X

Türk sinemasının sanal alemle imtihanı: Enes Batur

İnternet hayatımıza gireli yaklaşık 20 yıl oldu. “Bilgisayar, internetten sonra bilgisayar oldu” denir hatta. İlk yıllarında 56 k modemin o kendine has melodisi dışında pek bir şey görmedik. Ancak her yıl katlanarak gelişen teknoloji, koca bilgisayarları ceplerimize sığdırdı, prizlerden kurtarıp mobil hale getirdi, kocaman makaralı kameralardan tek parmağımızla kontrol ettiğimiz lenslere evriltti ve full HD bir videoyu hiç takılmadan izleyebileceğimiz noktaya geldi. İşte tam bu noktada YouTube devreye girdi…

Şimdi milyonlar tarafından izlenen YouTuber’ların devri yaşanıyor…

İçerik denince akla video gelir hale büründü. Orada da başlarda pek bir şey yoktu. Yaşı 30 ve üzeri olanların hatırladığı bu süreçte “YouTube eskiden dutluktu” dense yeridir. TV’deki içeriklerin parça parça konmasından ibaretti. Ancak şimdi bizlerin tanımadığı, yaşlandığımızı hissettiren ve bu süreci yaşamadan direkt internetle doğan neslin aşina olduğu bir trend var: YouTuber.

YouTube’a özel içerik üreten, sinema sanatının olmazsa olmazı ses kalitesi, ışık, aks, senaryo vb. hiçbir ögeyi kullanmadan milyonlar tarafından izlenen YouTuber’ların devri yaşanıyor. Bunların başında da, uzun metraj filmi bugün vizyona giren Enes Batur geliyor. 19 yaşında hayatı film olan Enes ne atomu parçaladı ne de üç yaşından beri piyano çalıyor. Savaşlarla ve trajedilerle geçmiş bir hayatı da yok ama bu genç adam; bugünlerde herkesin peşinde olduğu bir şeyi başarmış durumda. 5,5 milyon YouTube abonesi! Evet, aboneleri genellikle 8-15 yaş çocuk ve gençlerden oluşuyor, belki biz izlediğimizde videolarının ne anlama geldiğini bile çözemiyoruz ama tam 5,5 milyon kullanıcı onun attığı her videoyu heyecanla bekliyor.

Niteliksizliğinden dolayı beğenmiyor, hatta hakir görüyor olabilirsiniz ama siz de Instagram’a her attığınız resmi milyonlar beğensin istemiyor musunuz? “Ya bir YouTube kanalı açsak orada bir şeyler yapsak, çok acayip paralar kazanılıyormuş” diyaloğuna hiç denk gelmediğinizi, hatta bizzat kendinizin bunu düşünmediğinizi söylemeyin bana lütfen. Popüler kelimesinin giderek anlam kaybettiği, tüketim hızının medyada yıllardan aylara, hatta haftalara geldiği bir ortamda bu kadar büyük bir kitleyi bir arada tutmak kolay iş değil.

O halde kendi başına bir şeyler üretmeye çalışan, samimi bir genci karalamak kolaycılık değil mi?

Eğer beğenmiyorsak, biraz etrafımıza bakmamız gerek… Beğenilecek işleri yapmaya parası, yeteneği ve gücü olanların taşın altına hiç elini sokmaması, “sanat para içindir” diyerek risk almadan, kendi entelektüel kalkanlarının ardından çıkmamaları, “halk bunu istiyor” klişesiyle yaptıkları işi bir adım ileri götürmeyenlerin gerçekten eleştirmeye hakları var mı? Ya da YouTube’ları takip eden gençlerimize başka ne şans sunuyoruz? Okullarımızın eğitim seviyesi, kültürel altyapı ne alemde? Bebeklere emzik yerine tablet veren ve ekrana hapseden ailelerin hiç mi suçu yok? Sporla, sanatla, sosyal aktivitelerle çocuklarımızı buluşturabiliyor muyuz? O halde kendi başına bir şeyler üretmeye çalışan, samimi bir genci karalamak kolaycılık değil mi? Üstelik bu çocukların pek çoğu videolarında şiddet, cinsellik, argo gibi gerçekten olumsuz etkenleri kullanmıyor bile. Takdir edip alkışlamasak bile işin psikolojik ve sosyolojik boyutlarına bakarak “daha iyi ne yapılabilir?” diye düşünmek gerekmez mi? Ama biz hangi konuda hayıflanıp eleştirmenin dışında gerçekten bir şeyler üreterek alternatif oluşturma yolunu seçiyoruz ki zaten?

Bu kadar düşünmenin yanında biraz da filmden söz edelim. Filmde Ceyda Düvenci, Bekir Aksoy ve Kerem Fırtına dışında oyuncu yok. Hepsi Enes gibi YouTuber gençler. Yönetmen koltuğunda ise çok sevdiğim ağabeyim Kamil Çetin var ki bence filmin en büyük şansı. Belirli bir hikaye akışını ve duygu geçişini oturttuğundan şüphem yok. Hayırı sayılır bir bütçeyle ve çok profesyonel, ciddi bir set ortamıyla filmin çekildiğini söylüyor Kamil Çetin. Bu hafta sonu Türk sineması modern zamanların en büyük “challenge”ıyla karşı karşıya. Herkes gözünü Enes Batur filminin gişesine çevirmiş durumda. Eğer film beklenen patlamayı yaparsa, önümüzdeki dönemde perdeleri daha pek çok YouTuber filmi kaplayacaktır. Bugünlerde çok popüler olan gençlerin, internetteki krallıklarını sinemaya da taşıma hevesi sinemanın ne kadar önemli bir güç ve pazar olduğunu gösteriyor. Umalım ki heyecanlı ve kitleleri arkasından sürükleyen bu gençler, popüler kültür karşısında erken “ben oldum” havasına girmeden kendilerini geliştirmeye, araştırmaya ve daha niteliklisini yapmaya çalışırlar. Ve yine umalım ki sektörün büyükleri her zaman olduğu gibi trend treninin peşine takılmak yerine alternatif ve güçlü sanatsal işlere imza atarlar.

 

İlginizi çekebilir: Cem Yılmaz’ın merakla beklenen son filmi “Arif V 216” bugün vizyona giriyor

Arif Valizade: İzmir Bornova Anadolu Lisesi Almanca bölümünün ardından Ege Üniversitesi Radyo Tv Sinema Bölümü’nü bitirdi. Sektörle ilk tanışması TRT’de seslendirme sanatçılığı ile oldu. Karşıyaka Belediye Tiyatrosu ve Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu’nda 5 yıl yer aldı. 2002 – 2004 yılları arasında aylık kent kültürü dergisi İzmir Plus’ın genel yayın yönetmenliğini üstlendi. 2008 yılından itibaren Plato Film’de; başta “Kağıt” olmak üzere pek çok reklam, uzun metraj filmde ve tv projesinde reji ekibi içerisinde yer aldı. 2011 yılında TMC film bünyesinde senarist Neşe Şen’in ekibinde “Bizim Yenge” ve “Koyu Kırmızı” dizilerinde senaryo yazarlığı yaptı. Neredeyse tüm projelerde birlikte çalıştığı ağabeyi ile birlikte pek çok klip, reklam ve tanıtım filminin yönetmenliğini yaptı ve şimdi de birlikte kurdukları Dark Town Pictures’ta projelerine devam ediyor.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale