Utanma duygusuyla yüzleşmek: Özür dilemek neden bu kadar zor?

Hata yaptım, çok üzgünüm” demek bazen birçok kişi için çok zor olabiliyor. Örneğin yakın zamanda dünya gündeminde çokça yer tutan Amerikalı aktör Kevin Spacey’nin bir başka aktör Anthony Rapp’e 14 yaşındayken cinsel istismarda bulunduğu iddialarıyla ilgili özür mesajını hatırlayalım. Spacey mesajında şöyle demişti:

“Anthony Rapp’in oyunculuğuna büyük bir saygı ve hayranlık duyuyorum. Hikayesini dinlediğimde dehşete düştüm. Açıkçası 30 seneyi geçkin bir süre önce yaşanan bu olayı hatırlamıyorum. Ancak olaylar dediği gibi geliştiyse kendisine çok sarhoş olduğum bir andaki bu davranışlarımdan ötürü en samimi özürlerimi borçluyum. Bunca yıl sebep olduğum duygular için de özür diliyorum.”

Spacey mesajına öncelikle böyle bir olayı hatırlamadığını söyleyerek başlıyor, sonrasında da bir çocuğa cinsel istismarda bulunmak gibi korkunç bir şeyden ötürü özür dilemek yerine sebep olduğu duygular için özür diliyor.

İçten bir özür, yalnızca dudaklardan dökülen kelimelerle sınırlı değildir. 

İnsanlık tarihi bunun gibi hikayelerle dolu, her gün yenileri ekleniyor. Psikoterapistler, özür dilemenin doğrudan kişinin utanma duygusuyla ilgili olduğunu söylüyor. Utanma duygusuyla zayıf düşmek istemeyen insan, bu yüzden özür dilemekten kaçınıyor.

Yanlış veya kırıcı bir şey yaptığımızda veya söylediğimizde, içten içe rahatsız edici bir duygu hissederiz. Karşımızdakinin güvenini veya kendimize olan güvenimizi kırdığımızı ve bir zarar verdiğimizi fark ederiz. İşte böyle bir durum karşısında insan genelde 3 şekilde karşılık verir:

1. Umursamama

Sert ve esnek olmayan bir kişiliğe sahip olanlar, başkalarının acısını önemsemez. Bu kişiler kendi acılarıyla ve zorlayıcı duygularıyla da ilişkilerini kestikleri için başkalarının acılarına, üzüntülerine karşı körleşmişlerdir. Kendi utanma duygusuyla hareket edip bu yüzden kendisini başkalarından uzaklaştıran biriyle yaşamak oldukça zor olabilir. Çünkü bu tür kişiler sizi görmezler, tek umursadıkları şey utanma duygusundan mümkün olduğunca uzak durarak kendi varlıklarını sürdürebilmektir. En ufak bir utanma duygusu bile onları paralize edebilir, tüm ilişkilerini altüst edebilir. Yaşanan olayların sorumluluğunu nasıl almaları gerektiğini bilmezler.

2. Kendi imajını önemseme

Biri sizi kırdığında veya incittiğinde özür dilememesi üzücü bir durum. Ancak bir de özür diliyor gibi görünüp aslında özür dilememe diye bir durum var. İşte böyle durumlarda özür diliyormuş gibi görünen kişi, konunun özünden çıkmakla kalmayıp aynı zamanda suçlanmaktan ve eleştirilmekten de kaçıyor demektir. Başkalarının hayatında yarattığı acıdan etkilenmek için izin vermezler. Bu tür özürler aslında bir kişinin yarattığı kırgınlık veya kargaşadan ötürü sağlıklı bir utanma duygusundan kaçmak içindir. Kendi imajınden başkasını düşünmeyen kişiler genellikle bu tür eğilim sergiler. Onlar için gerçek olmak değil, iyi görünmek daha önemlidir.

Utanma duygusuyla zayıf düşmek istemeyen kişi, çoğu zaman özür dilemekten kaçınıyor.
3. İçten bir özür

İçten bir özür, dudaklardan dökülen kelimelerle sınırlı değildir. Kelimeler, beden dili, ses tonu, bakışlarla karşı tarafa yaşatılan acı ve kargaşayı en derin şekilde kabul etmektir. Özür dilemek insanın kendini yerden yere vurması veya utanma duygusuyla paralize olması değildir. Özür dilemek, kişinin kendi dikkatini çekecek kadar utanma duygusunu hissetmesidir. Bunun sonunda kendini kötü hissetmek son derece doğal.

Kaynaklar:
PsychCentral
Lifehacker

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!