X

Ulaşman gereken yer neresi: En önemli durak sensin

Koşma.
Koşacak bir yer yok.
Ulaşacağın bir yer yok.Sadece kendin varsın ulaşacağın.
O da en derininde; her hareketinde, her deneyiminde.

Bakmayın yaklaşık iki senedir her hafta sizinle yazılarımda uzun uzadıya konuştuğuma. Aslında severim sessizliği çok. Sessizliğimde var olurum çoğu zaman. Bana, ardından da sizlere yazılarımdan akanlar, sessizliğimden gelir konar anlarıma.

Yukarıda okuduğumuz 4 satır bugüne kadarki en kısa ve net yazım oldu. Bana çok şey verdi. Umarım size de o satırlardan ışıklar akar bana olduğu gibi.

Ben de birçoğumuz gibi hayatın hızına kapılıp soluksuz koşmaya çalışıyorum içinde zaman zaman. Koşmaktan nefes nefese kalıyorum, dalağım şişiyor, canım acıyor ama tatmin olamıyorum bir türlü kendimden. Okuduğunuz satırlar da öyle anların bir tanesinde geldi. Beni sakinleştirdi, dinginleştirdi, aydınlattı.

O anlarımdan çok, sessizlik anlarımdan bahsetmek istiyorum size bugün azıcık.

Kendimle sessizliğimde buluştuğum anlar. Günümüz tabiriyle adı meditasyon.

Çok duyulan, sürekli kullanılan kavramların içi boşalıyor maalesef bir süre sonra. Çok duymaktan bir süre sonra içinden içinden tepkili olmaya başlayabiliyorsun. Biliyorum, çünkü ben de biraz öyle bir karakterim. O yüzden bazen meditasyon yerine sessizliğimde kendimle buluşuyorum demek daha çok hoşuma gidebiliyor.

Aslında hayatta her an meditatif halde olabiliriz biliyor musunuz? Kimimiz resim yaparken, kimimiz yürürken, kimimiz denizin altında, kimimiz ev temizlerken, kimimiz bir enstürman çalarken.  Sadece anda varolmaktan bahsediyorum. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız, sadece yaptığınıza odaklandığınız, bir bakmışsınız yaptığınız dışında başka hiçbir şey aklınıza dahi gelmemiş; düşünceler yok olmuş anları var ya hani. O anlardan bahsediyorum. O anları deneyimlemiş olanlar; o anlar sanki hayatla su gibi aktığımız anlar gibi değil mi?

Meditasyon ise o anlara bilinçli olarak girmek demek aslında. O anları haybeye yaşamak değil de, bilinçli olarak o boşluğa girip oralardan maksimum düzeyde yararlanmak. Hayattan kopmak demiyorum, aksine hayatla olan bağını kuvvetlendirmek, hayatını istediğin yönlerde kalitelileştirmek.

Ben Gamze olarak o anlardan hayatıma öyle işime yarayan farkında olma halleri katıyorum ki… Ne oluyor? Fark ettiğim anda ise hayatımda devam etmesini istemediğim durumları, istediklerimle değiştirebiliyorum. Bu ilk önce farkındalık, sonra cesaret, sonra da sıkı kendini takip etme, disiplinli bir şekilde kendinle çalışma işi.

Belki bazılarınız biliyorsunuzdur artık. Ben yoga ve meditasyon hocalık eğitimlerime; ikisine de; kendim için başladım. Aklımda hiç ama hiç bu işi göstermek vb. yoktu. Kendim içindi her şey; kendi içimde derinleşmek, kendimi anlamak için. Sonra her ikisi de kendi hayatımda işime o kadar yaradı ki, bu bilgileri kendime saklamanın haksızlık olduğunu düşündüm. Çünkü biliyordum ki benim gibi çok fazla insan kendi hayatında cebelleşiyordu ve daha basit ve kolay hale getirmek için arayıştaydı. O yüzden de kendime saklamayıp öğrendiğim bilgileri hocalık yoluyla paylaşmaya karar verdim mezun olduğum andan itibaren ve aktif şekilde eğitmenlik yapıyorum çok büyük heyecan ve zevkle.

Verdiğim meditasyon eğitimi var düzenli bir şekilde. Meditasyon nedir, nasıl yapılır, neye yarar, ben kimim, stres nedir, sağlıklı seçimler nasıl yapabilirim, aynı kısır döngüleri yaşamaktan nasıl kurtulabilirim gibi soruları konuştuğumuz ve bir de üzerine üç ayrı meditasyon varyasyonu gösterdiğim; sen evinde moduna göre rahatça kendi başına pratik edebil diye. Eğitim sadece bir seferlik zaten, sonrasında kendi sorumluluğunu sen alıyorsun. Sonrası sende yani…

Bir de grup meditasyon çalışmalarım var her ay, ayda iki defa gerçekleştirdiğim. Her çalışmanın ayrı bir teması var; güvenmek, teslimiyet, beden aşkı, sessizlik gibi. O bir saatlik çalışmalarda ise ilk önce bir süre tema üzerinden konuşup ardından da içsel yolculuğa çıkıyoruz hep beraber. Grup enerjileri çok kuvvetli oluyor, yoğun hissediliyor. Ben çok seviyorum! Bir de hepimizin sessiz bir alanı beraber sessizlikte paylaşmaya ne kadar ihtiyacı varmış. Bu çalışmaları yapmaya başladığımdan beri bunu iyice görüyorum. Nice beraber sessiz paylaşımlarda bulunmayı diliyorum tüm ihtiyacı olanlarımız için…

Senin de ilgini çekiyorsa, kalbinde bir merak uyandıysa, detaylı bilgi almak istersen bana istediğin zaman gamzebaytan@gmail.com’gamzebaytan@gmail.com’dan ulaşabilirsin.

Instagram hesabım ise @gmzbaytan. Oradan da tüm çalışmalarımı duyurmaktayım.

Eh, sessizliklerde buluşmak, kaynaşmak dileğiyle o zaman.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Bizden bize içten bir mektup: Ne zaman özümüzden bu kadar uzaklaştık?

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale