X

Tüm zamanların en etkileyici 14 moda ikonu

Ivillage’ın derlemiş olduğu tüm zamanların en etkileyici 15 stil ikonu arasında yüzümüzü gülümseten isimler yer alıyor.

Audrey Hepburn

Audrey Hepburn döneminin zerafet kraliçesi olarak adlandırılan bir yıldızdı. Fiziksel özellikleri, Marilyn Monroe ve Elizabeth Taylor gibi o dönemin diğer aktrislerine göre çok farklıydı. Rahat, şık ama sade ve seksi olmayan bir giyim tarzına sahipti. Özellikle babet ayakkabıları ve siyah elbisesi favorileri arasındaydı. Özellikle de Breakfast at Tiffany’s filminde kullandığı o büyük siyah güneş gözlüklerini asla unutamayız.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Prenses Diana

Prenses Diana hayatımıza bundan tam 31 yıl önce o muhteşem gelinliğiyle girdi. Utangaç ve kırılgan görüntüsünün altında müthiş bir moda zevki yatıyordu. Oysa Prens Charles ile nişanlı olduğu dönemlerde yaşından büyük kıyafetler giydiği için eleştiri yağmuruna tutulmuş, ardından dönemin Vogue dergisi editörü Anna Harvey’den yardım alarak o yılların en ünlü moda tasarımcılarının kıyafetlerini giymeye başlamıştı. Fakat asıl değişimi Prens Charles’tan boşandıktan sonra yaşamış, uluslararası bir moda ikonu haline gelmişti. Valentino, Chanel, Versace ve Ungaro her zaman favori tasarımcıları olmuştu.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Madonna

Tüm dünyanın modaya bakışını değiştiren bir pop ikonu varsa, bu kesinlikle Madonna’dan başkası olamaz. 80’li yıllarda hayatımıza giren, aykırı sahne kostümleriyle bütün bakışları üzerine toplayan Madonna’nın en ilginç yanlarından biri, her zaman sade makyajı tercih etmesidir herhalde. Müzik tarzıyla birlikte sürekli değişkenlik gösteren moda anlayışı her zaman ön planda oldu. Sahnede ilk giydiğinde çok ses getirmiş olan o meşhur Gaultier sütyenle başlattığı moda rüzgarında giydikleriyle hala başımızı döndürüyor.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Jackie O

Gelmiş geçmiş en büyük moda ikonlarından biri olan Jackie Kennedy Onasis’in, hafızalarda yer edinen en sık kullandığı aksesuarlarının başında elbiseleriyle uyumlu renkler taşıyan eldivenleri ve şapkaları geliyordu. Hayatı boyunca Fransız tasarımcıların kreasyonlarını takip etti ve kullandı. Zevk sahibi olmasının etkisi yalnızca giydiklerinde değil, Beyaz Saray’ın dekorasyonunda da görüldü. Beyaz Saray’a adım attığı günden itibaren ilk işi dönemin meşhur stilisti Oleg Cassini’den yardım alarak gardırobunu baştan düzenlemek oldu. Fransız moda anlayışına hayrandı ve en sık parçalar kullandığı tasarımcılar Dior, Givenchy ve Chanel oldu.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Kate Middleton

Prens William’ın hayatına girdiği andan itibaren İngiliz basının gözdesi haline gelen Kate Middleton, günümüzün yeni moda ikonlarından biri olarak gösteriliyor. Sade, şık ve sofistike tarzını son derece makul fiyatlardan satın alınabilecek mağazalardan tamamlıyor. Bu da İngiliz halkının Kate’e olan hayranlığını her geçen gün daha da arttırıyor. Nişanlandıklarında parmağına geçirdiği o meşhur yüzük büyük bir sükse yaratmıştı.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Diana Ross

60’lı yıllarda Supreme adlı müzik grubuyla hayatımıza girdi Diana Ross. Muhteşem fiziği, ilginç saç şekilleri ve kostümleriyle büyük beğeni topladı. Hatta birçok tasarımcı 60’lı yıllarda Diana Ross’un tarzından etkilendi, Ross onlara ilham kaynağı oldu. Uzun kalem elbiseler, saç bantları ve kürkler favorileri arasındaydı.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Katharine Hepburn

Eminiz ki o akıllarda hep pantolon giyen kadın olarak kalacaktır. Bu olağanüstü kadının moda anlayışını ve dönemine etkisini merak edenleriniz varsa, Amerika’da Kent State Üniversitesi’nde toplam 700 parçadan oluşan kostümlerine bakabilir. Yine belirtmekte yarar var; erkek stilinden esinlenerek kadınlarında rahat ama bir o kadar da alımlı nasıl olunabileceğini gösteren Katharine Hepburn’den başkası değildir..

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Diane Keaton

Diana Keaton Rahat ve salaş giyim tarzı nedeniyle Katharine Hepburn’e oldukça benzemekte. Bugüne kadar film galalarında ve özel davetlerde giydiği kıyafetleri incelerseniz onu bir çeşit kadın smokini içinde göreceksiniz. Maskülen tarzı ve şıklığı sayesinde moda ikonları listesindeki yerini hayli hak ediyor.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Lauren Hutton

20’lerinde Amerikan moda anlayışına şekil veren bu kadın, bugün 68 yaşında olmasına rağmen hala ikonluğundan bir şey kaybetmedi. Salaş giyimin öncülerinden olan Hutton’ın, en sık giydiği kıyafetler arasında özellikle kargo pantolonlar, salaş t-shirt’ler vs. Tarz şapkalarını da elbette unutmamak gerek.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Bettie Page

Eğer Bettie Page olmasaydı bugün ne Dita Von Teese, ne Katy Perry, ne de Christina Aguilera olurdu! O, 1950’li yılların en önemli top modellerinden biriydi. Özellikle saç rengi ve kesimi büyük ilgi gördü. Günümüzde, yukarıda adlarını sıraladığımız sanatçılar Bettie Page’in stilini baz aldılar ve almaya devam ediyorlar. Tabi bu büyük ilgi yalnızca o döneme çığır açan moda anlayışından değil, aynı zamanda bol depresyonlu halinden ötürü de dikkat çekmişti. Neredeyse hiç röportaj vermedi. 2008 yılında ise hayata gözlerini yumdu.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Marilyn Monroe

Siyah süveter, vücut hatlarını ortaya çıkaran dar kapriler ve tabi ki göğüs dekoltesi bol olan elbiseleriyle Marilyn Monroe… Üzerine ne geçirirse geçirsin, olağanüstü fiziği sayesinde her şey o kadar seksi duruyordu ki, dünyanın en güzel kadını olarak gösterilmesine hiçbirimiz herhalde itiraz edemeyiz. 36 yaşında, hala belirsizliğini koruyan ölüm sebebiyle hayata gözlerini yuman bu güzel kadın, film tarihinin en unutulmaz efsanelerinin başında geliyor.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Grace Kelly

Usta yönetmen Hitchcok’un favori film yıldızları deyince akıllara  hemen Grace Kelly gelir. Balenciaga, Yves Saint Laurent, Dior and Givenchy gibi tasarımcıların kıyafetlerini tercih eden Grace Kelly, her zaman abartıdan uzak, kontrollü ve şık bir tarzı benimsedi. Monoko Prensi Prens Rainier’le olan evliliğinin ilk yılının sonunda hamile kalmış ve şiş karnını Hermes bir çantayla kapatarak poz vermişti. Ardından, tahmin edebileceğiniz üzere, bu çanta tam bir patlama yaratmış, akabinde çantanın adı ‘Kelly Bag’ olarak değiştirilmişti.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Debbie Harry

Siyah dar kotlar, yırtık pırtık t-shirtler, koyu cam güneş gözlükleri ve deri ceketler… Debbie Harry, aykırı ve çekici moda anlayışının öncülerinden biriydi. Rock ve punk tarzının temsilcisi olan Debbie Harry’nin, özellikle sahnede giydiklerine bir göz atarsanız, nasıl bir zevk sahibi olduğuna yakından tanıklık edebilirsiniz.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler
Brigitte Bardot

Bikinler, mini şortlar ve St.Tropez … Akıllara ilk gelen kişi şüphesiz Brigitte Bardot olur. Öyle ki, St Tropez’i bile popüler bir yer haline getirenin Brigitte olduğu söylenir. Muhteşem sarı saçları ve tabi ki siyah eyeliner’, ilk bakışta insanı büyüleyen özellikleri arasında.

Modaya Katkıda Bulunmuş Ünlü İsimler

 

Kaynak: Ivillage

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale