X

Tüm hedeflerinize daha hızlı ulaşmanızı sağlayacak tek bir kural

Kim bilir kaç kere büyük bir heyecanla yeni egzersiz programına başladık, mutfağımızdaki tüm abur cuburları çöpe attık, sabahları daha erken uyanmaya çalıştık, düzenli olarak meditasyon yapmaya, kitap okumaya çalıştık, hatta kitap yazmayı bile denedik, borçlarımızı bitirmeye çalıştık, iş kurmak istedik… Bu uzayıp giden listedekileri hepimiz defalarca denedik. Ancak uzun vadede neredeyse hiçbirini beceremedik. Yeni bir hedefle yola çıktık ama bir süre sonra kendimizi yoldan çıkmış halde bulduk. Üstelik bu durum kendimizi berbat hissetmemize neden oldu. Kaybetmiş gibi hissettik. Yeterince güçlü olmadığımız, zeki ve disiplinli olmadığımız için kendimize kızdık.

Oysa belki de sorun yeterince güçlü, zeki veya disiplinli olmamak değil, hedeflere işe yaramayan bir şekilde odaklanmaktan kaynaklanıyordur. İster inanın isten inanmayın ama bazen hepimiz hedeflerimize gereğinden fazla odaklanıyoruz. Evet doğru duydunuz, ilk başta mantıksız gibi görünse de işin doğrusu bu. Bilmeniz gereken tek bir gerçek var; o da pozitif değişiklikler hedefler sayesinde olmaz, günlük ritüeller sayesinde olur. Yani hedeflerinizi gerçekleştirebilmenin en önemli kuralı: 

Hedefler yerine günlük ritüellere veya alışkanlıklara odaklanmak

Bazen hedeflerimize o kadar çok odaklanıyoruz ki, günlük ritüelleri tamamen gözden çıkarıyoruz veya önemsemiyoruz ve daha sonra hedefimizin gerçekleşmesini bekliyoruz. Oysa günlük ritüellerle bağı kurulmamış hedefler, omuzlarımıza birer ağırlık olarak çöküyor ve bizi dibe çekiyor.

Öyleyse şimdi dikkatinizi hedeflerinizden uzaklaştırma zamanı. Önümüzdeki birkaç hafta boyunca hedeflerinizden birini tamamen aklınızdan çıkarsanız ve bunun yerine bu hedefinizi destekleyecek günlük ritüellere odaklansanız pozitif sonuçlar alır mısınız? Örneğin 10 kilo vermeyi hedefliyorsanız, bu sayıya odaklanmak yerine her gün sağlıklı beslenip egzersiz yapmaya odaklansanız yine aynı sonucu alır mısınız? Cevap kesinlikle evet! Vermek istediğiniz kiloları düşünmeden, hedefinize daha kolay yaklaşabilirsiniz.

Eğer hedefinizi güçlendirecek günlük ritüelleri gerçekleştirmek istemiyorsanız, aslında hayatınızda değişiklik yapmayı, o hedefe ulaşmayı çok da istemiyorsunuz demektir. Sadece o hedefe tutunmayı seviyorsunuz ancak onu gerçekten her gün yapmayı sevmiyorsunuz demektir.

İlginizi çekebilir: Hedeflerinize ulaşmanızı sağlayacak alışkanlıklar

Peki, hedefinizi destekleyecek günlük rutinler oluşturmak istiyor ancak bunu nasıl yapacağınızı bilemiyor musunuz? İşte size hedefinize uygun günlük rutinler oluşturmanız için birkaç öneri:

  • Bir seviyeye kadar rahatsızlık hissini kabullenin

Yeni bir günlük rutin oluşturmak, bir anlamda eski rutininizi değiştirmenizi gerektirir. Bu değişiklik de rahatsızlık verici olabilir. Birçoğumuz rahatsızlık hissinden hoşlanmadığımız için bu yeni değişiklikten hemen kaçmanın yolunu ararız. Rahatsızlık hissinden kaçarak, sadece konforlu bölgemizdeki fırsatlardan yararlanabiliriz. Hepimizin konforlu bölgesinin son derece küçük olduğunu düşünürsek, bu durum hayattaki büyük deneyimleri kaçırmamıza ve hedeflerimizi sadece birer ideal olarak kafamızda canlandırıp bir kısır döngüye girmemize neden olur. Her zaman yaptığımız şeyleri yaparak, sadece her zaman aldığımız sonuçları alabiliriz.

  • Ufak ritüeller hem başlaması hem de devam ettirmesi daha kolaydır

Bir seferde büyük bir değişiklik yaratmak sadece çok fazla kararlılık gerektirmekle kalmaz, aynı zamanda çok fazla zaman ve enerji ister. Eğer zaten meşgul biriyseniz, yeni bir günlük rutini programınıza dahil etmekte zorlanırsınız. Örneğin çok meşgulseniz ve egzersiz yapmak istiyorsanız, birden haftada 2-3 defa birer saatlik egzersizleri programınıza ekleyemeyebilirsiniz. Bunun yerine her sabah 10 dakikalık egzersizler yapabilirsiniz. Bu hem başlaması hem de sürdürmesi daha kolay bir ritüel olacaktır. Burada unutmamanız gereken şey şu; bir ritüele başladığınızda ilk günlerde hissettiğiniz heyecan, birkaç gün sonra mutlaka kaybolacaktır. Bu yüzden yeni ritüeliniz ne kadar küçükse, heyecanınızın kaybolduğu bu dönemde devam ettirmesi o kadar kolay olur.

İlginizi çekebilir: Yeni yıl kararlarınızı uzun vadeli hedeflere dönüştürmenin yolları

  • Yeni edindiğiniz günlük ritüellerin sizin için “normalleşmesini” sağlayın

Hepimiz bazı şartlarda daha rahat ediyoruz ve bu koşullardan hızla uzaklaşırsak hemen kendimizi rahatsız hissetmeye başlıyoruz. Örneğin işten ayrılıp kendinize yeni bir iş kurmak için finansal kaynaklarınızı bulmanız, ürün veya hizmetlerinizi test etmeniz, pazarlama fikirleri üretmeniz, bir internet sitesi hazırlamanız, satış kanalları oluşturmanız ve daha pek çok aşamayı gerçekleştirmeniz gerekir. Bunların hepsi ilk başka yorucu, can sıkıcı şeyler olabilir. Ancak hedefiniz o çok istediğiniz işi kurmaksa, bunların hepsini gerçekleştirmeniz ve üstelik kendinizi “hazır” hissetmeyi beklemeden işe koyulmanız gerekir. Bunu başarmanın yolu, yine bu rahatsızlık verici gereklilikleri kolaylaştıracak günlük rutinler oluşturmaktan geçiyor. Örneğin önce işe finansal kaynaklar bularak başlayın. Kredileriniz için ödeme planı oluşturun, bir yıllık masraflarınızı hesaplayın. Bu alanda kendinizi rahat hissetmeye başladığınızda, bu sefer ürün ve hizmetleri test etme aşamasına geçin. Bu alanda çözümler bulduktan sonra bu sefer bir başka alana geçin. Böylelikle yeni işinizin her bir aşamasında karşınıza çıkacak olan koşullar, sizin için tanıdık şeyler haline gelir ve “normal” dediğiniz şeyin sınırlarını genişletmiş olursunuz.

İlginizi çekebilir: Başarıya ulaşmak için rahatlık alanınızdan çıkın ve kendinize hedefler koyun

  • Kendinize güvenin

Geçmişte birçok kez yenilmiş ve kendinize olan güveninizi kaybetmiş olabilirsiniz. Bunun da çözümü, yine kendinize ufak sözler verip bunları gerçekleştirerek ufak zaferler kazanmaktan geçer. Böylelikle kendinize olan güveninizi yeniden inşa etme sürecine girersiniz. Bu durum hiç kuşkusuz zaman alacaktır ancak hayatta kendinize yapabileceğiniz en önemli şeylerden birinin bu olduğunu düşündüğünüzde, gereken zamanı tolere edebilirsiniz.

Ufak değişiklikler sayesinde büyük değişiklikler hızlıca gerçekleşir

Her seferinde tek bir adım atmak, saçma gibi görünebilir. Anlık tatminler için duyduğumuz arzuya teslim olabiliriz. Ne istediğimizi biliyoruz ve birçoğumuz bunun hemen gerçekleşmesini istiyoruz. Ancak bu arzu, çiğneyebileceğimizden daha büyük ısırıklar almamıza neden olabilir. Kendinize şunu hatırlatın; bir seferde 40 kilo ağırlık kaldıramayabilirsiniz ancak 1 kilo ağırlığı 40 sefer kaldırabilirsiniz. Küçük ve istikrarlı adımlar, sizi hedefinize ulaştırır. Bu hemen olmayabilir ancak hedefinize ulaşmak sizin sandığınız kadar da uzun sürmeyecektir.

Kaynaklar:
Marc&Angel
Tiny Buddha

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale