Uyku sırasında zihnimizin tamamıyla dış dünyaya kapandığı, artık geçerliliği olmayan bir söylem. Uyku sırasında bedende ve zihinde neler olup bittiği, özellikle bilişsel psikoloji ve nöroloji alanında yapılan yeni çalışmalarla açıklanmaya çalışılıyor.
Uyku sırasında zihnimizin bazı fonksiyonları çalışmaya devam eder. Örneğin; uyurken dış seslere kapalı olduğumuz halde kendi adımızı duyduğumuzda uyanabiliriz. Aynı şekilde telefon alarmı, yangın alarmı gibi koşulsuz olarak şartlandığımız sesler de bizi uyandırabilirken, dışarıdan gelen bir korna sesine ya da köpek havlamasına uyanamayabiliriz.
Current Biology isimli bilimsel dergide yayınlanmış olan araştırma, uyku sırasında bazı öğrenme süreçlerinin ve zihinsel aktivitelerin aktif olmamasına karşın, zihnimizde hali hazırda var olan bilgilerin tıpkı uyanık olduğumuz anlardaki gibi karar verme sürecinde etkili olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacıların izlediği yaklaşım, zihnin bilgiyi işleme sürecinin, hali hazırda var olan bilgilerin kompleks hale getirilmesiyle gerçekleştiği üzerine. Bu yaklaşımı anlamak için basit bir örnek olan araba kullanma davranışı üzerinden gidelim. Aslında oldukça basit gibi görünen ve günlük hayatta çok da fazla zihnimizi yormadan gerçekleştirdiğimiz bu aktivite, özünde aynı anda bir çok farklı zihinsel mekanizmayı aynı anda aktive etmemizi gerektiriyor. Vites değişiminden trafik kurallarına, hızlı karar verme yetisinden dikkat toplamaya bir çok farklı zihinsel aktiviteyi aynı anda kullanıyor olsak da, zihin bu süreçleri zaman içinde otomatikleştirdiği için çok fazla efor harcamadan işyerimizden eve gelebiliyoruz.
Uyku sırasında beyin ve zihinsel aktiviteler
Uyku sırasında beynin dikkat toplama ve yönerge izleme gerektiren işler yaptığımızda aktifleşen bölgeleri devre dışı kalıyor. Bu nedenle de dikkat ve detay gerektiren işleri uyku sırasında başlatabilmek mümkün olmuyor. Ancak bu çalışmada araştırmacılar, bir görevi otomatik olarak başlattıktan sonra beynin bu aktiviteyi devam ettirip ettiremediğini araştırıyorlar.
Bunu yapabilmek için, araştırmaya katılan bireylerden, kendilerine söylenen kelimeleri gruplandırmalarını istiyorlar. Katılımcılara sözlükte yer alan, sık kullanılan kelimeler ve hiç bir anlamı olmayan kelimeler karışık olarak dinletiliyor.
Katılımcılardan adını duydukları kelimeleri, önlerindeki butonlardan sağdakine ya da soldakine basarak gruplandırmaları isteniyor. Sınıflandırma davranışı otomatik hale geldiğinde, katılımcılara kendilerine söylenen kelimeleri gruplandırmaya devam etmeleri ancak diledikleri zaman uyuyabilecekleri söyleniyor. Karanlık bir odada, yatarak kendilerine söylenen kelimeleri dinleyen ve bir taraftan da bu kelimeleri gruplandırmaya devam eden katılımcılar, bir süre sonra farkında olmadan uyuyakalıyorlar.
Katılımcıların gerçekten uyuyup uyumadığını kontrol etmek için başlarına EEG kabloları takılıyor ve beyin dalgalarındaki hareketler izlenerek uyku durumları kontrol ediliyor.
Katılımcılar uykuya daldıklarında bir süre boyunca aynı kelimeler üst üste dinletilmeye devam ediliyor. Katılımcılar uykuya daldıktan sonraysa, anlamlı ve anlamsız olarak gruplandırabilecekleri farklı kelimeler dinletiliyor.
Burada katılımcılardan beklenen davranış, kelimenin anlamını kavrayabilmeleri ve bu kelimenin gerçekten var olup olmadığını anlayarak gruplandırma yapabilmeleri.
Katılımcılar uykuya daldıktan sonra buton kullanabilmeleri mümkün olmadığından, beyinlerinin duydukları kelimelere verdiği tepkileri ölçümleyebilmek adına, MRI yardımıyla beyin dalgaları inceleme altına alındı.
Sağ butona basıldığında beynin sol lobunda, sağ butona basıldığında da sol lobunda aktivasyon olduğu için, sonuçlar beynin bu bölgelerindeki hareketler değerlendirilerek kayıt altına alındı.
Kelimelerin dinletilmesinden sonra beynin ilgili bölümlerinde aktivasyonun uyanık olunduğu anlardaki gibi devam ettiği gözlemlendi.
Daha da ilginci, deneyin sonunda katılımcılar uyandıklarında, yalnızca uykuları sırasında duymuş oldukları kelimeleri hatırlayabildiklerini belirttiler. Yani, katılımcılar derin uyku sırasında bile kompleks zihinsel işlemler gerektiren bir görevi, bilinçleri kapalı bir şekilde tamamlayabildiler.
Bu çalışma, uyku sırasında zihinsel işlemlerin nasıl sürdürüldüğü ve beynin sınırlarının ne kadar genişletilebileceği konusunda güzel bir başlangıç niteliğinde.
Kaynak: Current Biology, 22 Eylül 2014 yayını