X

Uzatılmış suçluluk duygusuna veda edin

Hissettiğimiz her duygunun bir nedeni vardır ve her duygumuz bizi korumaya yöneliktir. Örneğin hissettiğimiz duygulardan biri olan utanç toplumun kurallarına uymamıza, suçluluk ise diğerlerine zarar vermemizi engellemeye ve hatalarımızı düzeltmemize yardımcı olur (Gevrekçi, Çırakoğlu 2017).

Utanç, gurur, suçluluk, mahcubiyet gibi duygular kişiler arası ilişkiler sırasında deneyimlenen, düşünce ve davranışları düzenleyen, sosyal olarak istenmeyen davranışları engelleyen ve bireyleri ahlaaka uygun davranışlarda bulunmaya teşvik eden duygulardır (Tangney ve Salovey 2000). Bu duygular işlevsel dozda yaşandıklarında çok faydalı iken, bu duygulara işlevsel olmayan dozdaki yatkınlıklar depresyon ve kaygı gibi psiko – patalojilerle ilişkilendirilmişlerdir ( Gevrekçi, Çırakoğlu 2017).

Suçlu hissetmenin çeşitleri vardır

1. Bir hata yaptığımızda suçlu hissetmek: Hatalı bir davranışta bulunduğumuzda kendimizi suçlu hissetmek son derece doğal bir süreçtir. Bu durumla sağlıklı bir şekilde başa çıkmanın yolu eğer mümkünse gereken özrü dileyip, hatamızdan da ders çıkardıktan sonra kendimizi suçlu hissetmekten vazgeçmektir. Eğer bu adımları atmış olmamıza rağmen kendimizi hala suçlu hissediyorsak bu davranışımızın ardında yatan nedeni araştırmamız gerekir. Bence bir konu hakkında kendimizi suçlu hissetmeyi uzatmanın ardında yatan nedenlerden biri “ben çok iyi bir insanım” oyunu oynamaktır. Gerçekten kendinize bunu yapmak istediğinizden emin misiniz? Uzatılmış suçluluk duygusu insanın elinden yaşam sevincini alan, son derece azap veren bir duygudur. Eğer kendinizi sık sık uzatılmış suçluluk duygusunun içinde buluyorsanız, bunu kendinize neden yaptığınızı sorun. Bu hareketinizle ne elde ediyorsunuz?

2. Varoluşumuz yüzünden kendimizi suçlu hissetmek: Eğer biz çocukken anne ve/veya babamız tarafından ortada hiç bir neden yokken suçlu hissettirilmişsek, büyüdüğümüzde sırf varolduğumuzdan dolayı bir suçluluk hissedebiliriz. Bu gibi suçlu hissetme durumunda kendimizi sanki biz bu dünyaya fazlalıkmışız gibi düşünürüz. Çocuk büyüdükçe içselleştirdiği anne babanın rolü öğretmenler ve diğer yetkililer tarafından da sürdürülür. Onların emirleri ve yasakları üstbenlikte güçlü olarak kalır ve vicdan kalıbı içinde ahlaki sansür uygulamayı sürdürür (Freud 2002). DSM-5’e göre kendini aşırı suçlu hissetmek klinik depresyonun bir belirtisi olabilir. Ayrıca çocuklukta görülen fiziksel, duygusal ya da cinsel taciz kişinin büyüdüğünde kendini aşırı derecede suçlu hissetmesine yol açabilir.

3. İyi bir yaşantımız olduğu için kendimizi suçlu hissetmek: Yine çocukluktan gelen travmalar yüzünden iyi bir yaşantıyı hak etmediğimizi düşünüyor olabiliriz. Bu yüzden de kendimizden daha kötü hayatlar yaşayan insanlar aklımıza geldikçe kendimizi suçlu hissedebiliriz. Dahası bu suçluluk yüzünden kendimizi sabote eden davranışlar sergileyebiliriz.

Peki gereksiz ve uzatılmış suçluluk duygusunun üstesinden gelmek için neler yapılabilir?

1. Suçlu hissettiğiniz konular hakkında liste yapın. Daha sonra listedeki her konu için kendinize sorular sorun. İçlerinde telafisi mümkün hatalar var mı? Sizce listenizde yazdıklarınız hakkında hala suçlu hissetmeniz mantıklı mı?

2. İyi bir yaşantının hak etmekle ya da hak etmemekle bir ilgisi olmadığının farkına varın. Kimin iyi yaşamayı hak ettiğine dair kararlar veren bir konsey mi var? İyi bir hayata sahip olduğunuz için kendinizi suçlu hissetmekten vazgeçin ve hayatınızın tadını çıkarın.

3. Yanında staj yapmaktan dolayı her daim mutluluk duyduğum Dr. Albert Ellis’in sık sık dediği gibi hata yapan insanlar olduğunuzu kabul edin. Evet bir hata yaptınız ve o hata yüzünden kendinizi suçlu hissediyorsunuz. Ama siz sadece o hata değilsiniz ki. Karakterinizin güzel yanlarını görmezden gelip sadece ve sadece yaptığınız hatalara odaklanmanız kendinize haksızlık değil mi sizce?

Uzatılmış suçluluk duygusu kimsenin işine yaramayan faydasız bir duygudur. Siz bu duygudan vazgeçip ona harcadığınız enerjiyi faydalı bir iş için harcamaya gayret edin. Bana inanın kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Bu yazıların sadece farkındalığınızı artırmaya yönelik olduğunu lütfen unutmayın. Eğer kendinizi çok uzun süreden beri uzatılmış suçluluk duygusunun içinde buluyorsanız lütfen bir psikoloğa danışmaktan çekinmeyin.

Sorularınız için bana rsolaker@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz. Stres yönetimiyle ilgili psikoloji egzersizleri paylaştığım Instagram hesabımdan paylaşıyorum.  

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

İlginizi çekebilir: Aynı konulara takılı kalmak: Geçmişin öfkelerini geçmişte bırak

Kaynaklar:

  • Freud, S. (2002). Freud, S. Metapsikoloji, çev. Emre Kapkın-Ayşen Tekşen Kapkın, Payel Yayını, İstanbul.
  • Gevrekçi, A. Ö, Çırakoğlu, O. C, Suçluluk ve Utanç Duyguları Üzerine Kavramsal, Nöropsikolojik ve Psikopatalojik Bir Derleme. Türk Psikoloji Yazıları, Aralık 2017, 20(40), 89-105
  • Tangney, J. P., & Salovey, P. (1999). Problematic social emotions: Shame, guilt, jealousy, and envy.
Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale