X

Tuhaf ama kadın olduğu için Leyla Erbil’i seviyorum

Kadın olmanın getirdiklerini ve götürdüklerini beraber görebilmek önemli diye düşünmüşümdür her zaman. Ben her ikisini de Leyla Erbil’in romanlarından öğrendim. Kendi hayatımda erkeklik taslayan akrabalardan ve toplumdaki akbabalardan öğrendim. Kim bilir, annem başta olmak üzere ailemdeki kadınların güçlü olmasından kaynaklanıyor belki de bu başkaldıran tavrı sevmem. Belki okuduğum kitaplardan olduğunu düşüneceksiniz. Olabilir. Kendi kurallarımla da ilgili bu. Tuzlu bir şey biraz. Boğazınızdan zor geçecek ve hatta yutkunamayacağınız bir şey. Malum bu zamanda bir erkekten izin almadan yutkunamayan kadınlar var hala. İşte Leyla Erbil romanlarında öyle bir yutkunmuş ki onu her okuduğumda sesindeki kararlılık ve zariflik döne döne sayfaların arasından çıkıp kulaklarımda çınlar.

Bu tuhaf kadınla, üniversitede çok sevdiğim bir hocam sayesinde tanıştım. Önce Tuhaf Bir Kadın’ı okudum, ardından diğer tüm kitaplarını.

“Her kitabında erkek egemen bir dünyada görünür olmaya çalışan ama bunu nazikçe yapan bir kadın gördüm. Kendim gibi.

İşte benim istediğim şey de kadınların yutkunabilmeleri, kana kana su içebilmeleri, fantezilerini gerçekleştirebilmeleri. Hayal değil fantezi diyorum çünkü kadınların da fantezileri vardır ama o bile erkekler tarafından şekillendirildiği için hayal gücü baloncukları çocukluktan itibaren teker teker patlatılır. Özgürlükleri kısıtlandıkça, onlara güvenilmedikçe, saygı duyulmadıkça kadınlar, küçücük bir dünya kurarlar. O dünyada öz güven ve kendini gerçekleştirme arzusu yoktur. Virginia’nın düşlerindeki gibi kendilerine ait bir odaları da.

Aynı insanların olduğu gibi kadın erkek ilişkilerinin de karakterleri vardır. Kimi umursamaz, kimi bencil, kimi yorucu, kimi fedakar…Hem kadınlar hem erkekler bitmeyen bir kavga içindeler. Zaten sürekli mücadele içinde olduğumuz ve çatışma üstüne çatışma yaşadığımız hayatımızda bir de ikili ilişkilerimizin kötü gitmesiyle çaresiz kalma anları çoğalıyor. Bu anlarda kadınlar bir başına erkekler bir başına kalıyor ama kadınlar daha bir başına sanki.

Türkiye’de bir erkeğin genel yetiştirilme tarzı, duygularını bastırma, diğer her şeyi sonuna kadar gösterme üzerine. Gözyaşlarını ve tüm zayıflıklarını yaşamı boyunca hapsettiğiniz, küçükken göstermesini isteyip nasıl olması gerektiğini anlatmadığınız cinselliğini, gücünü ve işini ön plana çıkardığınız bir varlıktan neden ağlayıp durduğunuzu kendiliğinden anlamasını beklemek çok gerçekçi gelmiyor çoğu zaman. Aynı şekilde pembe fincan takımlarıyla evcilik oyunu içinde çay ikram eden ve erkek figürünün “he-man”in kılıcı gibi yenilmez olarak öğretilen kadınların da erkeklerden az şey beklemesi imkansız. Bir kadın ne denli bağımsız ve güçlü olursa olsun uzun bir dönem pamuk prenses olması istenmiş ve beyaz atlı prens masallarıyla büyütülmüştür.

Bir feministe göre sevginin temelinde kadın haklarına saygı duyan bir erkek varsa ataerkil değerlere kökten bağlı bir erkeğe göre de sevgiyi hak eden kadın kocasına saygı duyan kadındır. Psikologlara göre karşılıklı anlayış, Osho’ya göre beklentisiz sevmektir gerçek sevgi. Benim içinse önemli olan kimin neyden ne kadar vazgeçtiği değil birbirine nasıl eşlik ettiğidir. Bir kişinin diğerine kendini tamamen yaslaması hiç adaletli değil.

Leyla Navaro’nun dediği gibi: “İki ufak boy pabuca sıkışarak değil de beraber, el ele, yalın ayak yürümek güzel olan.”

Farklı çözümler, aynı hayallerde buluşursa ne çaresizliğimiz kalır ne de çatık kaşlarımız. Benim için en ünlü düşünür annemin hep söylediği gibi: “Ne olursan ol ne yaparsan yap ne yaşarsan yaşa. İçindeki sevgiyi asla kaybetme!”

Bazen düşünüyorum Platon o mağarayı tasvir ederken kendisi bile fark etmeden çaresiz ama nazik kadınları mı düşündü? Sonuçta birçok kadın doğumundan itibaren kapılara arkası dönük oturmuyor mu? Leyla Erbil kitaplarında kadınlar, saçlarını savurarak dönüyorlar o kapılara işte. Bu nedenle seviyorum onu. Tuhaf ama kadın olduğu için seviyorum.

Bir kadın yok edilmeye çalışılırsa bütün bir ruh olmaktan uzaklaşır. Bakışlarındaki donukluklara, sözlerindeki doğruluklara ve saçlarını nasıl savurduğuna hayret edersiniz. Leyla Erbil yaşasaydı eminim bunu bile nazikçe yapardı. Yaşasaydı yazardı ve yazdıklarında onu okumak için on değil yüz neden bile bulabilirdim.

İlginizi çekebilir: Goodreads’e göre 2023’ün ‘en’leriGoodreads’

Aslı Yirsutimur: Merhaba ben Aslı! 1988’de İstanbul’da doğdum. Lisans hayatımı Ankara ve Almanya’da tamamladım. Ankara Üniversitesi Sosyal Antropoloji ve İletişim çift anadal mezunuyum. Almanya’da Avrupa Etnolojisi okudum. Daha sonra Anadolu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdim. Gazetecilik alanında yüksek lisans derslerimi tamamladım. Şu anda Marmara Üniversitesi Kişilerarası İletişim Bölümü’nde yüksek lisans tezimi yazıyor ve eril dişil arketipler üstüne araştırmalar yapıyorum. Üniversitede aldığım kuramsal alt yapı ve iletişim tekniklerini çeşitli sitelerde yazarak pekiştirmeye ve fikirlerimi herkesle paylaşmaya başladım. Bir yandan içerik üretirken bir yandan da öğretmenlik yaptım. Öğrencilerime daha faydalı nasıl olabilirim ve kariyerimde nasıl fark yaratabilirim diye düşünürken yolum koçluk ve psikoloji eğitimleri ile kesişti. 2011’den beri psikoloji eğitimleri ve iletişim bilgimi referans alarak yol arkadaşlığı yaptığım koçluk sistemimle yetişkinlerin ve öğrencilerin hayatına dokunurken kurumsal alanda da danışmanlık veriyorum. Kurumsal/bireysel eğitimler ve düzenlediğim atölyelerle de evrendeki iyi yaşam çemberinde yeni nesil rehber olma görevime devam etmekteyim. Çeşitli site, e-dergilerde ve kendi sosyal medya hesabımda içerik üretip yazmaya devam ediyorum. Aynı zamanda freelance editörlük yapıyorum. Tanıştığımıza çok memnun oldum!

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit

Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale