X

Tutku dolu sahneleriyle nefes kesen en iyi erotik filmler

Cinsellik, hem hayatın hem de sinemanın karşı konulmaz bir gerçeği; hele bir de aşkla birleşirse… Şehvetli bedenlerin buluşması, bastırılmış duyguların açığa çıkması, cinsel arzuların gerçeğe dönüşmesi, yasak aşkların çekici yanı, sürükleyici romantik hikayeler, tutku dolu aşıklar ve tabii ki erotizm, hepsinin filmlere heyecan kattığı kesin. Ekrana kilitmeyi başaran erotik sahnelerden sıcak dokunuşlara, en ikonik nostaljik kesitlerden modern cinsellik yorumlamalarına 90’lardan günümüze tutkulu rüzgarlar estirecek en iyi erotik filmleri yazımızın devamında bulabilirsiniz.

Fifty Shades of Grey

Erotik filmler listesinin ilk sırasında şüphesiz ki son yılların en popüler filmlerinden olan Fifty Shades of Grey var. Her sahnesi adeta tutkuyu çağrıştıran, ana karakter Christian’ın karanlık zevklerini açığa çıkaran ve cinselliğin sınırlarını zorlayan, aynı isimli romandan uyarlanan bu filmde masumiyeti bulmak en zor şey. Christian ve Anna’nın birbirinden çekici sahneleriyle ateşli bir etki yaratan filmin devamı da Fifty Shades of Darker’da.

365 Days

Bir mafya lideri ile kaçırdığı kadın arasında geçen çarpık ilişkiyi işleyen Netflix’in popüler içeriklerinden biri olan 365 Days, akış ve konu olarak film eleştirmenlerinden tam not almayı başaramasa da erotik sahneleriyle seyirciyi ekran karşısına kilitliyor ve tutku dolu dakikaları seyre daldırmayı başarıyor.

Sex and the City

Erotik film dendiğinde akla gelen, en az bir nesle cinselliğin bambaşka bir boyutunu tanıtmış ikonik film Sex and the City. Dizisinin her sezonu kadar sinemaseverleri mutlu eden iki filmiyle de tutku dolu anlara şahit eden ve Samantha karakterinin cinselliğin her yönüne açık tavırlarıyla kendine hayran bırakan seri, kesinlikle unutulmazlardan.

Magic Mike XXL

Kaslı, iri, yakışıklı ve çekici erkeklerin başrolünde yer aldığı, adeta görsel şölen hissi veren erotik film: Magic Mike XXL. Striptizci hayatını konu alan, sürprizler ve beklenmedik gelişmelerle izleyicileri şaşırtan, seksi danslarla dolu bu efsanevi filmde zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

The Favorite

Aşk üçgenini konu alan, Oscar ödüllü kara komedi filmi The Favorite’de aşk, güç, güven/güvensizlik ve cinsellik bir arada. Kraliçe’nin sarayda yükselişe geçtiği dönemdeki duygusal ve cinsel onaylanma ihtiyacının olayların gidişatını nasıl etkilediğine tanık olmak ve etkileyici sahnelerle baş döndürücü anlar yakalamak için The Favorite’den daha iyi olamaz.

Sex and Lucia

Ödüllü İspanyol yapım Sex and Lucia, acının, aşkın, gücün ve yasın filmi. Geçmişe dönüşlerle acının derinliklerini yansıtan başarılı filmde beklenmedik aşklar yasla kavrulurken, cinselliğin ateşiyle adeta daha da alevleniyor.

Teeth

Tüm tabuları yıkmaya aday bir erotizm filmi: Teeth. Bedeni keşfetmenin, feminizmin, cinselliğin, ergenliğin ve kadınlığın ne olduğuna bambaşka bir açıdan yaklaşan ve dişil enerjiyi hayret verici bir şekilde ele alan cesaret verici ve ilham dolu bu filmde şehvet dolu yepyeni yönlerinizi keşfedebilirsiniz.

Cruel Intentions

Adeta cinsel gerilim filmi olarak tanımlanabilecek Cruel Intentions, başarılı oyunculukların yanı sıra romantik dramları ve gençlik hikayelerini de barındırıyor. Tahrik dolu unutulmaz sahneler ve cinselliğin keşfi ile dolu filmde, nostaljik ve modern erotizmi karşılaştırma eğilimine girebilirsiniz.

Nachthelle

Bastırılmış cinselliği en çarpıcı şekilde ele alan ikonik filmlerden bir diğeri Nachthelle. Karmaşık ve yoğun yaşamlarından kaçmak ve bir süre şehrin telaşından uzaklaşmak isteyen bir grup arkadaşın yaptıkları kaçamakta kendilerini ve arzularını nasıl keşfettiklerine tanık olacağınız bu film cinsellik sahneleriyle de vurucu bir etki yaratmayı başarıyor.

Basic Instinct

90’ların unutulmaz, bu listenin olmazsa olmaz filmi: Basic Instinct. Bir döneme damgasını vuran, sinema ve erotizm dendiğinde akıllara ilk gelen isim olan bu filmde, acımasız bir ölümün devamında iyice karmaşık bir hale bürünen olayları kovalamaya ve cinselliğin karanlığın yüzü ile tanışmaya hazır olun.

Purple Noon

Yakışıklı bir başrol, Fransız aktör Alain Delon ve erotik filmlerin en kilit noktası; aşk üçgeni. Birbirinden başarılı oyunculuklar ve karşı konulamaz çekimlerle dolu bir film olan Purple Noon, size hem nostaljik rüzgarlar estirecek hem de kendinizi şehvetin kollarına bırakmanız için itecek. Bu ikonik filme mutlaka bir şans verin.

Tiger, Blood in the Mouth

Aşk, kan, gözyaşı, ihanet ve erotizm. Hepsinin bir arada olduğu çarpıcı film: Tiger, Blood in the Mouth. Cinselliğin ön planda olduğu ama olayların da ilgi çekici bir hal aldığı, sizi ekrana kilitleyecek bir film arıyorsanız bu film tam sizlik. Genç bir çiftin olağan hayatlarından sıkılıp nasıl bir aşk üçgenine dahil olduğunu anlatan bu filmde tutku dolu dakikalara şahit olacaksınız.

Atonement

Tarihin tozlu sayfalarında aşk, cinsellik, tutku, şehvet nasıldı? Yasaklar, her şeyi daha çekici hale getirir mi? Bir hasret ömür boyu sürer mi? İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma bir aşk hikayesi ve her sahnesi tutku dolu bir çekim. İçinizi ısıtacak, hatta alevlendirecek bir film, Atonement’i mutlaka izlenecekler listenize ekleyin.

Crimson Peak

Biraz gotik romantizmi alır mıydınız? Karanlık ruhlar, dönemin tüm özelliklerini yansıtan kostümler, puslu bir hava ve bastırılmış cinsellik. Kötü giden bir evlilik nelere yol açabilir? Crimson Peak’te tüm bunların cevabı var. Biraz gerilim, biraz korku ve fazlasıyla şehvet barındıran bu erotik filmi izlenecekler listenize hemen ekleyin.

The Shape of Water

Guillermo del Toro’nun Oscar ödüllü çarpıcı filmi: The Shape of Water. Seksi sahneleriyle başınızı döndürecek, romantizmin doruklarına çıkaracak ama biraz da zihninizin sınırlarını zorlayacak bu filmde hiç ummadığınız gelişmeler sizi hayrete düşürmeyi başaracak.

Last Tango in Paris

Yine 90’lardan efsanevi bir film: Last Tango in Paris. Marlon Brando başta olmak üzere güçlü isimlerin başrolünde yer aldığı cinselliğin ön planda tutulurken sadomazoşizmin göz kırptığı ve hatta bu nedenle filmin yönetmeninin hapis cezası aldığı Last Tango in Paris’te her sahnede derin bir nefes almaya hazırlanın.

Girls Trip

Seksi ve kıpır kıpır bir film: Girls Trip. Cinsel hayatınıza biraz renk katmaya ve deneysel bir şeyler izlemeye hazırsanız bu film tam size göre. Tabuları yıkmaktan cinselliği hareketlendirmeye neşeli, eğlenceli ve erotik Girls Trip, isminden de anlaşılacağı üzere bir kadın arkadaş grubunun birbirlerine yaptıkları cinsel içerikli danışmanlıklarıyla bambaşka bir hal alıyor.

Portrait of a Lady on Fire

Yasak bir aşkın karşı konulamaz cazibesini konu alan, 18. Yüzyılın gösterişli Fransasından bir dönem filmi: Portrait of a Lady on Fire. Marianne, aristokrat Héloïse’nin portresini yapmakla görevlendirilir ve aralarındaki çekimden doğan romantizm yerini cinselliğe bırakır. Hayret verici ve tutkulu sahneler için Portrait of a Lady on Fire mutlaka izlenecekler listenizde yer almalı.

İlginizi çekebilir: Aşk ve ilişkiler hakkında film, dizi ve podcast önerileri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.

Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.



21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.

Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?



İlgili Makale