X

Türkiye’nin ilk kadın avukatı Süreyya Ağaoğlu’nun azim dolu hikayesi

Hayatı boyunca kadın hakları için mücadele etmiş ve sonunda da ilklerin kadını olmayı başarmış bir kadın Süreyya Ağaoğlu…

Düşünsenize cinsiyetiniz kadın olduğu için avukat olamadığınızı… 1920’lerde, henüz Türkiye’de bir tane bile kadın avukat yokken kendisi avukat olmak ister, o kadar ister ki o zor zamanlarda önüne çıkan her engeli bir şekilde ekarte etmeyi başarır, asla yılmaz ve üstesinden gelir. Bu hikayeyle kadınların ne kadar zor günlerden geçtiğini o kadar iyi anladım ki… Üstelik sadece bu topraklarda değil, tüm dünyada cinsiyet eşitsizliğinin doruklarda yaşandığı dönemlerde yaşanmış bu direniş öyküsü. Özellikle şu an içinden geçtiğimiz bu zor zamanlarda hatırlanması gereken, bizi çok motive edebileceğini düşündüğüm bir başarı hikayesi…

Süreyya Ağaoğlu, 1920’li yıllarda avukat olmak istediğini söylediğinde yakın çevresinden çok tepki alır, kadınların da avukat olabileceğini tam anlamıyla “ispat etmek” zorunda kalır. Tarifi günümüzde çok da mümkün olmayan bir zorunda kalma hikayesi diyebiliriz aslında. Hayatı boyunca hep savaş vermiş bir kadın hayal edin. Hatta günümüzde Türkiye’de cinsiyet eşitsizliğini biraz olsun iyileştirebildiysek kendisinin yaptıkları da önemli ölçüde paya sahiptir. En azından unutulmaması gereken bir isimdir.

O yıllarda Darülfünun’da, bugünkü İstanbul Üniversitesi’nde hukuk okumak istediğinde ilk başta reddedilmesine rağmen asla amacından vazgeçmez. Ortada kadınların avukat olması ile alakalı bir yasağın olmadığı ama emsalinin de olmadığı bir dönemde Türkiye’nin ilk kadın avukatı olmayı başarır Süreyya Ağaoğlu. Sebebi ise daha önce hiçbir kadının devletin yetkili mercilerine ulaşıp böyle bir şey iste(ye)memiş olmasıdır. Öğrenilmiş çaresizlik de diyebiliriz.

Süreyya Ağaoğlu’na mücadele verdiği o günlerde, Darülfünun’da (İstanbul Üniversitesi) Hukuk Fakültesi dekanı olan Ahmet Selahaddin Bey (Haldun Taner’in babası) yardımcı olmak ister, hatta ilk duyduğunda Süreyya’nın şaka yaptığını düşünür, kahkaha bile attığı söylenir. Sonunda ise cesaretine hayran kalarak avukatlık eğitimi alabilmesi için o dönemin koşullarını da göz önünde bulundurarak iki şart koşmak durumunda kalır ve kendisine çok yardımcı olur: Birincisi dersler erkeklerle aynı sınıfta olamayacak, İkincisi de hukuk eğitimi almak isteyen üç kız arkadaş daha bulacak. Tabii Süreyya Ağaoğlu da bu şartları hemen kabul eder ve çok mutlu olur. Gerekli koşulları yerine getirip eğitimine başlar.

Bu arada Ahmet Selahaddin Bey hakkında paylaşmadan geçemeyeceğim bir bilgiyi de eklemek isterim. Kendisi Türkiye Cumhuriyeti için çok önemli bir isimdir. 1919’da Vakit gazetesinde Türkiye’nin kurtuluşuyla alakalı kaleme aldığı bir yazısında hukuki gerekçelerle birlikte düşüncelerini belirtmiştir. İşte o düşünceler Lozan Konferansı’na Türkiye’nin haklarını savunmaya gidenler için çok güçlü bir kaynak olmuştur. Kısacası Ahmet Selahaddin Bey, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atılmasına çok önemli katkıları olan değerli bir insandır. Türkiye’nin çağdaş medeniyetler seviyesine gelmesi için mücadele eden bu değerli kişi için kadınların ne kadar önem arz edebileceğini söylemeye gerek yok herhalde… Zaten o zamanlarda Süreyya Ağaoğlu ve diğer kadınların hukuk eğitimi alması için elinden geleni yapar. Sonraları sadece dört öğrenci için profesörlerin yarım günlerini almanın mantıksız olduğu anlaşılarak erkeklerle aynı sınıfta eğitim görmeye başlar bu kadınlar, hatta karma eğitim alınırken olası bir olumsuz duruma karşı kapıya bekçi bile dikilir. Süreyya Ağaoğlu sayesinde erkeklerle kadınlar ilk defa üniversitede aynı sınıfta eğitim almaya başlar. Aslında böylelikle karma eğitimin temelleri de atılmış olur.

Karma eğitimin önemi o dönemler şu ankinden çok çok daha önemli tabii ki… Çünkü düşünün üniversiteye gitmek isteyen yeterli sayıda kadın yoksa siz de o eğitimi alamıyorsunuz, erkeklerle aynı ortamda bulunmak da doğru karşılanmıyor, hatta günah olarak değerlendiriliyor. Bu vesileyle de Türkiye’de karma eğitim birçok Avrupa ülkesinden daha önce başlamış olur. Babası ise dönemin ünlü siyasetçilerinden Ahmet Ağaoğlu, Atatürk’ün de çok yakın arkadaşıdır. Süreyya’nın kadın hakları için mücadele verdiği o dönemlerde aslında en büyük destekçisi de hep Atatürk olur.

Süreyya Ağaoğlu sadece bununla da kalmaz. Öyle zamanlar ki kadınların tek başına veya arkadaşlarıyla lokantada yemek yemesi bile normal karşılanmayan ve hatta ayıp karşılanan dönemler… Bu trajikomik durumların son demleri de diyebiliriz aslında. Kendisi kadınların dışarıda yemek yiyebilmesine bile öncülük etmiştir. Böyle söyleyince ne kadar komik, değil mi? Ama o dönemin şartlarında maalesef bunlar hala çözülememiş problemler.

Hikaye tam olarak şöyle gelişir: Bir öğle arasında Süreyya kız arkadaşıyla Ankara’da meclise çok yakın İstanbul Lokantası’na gider yemek yemek için. Sonra olanlar olur. Dönemin başbakanı Rauf Bey, Süreyya’nın babasına “Kızın lokantada yemek yemiş, bak laf oluyor, bir daha gitmesin” der. Babası da Süreyya’yı uyarır ve tabii kendisi de çok üzülür. Bu olaydan kısa bir süre sonra Atatürk Süreyyalar’a oturmaya gelir, Süreyya her şeyi anlatır… O kadar sindirememiştir ki olanları, bir anda döker içini.

Sonraki gün Atatürk, Süreyya’yı Latife Hanım ile evde yemeğe çağırır. Her ne kadar babasının yakın arkadaşı olsa da, sürekli görüşseler de bu onun için büyük bir şereftir ve davet için çok heyecanlanır. Eve giderlerken Atatürk, İstanbul Lokantası’nın önünde özellikle durur ve “Şimdi Süreyya’yı bize yemeğe götürüyorum ama yarın yemeğini burada yiyecek, ona göre” diyerek herkesin duyabileceği bir ses tonunda gerekli ayarı verir içeridekilere. İçeride bir sürü milletvekili vardır. Gerekli mesaj verilmiştir ve sonunda Süreyya tabii çok sevinir, çok mutlu olur. İşte şu anda da hala kadınlar için buna benzer trajik problemler var ne yazık ki. Özellikle son günlerde tanık olduğumuz Afganistan gerçekleri… Sanki bir şeyler bilerek çözülmek istenmiyor gibi. Bir yerde kötü bir şey yaşandığında en çok etkilenen hep kadınlar ve çocuklar oluyor. Böyle zor günlerde bu hikayeleri, tarihin tozlu sayfalarında unutmak yerine hatırlayarak daha da güçlenmeliyiz. Belki de bu problemler çözülmek için yeni Süreyyalar’ını bekliyordur, kim bilir… Süreyya Ağaoğlu 1920’li yıllarla başa çıkabildiyse, 2020’lerin üstesinden kolaylıkla gelebileceğimize inanıyorum.

Nice Süreyyalar görmek dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Kelimelerin gücü: Dil, düşüncelerimizi ve duygularımızı nasıl etkiler?

Pınar Özpak: Selam, ben Pınar! 2017 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra meşgul olacağım her şeyin sevdiğim, istediğim, en önemlisi inandığım şeylerin olmasına özen gösterdim ve hala da bunu başarmaya çalışıyorum. Farkında olduklarımı paylaşmak, araştırmak, yeni bir şeyler öğrenmek en büyük motivasyonum. Hep birlikte fark ettiğimiz günlere! :)

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale