X

Türkiye’nin ilk kadın ultra maraton koşucusu Bakiye Duran’dan koşu üzerine tavsiyeler

5 yaşındayken ilk koşu yarışına katıldım. Mesafeyi hatırlamıyorum ama start çizgisinde nasıl hissettiğimi hala hatırlıyorum. Çok heyecanlıydım ve çok mutluydum. Bugüne kadar hep koştum, bazen ara verdim ama koşu hayatımda hep yer aldı. Babam ve kardeşlerim de koşuyorlar. Geçen seneye kadar 10 ve 20 km arasında koşuyordum. Geçen Şubat Çekmeköy’de ilk kez 50 kilometrelik bir yarışa katıldım. Unutulmaz bir tecrübe oldu.

Doğada nefes almak, nehir üstünden atlamak, kuşların sesini duymak ve yaprakların arasından güneşi hissetmek hakikaten kelimelerle tarif edilemeyen duygular. 10 km yürümek ve koşmak arasındaki farkı hissedersiniz. Uzun koşmak hakikaten insanda farklı his ve duygular yaratıyor. Ben de ilk önce farkında değildim ama koşunun beyin ve vücut üzerinde gizli güçleri var. Tabii ki, bazen yorgun hissettim ama bir şekilde beyin isterse bacaklar devam ediyor. Kendiniz hakkında çok şey öğreneceksiniz ve doğayı da hissetmeyi öğreneceksiniz. Uzun koşmak bir meditasyon, köklere dönüş gibidir. Geçen sene arazide üç kez 45 kilometreden fazla koştum. Bitiş çizgisinden geçmek güzel, bazen madalya kazanmak bile hoş tabii ki ama; en şahane, en önemli, en değerli olan uzun mesafede yaşanacaklar.

Geçen Pazar günü 2015 yılın ilk yarışına katıldım. Çekmeköy’de Kış Challenge’da, 30 km koştum. Nasıl geçtiğini okumak isterseniz, yazıyı kendi koşu yarışları ve spor blogumda paylaştım.

Koşarken aklıma bir fikir geldi. Evet uzun koştuğunuz zaman düşünmek ve yeni şeyler yaratmak için bol bol vaktiniz var. Sevgili Uplifers okuyucuları, sizi bugün Türkiye’nin ilk kadın ultra maraton koşucusu ile tanıştırmak istiyorum. Uzun koşu ve macera yarışını bilen herkes Bakiye Ablayı tanıyor. Onun sayesinde bir çok koşucu, benim gibi uzun mesafe koşmaya başladı. Her sene vahşi Çekmeköy Ormanı’nda beş veya altı yarış düzenliyor.

Bakiye Duran, Türkiye’de ve farklı ülkelerinde otuzdan fazla, 100 km yarışlarına katıldı. Dün kahve içerken Bakiye Duran ile güzel bir sohbet ettik. Bu kadın hep cesaretli, hep güzel ve farklı enerji sahibi. Onunla konuştuğunuz zaman, bahsettiği yarışlara sanki siz katılmışsınız gibi hissediyorsunuz. İşte, Bakiye Duran’ın gözünden, koşmanın anlamını ve ultra maratonun tarihi…

[quote_box_center]

Koşmak insanların zeka ve yeteneklerini geliştiren bir eğitim biçimidir.

Koşmak kendimi yaşamaktır.

[/quote_box_center]

“İnsanlar neden Ultra Maraton koşmak isterler” sorusunu genetik bilimlerine dayanarak cevaplamak isterim

İnsanlar da diğer canlılar gibi, milyonlarca yıldan beri (35 milyon yıl) vahşi hayatta  yaşamlarını sürdürmüşler ve günümüze kadar gelmişlerdir. İnsanların yerleşik hayata, şehirleşmeye geçmelerinin süresi çok kısadır. Halen hücrelerimizdeki kromozomlar üzerinde yer alan genlerde; değişmeyen, vahşi hayatta yaşayabilmemizi sağlayan DNA molekülleri bulunmaktadır. Bu genler yerleşik hayata geçtikten sonra körelmemişlerdir. Genlerin ifade ettiği bastırılan, kullanılmaya fırsat verilmeyen davranışlar insanlarda benlik egoları olarak kendini göstermektedir.

Bazı insanların çok para kazanma hırsı, çok para harcama, çok evlilik yapma, lüks yaşama, savaşma, öldürme, yok etme hırsı ve benlik duyguları yani egoları ön plandadır.

Biyokimyacılar, genetik bilimciler, psikologlar yıllardır bu benlik egosunu köreltmek için ilaçlar ve spor dalları üretmişlerdir. Buna rağmen benlik duygusu katlanarak artmaktadır. Teknolojik ürünler de, insan egosunu daha da artırmıştır.

Daha zararsız ve her insan yapısına uygun olan doğal yaşamda, arazilerde, ormanlarda, çöllerde, dağlarda, kayalıklarda, tepelerde, derelerde ve bataklıklarda yapılan ultra maratonlar ve macera sporları kendiliğinden ortaya çıkmıştır. Canlıların hayat şekillerine bir bakarsak, neden koşmayı sevdiğimiz ve de neden koştuğumuz gayet açıktır.

Macera yarışlarını tarihçesi ultra maratonlar ile başlamıştır

Bizim ultra maraton ya da macera yarışı diye yaptıklarımız, köylerimizde günlük yaşamın bir parçasıdır. Eskiden haberleşme işini ulak adı verilen en hızlı koşan, en hızlı yürüyen, günlerce uykusuz gidebilen kişiler, bir ülkeden diğer ülkeye haber, evrak, belge ya da kıymetli eşya taşırlarmış. Her türlü hava ve coğrafik şartlarda bu işi yürütmüşler. Ultra maraton yarışlarının yetenekli ulak seçimleri sonucunda ortaya çıktığı savunulmaktadır. Ulak seçilebilmek, hatta savaşlarda paralı ulak olabilmek için özel eğitim ile çalışılırmış.

Koşmak, koşabilmek binlerce yıldan beri hayatı kazanmanın en temel hareketidir

Bizler güle oynaya koşuyoruz ve bunu yaptığımıza da hayret ediyoruz. Koşuyoruz diye ödüller bekliyoruz. Yapmakla zorunlu olduğumuz hareketi yaptık diye aferin bekliyoruz. Kendi sağlığımız, kendi bedenimiz için harcadığımız enerjinin bedelini başkalarına ödetmeye çalışıyoruz.

Özellikle Arazilerde gerçekleştirilen doğa sporlarının, uzun mesafeli ultra maraton koşularının, macera sporlarının, zorlu çöl etaplarında koşulan çöl koşularının, ultra çamur maratonlarının; insanların bedensel ve zihinsel, hatta psikolojik gelişimleri üzerinde büyük etkisinin olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Başarılı iş adamlarının ve bilim adamlarının katıldığı buz çölü ya da kum çölü yarışlarında kendilerine neden bu eziyetli sporu yaptıkları uzmanlarca sorulduğunda şu cevaplar alınmış:

  • Beden ve beyin zorlandıkça, yaşam için yeni çareler arayacaktır.
  • Dayanıklılık eşiği yükselecektir. Zorluklara ve acıya katlanma enerjisi değişecek, insan her şeye rağmen yaşamayı öğrenecektir.
  • Savunma stratejileri gelişecek, kaleler güçlenecektir.

Ben zor yarışları koştuğumda çok daha iyi düşünüyor çok daha yaratıcı oluyorum. Günlük sorunlar bana hiç de zor gelmiyor. Hiç bir zorluktan korkmuyorum. Zor doğa sporları insanların zeka gelişimini artırmaktadır.

Koşmanın ve özellikle ultra maraton koşmanın sonuçları
  • Her sporcu için farklı etkiler görülse de temel olarak, egosunu yenmiş olacaklardır.
  • Hayatta önemsedikleri ne ise onların sıralaması değişecektir. Önce sağlık, sevgi, saygı ve İNSANLIK olacaktır.
  • Mal, mülk, zenginlik, para, güzellik, yakışıklılık ve lüks yaşam koşmanın gölgesinde kalacaktır. Önce dostluk, güvenirlilik ve dik duruş olacaktır.
  • Ultra maraton sporcuları gereksiz istek ve ihtiyaçlarından vaz geçeceklerdir. Çok fazla alışveriş tat vermeyecektir. Yarım yamalak yapılan işten hoşlanmayacaktır.
  • Ultra maraton ya da macera sporcuları kendileri için vermiş olduğu sözleri aynen yerine getireceklerdir, bu onların karakteri olacaktır.
  • İradeli, planlı, azimli, acıya katlanabilen, aç kalabilen, az bir gıda ile yaşayabilen, korkmayan, yılmayan, karda, kışta, yağmurda çamurda, gece gündüz tek başına yol alabilen, yalnız kalmaktan korkmayan desteksiz hayatını sürdürebilen bir kişi olacaktır. Bunu denemiştir ve başarmıştır.

Kimselere sırtını dayamadan tek başına dimdik hayatını yaşayabilecektir. Sevgisi her kese yeterli olacaktır. Öz güveni gözlerinde parlayacaktır. Tabi ki hiç kolay olmayacaktır. Çok kolay olsaydı zaten bir değeri olmazdı.

2015’de İstanbul’da ve Türkiye’de gerçekleştirilen maratonlar, koşu yarışları ve macera yarışları ile ilgili takvimi bu sayfada bulabilirsiniz.

Coraline Chapatte: İsviçreliyim ama neredeyse 10 senedir Türkiye'de oturup çalışıyorum. Neuchatel'de 4 sene ekonomi okudum. İsviçre'de doğan her çocuk bütün sporları küçük yaşta öğrenir. Bu yüzden spor hayatım çok yönlüydü ve çok erken yaşta sporcu beslenmesi, dinlemesi ve yaşam felsefesi gibi konular, her çocuk gibi bana da öğretildi. Mezun olduktan sonra dalmaya başladım ve çok hoşuma gitti. İsviçre'de üst düzey bir yöneticiyken her şeyi bırakıp dalmaya gittiğim Kaş'tan çok etkilenip Kaş'a yerleştim ve deniz rehberliği ve sualtı fotoğrafçılığı yaptım. 2011'de İstanbul'a taşındım. 2013 ve 2015 arasında birçok uzun mesafe (50 km ve 80 km) koşu yarışlarına katıldım. Her koşudan yeni şeyler öğrendim. Uzun koşularda kaçış noktası ve erteleme şansı yoktur. Başlarsınız ve bitirirsiniz. Bu, benim için yaşam felsefesi oldu. Ekim 2015 de “Likya Yolu Ultra Maratonu”na katılıp 6 günde 250 km koştum. Bu yolda tek başınadır herkes. Bu yolculuk sadece fiziksel değildir. Vücut ile başlar ama zihinle biter. Mayıs 2016 ilk triatlon yarışına katıldım ve 3. oldum. Dört ay sonra Eylül ayında Kuşadaşı'nda Türkiye Triatlon Şampiyonası'nda 30+ yaş kategorisinde üçüncülüğü kazandım ve Ekim ayında Antalya'da Gloria Ironman 70.3 yarışında 5. oldum. O kadar kısa bir sürede böyle sonuçlara ulaşmak disiplin, azim, sağlıklı ve dengeli bir beslenme ve iyi bir planlama ister. O dönemde istediğim sağlıklı tatlıyı bulamadığım için kendi keklerimi yaratmaya ve pişirmeye başladım; glütensiz ve rafine şekersiz "Cora'nın Kekleri” macerası bu şekilde başladı. Beş dil (Fransızca, Türkçe, İngilizce, Almanca, İtalyanca) konuşuyorum. Çeşitli konularda motivasyon seminerleri veriyor, şirketler için ve bireysel spor koçluğu yapıyor, koscora.com blogunda (Avrupa'nın en iyi 3 koşu blogu arasına seçildi) ve Türkiye'de ve İsviçre'de spor ve sağlıklı yaşam konularında yazılar yazıyor, sosyal medya danışmanlığı yapıyor ve ayrıca çeşitli dillerde tercümanlık yapıyorum. Eylül 2016'den itibaren Marmara Üniversitesi'nde Spor Psikolojisi ve Spor Yöneticiliği yüksek lisans yapıyorum.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale