X

Türkiye’de bulunan şahane alternatif tatil merkezleri

Türkiye'nin alternatif tatil merkezleri

Tüm bir seneyi, hayalimizdeki tatile kavuşmak için arı gibi çalışarak geçiren kaç kişiyiz? İşte her yorgun yılın armağanı olan tatiller, sadece dinlenmek için değil; ruhen yenilenmek ve bambaşka deneyimler yaşamak için de bulunmaz bir fırsat. Siz de tatil kavramını deniz manzaralı lüks otellerle sınırlandırmıyorsanız, sizin için derlediğimiz Türkiye’nin alternatif tatil merkezlerini mutlaka okuyun!

1.Tatuta Çiftlikleri / Tüm Türkiye

Şimdiye kadar pek çok tatili açık büfe servis yapan otellerde tüketerek geçirmiş olabilirsiniz. Ancak bu, tatil planlarınızda anlamlı bir değişiklik yapmayacağınız anlamına gelmiyor! Buğday Derneği’nin yürüttüğü proje kapsamında Türkiye’nin pek çok bölgesinde bulunan TatuTa Çiftlikleri size, ekolojik bir çiftlikte geçireceğiniz farklı bir tatil deneyimi yaşatabilir. Açılımı “tarım – turizm –takas” olan TatuTa projesi kapsamında turistler, Buğday Derneği ile anlaşmalı aile çiftliklerinden birinde yaptıkları tatil karşılığında, oradaki günlük işlere yardım ediyorlar. İnek sağmaktan, bahçe çapalamaya; ekmek pişirmekten kiraz toplamaya kadar pek çok iş yapabileceğiniz bu şirin çiftliklerde, çiftlik sahibi tarafından yeteneğinize ve kondisyonunuza göre yönlendiriliyorsunuz. Bu tip işleri yapmak yerine sadece sade bir köy tatili yapmak isteyenler de cüzzi bir ücret karşılığında TatuTa Çiftlikleri’nin imkanlarından yararlanabiliyor. Türkiye’nin hemen her bölgesinde bulunan 150’yi aşkın çiftlik arasından, mevsime ve yaşamak istediğiniz deneyime göre seçim yapabiliyorsunuz.

Datça

Görmeden geçme: Datça’da bulunan, badem ağaçlarının gölgesindeki Datça Murat Çiftliği, ekolojik tarım meraklıları arasında epey popüler.

2.Kazdağları / Balıkesir

Türkiye’nin en özel coğrafyalarından biridir Kazdağları. Mitolojik hikayeler saklayan bu yemyeşil cennet, son yıllarda Türkiye’nin alternatif tatil merkezleri arasında dikkat çekiyor. Hem kampçıların hem de butik tatilcilerin gözdesi olan bu bölgede açılan butik oteller yaz – kış açık. Bölgeye özgü taş evlerin restore edilmesi ile tasarlanan bu şık oteller, özellikle kış mevsiminde çıtır çıtır yanan şömine aleviyle daha da keyifli oluyor. Doğayla haşır neşir olmak isteyenler ise, milli park dahilinde kurulu bulunan camping tesislerini tercih ederek bol bol doğa yürüyüşü yapabilir.

Tahtakuşlar Köyü

Görmeden geçme: Kazdağları’nın göz bebeği, Edremit’e sadece 17 km mesafede bulunan Tahtakuşlar Köyü’nü mutlaka ziyaret edin. Çok eski bir Türkmen köyü olan Tahtakuşlar, kültürel olarak son derece özel bir merkez. Şamanizme dair pek çok geleneğin halen uygulandığı köyde bir de etnografya müzesi bulunuyor.

3.Kabak Koyu / Muğla

Ege ile Akdeniz’in birleştiği Muğla’ya bağlı Kabak Koyu, son yıllarda Türkiye’nin alternatif tatil merkezleri arasında oldukça popüler. Özellikle teknolojiden ve endüstriyelleşen dünyadan uzaklaşmak ve bunu yaparken denizin keyfini çıkarmak isteyenlerin uğrak yeri olan Kabak Koyu’nda pek çok camping ve butik otel bulunuyor. Yoga yapanların, müzisyenlerin ve sanatçıların uğrak yeri olan Kabak’ta, Haziran – Eylül ayları arasında, İstanbul’da görmeye alışkın olduğumuz birçok konser de düzenleniyor.

Kabak Koyu

Görmeden geçme: Yoga tatillerinin vazgeçilmezi Shambala, Kabak Koyu’nun ruhunu ve muhteşem manzarasını yaşamak için bulunmaz bir yer. Tüm koyu tepeden izleyebileceğiniz bu tesiste ruhunuzun arındığını hissedeceksiniz.

4.Çamlıhemşin / Rize

Karadeniz Bölgesi’nin en yeşil ve en otantik bölgelerinden biridir Çamlıhemşin. Kendine has kültürel yapısını muhafaza eden renkli insanları ve nefes kesen doğal güzellikleriyle kesinlikle görülmesi gereken bu şirin ilçede yapılacak çok şey var. Kendinizi doğanın kucağına bırakmak isterseniz, “bulutların yeryüzüyle buluştuğu” Ayder, Amlakit, Çeymakçur, Çavron, Elevit, Pokut ve Trovit yaylalarını görebilirsiniz.

Fırtına Deresi Vadisi

Görmeden geçme: Çamlıhemşin’in en önemli doğal varlığı olan Fırtını Deresi Vadisi’ni mutlaka görün ve eğer meraklıysanız burada rafting yapın. Ayrıca Fırtına Deresi çevresinde dünya tatlısı pansiyon ve butik oteller de mevcut.

5.Mardin

Türkiye’nin güneydoğusunda, kadim uygarlıklara yuva olmuş Mezapotamya’nın bağrında yer alan Mardin’de unutulmaz bir tatil deneyimi yaşayabilirsiniz. Yüzlerce mitolojik hikayeye, iç içe geçmiş kültürlerin oluşturduğu renkli bir mozaiğe ve son derece misafirperver bir halka sahip olan ve UNESCO tarafından koruma altına alınmış Mardin’in mistik havasına kendinizi hemen kaptırabilirsiniz. Özellikle satı taş ile inşa edilmiş manastırlarına bayılacağınız Mardin’de, enfes Süryani şarapları içebilir ve Mardin mutfağının doyumsuz tatlarını deneyebilirsiniz. Unutmadan belirtelim, kent her yıl 15 Mayıs – 15 Haziran arasında; pek çok yerli ve yabancı sanatçının katılımıyla zenginleşen harika bir bienale de ev sahipliği yapıyor.

Mardin’den bir şehir manzarası

Görmeden geçme: Mardin’in simgelerinden Dayr-ul Zaferan’ı mutlaka görün. Mardin’in 5 km doğusunda bulunan ve 4. Yüzyılda inşa edilen bu muazzam manastır, Mezopotamya’nın en önemli yapılarından biri. Yine Midyat’ta bulunan Mor Gabriel Manastırı da görülmeye değer bir tarihi yapı.

6.Selçuk / İzmir

Hem doğayı, hem tarihi hem de ekstrem sporları bir arada bulabileceğiniz ender merkezlerden biri olan İzmir’in şirin ilçesi Selçuk kesinlikle görülmesi gereken bir destinasyon. Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi, St. Jean Bazilikası ve Artemis Tapınağı ilçede bulunan en önemli tarihi miraslardan. Ayrıca Selçuk’ta ekstrem sporların en yürek isteyeni sky diving (paraşütle uçaktan atlama) de yapılabiliyor. Bölgede bulunan pek çok paraşüt okulu, meraklılarına bu işin eğitimini veriyor.

Görmeden geçme: Selçuk merkeze 15 dakika uzaklıktaki Şirince Köyü, hem otantik mimarisiyle hem de dillere destan meyve şaraplarıyla ünlü.

Şirince Köyü

 

İlginizi çekebilecek diğer içerikler:

2016’da 10 eşsiz tatil önerisiyle dünyayı yeniden keşfediyoruz

Yolculuğa dair 50 ilham veren söz

Dünyadaki en ilginç ve güzel tatil yerleri

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale