X

Usta fotoğrafçılar iPhone 11 Pro ile keşifte: Ultra geniş açıdan Türkiye Manzaraları

Ultra geniş açılı kameralar, son derece geniş görüş açısına sahip görüntüler üretir. Özellikle mimari ve manzara fotoğrafçıları arasında da popüler bir seçimdir, çünkü fotoğrafı çekilen süjenin yanı sıra onu çevreleyen öğelerin çoğunu da kadraja sığdırmaya imkan tanır.

Profesyonel Türk fotoğrafçıları da iPhone 11 Pro’nun sunduğu Ultra Geniş kamera özelliğini kullanarak dört bir yanı kültürel ve coğrafi zenginliklerle dolu Türkiye’nin eşsiz güzelliklerini daha geniş bir açıdan fotoğrafladılar.

Sizi İstanbul Boğazı’ndan, Haliç’e, Kayseri’nin Yılkı Atlarından Kapadokya’nın balonlarına Türkiye’nin büyüleyici manzaralarını daha geniş bir açıdan seyredebileceğiniz bir yolculuğa davet ediyoruz.

Ultra geniş açıdan Türkiye Manzaraları

Kerem Uzel, fotomuhabir
@keremuzel

Benim için İstanbul’u güzel kılan şey deniz. İstanbul Boğazı’nın insanı tesiri altına alan büyüleyici etkisinden yola çıkarak, insanların denizle olan ilişkisi üzerinden şehir fotoğrafları çekmeyi planladım. İki yakadan sahil bölgeleri, Haliç üzerine yeni yapılmış köprü gibi alanları seçtim. iPhone 11’in ultrawide kamerasının geniş görüş açısı ile şehrin büyüklüğü ve insanların ne kadar küçük kaldığının hissini vermek istedim. Ve çekimlerimde mesafeleri de bunu öne çıkaracak şekilde ayarladım.

Fotoğraflarımda post proses için Lightroom App ve Photoshop App’ten faydalandım. Ayrıca iPhone için JOBY TelePod Mobile Tripod kullandım. Ben genelde sokak fotoğrafçılığı yaptığım için ergonomik olarak beni rahatlattı ve daha hızlı çalışmamı sağladı. Ve tabii ki ultrawide çekimlerde kameranın olduğu köşeden parmağın fotoğrafın içine girmesi durumu engellenmiş oldu.

Haliç üzerine yapılmış olan metro köprüsünden geçen yayalar. 

İstanbul Boğaz’ının Avrupa yakasında kuşları besleyen genç adam.

Haliç üzerine yapılmış olan metro köprüsünde tarihi yarımada arka planlı fotoğraf çektiren turistler.

Haliç üzerine yapılmış olan metro köprüsünden geçen yayalar. 

Haliç üzerine yapılmış olan metro köprüsünde tarihi yarımada arka planlı fotoğraf çektiren turistler.

iPhone 11 Pro’nun üçlü kamera sistemindeki Telefoto, Geniş ve Ultra Geniş kameralarını kullanarak çektiğim üçlü pozlar için seçtiğim fotoğraf serisi Beşiktaş sahilden. İnsan fotoğrafları çektiğim için sabit bir durum bulmam gerekiyordu. Soğuk ve yağmurlu bir gündü ve çok az insan vardı. Hatta bazı zamanlarda neredeyse sadece kuşlar vardı. Aynı mekana tekrar gittiğimde şemsiyeli bir adamın uzun uzun denize baktığını ve hat üzerinde yürüdüğünü gördüm. Ve fotoğrafı çekmek istediğim yerde durmasını bekledim bir süre. Işık tersten geliyordu, bu sayede şemsiye daha görünür oldu ve ıslak zeminde oluşan yansıması da görsel açıdan fotoğrafı güçlendirdi.

Beşiktaş sahilde yoğun yağmur altında denizi seyreden kadın.

Ömer Serkan Bakır, Fotoğraf Dergisi Yayın Yönetmeni
@osbakir

Kapadokya’nın en fotoğrafik konularından biri olan balonları bu kez aşağıdan iPhone 11 Pro ile fotoğrafladım. Balonların kalkışını fotoğrafladıktan sonra sarı tonları çok hoşuma giden bir balonu takip etmeye başladım. İndiği yerde balonu söndürmeye başladıklarında içerisine girip Ultra Geniş Açı kamerayla bu abartılmış perspektife sahip fotoğrafı çekebildim. Balonun içerisine giren ters ışık fotoğrafa ayrı bir hava kattı doğrusu…

Yere inen balonu söndürmeye çalışan adam
 

Kapadokya’da hava şartları uygun olduğunda her sabah gün doğumuna yakın yüzlerce sıcak hava balonu havalanıyor. Bu görsel şöleni fotoğraflamak için iPhone 11 Pro’nun 3 kamerasını da epeyce kullandım. Her üç kamera açısında da balonları ve Kapadokya’nın muhteşem doğasını detaylı bir şekilde fotoğraflamak mümkün oldu. iPhone 11 Pro az ışıkta bile etkileyici görüntüler sunabiliyor.

Kapadokya’da havalanan balonlar

Kayseri’de Hürmetçi Sazlığı’nda yaşayan yüzlerce Yılkı Atı bölgenin tanıtılmasında önemli rol oynuyor. Türkiye’de yaşayan en kalabalık Yılkı Atı sürüsünü iPhone 11 Pro yardımıyla fotoğraflamak çok keyifli oldu. At sürüsünü yönlendiren kişiler dinlenmek için küçük bir tepenin üzerine çıktığında ben de biraz aşağıdan bakarak iPhone 11 Pro’nun 3’lü kamerasıyla aynı noktada durarak iPhone 11’in 3 farklı kamerası arasında geçiş yaparak bu 3 farklı açılı fotoğrafları çektim. Ultra Geniş Açı kamerasında arkada Erciyes Dağı’nın uzantıları bile gözükürken, Telefoto kamerasında ise sadece iki konuyu siluet olarak fotoğraflayabildim.

Gün batımında ehlileştirilmiş Yılkı atları üzerinde sohbet eden iki adam.

Türkiye’nin pek çok bölgesi fotoğraf açısından neredeyse sonsuz imkanlar verir. Tabi bazen fotoğrafçının şansa da ihtiyacı olur. Erciyes Dağı’nın eteklerinde tesadüfen karşıma çıkan bu kurumuş ağaçlar inanılmaz hoş bir görüntü veriyor. Özellikle iPhone 11 Pro’nun Ultra Geniş Açı kamerası ile kaydettiğim fotoğraftaki boşluk hissi bulutların oluşturduğu doku ile tamamlanıyor. Bu karelerde herhangi bir renk düzeltmesi ya da başka bir editleme yapmaya bile gerek kalmadı. Yeni nesil akıllı HDR işini gayet iyi yaptı.

Erciyes Dağı’nın eteklerindeki yapraklarını dökmüş ağaçlar.

Çiler Geçici, Seyahat fotoğrafçısı
@audiosoup

Kapadokya, enerjisiyle, doğasıyla dünyanın en güzel coğrafyalarından biri. Her fırsatta gitmek istediğim yerlerin başında geliyor. Bu fotoğrafı da Uçhisar’da fırtınalı bir günde, güneşin açtığı çok kısa bir zamanda çektim. iPhone 11 Pro’nun Ultra Geniş kamerası sayesinde istediğim gibi fotoğraflayabildim. Düzenlemeyi ise iPhone’un kendi uygulamasından yapmam yeterli oldu.

Kapadokya’da peri bacaları

Burçin&Erdi Vahid, Gezgin Fotoğrafçılar
@trailofus

Urla’da Demircili Koyu’nda bu fotoğrafı çekerken, gün batımına karşı en iyi açıyı yakalamak için kıyı boyunca uzanan kayalar üzerinde bir müddet ilerlemem gerekti. Kayalar düzensiz şekilde dizildiğinden fazla hareket alanım yoktu ama iPhone 11 Pro Max Ultra Wide özelliği sayesinde kendi gözümden, oradaki varlığımı da hatırlatacak bir anı ölümsüzleştirme şansım oldu. Kareyi olduğu gibi bırakırken, o günün bende uyandırdığı duyguları yansıtacak renk düzenlemesini iPhone Fotoğraflar uygulaması üzerinden yaptım.

Urla Demircili Koyu

Bafa Gölü kıyısındaki Kapıkırı kasabasında karavan kampı yaptığımız bir sabah balıkçı teknelerinin sesini duydum ve hızla bir gün önceden gördüğüm adacık ile tekneyi fotoğraflamaya karar verdim. İstediğim kompozisyonu yakalamak için birkaç saniye zamanım vardı, çünkü tekne hızla ilerliyordu. iPhone 11 Pro Max Ultra Wide özelliği sayesinde yer değiştirmekle zaman kaybetmeden hem tekneyi, hem de adayı istediğim pozisyonda fotoğraflayabileceğim bir kare yakaladım. Fotoğrafta denize, dağlara vuran ışığı ve adacığın suya vuran yansımalarını vurgulamak için iPhone Fotoğraflar uygulamasında düzenleme yaptım.

Bafa Gölü kıyısı

Bafa Gölü kıyısındaki Kapıkırı kasabasına ulaştığımızda göl kenarında duran yazdan kalma bir masa dikkatimi çekti. Masanın bu mevsimdeki yalnızlığını vurgulamak için iPhone 11 Pro Max Ultra Wide özelliğini kullandım. Renkli sandalyeleri vurgulamak ve kontrast yaratmak için iPhone Fotoğraflar uygulamasında renk ve ışık düzenlemesi yaptım.

Bafa Gölü kıyısı

Bolu Abant Gölü’nde gün batımı sonrasındaki mavi saatlerde çektiğim bu karede iskelenin gölle olan uyumunu vurgulamak istedim. Etrafına özellikle yerleştirilmiş gibi duran sazlar, simetrik yapısı ve gökyüzündeki renkler adeta bir Wes Anderson filmini hatırlatıyordu. Simetrik dokuyu yakalarken gökyüzündeki renk geçişini de kareye dahil edebilmek için dik ve Ultra Wide bir kare tercih ettim. Gökyüzündeki renkleri daha da vurgulamak için iPhone Fotoğraflar uygulamasında renk düzenlemesi yaptım.

 

Bolu Abant Gölü’nde gün batımı

Yazın oldukça popüler olan Dikili Pissa Koyu’nda yürüyüş yaparken uzaktaki iki yabancının ayaklarını denize soktuklarını fark ettim. İnsanın doğa karşısında ne kadar küçük olduğunu ve yazın popüler olan bu yerlerin kışın nasıl da tenhalaştığını vurgulamak için bu anı iPhone 11 Pro Max Ultra Wide özelliği ile fotoğrafladım. iPhone Fotoğraflar uygulamasında renk ve ışık düzenlemesi yaparak ters ışığın oluşturduğu estetik algıyı daha da öne çıkartmaya çalıştım.

Dikili Pissa Koyu

Her şeyi kadraja sığdıramıyor musunuz? O zaman görüntüyü uzaklaştırın.

iPhone 11 Pro ile çekim yaparken Telefoto kameradan yeni Ultra Geniş kameraya geçiş yaparak göz alıcı 4 kat optik zoom aralığına sahip olabilirsiniz. Bu da daha geniş bir kadrajla, hiç olmadığı kadar göz alıcı manzaralara imza atmanıza yardımcı olur. Ultra Geniş kameranın 120 derecelik görüş açısı, manzara fotoğrafları için de çok ideal açılar yakalamanıza yardımcı olur.

iPhone 11 ve iPhone 11 Pro’nun Ultra Geniş kamerası nasıl kullanılır?

iPhone 11 ve iPhone 11 Pro’daki yeniden tasarlanmış Kamera arayüzü, çerçevenin ötesinde neler olduğunu göstermek için yeni Ultra Geniş kamerayı kullanıyor ve bu sayede kadraja eskisiden dört kat daha geniş bir alan sığdırabiliyor.

Ultra Geniş kameraya geçmek ve iPhone’unuzun görebileceği her şeyi yakalamak için 0.5 düğmesine dokunun ve zoom tekerleğini döndürerek Ultra Geniş’ten Telefotoya kameralar arasında hızlıca ve kesintisiz hareket ederek 4 kat optik zoom aralığı sağlayın.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale