X

Tutunmayı bırakmak: Kalbinizi sıkıştıran her şeye sağlıklı bir şekilde veda edebilirsiniz

Hayatımızda yüreğimizi sıkıştırırken adım atmamızı engelleyen her şey için ne çok kullanıyoruz şu cümleyi: “Asla bırakamam, asla yapamam!”

Oysa kalbimizi sıkıştıran her şeyi asaletle bırakabilir, sağlıkla kalpten vedalar edebiliriz. Liste anbean kendi deneyimlerimize göre şekillenir: Arkadaşlık, sevgililik ilişkilerimiz, iş seçimlerimiz…

Nasıl yoga matının üstünde dişimizi, nefesimizi, yüzümüzü sıkarak yaptığımız pozun bize ufacık bile olsa ne fiziksel, ne zihinsel, ne de ruhsal olarak faydası yoksa, hayatta da hâlihazırda bizim için bitmiş bir durumu yüreğimizi sıkıştırarak yapıyor olmamız, o durumu sevdiğimiz anlamına gelmez.

YOGA MATINDA İLK İDRAK ETTİĞİMİZ şey şudur: Zamanı geldiğinde bedenin bilgeliğinin bizi suyun akışı gibi sıkışan yerden yeni olasılıklara götürecek olması ve böylece zor pozların sıkışmadan meydana gelmesidir. Tıpkı hayatın kendisi gibi değil mi? Karanlık, sıkıştıran deneyimlerin vakti geldiğinde yeni bir yaşama gebe olması gibi…

Konu ister yoga pozu olsun, ister her türlü ilişki dinamiklerimiz olsun, isterse iş seçimlerimiz olsun… İnsanın inatla tek bir seçeneği işaretlemesinin nedeni, başka bir olasılığın mümkün olmadığına inanmasından ileri geliyor.

“Nasıl olsa bir başka türlüsü olamaz!”

A yolundan B yoluna başka türlü gitme yolu olmadığına kendimizi inandırıyor ve arkadaşlar, aslında kendi basiretimizi kendimiz bağlıyoruz! Oysa kocaman yaşamda sonsuz olasılıklar var ve ana yolumuzu bulana kadar sonsuz ara yollardan geçebiliriz ya da bulunca da yine ara yollara sapabiliriz.

Yoga pratiğine başlayalı birkaç sene olmuştu. Sevdiğim bir adam vardı. Bir sürü el dengesine hazırlık hareketleri gösterirdi. Hiçbirini yapamazdım, ne kadar güçsüz olduğumu söyler dururdu. Ben de öyle olduğuma inanır, üzülür, sevmediğim şeyleri onun dediği gibi “güçlü” olmak adına yapardım. Dürüst olmak gerekirse onun bana iyi gelmediğinin de farkındaydım ama bu farkındalıkla bir eyleme geçecek cesaretim yoktu.

Çünkü bilmek ve idrak etmek iki ayrı öğretidir. Bilme halinden idrak etme haline geçmenin yolunun tabii ki bedeli vardır, arkadaşlar! Bu bedeli öğrenmeye, ödemeye hazır olduğumuzda hayat, öğrenmek istediğimizi öğreten öğretmen olarak iş başındadır.

“Merhaba” demek gibi kolay olmuyor sağlıkla veda edebilmek. Modern insan merhaba dediği gibi anlayışla “Bana kattıkların için teşekkür ederim, güle güle” diyemiyor, tüm olanları unutup suçlamaya başlıyor. Oysaki hepimiz birbirimizin hayatında bir sonraki durağa geçmesi için yardım eden yoldaşlarız.

Yani ne o adam, ne de o kadın suçlu! Bu sinir bozucu geldi, değil mi?

Soru basit: Seni sıkıştıran hislerle ne yapmak istiyorsun? Sürekli yakınmak yerine yeni bir olasılık yaratmaya ne dersin? “Ama ben yapamam, yaparsam ölürüm” gibi cümleler zihninden dökülüyorsa, merak etme, tüm hücrelerinde var bu yeti. Nefesinde var bu özellik. Her aldığın nefesi, veriyorsun. Nefesi almak için vermek zorundasın ve bu zaten doğuştan beri seninle. Her hücrende var, sende var. Hayatın sana sunacaklarını alman için seni sıkıştıranlardan özgürleşmen gerekir ki yer açılsın. Ve evet, burası herkesin hayat öyküsüne göre vahşileşebiliyor.

“Ama o bana bunu yaptı” gibi cümleler geçiyorsa içinizden, hepimiz anne karnından bu yana koşullar ve koşullandırmalarla bir şeylere yönelip duruyoruz. Bazen kendi acılarımız sahnenin başkahramanı oluyor, bazen ise coşkumuz. Çoğu zaman neden yönlendiğimizi anlamadan acımızın başkahraman olduğu yönlenme ile seneler geçirebiliyoruz. Ve arkadaşlar, hepimiz için durum aynı!

Yani hepimiz kendi yolumuzu arıyoruz ve ararken bir şekilde bilerek ya da bilmeyerek kırıp döküyoruz ama sizin hikâyenizdeki kötü, başkasının hikâyesindeki en mükemmel kişi olabilir. Yani siyah ve beyaz hep iç içe aslında. Vadesi dolmuş her şeyi nazikçe bırakabilirsin. Bu senin kötü olduğun anlamına gelmiyor.

Yoga uzmanlık programlarında ya da özel derslerde öğrencilerle başka bir bağ kurarız. Öyle bir bağ ki, aslında ego bu bağın hiç bitmesini istemez ama eğitimlerde hep bir yere kadar kol kola yürüdüğümüzü ve benim görevimin bana bağımlı öğrenciler, hocalar yetiştirmek olmadığını söylerim. Öğrencilerimin, hocalarımın benden alacakları bittiğinde onları nazikçe bırakabilmek de hocalığa dairdir. Ve bu bölüm çok duygusaldır. Bir parçanız bırakmak istemez, ama bitişleri okuyabildikçe okyanusa bıraktığınız her deniz kabuğunun sizi de özgürleştirdiğini görünce gerçek sevgiyi deneyimlersiniz.

Yaprağın kendini toprağa bırakmasında da kocaman bir aşk vardır. Yaprak, ağacın parçası olduğunda da, toprağın parçası olduğunda da hep bütündür. Onu bütün yapan, ne ağaç ne de topraktır. Yaşama duyduğu saf güven ve bunu zarifçe yaşama isteği onu bütün yapar.

Derin bir nefes al ve arkana bak. Yavaş yavaş anıların canlanmasına izin ver. Nasıl vedalar ettiğini gözlemlemeye başla. Sana kendin hakkında bir sürü şey anlatacaktır veda etme şeklin. Vedalarınız kendinizle ilgili çok şey söyleyecektir, eğer duymaya hazırsanız. Çünkü bir arkadaşlığı, işi, ilişkiyi nasıl bitirdiğiniz kim olduğunuz hakkında çok şey söyler.

Sahi siz nasıl veda edersiniz?

İlginizi çekebilir: Sağlıklı ilişkiler kurmak için önce kendinizi sevin

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale