce gözlerinizi kapatın. Burnunuzdan derin bir nefes alın ve diyafram kaslarınızı kullanarak karnınızı şişirin. 3’e kadar sayın. Omuzları sabitleyin. İnip kaldırmayın. 1 dakika boyunca yapacağınız bu basit egzersiz gevşemenizi ve odaklanmanızı sağlayacaktır
6. Şükredin, minnet duyun
1 dakika boyunca minnet duyabileceğiniz şeylere odaklanın. Aileniz, sevgiliniz, ev hayvanınız, arkadaşlarınız, bitirmiş olduğun bir proje, yapmış olduğun bir iyilik, birinin hayatına olumlu yönde dokunmuş olman, bardağından mis gibi kokularının yükselmesini sağlayan kış çayı.
Artan enerjinizi hissettiniz mi?
Genel yaklaşımımız başardığımız ve sahip olduğumuz şeyleri göz ardı etmek ve başaramadığımız ve sahip olamadığımız şeylere odaklanmak. Bu yanlış bir tutum olabilir. Kişi önce kendini takdir etmeli ve kendinin farkında olmalı. Narsistik karıştırmayın. Narsistik kendinizi deneyimlemeniz ve keşfetmeniz önündeki korkudan sonraki en büyük engeldir.
• Gün içerisinde 8-10 bardak su tüketmelisin.
• 7-8 saat kaliteli uyumalısın.
• Mevsimine göre, dengeli ve sağlıklı beslenmemelisin.
• Hayatının her alanındaki dengeyi bozmamalısın.
Sağlıklı, mutlu, huzurlu, başarılı ve denge de bir hafta geçirmenizi dilerim.
İlginizi çekebilecek diğer yazılar:
Kronik yorgunluk için tüketilmesi gereken besinler
Mevsim geçişindeki yorgunluk ve strese bahar çiçeklerinden çözümler