X

Üretken ve keyifli bir hayat için: Hızlı ve farkında zihin

Problemleri ışık hızında çözmek, saniyeler içinde sıra dışı düşünceler üretmek, bir ayda onlarca kitap okumak… Bunların hepsi harika yetenekler öyle değil mi? Hızlı çalışan bir zihnin muazzam becerileri…

Peki, hızlı olması, her zaman üretken olduğu anlamına gelir mi?

Eğitim sistemimiz problemi en hızlı çözen zihinleri ödüllendirir, iş hayatında daha az sayıda insanın daha fazla iş yapması gerektiğinden çalışanların daha hızlı iş bitirmesi beklenir, modern yaşam hızlı bir tüketim ağı içinde var olur… Tüm bunlar içinde yaşamaya çalışırken giderek hızlanan, daha da çok hızlanan zihinlerimizle raylardan çıkmaya başladığımızın farkında mısınız?

Zihninizin hızlı çalışması, düşünme ve problem çözme yeteneğinin güçlü olduğunu gösterir. Bu çok değerli ve yaşamsaldır. Hızlı çalışan bir zihinle daha kısa sürede daha çok şey yaratabilirsiniz. Ancak farkındalığı yüksek değilse, böyle bir zihin yaşam kalitenizi muazzam ölçüde düşürebilir.

Çağımızın en büyük problemlerinden biridir hızlı çalışan, ancak farkındalığı olmayan zihinler! Bu yazımda, raylardan çıkmaktan yorulmuş ve yaşamının iplerini eline almak isteyenler için zihinlerimizi üretken kılacak önemli ipuçları paylaşıyorum. Hadi başlayalım!

Tabii öncelikle farkında ve farkında olmayan zihin arasındaki ayrımı anlamalıyız…

Hızlı çalışan, ancak farkındalığı gelişmemiş bir zihnin karakteristik özellikleri

1. Dinleme kapasitesi düşüktür: İyi bir dinleyici olmak, dışarıdan gelen bilgiyi filtrelemeden, yargılamadan, analiz etmeden veya değiştirmeye çalışmadan, olduğu şekliyle zihinden içeri alabilme yeteneğidir. Zihniniz çok hızlı çalışıyorsa, ancak farkındalığı gelişmemişse, dinlemek yerine düşünce üretecektir. Zihin, aynı anda hem dinleyip hem düşünce üretemez. Düşünmeye başladığında dinlemeyi bırakacaktır. Dinlemek zenginleştirir. Farkında bir zihin zengindir.

2. Her zaman haklıdır: Hızlı çalışan bir zihin her zaman haklı olmanın bir yolunu bulur çünkü haklı-haksız dilemmasının ötesine geçebilmek için yargısız ve tarafsız bir yerden bakabilmek gerekir. Bunun için alana ihtiyaç duyarız. Bu alanı yaratabilmek için farkındalığı devreye sokmalısınız. Ancak o zaman meraklı bir tavırla olanı olduğu gibi alabilmek mümkün olur ve bu sayede olayı farklı açılardan görebilirsiniz. Özgürlük, haklının ve haksızın ötesidir. Farkında bir zihin özgürdür.

3. Yeni bilgi alırken zorlanır: Zihniniz hızlı çalıştığında çoğunlukla yaşama “Ben zaten biliyorum” tavrıyla yaklaşırsınız. O anda yepyeni bir deneyimle karşılaşmış olsanız da zihin gördüklerini hızlıca bildikleri ile eşleyecek ve size “Burada yeni bir şey yok” cevabını verecektir. Eğer farkındalığınız devreye girmezse, siz orada yeni bir şey olmadığına inanacaksınız. Bu da yeni bilgi ve deneyimlerin zihninize nüfuz etmesini engelleyecektir. Yaşam bir an bile kendini tekrar etmez. Her an yenidir. Yeni, canlılıktır. Farkında bir zihin canlıdır.

4. Kendini kandırmak çok kolaydır: Eğer farkındalığınızı uyandırmazsanız, yaşamı hızlıca kavramlaştıran zihin sizi aslında yanlış olan bir şeyin “kesin olarak doğru” olduğuna ikna edebilir. Siz belki de günlerce ve aylarca o şeyin doğru olduğuna inanabilir, ve hatta arkadaş çevrenizde haftalarca bunun doğruluğunu savunabilirsiniz. Bir an hızla akan zihninizi durdurup konuya farkındalıkla ışık tuttuğunuzda iddia ettiğiniz kadar doğru olmadığını, hatta yanlış tarafları olabileceğini fark edebilirsiniz. Ancak, hızlıca yargılara varan zihniniz sizi çoktan ele geçirmiş ve belki de haftalarca bu yolda sürüklemiştir. Yaşam akışkandır, nüfuz etmek ister. Farkında bir zihin esnektir.

Farkında bir zihnin karakteristik özellikleri

Organize ve temiz olması, anda etkin şekilde çalışabilmesi, öğrenme ve dinleme kapasitesinin yüksek olmasıdır.

Hızlı çalışan zihin bir hediyedir. Ancak, farkındalığı düşük olduğunda size sorunlar çıkartabilir. Hızlı çalışan ve farkındalığı yüksek bir zihniniz olması ise bir Ferrari’niz olması gibidir. Hızla ve konforla kilometrelerce yol alabilir, yaşamda istediklerinizi kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz.

Yaşamın tadını çıkarmak için daha çok kitap okumaya, daha çok çalışmaya, daha çok diplomaya ya da daha büyük unvanlara değil, aktif ve farkında bir zihne ihtiyacımız var. O zaman, zeki olmanın da daha çok keyfini çıkarabilirsiniz!

Peki ama nasıl olacak bu?

Düzenli meditasyon ile zihinsel farkındalığınızı geliştirebilirsiniz.

Herkes meditasyon yapabilir mi?

Evet! Ancak, meditasyonun da tıpkı kas yapmak gibi düzenli pratikle gelişebileceğini bilmelisiniz.

Neden meditasyon yapamıyorum?

Bazı insanlar meditasyonda bir ışığa çekilip kaybolacağını düşündüğü için korkar ve meditasyonu denemek bile istemez. Bazı insanlar ise meditasyona oturduğunda düşüncesiz kalmaya çalışır. Meditasyon, yok olmak veya düşüncesiz kalmak değildir. Meditasyon, bir köşeye oturup o anda olmakta olanı değiştirmeye çalışmadan, meraklı bir tavırla izleme ve dinleme pratiğidir. Pratiğiniz geliştikçe, meditasyon şekliniz de özgürleşir. Zaman içinde artık bir köşeye oturmadan da meditasyon yapabilir hale gelirsiniz. Arkadaşlarınızla sohbetiniz, bulaşık yıkamak, yemek yemek gibi yaşamın en sıradan aktiviteleri kendiliğinden meditasyona dönüşür. Böylece yaşam kaliteniz günbegün artar ve karşınıza çıkan zorluklarla çok daha kolaylıkla baş edebilir hale gelirsiniz. Yaşam kolaylaşmaz, biz güçleniriz.

Hemen şimdi başlamak ister misiniz?

Size güzel bir haberim var! Tam da bu ihtiyaçtan yola çıkarak hazırladığım Yeni Başlayanlar için Yoga Atölyemin ikincisi 7 Kasım’da başlıyor.

Bu atölyede, beden-zihin ve nefes üzerine çalışacağız. Bu üçlünün nasıl da birbirinden ayrılmaz olduğunu keşfedecek ve onları yaşam kalitenizi artıracak araçlara dönüştürmeyi öğreneceksiniz. İhtiyacınız olan tek şey doğru bilgi & araçlara ulaşmak ve onları etkin şekilde kullanmayı öğrenmektir. Üstelik sandığınız gibi zor da değil!

Bugüne kadar birkaç kez yogaya başladınız, belki nefes pratiğine katıldınız veya meditasyon yapmayı denediniz ama bir türlü olmadı ya da başlayıp sürdüremediyseniz bu atölyeden sonra bu değişecek!

Neden yoga yaptığımızı, meditasyonun ne olduğunu, herkesin meditasyon yapabileceğini kavrayacak, nefesinizle tanışacak ve aklınızdaki kalıplardan özgürleşeceksiniz.

Üstelik, bütün bunları çok keyifli bir öğrenme ortamında eğlenerek ve paylaşarak deneyimleyeceksiniz.
Program detayları, takvim ve kayıt için: http://digdemgirici.com/yeni-baslayanlar-icin-yoga/
7 Kasım’da başlıyoruz. Herkesle birebir ilgilenmek için atölyeyi sınırlı sayıda kontenjan ile açıyorum. Katılmak isterseniz lütfen, en yakın zamanda bana ulaşın.

Özet program takvimi

1.Hafta: Yoganın Temelleri
2.Hafta: Herkes Meditasyon Yapabilir!
3.Hafta: Nefes Hayattır
4.Hafta: Rutinlerin Gücü! (Pratiği nasıl alışkanlığa dönüştürürsünüz? )

Sizden gelenler

Yogayı deneyip de bana göre değil diyerek vazgeçtiyseniz tam da doğru yerdesiniz. Diğdem ile Yeni Başlayanlar için Yoga Atölyesi hem size yogayı sevdiriyor hem de kendinizi keşfetmenizi ve ulaşmadığınız derinliklere ulaşmanızı sağlıyor. Her bir paylaşım çok kıymetliydi.” Gizem, Veri İşleme Asistanı

Programdan çok memnun kaldım. Yoga ile nefes ve beden farkındalığımın arttığı, dolu dolu bir program oldu. Yogaya kendi kendine başlamak isteyip sürekli yarım bırakanlara kesinlikle öneririm.” Hatice, Öğretmen

Aradığım sadece yoga pratiği yapmak değil, anlamını da içselleştirmekti. Bu program tam da bu ihtiyacıma karşılık geldi. Bu arayışta olan herkese öneririm. Diğdem programı tutku ile sürdürüyor ve çok emek harcadığına şahit oluyorsunuz.” Gül, Elektronik Mühendisi

Yoga zihnimde yeni alanlar açmamı sağlıyor. Diğdem’le çalışırken kendimi olduğum gibi hissediyorum. Pozitif tavrı, kişinin özgüveninin pekişmesine yardımcı tutumu, yaratıcılığı bana katkı sağlıyor.” Can, Mimar

Yoga, her seferinde kendimle ilgili başka bir şeyi keşfetmemi sağlıyor. Diğdem’le çalışırken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Nasıl yapıyor bilmiyorum ama derste hep, tam o an ihtiyacım olan mesajları veriyor. Hem bedensel, hem de ruhsal dengemi kurmama yardımcı oluyor.” Yasemin, Eğitmen & Biliminsanı

Asla yoga yapmam, uğraşamam diyordum. Diğdem’le çalıştıktan ve faydasını gördükten sonra şimdi her gün yapıyorum.” Zeynep Burcu, Avukat

İlginizi çekebilir: Geleceğiniz için en büyük yatırım: Bugün harekete geçin!

Diğdem Girici: İnanıyorum ki doğru bilgiye ulaşabilen ve bu bilgiyi hayatında doğru şekilde kullanmayı öğrenen her insan hayal ettiği yaşamı yaratabilir. İşte bu yüzden yazıyorum, yaşamımı hafifleten bu muhteşem bilgiler daha çok insana ulaşabilsin ve daha çok insan yaşamdan keyif alabilsin diye. Sorularınız veya paylaşımlarınız için bana giricidigdem@gmail.com adresimden veya @digdemgiriciyoga Instagram hesabımdan ulaşabilirsiniz. Sevgiler.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale