X

Türkiye’deki sürdürülebilir tarım uygulamaları

Sürdürülebilirlik; çağımızın en önemli ve kritik konularından biri. Doğaya verilen zararın birikerek artması, doğal kaynakların hızla tükenmesi ve temiz gıdaya erişimin zorlaşması ile alternatif çözümler üretmeye çalışan bireylerin ve kuruluşların ilgi odağında olan konulardan biri hiç kuşkusuz ki son zamanlarda daha da popüler hale gelen sürdürülebilir tarım.

Gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden, toplumun bugünkü gıda ve tekstil ihtiyacını en ideal yollardan karşılamayı amaçlayan sürdürülebilir tarım; doğal kaynaklara zarar vermeden, çevresel faktörlere bağlı kalmadan, ekonomik karlılığı ve sosyal eşitliği de odağına alan çevre dostu tarım yöntemlerinden oluşuyor.

Çevresel faktörlerin olumsuz etkilerini en aza indirmeyi ve dar alanlarda, daha az enerji ve daha az doğal kaynak tüketimi ile daha fazla ürün elde etmeyi amaçlayan sürdürülebilir tarımın permakültür, karma tarım, ürün rotasyonu gibi birçok farklı uygulaması bulunuyor. Bu uygulamalardan etkisi giderek artan ve uygulama alanı genişleyen yöntemlerden biri de şüphesiz ki dikey tarım. Özellikle modern şehir yaşantısında doğadan git gide uzaklaşılması ve yerel üretimlerin azalması gibi sebeplerle daha da hayati bir rol üstlenen dikey tarım uygulamaları, sürdürülebilir tarım ile uğraşan birçok kişi ve kuruluşun odağında.

Geleneksel tarım uygulamalarının aksine, dikey tarımda tohumlar yatay olarak değil isminden de anlaşıldığı üzere dikey olarak yerleştiriliyor. Optimum alan kullanımına izin verecek şekilde birbirini engellemelerine imkan tanınmadan yerleştirilen ürünler dikey olarak istiflenmiş birkaç katmanda büyütülüyor. Bu yenilikçi ve modern tarım uygulamasında sıcaklık, ışık, toprak, nem gibi çevresel faktörler kontrol altında tutuluyor ve bitkilerin hızlı ve sağlıklı büyümesi için en uygun ortam sağlanıyor. Küçük alanlarda maksimum verimliliği mümkün kılan ve yılın sadece belli dönemlerinde değil 365 günü üretim yapmayı sağlayan dikey tarım uygulamaları sayesinde daha fazla mahsul elde ediliyor. Böylece herkes için daha sürdürülebilir, taze ve temiz gıdaya erişim mümkün hale geliyor. Tüm bu avantajları da dikey tarımı daha da çekici hale getiriyor.

Ülkemizde de başta dikey tarım uygulamaları olmak üzere sürdürülebilirliği odak noktası haline getirmiş, sıfır atık yaklaşımını benimsemiş, karbon ayak izini azaltmayı hedefleyen, daha iyi yarınlar için çabalayan ve taze, temiz gıdaya herkesin erişimini kolaylaştırmaya çalışan birçok kuruluş bulunuyor. Biz de bu yazımızda sürdürülebilir tarım uygulamalarını başarılı bir şekilde yürütmeye devam eden bu kuruluşlara yer vermek istedik. İşte Türkiye’den sürdürülebilir tarımın başarılı örnekleri:

Vertical

Vertical, ismiyle de özdeşen ‘dikey’ tarımın en başarılı ve ilham veren örneklerinden biri. Mümkün olan en az su ve pestisit kullanımı ile minimum alanlarda maksimum yeşillikler yetiştirmeyi hedefleyen Vertical, sürdürülebilir dikey tarımın yanı sıra lezzet ve tazelikte de zirveye ulaşıyor. Yetiştirdikleri mahsülleri menülerine ekleyerek lokal tatlar yaratan Vertical, bir şeyleri daha iyi yapmanın peşinden gidiyor. Dikey tarım uygulamalarının yanı sıra minimum atık, geri ve ileri dönüşüm, kompost gibi farklı alanlarda da faaliyetlerini sürdürüyor.

Ek Biç Ye İç

Doğadan beslenmeyi, doğadan huzur bulmayı ve hep birlikte fark yaratarak yarınlara daha bilinçli yaklaşmayı hedefleyen Ek Biç Ye İç, sürdürülebilirliği, yerel üretimi desteklemeyi ve karbon ayak izini azaltmayı odağına alarak çalışmalarına devam ediyor. Deneysel kentsel tarım uygulamalarını iç ve dış mekanlara yerleştirerek şehirde daha sürdürülebilir bir yaşamı ve temiz, adil gıdaya ulaşımı kolaylaştırıyor. Ek Biç Ye İç, ayrıca akuaponik ve hidroponik sistemlerle yaptıkları çalışmaları da daha fazla kişiyle buluşturmak ve herkes için temiz gıda üretimini mümkün kılmak için çeşitli atölyeler düzenliyor. Kendi tasarladıkları menülerine ürettikleri temiz gıdalardan özel tarifler katıyorlar ve geri dönüştürülebilir paketlemeyle doğanın korunmasına önem veren herkese ulaştırıyorlar.

Vahaa

Vahaa, modern şehir hayatı içinde ve dünyanın her yerinde iklimden bağımsız tarım üretimi yapılmasını sağlayan akıllı bir tarım girişimi. Günümüzde insanların kendi vahalarını (tarıma ve yaşamaya elverişli bölge) oluşturmalarına destek olmak ve sürdürülebilir şehirler yaratmaya katkıda bulunmak amacıyla yola çıkan Vahaa, aynı zamanda taze ürünlere kolayca ulaşmayı ve insanların her yerde, her mevsimde kendi bitkilerini üretmesini sağlayan bir gıda teknolojisi şirketi. Evler ve iş yerleri için taşınabilir IoT tabanlı topraksız tarım bahçeleri üretiyor ve Akıllı Bahçe teknolojisi ile pestisitsiz ürünler yetiştiriyor.

Plant Factory

Zamandan ve mekandan bağımsız bir tarım modeli geliştiren Plant Factory, yılın 365 günü toprak, güneş ve yatay alanlar olmadan temiz gıda üretiyor. İlaç kullanmadan, kapalı alanda taze ve sürdürülebilir gıdalar üreten Plant Factory, geliştirdikleri dikey tarım teknolojisi sayesinde hidroponik, aquaponik ve aeroponik gibi topraksız tarım tekniklerini uygulayarak daha az su tüketimi ile az alanda çok verimli üretim sağlıyor.

Serakule

Topraksız tarım sistemleri şirketi olan Serakule, en son teknolojiden faydalanarak aeroponik su kültürü tekniğinde özel üretimler yapıyor. Hem bireysel hem de endüstriyel tarım uygulamalarında Türkiye’de ve dünyada öncü bir rol üstlenen Serakule, dikey tarım tasarımları ile daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam için ilham veriyor.

Sürdürülebilir tarım uygulamaları daha iyi bir dünya için bireysel ve endüstriyel boyutta ilham veriyor olsa da doğayı, doğal kaynakları korumak ve daha yaşanası yarınları mümkün kılmak için tek başına yeterli değil… Bu konuda sıfır atık yaklaşımını benimsemekten karbon ayak izini azaltmaya, geri ve ileri dönüşümden daha az satın almaya kadar dikkat edilmesi gereken birçok nokta ve değiştirilmesi gereken birçok alışkanlık var. Siz de bu konuda bir şeyler yapmak, hiç vakit kaybetmeden ve ‘tek başıma ne yapabilirim’ demeden yola koyulmak isterseniz sürdürülebilirlik konusunu işlediğimiz farklı yazılarımızdan da ilham alabilirsiniz:

Karbon ayak izini azaltmak için etkili ipuçları
Gıda israfını azaltın: Gıdaları israf etmeden değerlendirmenin 10 yolu
Permakültür prensiplerine uygun, sürdürülebilir bir yaşam tasarımı için öneriler
Atıksız kişisel bakım için kullanacağımız ürünleri nasıl seçmeliyiz?
Doğa dostu ve sürdürülebilir kumaş çeşitleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale