X

Turbo Down ile Belgrad Ormanı’nda sımsıcak bir gün

“Kahvaltı” dedik, “ofis partisi” dedik ama bir türlü buluşamadık. Uplifers’da aktif yaşamdan dem vuran live up yazarları olarak günlük hayatımızda da o kadar aktifiz ki zaman yaratamadık, birlikteliğin tadını çıkaramadık.

Soldan sağa: Eda Günay, Gözde Mimiko Türkkan, Beril Tarakçıoğlu, Kıvanç Ergun

Geçtiğimiz hafta nihayet bir fırsat yakaladık ve attık kendimizi ormana. “11 de buluşalım” dediler, şaşırdım. Normal şartlarda benim koşmak için ormana gidip dönmem, hatta arada bir de kahvaltı edip eve varmam o saati buluyordu ama azınlıkta kalınca böyle boyun eğiyor işte insan. 🙂 Çaresizlik fena…

Soldan sağa: Beril Tarakçıoğlu, Eda Günay, Gözde Mimiko Türkkan, Kıvanç Ergun

İtiraf ediyorum: Bir gece önce yağmur yağması ve her yerin çamur içinde kalmasını dileyen kişi bendim. Böylece yeni cicilerimizi (ayakkabı ve montlarımızı) layığıyla kullanma fırsatını yakalayabilecektik. Waterproof (suya dayanıklı) özelliğini taşıyan bir ayakkabıyı kuru havada giymek kadar sıkıcı bir şey olamaz.

Sabaha doğru gelen sağanak yağmur benim yatakta pis pis sırıtmamın sebebiydi elbette. Hazırlanıp çıktım ve kızlarla buluştum. Üstümüzde sıcacık tutacağından emin olduğumuz montlar, ayaklarımızda çamura meydan okuyacak ayakkabılarımızla ormana doğru yola çıktık. Soğuk mu, su mu o da ne?

Kıvanç Ergun

Eğer biraz kafanızı dinlemek, ciğerlerinizi oksijenle doldurmak isterseniz, şu aralar mutlaka Belgrad Ormanı’na gitmelisiniz. Sonbaharın canlı resmi orası; yeşilin, sarının, turuncunun ve kahverenginin her tonu mevcut.

Uzun uzun yürümeyi planladığımız için önce Beril bize ısınma yaptırdı. Arada Gözde‘nin de önerileriyle hem çalıştık hem de eğlendik.

Soldan sağa: Beril Tarakçıoğlu, Eda Günay, Gözde Mimiko Türkkan

Ormanda insanlar yürüsünler diye yapılmış güzel bir pist mevcut ama bize aksiyon lazımdı ve parkurdan çıkıp, içlere doğru daldık.

Soldan sağa: Kıvanç Ergun, Beril Tarakçıoğlu

Montlarımızın içindeki kaz tüyleri sayesinde uçup uçamayacağımızı test ettik önce, sonra sıra zor koşullarda ayakkabı tabanının ne kadar tutunabileceğini denemeye geldi. Bendeniz ilk gördüğüm ağaca tırmanıp testin başarıyla tamamlanmasını sağladım. Sınıfı geçmişti ayakkabılar.

Kıvanç Ergun

Ormanda hava sıcaklığı şehir sıcaklığından daha düşük olur, ama montlarımızın gelişmiş teknolojileri nedeniyle hiç üşümedik. Peki, aktivite yaparken bu kadar sıcak tutan mont terletmedi mi diye sorarsanız, montlarımızda bulunan nefes alma teknolojisi sayesinde herhangi bir rahatsızlık hissetmedik. Yürümeye devam ettik. Mantar bulduk, çamura bulandık ve tekrar parkura dönerek turu tamamladık.

Soldan sağa: Kıvanç Ergun, Gözde Mimiko Türkkan

Yemeğe giderken çok zor bir doğa mücadelesinden çıkmışçasına çamur içindeydik. Oldum olası sevmişimdir çamura bulanmayı, suya girip çıkmayı. Ara sıra siz de yapmalısınız. İnanın ne stres kalacak ne de kaygı.

Kıvanç çamurda 🙂

Bu kadar uzun süre su ile temas edince ayakkabılarımın su almış olabileceğini düşünmüştüm, fakat eve geldiğimde en ufak bir ıslaklık olmadığını gördüm. Ayakkabılarımızda bulunan su geçirmezlik teknolojisi de bizden tam not aldı.

Huzurlu günler…

Yazarın diğer yazıları için tıklayınız.

Fotoğraflar: Gözde Mimiko Türkkan

Montlar: Columbia TurboDown

Ayakkabılar: Columbia Outdry

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg
İlgili Makale