X

Uğraşma; kendinden kaçış yolun yok!

Bozcaada’dayım.

Hava yaz. İnce elbisem, arkadaşlarım, manzara, güzel yemekler, içki. Bu durumda nasıl hissederdiniz? Mutluluğu çağrıştırıyor değil mi?

Uzaklaşmak… Canımızı sıkan bir şey olduğunda aklımıza ilk gelen şey bulunduğumuz yerden uzaklaşmak, aklımızı dağıtmak olur. Sanki gittiğimiz an her şeyden gidecekmişiz ve içinde bulunduğumuz can sıkıcı durumdan da uzaklaşacakmışız gibi. İşte öyle olmuyor işin aslı. Herkesten, her şeyden kaçabilirsin de kendinden kaçamazsın derler ya, aynen öyle.

Hislerini, duygularını, yaşadıklarını da yanında beraberinde taşıyor insan. “Bir dakika ben gidiyorum, siz burada kalın haydi güle güle” diyemiyor. Anca diyebileceğini sanıyor. Her defasında buna inandık ama yanılmadık mı?

Kaçamıyor insan hiçbir şeyden. Her şeyi yaşamak zorundasın. O ateşin içinden geçmek zorundasın. İstediğin kadar etrafında dönmeye çalış. Sadece ertelersin. O ateş çemberinin içinden geçilecek!

Diyorum ki; bu aşamayı hiç yaşamasak olmuyor mu yahu? Geçecek tamam da bu kısmı da atlasak? Yok… İlla yaşayacaksın! O yüzden kaçıp zaman kaybetmektense bırak yaşa. Çöksün kalbine, öyle bir ağırlaşsın ki ne yapacağını şaşır; kondurama, delir, boş boş gez sokaklarda, ağla, tanımadığın insanlara anlat, nefret et. Ama yaşa hepsini. “Bir şeyim yok” deme. Olmuyor zaten. Desen de seni hiç ummadığın bir yerde yakalıyor seni kaçtıkların.

Bugün çok güzel ortamlarda bulundum. Hem çabaladım, hem bıraktım kendimi. Hem şükrettim, hem neden ben şu an buradayım dedim. Hem kabul ettim, hem kabullenemedim. Hem güldüm, hem ağladım. Hem “an”da kalmaya çalıştım, hem geçmişte yaşadım. Hem kızdım, hem özledim. Aynı anda her yerde, her şeydeydim yani. Şu an yorgun hissediyorum..

“Bunu kendine yapma, düşünme, bu anı yaşa” diyenlere inanmayın. Yok öyle bir dünya. Deli miyiz zaten biz kendimizi üzelim? İnsanın hem elinde, işte hem de değil bir noktada. İnsanız. Yaşadıklarımız var, hissettiklerimiz var. Robot olsak kolaydı; basardık bir düğmeye ve ileri… 

İnsan olmanın en zor yanı bu herhalde… Mutluluğu nasıl kabul edip yaşıyorsan sonuna kadar, acı da bir o kadar doğal ve onu da yaşayacaksın. Ama tatsız işte. İnsan hiç içinde bulunmak istemiyor. Halbuki o da insani bir duygu.. Bize “insan” olduğumuzu hatırlatan, hissettiren..

Bazen hiç sevmiyorum insan olmayı. Özellikle böyle anlarda. Her gülün bir dikeni var işte. İnsan olmanın da gülü mutluluksa, dikeni de acı. Ama oradan geçtikten sonra o mutluluk daha da parlıyor biliyorum. Ama korkağız, sabırsızız. Hemen geçiştirmek istiyoruz, hissetmek istemiyoruz o dikeni…

Benimle aynı durumda, aynı düşüncelerde olan bir çokluk var değil mi? Korkmayalım ya değil mi? Güçlerimizi birleştirelim! Birbirimizin acılarını paylaştıkça, anlaşıldıkça, yalnız olmadığımızı bildikçe güçleniriz ve bu yerden çıkmak daha kolay olur belki? Yeter ki görmezden gelmeyelim… Evet bir yara var orada ve “zaman” verip iyileştirmeye bakalım. Size de o zaman geçmiyor değil mi? Ama ne yapalım, düzen böyle. Kabul, kabul, kabul…

İlginizi çekebilir: Sabır aslında ne demek: Hayatlarımızda ne için sabrediyoruz?

Duyuyorum, görüyorum; özellikle benden yaşça küçük insanlarda; daha çok üniversite ve hemen sonrasını yaşayanlar. Küçücük bir sıkıntıda hemen oradan uzaklaşmak adına sakinleştirici ilaçlara başvuranlar.. Şaşırdım çok tanık olduğumda da açıkçası. Üniversitelerde yatıştırıcı psikolojik ilaç kullanan yüzde o kadar çokmuş ki… “Nasıl yani” dedim. “E benim de canım çok acıyor şu an hatta bazen hayal kırıklığıyla nefes alamıyorum ama ilaç aklıma gelmedi. Eninde sonunda yaşayacağım zaten ve yaşıyorum!” 

Bu da bir cesaretmiş meğer. O ateş çemberinin içinden geçmek de bir cesaretmiş. İnsanoğlu olarak zorluklarla baş ederek büyüyoruz, genişliyoruz aslında. Hendekleri atlayarak olgunlaşıyoruz. Kimse atlamak istemiyor hendekleri anlıyorum tamam ama nasıl olacak ki diğer türlü? Olmaz ki. Olmuyor. O hendek orada! Uyuşturamazsın kendini o ilaçlarla! Uyuştursan da o hendek kaybolmayacak, sadece o an görmeyeceksin; flulaşacak. İlaç etkisini kaybetmeye başladığı an daha da sert görünecek gözüne.

Baş etme yetimizi kaybediyoruz. Gücümüzü unutuyoruz. Farkında değiliz. O güç içimizde var bizim; her birimizde; istisnasız. İlk önce bunu bilmemiz gerekiyordur belki de..

Demem odur ki bu dünyaya insan olarak geldiysek zaten sonsuz güçle geldik. “Güçsüzüm ben ne yapayım” demek kolayı işin. Biliyorum çünkü çok dedim. Biliyorum çünkü çok öyle davrandım. Artık gücümü de biliyorum, içinde bulunduğum durumun gerçeğini de, geçeceğini de, ama zaman gerektiğini de, zamanın süresini seçimlerimle kendimin belirlediğimi de. 

Kaçmayalım olur mu sevgili okuyucu? İnsan olmak böyle bir şey işte kabul edelim. O gücümüzü hissetmeye yönelik ne yapabiliyorsak yapalım elimizden geldiğince. Üzüldüğümüz zaman da üzülelim. Kabul edelim. Gerçeğimiz ne ise onu kabul edelim. Dürüst olalım kendimize. Ne ise o olduğumuzu kabul edelim. Ne eksik ne fazla… 

Kızmayalım kendimize bu yüzden, öfkelenmeyelim, acımayalım, güçsüzüm diye kabullenmeyelim.. Yaşayalım, sonuna kadar ne varsa yaşayalım! Girelim en karanlıklara cesaretle ve ışığa dönüştürelim oraları! Sonrası aydınlık, sonrası parlak, sonrası huzur. Sadece biraz sabır ve kabul..

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Cesaret, cesaret ve cesaret! Cesaret, cesaret ve cesaret! 

Gamze Baytan: Selamlar, Gamze ben. Meditasyon ve yoga hocasıyım. 7/24 çalıştığım organizasyon sektöründen bir anda "Ne yapıyorum ben kendim için" diyerek çalışma hayatımda ne istediğime karar vermek adına verdiğim arada; kendimi bir anda bol kitap, bol sorgulama, bol seans ve bol yazının içerisinde buldum. Yol yolu açtı ve ben artık izlemek yerine hayata katılmayı seçtim. Eylül '15'te Ezgi Sorman'dan aldığım Meditasyon Eğitimi Eğitmenliği'nden mezun oldum. Şu an toplam 2 günden oluşan ve içerisinde “stres nedir, bedene etkileri nedir, sağlıklı seçimler yapmamız nasıl mümkündür, meditasyon nedir, ne işimize yarar, faydaları nedir, biz aslında kimiz” gibi soruların cevabını konuşup; her birimizin modu her an değişkenlik gösterdiği için tek bir tekniğe kendimizi sıkıştırmak yerine, esnek olabilmek adına 3 ayrı varyasyonun deneyimendiği eğitimler ve grup meditasyonları yapmaktayım. Yollar bitmez tabi hayat boyu; görebildiğimiz sürece. Ayık ve uyanık olarak yakalayabildiğimiz takdirde hayatı. Ve Cihangir Yoga'da Berivan Aslan Sungur'un Yin Yoga Eğitmenliği eğitimiyle kesişti yolum. Temmuz '17’de de meditasyon hocalığımın yanı sıra yin yoga hocalığına tam anlamıyla adım atmış oluyorum. Ben ruh-zihin-beden ile bütünüyle çalışmaktan çok keyif alıyorum. Yeni şeyler keşfediyorum. Hayatta hem daha güçlü hem daha esnek durabiliyorum artık. Her şey artık hem daha derin hem daha hafif. Ve bütün bu deneyimleri daha rahat anlamamı, içselleştirmemi, görmemi sağlayan en büyük araç da kelimelerim. Yazıyorum çünkü yazı benim bu hayatta ruhumla özgürce dansedebildiğim en özgür alan. Yazıyorum çünkü yaşadığımız, başımıza gelen herhangi bir şeyde yalnız olmadığımızı, çaresiz olmadığımızı bilelim, kuvvetimizi yine birbirimizden alalım, birbirimize yayalım ve şifa olalım diye.. Tüm insanlığa yayılmak niyetiyle. Mail adresim: gamzebaytan@gmail.com

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale