X

Unutulan ama hep hatırlanması gereken bir değer: Merhamet

Bir yandan sosyal medyada umarsızca yapılan kötücül yorumlar, bir yandan gerçek hayatta bazı insanların kendilerine benzemeyen, kendilerinden farklı olan insanlara yaptıkları ayrımcılıklar. Bu tip davranışların altında yatan en önemli nedenin empati yoksunluğundan çok merhamet yoksunluğu olduğunu düşünüyorum. Psikoloji bilimi empati kavramını sık sık dile getirmesine rağmen merhamet kavramına biraz uzak durmuştur. Merhametin karmaşık bir yapıya sahip oluşu, empati gibi kavramlar adı altında zaten incelendiğinin düşünülmesi ve ölçümünün zor olması gibi nedenlerle merhamet kavramının psikolojide geç yer bulduğu düşünülmektedir (Braun, 1992). Ancak son yıllarda ivme kazanan “Pozitif Psikolojinin” iyi oluşa ve psikolojik güçlülüğe odaklanmasıyla beraber, merhamet kavramına yönelik çalışmalar hızlanmıştır.

Merhamet kavramı zaman zaman acımakla karıştırılabilir. Oysa acımakta bir üstünlük taslamak varken, merhamet içinde iyiliği de, yardım etme isteğini de barındıran daha kapsayıcı bir duygudur. Gilbert’e göre (2005) merhamet; başkasının acısını giderme isteğini, acının kaynağını anlamayla ilgili bilişsel süreci ve merhametli eylemlerde bulunmakla ilgili davranışsal süreci içerisinde barındırır (Akt.Akdeniz & Deniz,2016). Merhametin karıştırıldığı bir başka kavram da empatidir. Ancak merhamet ve empati birbirinden farklı kavramlardır.

Empati başkalarının acılarını anlamaya yönelik önemli bir yeterliliktir ancak bu acıları gidermeye yönelik motivasyon ve davranışı içermemektedir (Boellinghaus, Jones ve Hutton, 2013). Doğu geleneklerinde merhamet; zihnimizi korku, kızgınlık, kıskançlık ve intikam gibi yıkıcı duygulardan arındırmanın temel yolu olarak değerlendirilmektedir (Goleman, 2003). Merhamet çok yönlü bir kavramdır. Sevgi, saygı, hoşgörü, güven, sabır, sorumluluk, ve duyarlılık gibi birçok değer merhametin parçalarını oluşturmaktadır.

Malumunuz günümüzün en büyük sorunlarından biri giderek artan şiddet olayları. Bunun altında yatan temel duygulardan birinin merhametsizlik olduğunu söylersek abartmış olmayız. Peki bize ne oldu da böyle merhametsiz insanlara dönüşmeye başladık? Merhametsiz olmayı güçlü olmakmış, merhametsiz olmayı havalı bir şeymiş gibi gösteren dizi ve filmlerin, ve kötücül yorumların adeta havada uçuştuğu sosyal medyanın bu konu üzerinde bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Ama tabii artan bir şekilde merhametsiz olmamızın en önemli nedenlerinden biri, Batı ülkelerinin insanı bireyselleştirip yalnızlaştıran yapısının bir virüs gibi tüm dünyaya yayılması. Bu bireyselleşme furyası bizi duyarsızlaştırıyor, kalbimizi katılaştırıp merhamet seviyemizi aşağı çekiyor. Bu kötü haber ama iyi haber merhametin çeşitli tekniklerle arttırılabilir bir duygu olması.

Merhameti kalbinizin derinliklerinde yaşayan çok değerli bir gül gibi düşünün. Tıpkı Küçük Prens’in gülü gibi kalbimizdeki bu güle çok iyi bakmalıyız, onun solmasına izin vermemeliyiz. İçimizdeki gülü her daim yaşatmak için yapabileceğimiz en güzel eylemlerden biri yazılarımda daha önce de yer verdiğim “Metta Sevgiden Doğan Şefkat” meditasyonu. Bu meditasyonu sık sık hatırlatmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Bu meditasyonun nasıl yapıldığına dair bilgilere daha önce yazdığım yazılardan ulaşabilirsiniz. Dilerseniz bugün bir başka meditasyondan bahsedelim. Meditasyon hiçbir dinle ilgisi olmayan bir zihin rahatlatma tekniğidir ve birçok çeşidi vardır. Bugün ilhamını  “Karuṇā Meditasyonundan” alan bir meditasyondan bahsetmek istiyorum size. Karuṇā , Sanskritçe’de merhamet manasına geliyor.  Burada amaç başkalarının sıkıntılarını hissetmek ve daha sonra bu sıkıntılı hisleri pozitife çevirmek. Sürekli kendi sıkıntımızı düşünmeye ya da sıkıntımızın geçtiği daha güzel zaman dilimlerini hayal etmeye alışkın zihnimizi, biraz da başkalarının sıkıntısını ve mutluluğunu düşünmeye alıştırmak. Hazırsanız başlıyoruz.

Rahat bir pozisyonda oturun: Elleriniz dizlerinizin üstünde olabilir. Gözlerinizi kapayın. Kalbinizden kendinize doğru sevgi, nezaket ve şefkat hislerinin aktığını düşünün. Şimdi yardım etmek istediğiniz birini hayal edin. Bu kişi bir akrabanız, arkadaşınız ya da tanımadığınız ama yardıma ihtiyacı olduğunu bildiğiniz biri olabilir. Bu kişiye ve ona ne konuda yardım etmek istediğinize odaklanın.

 

Nefes Alın: Nefes alırken hayalinizdeki kişinin zorluklarına ve problemlerine odaklanın.

Nefes Verin: Nefes almaya devam ederken bu zorlukları daha pozitif hale getirin ve bunları içinizde daha güzel duygulara dönüştürün. Ardından yavaş yavaş bu nefesi verin. Bunu yaparken verdiğiniz nefesle dünyanın daha güzel ve daha pozitif bir yer haline geldiğini hayal edin. Ve yine verdiğiniz nefesle hayalinizdeki kişinin tüm sıkıntılarından arındığını hayal edin. Zihninizde o kişiyi mutlu ve huzurlu bir şekilde canlandırın. İsterseniz yüksek sesle o kişiye yönelik iyi dileklerde bulunabilirsiniz. Yavaşça gözlerinizi açın ve gününüze güzel duygularla devam edin.

Bu meditasyonu haftada üç, dört kere yaptığınızda zamanla içinizdeki merhametin ve nezaketin artmaya başladığını görebilirsiniz. Eğer meditasyon esnasında herhangi bir rahatsızlık duyarsanız meditasyonu yapmayı kesin. Unutmayın içimizdeki merhameti arttırmanın bir çok yolu var. En önemlisi kendimize en uygun olan yolları bulmak. Merhamet bizi insan yapan en temel özelliklerden biridir. Birbirimize merhamet göstermeyi tamamen unuttuğumuz an insanlıktan uzaklaştığımız an olacaktır. O anın hiçbir zaman gelmemesi dileklerimle. Bu arada size bir eğitim haberim var. WhatsApp ya da FaceTime üzerinden bire bir görüşmeler şeklinde ilerleyen üç haftalık Öz Sevgi eğitimimle ilgileniyorsanız bilgi için rsolaker@gmail adresine yazabilirsiniz. Psikoloji ile ilgili egzersizler paylaştığım Instagram hesabım ise @ranakutvan.

Bu yazının tüm hakları Rana Kutvan’a ve Uplifers’a aittir. İzinsiz ve uygun şekilde referans verilmeksizin kopyalanması, çoğaltılması ve başka mecralarda paylaşılması kesinlikle yasaktır.

Kaynaklar:

Akdeniz, S., Deniz, M. E. (2016). Merhamet Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanması: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. The Journal of Happiness & Well-Being, 4(1), 50-61.
Boellinghaus, I., Jones, F. W., & Hutton, J. (2013). Cultivating self-care and compassion in psychological therapists in training: The experience of practicing loving-kindness meditation. Training and Education in Professional Psychology, 7, 267-277.
Braun, J.M. (1992). Compassion and the psychotherapist. (Unpublished PhD thesis). California, CA: California Institute of Integral Studies.
Gilbert, P. (2005). Compassion and cruelty: a biopsychosocial approach. In P. Gilbert (Ed), Compassion: Conceptualisations, research and use in psychotherapy (pp.9-74). London, England: Routledge.
Goleman, D. (2003). Destructive Emotions and How We Can
Overcome Them: A Dialogue with the Dalai Lama. London: Bloomsbury.

İlginizi çekebilir: Dikkat! Yüksek dozda paylaşım: Sosyal medyanın hayatımıza etkileri

Psikolog Rana Kutvan: İstanbul doğumlu olan Rana Kutvan lise öğrenimini Nişantaşı Kız Lisesi’nde tamamladı. Önce LCC’de bir sene akabinde de İstasyon Sanat Merkezi’nde iki sene süren bir moda eğitimi aldıktan sonra çeşitli firmalarda stilist olarak görev aldı. 1997-2008 tarihleri arasında New York’ta ikamet etti. Türkiye’de almış olduğu moda eğitimini Parsons School of Design’dan almış olduğu derslerle pekiştirdi. Kutvan moda eğitiminin yanı sıra City University of New York’a bağlı Hunter College’da Psikoloji ve Sanat Tarihi üzerine çift anadal lisans eğitimi görerek cum laude (yüksek onur) derecesiyle mezun oldu. Hunter College’a devam ettiği süre zarfında dünyanın önde gelen psikologlarından Albert Ellis’in Enstitüsünde staj yaptı. Bu staj süresince Ellis’in bulmuş ve de geliştirmiş olduğu Rational Emotive Behavior Therapy (REBT)’i yakından inceleme fırsatı buldu. Kutvan, Albert Ellis Enstitüsündeki stajının yanı sıra New York’un önemli psikoloji enstitülerinin düzenlediği workshoplara katıldı. Kutvan 2008 Mayıs ayında Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim ve Stil Danışmanlığı merkezi Karakter A’yı kurdu. Kurumsal ve bireysel hizmetler veren Rana Kutvan’ın referansları arasında Braun, CNN TÜRK, Aras Kargo, TURKCELL, Kuveyt Türk, Doğan Holding gibi şirketler vardır. Kutvan bireylere ve kurumlara Stres Yönetimi, Kadın Liderliği, İş Özel Yaşam Dengesi, Zaman Yönetimi, Kadın Ruhu isimli workshop çalışmaları düzenlemektedir. Kutvan Karakter A’nın yanı sıra 2008-2012 tarihleri arasında Profesör Dr. Kerem Doksat’dan süpervizyon aldı. Kutvan psikoloji ve kişisel gelişim çalışmalarında holistik bir yaklaşım uygulamaktadır. Rana Kutvan anadili olan Türkçe’nin yanı sıra anadili düzeyinde İngilizce, iyi derecede Fransızca, İtalyanca konuşmaktadır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale