Neredeyse hepimiz hayatımızın bir döneminde uykusuzlukla mücadele etmek zorunda kalmışızdır. Çeşitli sebeplerden dolayı uykumuzu alamadığımız, tüm gece yatakta dönüp durduğumuz, bir türlü gözümüzü kırpamadığımız geceler illaki olmuştur. Yeterli uyku alamadığımız ya da kaliteli bir gece uykusu deneyimi yaşayamadığımız durumlar uyku eksikliği olarak tanımlanabilir. Ertesi gün ve uykusuz geceleri takip eden diğer günlerde enerjisiz, halsiz, yorgun, mutsuz, huzursuz hissetmemize neden olabilen uyku eksikliğinin altında birçok faktör yatıyor olabilir; ve uyku yoksunluğu fark ettiğimizden daha geniş olumsuz etkiler ortaya çıkarabilir. Yazımızın devamında uyku eksikliğinin nedenlerini ve az bilinen etkilerini bulabilirsiniz.
Uyku eksikliğinin nedenleri
Yetişkinler için yeterli uyku 7-8 saat aralığındadır. Daha az uyumak ya da hiç uyuyamamak uyku eksikliği olarak tanımlanır. Fiziksel, duygusal ya da çevresel çeşitli sebepler uyku eksikliğinin altında yatıyor olabilir:
- İlerleyen yaş: Yaş ilerledikçe ortaya çıkan yaşlanma etkileri uyku eksikliğine neden olabilir. Kullanılan ilaçlar, yaşlılığa bağlı sağlık sorunları gibi sıkıntılar kişinin uykusunu almasını engelleyebilir.
- Stres ve kaygı: Zihni sıkça meşgul eden olumsuz düşünceler, stres seviyesini artırarak ya da kişinin kaygı bozuklukları geliştirmesine neden olarak uykusunu kaçırabilir.
- Çeşitli hastalıklar: Depresyon, şizofreni, felç, Alzheimer, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu, kanser, narkolepsi, epilepsi, hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi yaşam kalitesini düşüren ve kişinin iyi hissetmesine engel olan, çeşitli ağrılara ve olumsuz düşüncelerin gelişmesine neden olan hastalıklar uyku yoksunluğuna yol açabilir.
- Olumsuz fiziksel koşullar: Yatak odasındaki olumsuz fiziksel şartlar, kişinin uykuya dalmasına ya da kaliteli bir uyku deneyimi yaşamasına engel olabilir. Odanın çok sıcak ya da soğuk olması, doğru ışıklandırmanın bulunmaması ya da gürültü gibi faktörler bu sebeplerin başında yer alabilir.
- Ebeveynlik: Yenidoğan bebekler veya küçük çocuklar gece beslenmek ya da rahatlatılmaya ihtiyaç duydukları için sık sık uyanabilirler; bu durum da ebeveynlerin neredeyse çoğu zaman uyku eksikliğinden muzdarip olmasına neden olabilir.
- İş saatleri: Vardiyalı çalışanlar ya da sık sık seyahat etmeyi gerektiren işlerde çalışanlar, pilotluk, hosteslik gibi gece-gündüz düzensiz çalışma saatlerine sahip olan mesleklerde görev yapan kişiler, düzenli bir uyku rutinine sahip olamadıkları için uyku eksikliği yaşayabilirler.
- Uyku hijyeni eksikliği: Kaliteli bir uyku rahat ve konforlu ortamla doğrudan ilişkilidir. Terleten nevresimler ya da kaşındıran kumaştan üretilmiş pijamalar, kişinin uyku kalitesini düşüreceği için uyku yoksunluğuna neden olabilir.
- Kişisel tercihler: Bazı insanlar çeşitli sebeplerden dolayı daha az uyumayı ya da belki de bazı geceleri uykusuz geçirmeyi tercih edebilirler. İş, ders, sosyalleşme gibi farklı istekler kişinin yeteri kadar uyumaya ihtiyacı olduğunun farkına varmasını engelleyebilir.
Uyku eksikliğinin az bilinen etkileri
Uykusuz geçen bir gecenin ardından halsiz hissetmek, hiçbir şey yapmaya enerji bulamamak, keyifsiz olmak kolayca fark edilebilen ya da uyku eksikliğinin akla ilk gelen etkilerinden olabilir. Hafıza sorunları, olası kaza riskleri, farkındalığın azalması, bedensel-zihinsel yorgunluk da uyku yoksunluğunun etkileri listesinde ilk sıralarda yer alabilir. Ancak, uyku yoksunluğunun etkileri yalnızca bu kadardan ibaret değil. Uyku teknolojisi şirketi Oura‘da Uyku Uzmanı olan Dr. Rebecca Robbins ve Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi sözcüsü Dr. Raj Dasgupta, wellandgood.com’a verdikleri röportajda uyku yoksunluğunun az bilinen etkilerine dikkat çekmekteler:
1. Zayıf bağışıklık sistemi
Hasta olduğunuzda daha fazla uykuya ihtiyacınız olduğunu hissettiğinizi hiç fark ettiniz mi? Dr. Dasgupta’ya göre uykudayken bağışıklık sistemimiz çok daha iyi çalışarak hastalıklarla savaşmak için hazır hale gelmekte. Bu nedenle uykunuz kalan beden zayıflamakta ve daha kolay zarar görebilmekte.
2. Yüksek tansiyon
Dr. Dasgupta, “Kan basıncınızı kontrol etmekte zorlanıyorsanız, belki de daha fazla ilaç arayışına girmeden önce uykunuza bakmalısınız.” diyerek uyku ile tansiyon arasındaki ilişkiye vurgu yapmakta. Uykusuzluk, artan kan basıncı seviyeleri ile ilişkilidir, bu nedenle zaman içinde uyku eksikliğinin yüksek tansiyonun yanı sıra kalp-damar hastalıklarına da zemin hazırlaması olasıdır.
3. Dengesiz kan şekeri seviyesi
Dr. Dasgupta, uyku yoksunluğunun etkilerinden birinin dengesiz kan şekeri seviyesi olduğuna dikkat çekmekte. Dasgupta’ya göre vücudunun dengede olmasını tanımlayan ‘homeostaz’, değişken kan şekeri seviyeleriyle bozulabildiği için bütüncül sağlık açısından tehlike oluşturabilir.
4. Azalan yaratıcılık
Dr. Robbins’e göre uyku yoksunluğunun yaygın bir etkisi konsantre olmakta güçlük yaşamakla ortaya çıkabilen beyin sisi olabilir. Bu nedenle, uyku eksikliği yaşayan biri, yeni bir proje tasarlamak, resim yapmak, resim renklendirmek ya da herhangi başka bir şey ortaya çıkarmakta, olanı zenginleştirmekte güçlük yaşayabilir. Uyku eksikliği deneyimleyen kişilerde yaratıcılığın azalması olasıdır.
5. Daha riskli kararlar verme
En doğru kararları, uykusuzken alma ihtimaliniz sizce ne kadar gerçekçi? Dr. Robbins’e göre uykunuzu almadığınızda normalde öyle düşünmeyeceğiniz kararlar verebilirsiniz. Uyku eksikliği, kişinin karar verme sürecini olumsuz etkileyerek daha dürtüsel davranmaya ve riskli adımlar atmaya itebilir.
6. Doymama hissi
Dr. Robbins, uykusuzluk halinde beyne giden sinyallerin normalden daha yavaş olması nedeniyle yemekten sonra doyma mesajının beyne geç ulaştığına dikkat çekmekte. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki daha az uyuyan insanların iştah düzenlemesine ilişkin hormonları dengesiz çalıştığı için yeterince yemek yemelerine rağmen doyduklarını hissetmeleri normalden uzun zaman alabilir.
7. Artan dürtüsellik
Enerjimiz yerindeyken, uykumuzu almışken bile kişilerarası çatışmalarda zorluk yaşayabiliriz ama çoğu zaman iletişim becerilerimiz, empati ve anlayış göstermenin gücüyle üstesinden gelebiliriz. Dr. Robbins’e göre ise uyku eksikliği durumunda tartışmalarda anlamaya çalışmak, cevap vermek yerine sadece tepkimizi göstermeye meyilli olabiliriz. Bunun nedeni, beyinde tepkilerimizi kontrol etmekten sorumlu olan amigdalanın uykusuzluk durumunda düzgün çalışmaması. Kısacası, uyku eksikliği yaşıyorsanız tartışmalardan uzaklaşmanızda fayda var.
Uyku eksikliğini yaşamınızda nadiren deneyimliyor ya da çeşitli fiziksel, çevresel faktörlere bağlı olarak zaman zaman ortaya çıktığını ve sonra normale döndüğünü gözlemliyorsanız, fazla endişelenmenize gerek olmadığını söyleyebiliriz. Ancak, sıkça uykuya dalmakta zorluk yaşıyor ve uykusuz gecelerinizin giderek çoğaldığını fark ediyorsanız kronik uyku problemleri ile başa çıkmak, altında yatan sebepleri keşfetmek ve uygun tedavi yöntemleri için bir uzmandan destek almanızda fayda var.
Daha önce uyku kalitenizi artırmak için faydalanabileceğiniz birçok içerik hazırlamıştık. Dilerseniz aşağıdaki linklerden diğer kaliteli uyku konulu yazılarımıza da ulaşabilirsiniz:
- Uyku kronotipleri ve özellikleri: Uyku düzeniniz size ne anlatıyor?
- Sirkadiyen ritim ve uyku ilişkisi: Kaliteli ve sağlıklı bir uyku için biyolojik saatinize kulak verin
- Kaliteli bir uyku için ihtiyacınız olan uyku ürünleri
- Uykunun 5 evresini göz önünde bulundurarak uyku kalitenizi artırın
Dilerseniz uyku kalitenizi artırmak için ihtiyacınız olan tüm uyku yardımcılarını Uplifers Uyku Koleksiyonu‘nda bulabilir, ihtiyaç duyduğunuz ürünleri satın alabilirsiniz.
Kaynak: wellandgood
İlginizi çekebilir: Uyku kronotipleri ve özellikleri: Uyku düzeniniz size ne anlatıyor?