X

Tüm yönleriyle kafein: Hafızayı nasıl etkiler, bağımlılık yapar mı?

Hafıza kaybı, yaşlanmayla birlikte gerçekleşen bilişsel işlevlerin kaybı ve demans gibi sağlık sorunlarının en belirgin özellikleri arasında yer alıyor. Ancak Wisconsin-Milwaukee Üniversitesinde yapılan ve geçtiğimiz Eylül ayında Journal of Gerontology: Biological Sciences isimli dergide yayımlanan yeni bir araştırma, demansın hafıza kaybı gibi ilk semptomlarını önlemek için belki de şu an yapmakta olduğunuz oldukça kolay bir yöntemi öneriyor.

Gerçekleştirilen çalışmada, araştırmacılar menopoza girmiş toplam 6,467 kadını 10 yıl boyunca takip etti. Her yıl düzenli olarak testlere tabi tutulan ve bilişsel işlevleri kontrol edilen katılımcıların hiçbiri, çalışmanın başında demans belirtileri göstermiyordu. Araştırmacılar, çalışmaya katılan kadınların çay, kahve ve kola tüketim miktarlarını değerlendirerek, günlük ne kadar kafein aldıklarını hesapladılar. Çıkan sonuçlara göre günde en az 261 mg kafein –yaklaşık olarak 3 fincan kahve veya 6 fincan çay- tüketen kadınlar, demans ve bilişsel gerileme belirtilerini göstermeye daha az eğilimliydi.

Geçmişte de laboratuvar ortamında hayvanlar üzerinde buna benzer çalışmalar yürütülmüş ve benzer sonuçlara ulaşılmıştı. Ancak bu çalışmayı özel kılan, bu konuda insanların katılımıyla gerçekleştirilen ilk büyük çalışma olması. Araştırmacılar, çalışmada elde ettikleri sonuçların erkeklere genellenemeyeceğini belirtiyorlar; ancak daha önce Avrupa’da erkekler üzerinde yapılan ve 10 yıl süren benzer bir çalışma da aynı sonuçları ortaya koymuştu.

İlginizi çekebilir: Yoga demans hastalarının hafızalarına iyi geliyor

Yeni yapılan araştırmalar, kafeinin hafıza kaybını önlemeye yardımcı olduğunu ortaya çıkardı.

Günlük kahve tüketimi ne kadar olmalı?

Günde 3-4 fincan kadar kahve sağlıklı bir birey için ortalama ve güvenli sayılıyor. Ancak tansiyonu yükselttiği ve kan şekeri seviyelerini etkilediği için diyabet ve kalp hastalarının kahve tüketimine dikkat etmesi gerekiyor. Kahve, bunun dışında, mide rahatsızlıkları ve uyku bozukluklarına da davetiye çıkarabiliyor. Ayrıca gün içinde tükettiğiniz kahve miktarı fazlaysa, enerji içecekleri veya diğer kafein içeren içecekleri tüketmemeye özen göstermeniz gerekiyor. Aksi takdirde doz aşımından kaynaklanan sağlık sorunları yaşayabilirsiniz.

Kafein bağımlılığı gerçek mi?

Kafeinin sağlığa çokça faydası olsa da genellikle kafein bağımlılığı olarak adlandırılan karanlık bir tarafı olduğu da düşünülmekte. Bununla ilgili uzman görüşleri, genel olarak bağımlılık kavramından ne anlaşıldığı üzerine yoğunlaşıyor. Merkezi sinir sistemini uyaran kafein, düzenli olarak alındığında hafif bir fiziksel bağımlılığa yol açıyor. Ancak bireyin fiziksel, sosyal veya ekonomik durumunu etkilemediği için uyuşturucu gibi diğer bağımlılık türlerinden ayrılıyor. Dolayısıyla kafein bağımlılığı kavramının aslında bir alışkanlığı belirttiği ve bağımlılık tanımına tam olarak uymadığı ifade ediliyor.

Kafein bağımlılığı, uzmanlar tarafından gerçek bir bağımlılık olarak sayılmıyor.

Öte yandan günde en az 2 fincan kahve tüketen biriyseniz, kafeini birden bırakmanız durumunda bazı çekilme semptomlarını göstermeniz hayli olası. Bunları baş ağrısı, yorgunluk, kaygı, depresif ruh hali, odaklanma sorunu ve asabiyet olarak sıralayabiliriz. Ancak bu semptomları yaşama süreniz birkaç günle sınırlı olacaktır. Nitekim kafein çekilmesi olarak adlandırılan bu sürenin bu şekilde kısa olması da, uzmanların kafeini diğer bağımlılıklarla birlikte değerlendirmemesinin bir başka nedeni olarak karşımıza çıkıyor.

İlginizi çekebilir: Çok az kişi tarafından bilinen ancak sağlıklı yaşamımızı tehdit eden birbirinden ilginç bağımlılıklar

Kafeinle ilgili ilginç bilgiler

Yazımızı sonlandırırken, hafıza kaybını önlemeye yardımcı olan kafeinle ilgili bazı ilginç bilgilere yer vereceğiz:

  • Kafein vücutta saatlerce kalıyor. Her ne kadar değişiklik gösterse de, kafenin vücuttan tam anlamıyla temizlenmesi 12 saati bulabiliyor.
  • Kafeinin doz aşımı ölümle sonuçlanabiliyor. Doz aşımı olarak belirlenen sınır ise yetişkinlerde 5 gram, ki bu da bir günde içilen 30-40 fincan kahveye denk geliyor.
  • Kafeinin yapısı, beyinde bulunan bir sinir taşıyıcı olan adenozine çok benziyor. Beyinde uyarıcı etki yapması ise bundan kaynaklanıyor.
  • Kahve, enerji içecekleri ve kolada bulunmasına alıştığımız kafein, son zamanlarda birçok endüstriyel üründe kullanılmaya başladı. Bunların arasında şişe su, sakız ve hatta sabun bile var.
  • Tansiyonu yükselten ve kalp atışını hızlandıran kafein, stres seviyelerini arttırabiliyor.
  • Bitkilerde bulunan kafein doğal böcek ilacı işlevi görüyor.

İlginizi çekebilir: Kafeinin cilt bakımındaki yeri ve kafein içeren kişisel bakım ürünleri

Kaynak:

psychologytoday.com

webmd.com

livescience.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale