Travmalarımızla yaşamak mı, yoksa travmalarımızdan arınmak mı?
“Yaratılmış dünya sonsuzlukta küçük bir parantezdir yalnızca.”
– Sir Thomas Browne
Çocuklukta yaşadığınız pek çok travmatik duygu sizi ömrünüz boyunca takip eder. Biz bu inançlara Thetahealing tekniğinde “özbenlik inançları” diyoruz. Bilinçaltınız 0-6 yaş aralığında nasıl kodlanırsa ömrünüz boyunca bu kodlarla yaşarsınız. Kaçınız kendinizi çocukluğunuzda tam anlamıyla değerli, güvende ve %100 kabullenilmiş hissettiniz? Anne-babanız size sevgisini koşulsuz verebildiler mi mesela? Yoksa uslu durdukça, yüksek notlar aldıkça, ya da mükemmel olmaya çalıştıkça mı daha çok sevildiniz?
Karşılaştığınız kişiler, yaşadığınız olay örüntüleri zamanla değişse de hissettiğiniz bu duygular (değersizlik, yetersizlik, dışlanma vb.) zihninizde hep canlı kalacaktır. İnsan bedeni içinde hızlı tekamül etmemizin en kolay yolu budur aslında.. Yüksek Benliğimiz duygu ve düşüncelerimizi maddeleştirir; böylece hangi derslerden geçip, hangilerini henüz tam anlamıyla veremediğimizi anlamış oluruz. Düşüncelerimiz her an maddeleşir.
Bakın Thetahealing tekniğinin kurucusu sevgili Vianna Stibal, “Sen ve Yaratıcı” kitabında ne diyor:
“Doğumunuzun ve büyümenizin koşullarını bilmiyorum, ancak travma geçirdiyseniz, hayatınızı endişe ve stres içinde yaşama ihtimaliniz yüksektir. Sevilmiş ve beslenmiş biri gibi yaşamayacaksınız. Hayatta kalma modunda olacaksınız. Yine de birçok insan hayatta kalma modundadır ve hâlâ yüksek benlik tarafindan motive edilmektedir. Hayatta ilerlemekten korkabilirler, ancak yüksek benlikleri ne olursa olsun onları ileriye doğru iter.”
Yaşamınızdaki insanları genellikle suçlama ve yargılama eğiliminizin olduğunu biliyorum. Suçu dışarıda aramak her zaman çok daha rahatlatıcı olmuştur, değil mi? Peki, tüm kainatın Yaratıcısı size kendi kaderinizi tekrar biçimlendirme hakkını verdiyse? Derslerinizi öğrenip ilerlemeniz mümkünse…
Gerçek olan bir şey varsa, o da yaşam yolculuğumuzda ‘sürekli’ ilerlediğimiz ve düşüncelerimizle ‘sürekli’ yarattığımızdır.. Çünkü ruhumuz her zaman macera ve keşif peşindedir. Bu yolculukta egomuzdan arınmak değildir konu; esas olan egomuzu ehlileştirmektir. Bizimle işbirliği yapmasını sağlamaktır.
“Ego, erdemleri geliştirmeye yönlendirilmelidir. Erdemler, egoya yüksek benlik saygısı verir. Erdemler, egonuzu egoizme dönüştürmek yerine arkadaş olarak korumaya yardımcı olur. Ego pozitif eylemlere yönlendirildiğinde, kontrol sizdedir. Ego tarafından kontrol edildiğinizde egoizm olur.” diyor Vianna Stibal.
Peki siz şimdi neyi seçiyorsunuz? Şayet travmalarınızdan arınmayı ve ilerlemeyi seçiyorsanız; bu yolculukta size çokça hizmet edecek olan Thetahealing ve Jean Adrienne Arınma Sistemi yöntemleriyle ilgili ayrıntılı bilgiye ve seminerlerin içeriğine www.esindemir.com sitesinden ulaşabilir, hediye çalışmalarımdan ve grup seanslarımdan faydalanabilmek için Instagram hesabımı takip edebilir ve her türlü sorunuzu [email protected] mail adresim üzerinden bana iletebilirsiniz.
Tekrar görüşünceye dek..
Sevgiyle kalın…
İlginizi çekebilir: Nasıl şanslı ouruz: Şans kendiliğinden mi gelir, onu biz mi yaratırız?