X

Tüm gününüzü aydınlatacak 10 sabah rutini

Yeliz Rüzgâr ile birlikte son 2 aydır üzerinde çalıştığımız çok önemli bir proje var: Tony Robbins’i Türkiye’ye getirmek. Aşmamız gereken sayısız zorluk söz konusu; çünkü daha önce hiç yapmadığımız şeyleri yapmamız ve bunu başarabilmek için de konfor alanımızdan çıkmamız gerekiyor. İşte çözmemiz gereken başlıca durumlar:

  • Tüm dünyada, 35 yıldır, milyonlarca insanın katıldığı, binlerce konuşma ve eğitim düzenlemiş bir profesyonelin yüksek organizasyon ve prodüksiyon standartları.
  • Maliyeti son derece yüksek bu etkinlik için para yaratmak (Milyonlarca TL’den bahsediyoruz).
  • Her yıl 600’ün üzerinde etkinlik yapan bir “tok satıcı” ile pazarlık yapmak.
  • “Mümkün değil”, “Yapamazsın”, “Dertsiz başına dert alıyorsun, deli misin?” diyen onlarca dostunuza (!) kulak asmamak.
  • Zaten yoğun tempoda çalışırken iş yükünün kat kat artmasıyla odak ve konsantrasyonun dağılması.

Tüm bu durumları deneyimlerken öğrendiğimiz yepyeni ve muhteşem bilgiler var ve hepsi ayrı ayrı yazı konusu olur. Yine de hepimizi ilgilendiren madde sonuncusu olsa gerek. Hayatta plan dâhilinde olmayan ve/veya beklenmedik durumlar nedeniyle yapmak zorunda olduğunuz konularda sıkışmışlık yaşadığınız olmuştur, eminim. Ben de son 2 ayda benzer bir sıkışıklık yaşıyorum.

İtiraf ediyorum!

Günlük ve haftalık planlamalarımda bu kadar başarısız olduğum başka bir 2 ay daha hatırlamıyorum. Her gün yetişmeyen bir sürü şey ve yapılmayı bekleyerek biriken onlarca işin hafta sonunu zehir etmesi. Her hafta büyüyen bu yığın her anlamda zorladı beni. Öyle ki, gece geç saatlere kadar çalışmaktan sabah rutinlerim bozuldu ve sadece 2 ay içinde duygusal durumum tamamen değişti.

Haftalık Uplifers yazılarımı bile aksatmaya başladım. Son iki ayda 8 yazı yerine sadece 3 yazı yazabilmişim. Geçen haftaki yazıyı da yazamayınca, bir durup kendime “Ne oluyor?” diye sordum. Bir bıkkınlık, vazgeçmeye teşne bir boş vermişlik, sıkkın ve depresif bir ruh hali, bir tuhaf mutsuzluk…

“Ama sen koçsun…”

Biz profesyonel koçların tamamının, yakın çevrelerinden en az bir kez duyduklarından emin olduğum bir durum var: “Ama sen koçsun. Bununla nasıl başa çıkabileceğini biliyor olmalısın.” Evet, ben bir koçum ve birçok duygusal ve psikolojik durumu da nasıl dönüştürebileceğimi biliyorum. Bununla birlikte ben de insanım ve her insan gibi benim de takıldığım, sıkıntı yaşadığım zamanlar oluyor. Bu durumda ya kendi koçumla çalışıyorum (Evet, benim de bir koçum var) ya da durup anlık bir analiz yapıyor, o anda içinde bulunduğum durumun bir fotoğrafını çekiyor ve çözüme odaklanıyorum.

Geçtiğimiz hafta içinde tam da bunu yaptım ve içinde bulunduğum durumu dışarıdan görmek ve çözüme odaklanmak için “Güçlü Sorular” sürecine sokarak kendi kendime biraz koçluk yaptım. Daha önce yetkin ve iyi bir koçla çalıştıysanız bu sürecin ne kadar etkili olduğunu çok iyi bilirsiniz.

Bu süreç sonunda; son iki ayda uygulamayı bıraktığım sabah rutinlerinin eksikliğinin beni daha tahammülsüz, daha sabırsız ve daha mız mız yaptığını fark edince; onları yeniden yapmaya başlamanın önemini deneyimleyerek anladım.

Sabah rutinleri hayatınızı pozitif anlamda dönüştürmenize yardımcı olacaktır.

İşte her sabah yaptığınızda bütün gününüzü ve dolayısıyla hayatınızı pozitif anlamda dönüştürecek 10 sabah rutini:

1. Erken kalkın

Her zaman kalktığınızdan daha erken kalkmayı yeni alışkanlığınız haline getirin. Yedide kalkıyorsanız beş buçukta, 9’da kalkıyorsanız 7’de kalkmaktan bahsediyoruz. Bu en önemli kısım; çünkü sabah rutininizi uygulamak için zamana ihtiyacınız var.

Ben 06:30-07:00 gibi kalkardım ama son iki ayda gece üçlere kadar çalışınca kalkışım dokuzlara kaydı. Kalkış saatimi yeniden 07:00’ye çekiyorum, çünkü sabah rutinimi uygulamaya devam etmek istiyorum.

2) Susuzluğunuzu giderin (1 dk.)

Susamadığını düşünebilirsin, ama şunu hatırla: Susadığını düşündüğünde ya da bunun farkına vardığında vücudun çoktan susuz kalmış demektir. O yüzden su içmek için susuzluk hissini beklemeyin.

İçtiğiniz ilk bardağın da ılık olmasına özen gösterin. İdeali vücut ısısında su içmek, ama siz en azından oda sıcaklığında olmasına özen gösterin. Sabah sabah buz gibi su içmek bünyenize iyi gelmeyecektir. Ayrıca gün boyunca da en az 2 litre su içmeye özen gösterin.

Hatırlayın: Her bardağa birkaç damla limon sıkmak da hem hararetinizi dengeler, hem de kanınızı alkali tutmanıza destek olur.

3) Minnet/Şükran duygusunu hayatınıza katın (3 dk.)

Her sabah bu konuya birkaç dakikanızı ayırmanızın tüm gün boyunca ruh halinizi düzenleyecek muhteşem bir etkisi bulunuyor. Her sabah şükran duyduğunuz EN AZ 3 şeyi hatırlayın. Bunlar; sizi mutlu eden, müteşekkir olduğunuz, insan veya nesne, yetenek veya sağlık, küçük ya da büyük her şeyle ilgili olabilir.

Her güne sahip olduğunuz farklı 3 şeyin farkında başladığınızda yüksek bir titreşim, olumlu bir ruh hali ve yüksek öz güven tüm gününüze yayılacak! Her sabah minnet duyduğunuz 3 farklı şeyi yazdığınızda ay sonunda 90 maddelik bir şükür listeniz olacak ve inanın bana; bu listeyi okumak bile müthiş bir farkındalık yaratıyor!

4. Meditasyon yapın (10-20 dk.)

Meditasyon, namaz, nefes egzersizi hepsi size dingin bir zihin ve sakin bakış açısı katacaktır.

Ya da şöyle diyelim: ‘ ’Yüksek Ben’liğin ile bağlantı kur’. Bu meditasyon da olur, namaz da, nefes egzersizi de. İlahi gücünüze sizi bağlayan ritüelinizi her sabah yapmanız büyük önem taşıyor. Dingin bir zihin, sakin bir bakış açısı ve çözüm odaklı bir yaklaşımı gün boyu sürdürmek istiyorsanız, uyanır uyanmaz ilk iş telefona uzanıp gelen mail’lere veya Facebook’a ya da haberlere bakmak yerine birkaç dakikayı kendinize, farkındalığınıza, içsel huzur ve gücünüze bağlanmak için ayırın.

Gün boyunca kuşkusuz yapacağınız birçok şey, katılacağınız bir sürü aktivite olacaktır. Bu “bağlantı” güne daha sakin, huzurlu ve öz güveni yüksek başlamanızı sağlayacak.

5. Niyet edin (3 dk.) 

En önemli maddelerden biri de bu. O gün neye niyet ediyorsunuz? Amacınız ne? Aşağıdaki sorular yardımcı olabilir:

  • Ne için çalışacaksınız?
  • İnsanlara ne sunmak, hayatlarına ne katmak istiyorsunuz?
  • Öncelikli 3 hedefiniz nedir? Günün sonunda maddi manevi ne elde etmek istiyorsunuz?

Öncelikli hedeflerinizi ve o günkü niyetinizi biliyorsanız, hem gününüzü programlamak hem de odağınızı korumak konusunda yolun yarısından fazlasını bu kısa ritüelde halledeceksiniz.

6) Ezgersiz zamanı ( 30 dk.) 

Her sabah mutlaka fiziksel bir aktivite yaptığınızdan emin olun. Bu Tibet’in Gençlik Pınarı’nda gösterilen 5 egzersiz de olur; uygun bir yerde oturuyorsanız dışarıda tempolu yürüyüş ya da koşu da… Dilerseniz bisiklete binebilir, imkânınız varsa yüzebilir ya da ağırlık kaldırma antrenmanı, squat veya mekik gibi vücut ağırlığınızla yapacağınız bir antrenman da tercih edebilirsiniz…

Ne olursa olsun; bol bol sıçradığınızdan ve egzersiz başında ve sonunda esneme hareketleri yaptığınızdan emin olun. Esneme hareketleri kaslarınızı egzersize hazırlarken, sıçrama bütün vücut kimyanızı düzenliyor. Sıçrama konusuyla ilgili detaylı yazıyı haftaya saklayıp 10 sabah rutinine devam edelim.

7. Soğuk bir duş (10 dk.)

Düzenli soğuk duş, öz güveninizden bağışıklık sisteminize, vücudun iyileşme ve yenilenme hızından uyku düzeninize kadar sayısız konuda fayda sağlıyor.

Soğuk bir duş yapmanın hayatınıza katacağı onlarca fayda var ve bu da başlı başına bir yazı konusu. Onu da sıraya koyuyorum; şimdilik şunları bilin yeter: Öz güveninizden bağışıklık sisteminize, vücudun iyileşme ve yenilenme hızından uyku düzeninize kadar sayısız konuda inanamayacağınız faydalar sağlıyor düzenli soğuk duş. Detaylar iki hafta sonra.

8. Ajandanızı düzenleyin (10 dk.)

O günün öncelikli hedeflerini ve diğer yapman gerekenleri sana en uygun olan şekilde kaydet. Dijital ajanda, not defteri, ses kaydı vb. araçlar size yardımcı olabilir. Ve lütfen bunu yaparken (iş) gününün en az % 30’unu boş bırak. Çünkü mutlaka çözülmesi gereken bir problem, acilen müdahale etmeniz gereken bir durum ya da trafikte kaybedilen zaman gibi beklenmedik sürprizlerle karşılaşacaksınız.

Dikkat etmenizi önereceğim ikinci şey ise şu: Mümkünse size en zor gelen iş/görev ile başlayın. İlk işleri kolaylardan seçip “Yapılacaklar Listesi”ne birkaç “Tamamlandı” işareti koymak cazip gelebilir; ama araştırmalar gösteriyor ki; yapmayı en az istediğimiz ve/veya bize en zor gelen işleri ilk yapmak; gün içinde hem enerjimizin hem de mutluluk hissinin artmasına neden oluyor. Üstüne bir de erteleme alışkanlığından kurtuluyoruz!

9. E.D.A. (Günün En Değerli Aksiyonu – 5 dk.)

O günün olmazsa olmazı ne? O gün içerisinde başladıktan/yaptıktan/bitirdikten sonra çok iyi hissedeceğiniz şey ne? Ne kadar detaylı düşünüp, hissedeceğiniz şeyi ne kadar ayrıntılı öngörebilirseniz o kadar iyi!

10. En yüksek halinize girin (5 dk.)

Rutinin son adımı bu. Fizyolojik, zihinsel ve duygusal anlamda en yüksek, en güçlü halinizi imgeleyin ve tüm gün boyunca o halde kaldığınızı zihin gözünüzde görün. Bunu seçtiğiniz kelimelere dikkat ederek, odağınızı net ve kesin hale getirerek ve fizyolojinize daima özen göstererek yapabilirsiniz. Daha detaylı bilgi için aşağıdaki yazıları okuyabilirsiniz:

Ayrıca şunları da hatırlayın:

  • Sevdiğiniz, tempolu, motive edici bir müzik çok işe yarar.
  • Ayna karşısında kendi gözlerinizin içine bakıp “Büyülü Cümleler” söylemek müthiş etki yaratır.
  • Tekrar ettiğiniz sürece etkisi artar; öyle ki bir sabah bunu yapmanıza gerek bile kalmadan yataktan en yüksek halinizde kalkarsınız.

Hayata güç kat !

Bunu yapabilmek için işin en önemli kısmı uygulama. Bu konuda top sizde; bu sabah rutinini alışkanlığınız haline getirmek sadece ve sadece uygulamayla mümkün. Eğer 10 maddenin 10’una aynı anda başlamak zorluyorsa; en hızlı hayatınıza katabileceğinizi düşündüğünüz 5 maddeyle başlayabilir, iki hafta sonra diğer 5 maddeyi sabah rutininize ekleyebilirsiniz.

Aynı şekilde sabah kalkış saatinizi de kademeli olarak erkene alabilirsiniz. İlk 1 hafta boyunca kalktığınız saatten yarım saat önce; ikinci hafta boyunca bir saat önce ve üçüncü hafta da bir buçuk saat önce kalkabilirsiniz. Tüm bu maddeleri uygulamak EN FAZLA 1,5 saatinizi alacak.

Sabah rutininin sizi daha dingin, başarılı ve öz güveni yüksek yapmasını istiyoruz; strese sokmasını değil. Acele etmeyin ve bilin ki 1 aylık istikrar bu gücü hayatınıza kalıcı olarak almanızı sağlayacak. O yüzden tam bir inanç ve taahhütle, acele etmeden, yavaş yavaş o gücü hayatınıza katın!

Daha da fazlasına hazırsanız ve yaşamınızı dönüştürecek sayısız gereçlerle mucizevi bir çalışma yapmak konusunda kendinize güveniyorsanız bana nasıl ulaşacağınızı biliyorsunuz: tolga@powercoaching.us

Harika bir hafta olsun!

V. Tolga Hancı: Doğma büyüme İstanbul'lu Tolga, 20 yıllık reklamcılık kariyerini danışmanlığa, ve oradan da koçluk ve eğitmenliğe dönüştürmüş bir yüksek performans stratejisti. Çalıştığı kişi ve kurumların; hayatın her alanında sınırsız potansiyellerinin % 100'ünü kullanarak, daima yüksek performansta kalabilmeleri için stratejiler üretiyor. Power Coaching'in ve Anthony Robbins Türkiye oluşumlarının kurucu ortağı. Birlikte çalışacağı kişi ve kurumların hedef ve hayallerini merak ediyor ve şöyle söylüyor: "İstiyorsan yaparsın! Asıl soru şu: Harekete geçmek için ne kadar isteklisin?"

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale