X

Uyku eksikliğinin nedenleri ve az bilinen etkileri

Neredeyse hepimiz hayatımızın bir döneminde uykusuzlukla mücadele etmek zorunda kalmışızdır. Çeşitli sebeplerden dolayı uykumuzu alamadığımız, tüm gece yatakta dönüp durduğumuz, bir türlü gözümüzü kırpamadığımız geceler illaki olmuştur. Yeterli uyku alamadığımız ya da kaliteli bir gece uykusu deneyimi yaşayamadığımız durumlar uyku eksikliği olarak tanımlanabilir. Ertesi gün ve uykusuz geceleri takip eden diğer günlerde enerjisiz, halsiz, yorgun, mutsuz, huzursuz hissetmemize neden olabilen uyku eksikliğinin altında birçok faktör yatıyor olabilir; ve uyku yoksunluğu fark ettiğimizden daha geniş olumsuz etkiler ortaya çıkarabilir. Yazımızın devamında uyku eksikliğinin nedenlerini ve az bilinen etkilerini bulabilirsiniz.

Uyku eksikliğinin nedenleri

Yetişkinler için yeterli uyku 7-8 saat aralığındadır. Daha az uyumak ya da hiç uyuyamamak uyku eksikliği olarak tanımlanır. Fiziksel, duygusal ya da çevresel çeşitli sebepler uyku eksikliğinin altında yatıyor olabilir:

  • İlerleyen yaş: Yaş ilerledikçe ortaya çıkan yaşlanma etkileri uyku eksikliğine neden olabilir. Kullanılan ilaçlar, yaşlılığa bağlı sağlık sorunları gibi sıkıntılar kişinin uykusunu almasını engelleyebilir.
  • Stres ve kaygı: Zihni sıkça meşgul eden olumsuz düşünceler, stres seviyesini artırarak ya da kişinin kaygı bozuklukları geliştirmesine neden olarak uykusunu kaçırabilir.
  • Çeşitli hastalıklar: Depresyon, şizofreni, felç, Alzheimer, uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu, kanser, narkolepsi, epilepsi, hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi yaşam kalitesini düşüren ve kişinin iyi hissetmesine engel olan, çeşitli ağrılara ve olumsuz düşüncelerin gelişmesine neden olan hastalıklar uyku yoksunluğuna yol açabilir.
  • Olumsuz fiziksel koşullar: Yatak odasındaki olumsuz fiziksel şartlar, kişinin uykuya dalmasına ya da kaliteli bir uyku deneyimi yaşamasına engel olabilir. Odanın çok sıcak ya da soğuk olması, doğru ışıklandırmanın bulunmaması ya da gürültü gibi faktörler bu sebeplerin başında yer alabilir.
  • Ebeveynlik: Yenidoğan bebekler veya küçük çocuklar gece beslenmek ya da rahatlatılmaya ihtiyaç duydukları için sık sık uyanabilirler; bu durum da ebeveynlerin neredeyse çoğu zaman uyku eksikliğinden muzdarip olmasına neden olabilir.
  • İş saatleri: Vardiyalı çalışanlar ya da sık sık seyahat etmeyi gerektiren işlerde çalışanlar, pilotluk, hosteslik gibi gece-gündüz düzensiz çalışma saatlerine sahip olan mesleklerde görev yapan kişiler, düzenli bir uyku rutinine sahip olamadıkları için uyku eksikliği yaşayabilirler.
  • Uyku hijyeni eksikliği: Kaliteli bir uyku rahat ve konforlu ortamla doğrudan ilişkilidir. Terleten nevresimler ya da kaşındıran kumaştan üretilmiş pijamalar, kişinin uyku kalitesini düşüreceği için uyku yoksunluğuna neden olabilir.
  • Kişisel tercihler: Bazı insanlar çeşitli sebeplerden dolayı daha az uyumayı ya da belki de bazı geceleri uykusuz geçirmeyi tercih edebilirler. İş, ders, sosyalleşme gibi farklı istekler kişinin yeteri kadar uyumaya ihtiyacı olduğunun farkına varmasını engelleyebilir.

Uyku eksikliğinin az bilinen etkileri

Uykusuz geçen bir gecenin ardından halsiz hissetmek, hiçbir şey yapmaya enerji bulamamak, keyifsiz olmak kolayca fark edilebilen ya da uyku eksikliğinin akla ilk gelen etkilerinden olabilir. Hafıza sorunları, olası kaza riskleri, farkındalığın azalması, bedensel-zihinsel yorgunluk da uyku yoksunluğunun etkileri listesinde ilk sıralarda yer alabilir. Ancak, uyku yoksunluğunun etkileri yalnızca bu kadardan ibaret değil. Uyku teknolojisi şirketi Oura‘da Uyku Uzmanı olan Dr. Rebecca Robbins ve Amerikan Uyku Tıbbı Akademisi sözcüsü Dr. Raj Dasgupta, wellandgood.com’a verdikleri röportajda uyku yoksunluğunun az bilinen etkilerine dikkat çekmekteler:

1. Zayıf bağışıklık sistemi

Hasta olduğunuzda daha fazla uykuya ihtiyacınız olduğunu hissettiğinizi hiç fark ettiniz mi? Dr. Dasgupta’ya göre uykudayken bağışıklık sistemimiz çok daha iyi çalışarak hastalıklarla savaşmak için hazır hale gelmekte. Bu nedenle uykunuz kalan beden zayıflamakta ve daha kolay zarar görebilmekte.

2. Yüksek tansiyon

Dr. Dasgupta, “Kan basıncınızı kontrol etmekte zorlanıyorsanız, belki de daha fazla ilaç arayışına girmeden önce uykunuza bakmalısınız.” diyerek uyku ile tansiyon arasındaki ilişkiye vurgu yapmakta. Uykusuzluk, artan kan basıncı seviyeleri ile ilişkilidir, bu nedenle zaman içinde uyku eksikliğinin yüksek tansiyonun yanı sıra kalp-damar hastalıklarına da zemin hazırlaması olasıdır.

3. Dengesiz kan şekeri seviyesi

Dr. Dasgupta, uyku yoksunluğunun etkilerinden birinin dengesiz kan şekeri seviyesi olduğuna dikkat çekmekte. Dasgupta’ya göre vücudunun dengede olmasını tanımlayan ‘homeostaz’, değişken kan şekeri seviyeleriyle bozulabildiği için bütüncül sağlık açısından tehlike oluşturabilir.

4. Azalan yaratıcılık

Dr. Robbins’e göre uyku yoksunluğunun yaygın bir etkisi konsantre olmakta güçlük yaşamakla ortaya çıkabilen beyin sisi olabilir. Bu nedenle, uyku eksikliği yaşayan biri, yeni bir proje tasarlamak, resim yapmak, resim renklendirmek ya da herhangi başka bir şey ortaya çıkarmakta, olanı zenginleştirmekte güçlük yaşayabilir. Uyku eksikliği deneyimleyen kişilerde yaratıcılığın azalması olasıdır.

5. Daha riskli kararlar verme

En doğru kararları, uykusuzken alma ihtimaliniz sizce ne kadar gerçekçi? Dr. Robbins’e göre uykunuzu almadığınızda normalde öyle düşünmeyeceğiniz kararlar verebilirsiniz. Uyku eksikliği, kişinin karar verme sürecini olumsuz etkileyerek daha dürtüsel davranmaya ve riskli adımlar atmaya itebilir.

6. Doymama hissi

Dr. Robbins, uykusuzluk halinde beyne giden sinyallerin normalden daha yavaş olması nedeniyle yemekten sonra doyma mesajının beyne geç ulaştığına dikkat çekmekte. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki daha az uyuyan insanların iştah düzenlemesine ilişkin hormonları dengesiz çalıştığı için yeterince yemek yemelerine rağmen doyduklarını hissetmeleri normalden uzun zaman alabilir.

7. Artan dürtüsellik

Enerjimiz yerindeyken, uykumuzu almışken bile kişilerarası çatışmalarda zorluk yaşayabiliriz ama çoğu zaman iletişim becerilerimiz, empati ve anlayış göstermenin gücüyle üstesinden gelebiliriz. Dr. Robbins’e göre ise uyku eksikliği durumunda tartışmalarda anlamaya çalışmak, cevap vermek yerine sadece tepkimizi göstermeye meyilli olabiliriz. Bunun nedeni, beyinde tepkilerimizi kontrol etmekten sorumlu olan amigdalanın uykusuzluk durumunda düzgün çalışmaması. Kısacası, uyku eksikliği yaşıyorsanız tartışmalardan uzaklaşmanızda fayda var.

Uyku eksikliğini yaşamınızda nadiren deneyimliyor ya da çeşitli fiziksel, çevresel faktörlere bağlı olarak zaman zaman ortaya çıktığını ve sonra normale döndüğünü gözlemliyorsanız, fazla endişelenmenize gerek olmadığını söyleyebiliriz. Ancak, sıkça uykuya dalmakta zorluk yaşıyor ve uykusuz gecelerinizin giderek çoğaldığını fark ediyorsanız kronik uyku problemleri ile başa çıkmak, altında yatan sebepleri keşfetmek ve uygun tedavi yöntemleri için bir uzmandan destek almanızda fayda var.

Daha önce uyku kalitenizi artırmak için faydalanabileceğiniz birçok içerik hazırlamıştık. Dilerseniz aşağıdaki linklerden diğer kaliteli uyku konulu yazılarımıza da ulaşabilirsiniz:

Dilerseniz uyku kalitenizi artırmak için ihtiyacınız olan tüm uyku yardımcılarını Uplifers Uyku Koleksiyonu‘nda bulabilir, ihtiyaç duyduğunuz ürünleri satın alabilirsiniz.

 

Kaynak: wellandgood

İlginizi çekebilir: Uyku kronotipleri ve özellikleri: Uyku düzeniniz size ne anlatıyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale