X

Üretkenliğinizi artırmak için hemen terk etmeniz gereken 7 zararlı alışkanlık

Günler hızla geçip gidiyor ve siz dinlenip rahatlayacak zaman bulmakta zorlanıyorsunuz değil mi?

Yapılacaklar listesi hiç azalmadığı gibi her gün yeni maddeler eklenerek çoğalıyor. Arkadaşlarınızla yeniden eskiden olduğu gibi çokça vakit geçirmek istiyorsunuz, ancak görevler ve yapılacaklar konusunda hep geride kalıyorsunuz.

Hayatınızı organize etmek istiyorsunuz ve hep bunun bir gün olabileceği hayalini kuruyorsunuz. Eğer tüm bunları düşünmekten yorulduysanız size iyi bir haberimiz var! Zihninizdeki bu umutsuz mücadele olmadan daha üretken olabilirsiniz; ancak öncelikle sahip olduğunuz 7 kötü alışkanlığı terk etmeniz gerekiyor. İşte o alışkanlıklar:

1. Her şeyi yapılacaklar listesine yazma

Elbette gereken her şeyi yazmanız gerekir; ancak yapılacak işleri önceliklendirmeniz daha doğru değil mi?

David Allen, Getting Things Done adlı kitabınde ‘2 Minute Rule’ yani ‘2 Dakika Kuralı’nı tavsiye ediyor. Bu kurala göre, eğer bir görev 2 dakikadan az zaman alıyorsa, o işi daha sonra yapmak yerine şimdi yapmalısınız, yapacağınız iş ne olursa olsun. Bu şekilde davranmanız, işi ileri ertelediğinizde başına gelecek olası dikkat dağınıklığının veya işi unutmanızın önüne geçiyor.

2. Görevlere saygı duymama

Yapılacaklar listesinde olan işinizi bitirmeye çalışıyorken, gerçekten o işe hak ettiği değeri verdiğinizi düşünüyor musunuz?

Şimdi geleceğe yönelik potansiyel bir müşteriye e-mail attığınızı hayal edin. Bu şirketiniz için önemli bir anlaşma olacak ve siz de şirkette kendi isminizi duyurmak için çabalıyorsunuz. İşi mahvetmek istemiyorsunuz; ancak kelimeler aklınıza bir türlü gelmiyor.

Sonunda Facebook’unuzu açıyorsunuz ve dikkatinizi dağıtan bir müzik dinlemeye başlıyorsunuz. Üzerinde uğraştığınız işi bırakıp daha sonra yeniden o işe odaklanacağınıza dair kendinize söz veriyorsunuz.

İşte yapılan büyük bir hata! Tonlarca işinizin olması belki de yapmanız gereken işlere tam konsantre bir şekilde davranmadığınızdan, işe hak ettiği değeri vermemenizden kaynaklanıyordur. Sonucunda da dikkatinizi dağıtan şeylere teslim olarak sürecin aksamasına neden oluyorsunuz.

3. Günlük farkındalık egzersizi yapmama

Oldukça şaşırtıcı bir şekilde birçok insan günlük farkındalık egzersizlerini yapmayıp daha sonra günlerin çok hızlı geçtiği konusunda dert yanıyorlar.

Zihninizle ahenkli olmadığınızda, düşüncelerinizin sürekli geçip gittiğini ve bir işe odaklanmakta zorlandığınızı fark edeceksiniz. Farkında olmak için hemen bir kalem ve kağıt alın. Kağıdı ikiye bölecek şekilde bir tarafa amaçlarınızı/hedeflerinizi, diğer tarafa da hayal kırıklıklarınızı ve önünüze çıkan engelleri yazın.

Daha sonra bilgilerinize kullanarak amaçlarınıza ulaşmak için önünüze çıkan psikolojik engelleri aşmanıza yardımcı olacak bir strateji geliştirin.

4. Aynı anda birçok işi yapmaya çalışma

Aynı anda birçok işi yapmaya çalıştığınızda beyniniz odaklanma sorunu yaşayacağı için işleri sırayla yapmak sizin için daha faydalıdır.

Görevleri yığınlama, odaklanma yeteneğinizi kullanmanız açısında size katkı sağlıyor.

Eğer e-mail yazıyorsanız beyninizdeki belirli bir kısım aktive oluyor. Normalde bir işe odaklanmak için 10-15 dakikalık psikolojik engeli kırmanız gerekir ve bir kere e-mail yazmak konusunda tam konsantre olduğunuz o alana girdiğinizde her seferinde kendinizi geliştirirsiniz.

Yine de, görevler arasında geçiş yaptığınızda beyniniz odaklanmak konusunda sorun yaşıyor ve bu durum dikkatinizin kolayca dağılmasına neden oluyor. Ayrıca bir işi tam manasıyla yapmak varken, elinizde iki tane yarım yamalak yapılmış iş oluyor.

Neden e-mail ile ilgili işlerinizi tek seferde halledip daha sonra kafanızı boşaltmış bir şekilde diğer işlerinize başlamıyorsunuz? Bu şekilde yaparak hem zihninize yardım etmiş olursunuz hem de zaman probleminizin çözümüne katkıda bulunursunuz.

İlgili yazı: Üretkenliğinizi artırmanın olağan dışı yöntemleri

5. Egzersiz için işe ara vermeme 

Eğer yeterince hareket etmezseniz enerji kaybedersiniz ve vücudunuzda yeterli kan akışı olmazsa zihniniz odağını kaybederek daha verimsiz çalışmanıza olur. Bu durum da yapılacak işlerinize etki eder.

Ara sıra kendinize küçük molalar verin, ayağa kalkıp silkinin ve vücudunuzun üzerinizdeki gerginliği atmasına izin verin.

Bu egzersizi yapılacak işler listeniz dayanılmaz boyutlara ulaştığında kendinizi yenilemek için uygulayın. Yapacağınız bu küçük egzersiz gün boyu odağınızı geri kazanmanıza yardımcı olacaktır.

6. Çok sık ve fazla ara vermek

Her ne kadar ara sıra küçük molalar vermek faydalı olsa da, bunu çok sık yaparsanız işe odaklanmanız zorlaşacaktır.

Her ne kadar ara vermek yenilenmenize yardımcı olsa da, çok sık ara vermek odaklanmanız gereken işten uzaklaşmanıza neden olacağı için zararlıdır.

Bu yüzden her zaman iş ile dinlenme zamanı arasında denge kurun ve kendinize en uygun şekilde bunu ayarlayın; çünkü kendiniz için en uygun dengeyi yine kendiniz ayarlayabilirsiniz.

7. Kendi yöntemini kullanmama

Elbette uzman görüşü almak önemlidir, fakat bu görüş siz de işlerlik kazanıyorsa anlamlı hale gelir. Gerçek şu ki, üretkenlik konusunda her şeye iyi gelen tek bir yöntem yok. Üretken olmak için deneyimlerinizden ilham alarak kendi sisteminizi kendiniz yaratmalısınız; çünkü kendi sisteminizi oturtmazsanız, kaçınılmaz bir şekilde dikkat dağıtıcılarının esiri olursunuz.

Hedefleri tutturmak kolay bir iş değildir.

Bir hayal edin, her gün yapılacak işler listenizi tamamlasaydınız nasıl hissederdiniz. Her ne kadar tüm hedefleri yakalamak kolay olmasa da, odağınızı yeniden geri kazanıp yapılacak işleri halletmeniz mümkün. Ve bu 7 maddeyi hayatınıza geçirdiğiniz takdirde, üretkenlik konusunda zamanın size düşman olmadığını anlayacaksınız; çünkü zaman sizin yanınızda olacak.

Kaynak:

pickthebrain.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale