X

Usta isimlerden yeni keşiflere, İstanbul Caz Festivali 30. kez başlıyor

Unutulmaz bir müzik deneyimine hazır mısınız? Şehre ‘caz havası’ geliyor! Ve İstanbul Caz Festivali 30. kez başlıyor. 7-19 Temmuz tarihleri arasında, 40’a yakın konserde, usta isimlerden yeni keşiflere, 200’ü aşkın yerli ve yabancı sanatçı İstanbul Caz Festivali’nde bizlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Bugüne kadar yüzlerce müzisyene sahne açan, Türkiye’nin en köklü festivallerinden İstanbul Caz Festivali, 30. yılına, 7 Temmuz Cuma akşamı Yeniköy’deki Avusturya Konsolosluğu Avusturya Kültür Ofisi Bahçesi’nde gerçekleştirilecek açılış gecesiyle merhaba diyecek.

Festival, ilk hafta sonunda merkezini yeşillikler içindeki Parkorman’a taşıyor. 8 Temmuz Cumartesi, 9 Temmuz Pazar ile 12 Temmuz Çarşamba günlerine yayılacak Parkorman konserleri, Go Ons ve Single Circle katkılarıyla “festival içinde festival” havası estirecek. Üç gün boyunca, The Lumineers, Morcheeba, Kovacs, Alfa Mist, Riff Cohen, Okay Temiz, Adamlar, Mammal Hands, Mert Demir, Ekin Beril ve Takeshi’s Cashew gibi pek çok isim sahnede olacak.

Festival biletleri nerede?

30. İstanbul Caz Festivali’ndeki tüm konserlerin biletleri passo.com.tr, Passo mobil uygulaması, Passo perakende satış noktaları ile İKSV ana gişeden satılıyor. Lale Kart üyeleri festival biletlerini %25’e varan indirimlerle alabiliyor. Festival biletleri, tüm Garanti BBVA kredi kartları ile %10 indirimli satın alınabilir.

“Festival içinde festival” havası estirecek Parkorman konserleri için tek bir kombine bilet alınarak, üç ayrı günde 10 konser izlenebilecek.

İstanbul Caz Festivali Parkorman’da

8 Temmuz Cumartesi

Indie-Pop’tan Anadolu Funk’a yıldızlar geçidi:

Kovacs // Riff Cohen & Okay Temiz “The Ritual” // Takeshi’s Cashew // Mert Demir

Etta James, Tina Turner, Betty Davis, Nina Simone, Shirley Bassey gibi efsanelerden aldığı ilhamla, derinlikli sesiyle Sharon Kovacs, bugüne kadar Glastonbury ve Sziget gibi festivallerde yer aldı ve Robbie Williams gibi pop yıldızlarıyla aynı sahneyi paylaştı.

Festival izleyicisi, karanlık ve etkileyici vokaliyle Kovacs’tan önce, otuz yıl öncesine selam gönderen bir performansa şahitlik edecek. İlk İstanbul Caz Festivali’nde de izleyicilerle buluşan, vurmalı çalgılardaki progresif vizyonuyla dünya çapında öncü kabul edilen Okay Temiz, festivalin 30. yılında çok özel bir prömiyerde sıradışı söz yazarı ve besteci Riff Cohen ile sahneyi paylaşacak.

Okay Temiz ile Riff Cohen’i ilk kez bir araya getirecek “The Ritual” öncesi sahnede Mabel Matiz’le işbirliği yaptığı “Antidepresan” şarkısıyla kendinden bahsettiren yetenekli söz yazarı ve besteci Mert Demir yer alacak. Başlı başına bir festival gibi geçecek bu cumartesiyi başlatan ise Anadolu funk, Krautrock, Afrobeat türlerinden etkilenen progresif jam topluluğu Takeshi’s Cashew olacak.

9 Temmuz Pazar

Trip-Hop, elektronik müzik ve cazla dolu bir gece:

Morcheeba // Alfa Mist // Ekin Beril // Mammal Hands

Trip-hop, rock ve  folk rock gibi türleri Skye Edwards’ın etkileyici sesiyle birleştiren İngiliz topluluk Morcheeba ile hip-hop’tan aldığı ilhamı merkezinde tutarak cazın farklı alt türleri arasında gezinen Alfa Mist’in büyülü sahnesine bizleri Ekin Beril hazırlayacak. Loop tekniğiyle ürettiği müzikleri ve akapella videolarıyla dikkat çeken Ekin Beril öncesinde geceyi, İngiliz caz, folk, ambient ve elektronika grubu Mammal Hands ısıtacak. Yenilikçi fikirleri notalara döken yeni nesil virtüözlerin yeteneklerine İstanbul’un en yeşil alanlarından biri olan Parkorman’da şahit olmak için daha iyi bir fırsat olamaz.

 12 Temmuz Çarşamba

Indie-Rock’ın yıldız ekibi İstanbul’da

The Lumineers // Adamlar

“Ho Hey” ve “Ophelia” gibi şarkılarıyla tanınan Amerikan folk topluluklarından The Lumineers, hız kesmeden devam eden Avrupa turnesinin ardından 12 Temmuz akşamı Parkorman’da olacak. Colorado, Denver’ın müzik kulüplerinde başladıkları folk serüvenini tüm dünyaya aktarmayı başaran ekip  Bruce Springsteen, Tom Waits, Bob Dylan ve Tom Petty gibi efsanelerden aldıkları ilhamla dünya çapında başarı kazandılar. Gülen yüzlerin ardındaki melankolik hikâyeleri anlatan, birer film senaryosu gibi işledikleri “Stubborn Love”, “Ophelia”, “Angela” ve “Cleopatra” gibi incelikli ve dokunaklı şarkılarıyla ciddi bir hayran kitlesine ulaşan grup, 10 yıl gibi kısa bir sürede modern folk türünün en büyük grupları arasında yerini sağlamlaştırdı.

Gecenin açılışını ise, Türkiye’nin en gözde yeni nesil topluluklarından, Hip-hop’tan arabeske, elektronikten rock tınılarına uzanan, karizmatik vokaliyle ironik hikâyeler anlatan Adamlar yapacak.

Parklarda Caz konserleriyle İstanbul’un parkları caz ile yeşillenecek

Festivalin tüm müzikseverlere ücretsiz sunduğu Parklarda Caz konserleri müziği yine parklarda İstanbullularla buluşturmaya devam ediyor. 9 Temmuz Pazar 17.30’da Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde, 10 Temmuz Pazartesi 18.30’da Küçükçekmece Göl Kenarı Amfi Tiyatrosu’nda düzenlenecek Parklarda Caz konserleri, 16 Temmuz Pazar Şişli Habitat Parkı’nda 17.15’te başlayarak devam edecek. Takeshi’s Cashew ve Swing’it’in yer alacağı konserlerde müzikseverler, sahnede bu yılın Genç Caz+ finalistleriyle de tanışacak.

Festivalin tüm programı için: caz.iksv.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale