X

Tükenmeyen enerji ile bir ülkeden diğerine koştum

Bir ülkeden diğerine, Türkiye’den Yunanistan’a koşarak geçmek mümkün mü? Hem de pasaportsuz, vizesiz, sorgusuz, sualsiz, olur mu? Olur!

14 Haziran Cumartesi günü, kuşluk vakti uyanıp Sınırsız Dostluk Yarı Maratonu’na katılmak üzere düştük yollara. Geçen sene kaçırdığıma pek üzülmüştüm ve neyse ki bu sefer gidebiliyordum. Edirne’ye varınca Eski Camii ve Selimiye’yi ziyaret edip, ardından da açlık had safhaya ulaştığında Ciğerci Aydın’da aldık soluğu.

Ayıptır söylemesi kocaman porsiyonu hemencecik indiriverdim mideme şifa niyetine. Ne de olsa yarı maraton koşacaktım bir gün sonra.

Gece olduğunda sıcaktan, kuru havadan ve klimanın verdiği rahatsızlıktan dolayı uyuyamayınca tehlike çanları çalmaya başladı ufaktan. Uyuyamazsam koşamazdım, hele ki yarın daha da artacak hava sıcaklığında asla!

Sıcakta ve asfaltta koşma sorunsalı

Sabah kahvaltı ederken zaten hava koşullarına göre oldukça geç bir vakit sayılabilecek 10:00’dan, 10:30’da alındığını öğrendik başlangıç saatinin. Fena!

Kıyafetlerimi hazırlarken aslında kullanmam diye düşündüğüm B-Active Pace Gel’imi de atıverdim koşu çantama. Daha önce defalarca 21 km koşmuştum ve ekstra bir desteğe ihtiyaç duymamıştım.

Aslında ben hiç jel kullanmamıştım ve bir yandan da merak ediyordum yaratacağı değişikliği. Madem taşımıştım onca kilometre, ihtiyaç duyarsam kullanırdım.
Start verildi ve biz başladık koşmaya. Koskoca Meriç Nehri’ni geçerek, Lozan Anıtı’na “Merhaba!” diyerek ve yeşille kucaklaşıp, çocuklarla şakalaşarak ilerledik.
Sıcak gittikçe artıyor, yerdeki parke taşlar işi zorlaştırıyor (Buradan da yazayım da iyice girsin aklıma; artık yok, asfaltta uzun koşmak yoook!), asfalt ısındıkça ısınıyordu.
Başladıktan 45 dakika sonra çantanın gözündeki Pace Gel’e gitti elim ve açıp, yemeye başladım. Ahududu mu, Mocha Chai mi diye kısa bir süre düşünüp, kahve aromalı olan ikincisini seçtim.

Sabah iyi beslenmiştim ama neredeyse hiç enerjim kalmamış gibiydi. Bir yandan da paketin üstünü okudum hızlıca; jelde yeşil çay, C vitamini ve guarana ilavesi de varmış. Tadı güzeldi, hatta bir parça serinlik hissi bile verdi o anda. Yedikten sonra acayip hızlanıp, her zamankinden daha hızlı koştuğumu söyleyecek değilim elbette. Ancak almış olduğum karbonhidrat desteği ile depolarımın rezervini artırarak yola daha rahat bir şekilde devam ettim.

Bitiş çizgisine geldiğimizde mutluyduk!

İlerleyen dönemde ultra maratonlarda da deneyerek izlenimlerimi yazacağım. Sanırım o zaman farkı çok daha açık bir şekilde görebilirim.

İlk denemede tadı güzel bir jele rastladığım, faydasını gördüğüm için şanslıydım sanırım. Ama en büyük şansım ne biliyor musunuz, çevremde her şeye rağmen koşmaya devam eden enerji kaynaklarımın olması.

İyi ki varlar ve iyi ki aynı asfaltları çürütmeye devam ediyoruz:)
Ekstra teşekkürlerim

Bize elleriyle vişne ikram eden yaşlı teyzem, hortumla, damacanayla kapıda bekleyip o sıcakta serinlik veren Edirne halkı da sağ olsun, var olsun. Misafirperverlik neymiş, gördük sayenizde.

Fotoğraflar için Serap & Arif Hikmet Bildik, Savaş Arson, Gülfem Kural, ve Yaşar Dikbıyık’a teşekkürler.

 

Kıvanç Ergun: Kıvanç Ergun bugün bisikletin tepesinde, yarın ormanda çamurun içinde… Harekete, iyilik peşinde koşmaya doyamıyor, başkalarına çılgınca gelen şeyleri yapmaktan inanılmaz keyif alıyor. İflah olmaz bir spor tutkunu olan Kıvanç, ‘yükseklerde’ yaşamanın, hayattan keyif almanın yolunu sporda bulmuş ve her gün yeni alanlara kayıp, kendini bilinmezlerde kaybetmekten hiç ama hiç çekinmiyor. Yaşını başını almış ama adrenalin söz konusu olunca kendini alamıyor, aktiviteye dalıyor. 2013 İstanbul Maratonu’nda ilk maratonunu (42 km), 2014'te Frig Vadileri'nde ilk Ultra Maraton’unu (60 km) koştu. Ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor ve bisiklet kullananların sayısını kültürel gelişmeyle eşdeğer tutuyor. Yazdığı yazılarda sınırları nasıl zorladığından, deneyimlerinden bahsederken, bir yandan da hareket etmemek için yaratılan bahaneleri çürütmekten büyük keyif alıyor. Yardımseverlik koşusunun Türkiye'de tanınmasını sağlayan Adım Adım Yardımseverlik Platformu'nda Marka ve İletişim Koçluğu görevini yürütürken, aynı zamanda TOG'un AA içindeki STK Sorumlusu ve gönüllü koşucusu olarak da devam ediyor yaşamına... Fotoğraf konusunda fena değildir, takip etmek isterseniz: instagram/kiverg

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale