X

Tüm Zamanların En İyi 10 Film Serisi

 

Film serileri, özellikle son yıllarda süper kahraman filmleriyle hayatımıza girmiş olsa da bunlardan önce de kaliteli film serileri bulunuyordu. Film maratonu yapmak isteyenler için Yüzüklerin Efendisi’nden Star Wars’a ve Marvel Sinematik Evreni’ne kadar birbirinden efsanevi 10 film serisine yer verdiğimiz listemizdeki filmleri izlerken asla sıkılmayacaksınız.

  1. Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi

Film serileri dendiğinde akla ilk gelen filmlerin başında Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi geliyor. Seriyi daha önce izlediyseniz, tekrar izleyebilir ve hatta uzun versiyonunu izleyerek seyir zevkinizi daha da arttırabilirsiniz. Daha önce seriyi izlemeyenler için konudan biraz bahsetmek gerekirse filmler, Tolkien’in yarattığı Orta Dünya’da geçiyor ve genç Hobbit Frodo Baggins’in ve Yüzük Kardeşliği’nin maceralarını anlatıyor. Frodo, Karanlıklar Efendisi Sauron’un yok edilmesi için Tek Yüzüğü yok etmek için en yakın arkadaşı Sam ile birlikte maceraya atılır. Yönetmenliğini Peter Jackson’ın yaptığı filmlerin çekimi 8 yıl sürdü. Toplamda 17 dalda Oscar adayı gösterilen bu seriyi her izlediğinizde ilk kez izlermiş gibi büyük heyecan duyacaksınız.

  1. Görevimiz Tehlike

Mission: Impossible ya da Görevimiz Tehlike olarak bildiğimiz bu serinin ortaya çıkışı aslında 1966’dan 1973 yılına kadar devam eden bir TV dizisine dayanıyor. Tıpkı James Bond gibi çok izlenen ajan filmlerinden olan bu serinin ilk filminde bir görev sırasında öldürülen ajanlar ve ondan kurtulan tek ajanın ekibe ihanet etmesiyle suçlanmasını izliyoruz. Suçlanan ajan Ethan Hunt, adını temize çıkarmak için ajanların ölmesine neden olan köstebeği ortaya çıkarmanın peşine düşer. 1996 yılında çekilen bu ilk filmin ardından serinin diğer filmlerinin hikaye ve aksiyon olarak daha ileri bir boyuta taşındığını görüyoruz. Tom Cruise’un başrollünde yer alan serinin devam filmleri de onay aldı ve bunları da yakın zamanda izlememiz mümkün olacak.

  1. 13. Cuma

Orijinali Friday the 13th olan ve ülkemizde 13. Cuma olarak seyircilerle buluşan bu serinin ilk filmi 1980 yılında yayınlandı ve bu filmden sonra daha pek çok film, televizyon şovu, roma ve çizgi roman yayınlandı. Serinin ilk filmi, yıllar önce gizemli cinayetlerin işlendiği Crystal Lake Kampı’nın tekrar açılmasıyla başlıyor. Kampın tekrar açılmasından sonra tekrar cinayet işlenmeye başlar. Jason Voorhees isimli katilin başrolünde olduğu serinin filmlerinden birinde Jason, Elm Sokağı Kabusu’nun Freddy’siyle dahi karşı karşıya kalır. Kült korku filmi serilerinden biri olan 13. Cuma, zaman zaman açıp izlenmeye aday en eğlenceli ve heyecan dolu serilerden bir tanesi diyebiliriz.

  1. Harry Potter

Yüzüklerin Efendisi ile yaklaşık aynı yıllarda vizyona giren Harry Potter serisi, büyük-küçük demeden herkesin bayılarak tekrar tekrar izlediği serilerden bir tanesi. Tıpkı Yüzüklerin Efendisi gibi kitap serisinden uyarlanan filmler, hem kitapların ruhunu olduğu gibi yansıtma hem de izleyiciyi içine çekme konusunda oldukça başarılı. Harry Potter serisinde ana hikayede, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’nda öğrenci olan Harry Potter isimli genç büyücü ile en yakın arkadaşları Hermione Granger ve Ron Weasley’nin hayatları yer alıyor. Harry’nin annesi ve babası henüz Harry çok küçük yaştayken büyücü Lord Voldemort tarafından öldürülmüştür. Toplam sekiz filmden oluşan bu serinin her bir filminde Harry’nin hayatının farklı yıllarına tanık olacak ve başına gelecek maceraları heyecan içerisinde bekleyeceksiniz.

  1. Indiana Jones

Sevilen oyuncu Harrison Ford’un başrolünde yer aldığı bu serinin ilk filmi 1981’de çekildi. İlk film, Kutsal Hazine Avcıları, 1936 yılında geçiyor ve ünlü arkeolog Dr. Indiana Jones’un Güney Afrika’daki maceralarını konu alıyor. Buraya Ahit Sandığı’nı bulmak üzere gönderilen Indiana Jones elbette sandığın peşine düşen tek insan değildir. Serinin yaratıcıları arasında George Lucas yer alırken şimdiye kadar yayınlanan filmleri ünlü yönetmen Steven Spielberg yönetti. Serinin bazı filmleri diğerlerinden daha başarısız olsa da evinizden çıkmadan maceraya doymak istiyorsanız, Indiana Jones serisini peş peşe izlemekten büyük keyif alacaksınız.

  1. Karayip Korsanları

Beş filmden oluşan Karayip Korsanları serisi özellikle ilk üç filmiyle en iyi serilerin arasında yer alıyor. Serinin ilk filmi Siyah İnci’nin Laneti 2003 yılında vizyona girdiğinde maceralı ve eğlenceli hikayesinin yanı sıra Johnny Depp’in göz dolduran performansıyla seyirciler tarafından çok beğenilmişti. İlk filmin hikayesinden kısaca bahsedecek olursak bu filmde Depp’in canlandırdığı Jack Sparrow karakteri ile Orlando Bloom’un canlandırdığı Will Turner’ın maceralarını izliyoruz. Will’in çocukluk arkadaşı Elizabeth korsanlar tarafından kaçırıldığında karakterlerimizin maceraları başlar. Siyah İnci’nin Laneti’nde sonra gelen iki film, renkli karakterleri ve destansı maceralarıyla ilk filmi aratmıyor. Bu nedenle soluksuz izleyeceğiniz bir macera arıyorsanız, serinin ilk üç filminden pişman olmayacaksınız.

  1. Geleceğe Dönüş

Toplam üç filmden oluşan ve ilki 1985 yılında çekilen bu efsanevi seri, üzerinden kaç yıl geçerse geçsin eskimeyecek serilerden bir tanesi. Bilimkurgu filmler arasında önemli bir yere sahip olan Geleceğe Dönüş’te başkahramanımız Marty’nin, Dr. Brown’ın zamanda yolculuk yapabilen arabasıyla otuz yıl öncesine dönmesinin hikayesini izliyoruz. Marty’nin geçmişe gittiğinde yaptığı bir hatayı düzeltme maceralarını izlediğimiz ilk filmin ardından devam filmi ile o zamanlar geleceğin nasıl hayal edildiğini izliyoruz. Üçlemenin son filminde ise Marty ve Dr. Brown’ı bu sefer Vahşi Batı’da izliyoruz. Hepsi birbirinden eğlenceli olan bu filmlerin her birini izlerken hem nostalji yapacak hem de bu serinin ne kadar kaliteli bir yapım olduğunu tekrar anlayacaksınız.

  1. Star Wars

Star Wars ya da Yıldız Savaşları olarak bilinen serinin ilk filmi 1977 yılında yayınlandığında kullanılan teknolojiler ile büyük ses getirmişti. George Lucas tarafından yaratılan bu serinin günümüzde hala film serisi olarak devam ettiğini ve çeşitli dizilerinin ve çizgi filmlerinin çekildiğini ve günümüze etki ettiğini görüyoruz. Kurgu bir evrende geçen bu seriyi izlemek istiyor ancak nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, hikayenin başından başlamayı deneyebilirsiniz. Bunun için öncelikle 1999 yılında yayınlanmaya başlayan üçlemeyi izlemelisiniz. Bu seride izleyeceğiniz filmlerin sıralaması şu şekilde olmalı: Star Wars Episode I: The Phantom Menace, Star Wars Episode II: Attack of the Clones ve Star Wars Episode III: Revenge of the Sith. Ardından ilk üçlemeye geçerek filmleri sırasıyla Star Wars Episode IV: A New Hope, Star Wars Episode V: The Empire Strikes Back ve Star Wars Episode VI: Return of the Jedi olarak izlemelisiniz. Son olarak ise en son çekilen üçlemeyi Star Wars Episode VII: The Force Awakens, Star Wars Episode VIII: The Last Jedi Star ve Wars Episode IX: The Rise of Skywalker sırasıyla izleyerek maratonunuzu tamamlayabilir ve çekilen diğer filmleri istediğiniz zaman izleyebilirsiniz.

  1. İntikam Üçlemesi

Biraz da Güney Kore sinemasına bakacak olursak ünlü yönetmen Park Chan-Wook’un İntikam Üçlemesi’nden bahsedebiliriz. Bu serideki filmler birbirini hikaye olarak değil, tema olarak takip ediyor ve hepsi ortak payda olarak “intikam alma”da buluşuyor. İnsanın en ilkel duygusu olan “intikam”ın merkezinde bulunduğu filmlerin ilki olan Haklı İntikam filminde, kızını yanlışlıkla öldüren sağır ve dilsiz bir adamı bulmaya kendini adamış acılı bir babayı izliyoruz. Serinin ikinci ve seyirciler tarafından en çok sevilen filmi olan İhtiyar Delikanlı’da ise 15 yıl boyunca hapis tutulan ve aniden serbest bırakılan bir adamın, onu hapsedenlerden intikam alma hikayesine tanık oluyoruz. Son film olan İntikam Meleği ise haksız yere hapsedilen bir kadının gerçek suçluyu bulmak için yaptığı intikam planını izliyoruz. Her bir film intikam temasını oldukça etkileyici bir şekilde işliyor ve izleyiciyi başarılı bir şekilde içine çekmeyi başarıyor.

  1. Marvel Sinematik Evreni

Film serilerinden bahsedildiğinde en büyük serilerden birini elbette Marvel Sinematik Evreni’ndeki filmlerin oluşturduğunu görüyoruz. Hepsi aynı evrende geçen olayların anlatıldığı bu filmlerden oluşan seride neredeyse otuza yakın film bulunuyor. Bu yüzden günlerce peş peşe sürdürebileceğiniz bir film maratonu arıyorsanız, Marvel filmlerini izleyebilirsiniz. Tabi bu kadar film arasında nasıl bir sıra izlemeniz gerektiği konusunda kafa karışıklığı yaşamanız mümkün. Filmleri izlemenizin en kolay yolu, bunların vizyona girme tarihlerini dikkate almanız olacaktır. Bu durumda seriyi izlemeye Iron Man filmi ile başlamanız lazım. Olayları kronolojik sırasıyla takip etmek için ise Captain America filmi ile başlayabilirsiniz.

 

 

 

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale