X

Travma terapisi nedir, hangi durumlar için kullanılır?

İnsanların hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendilerini kötü hissetmelerine sebep olan travmalar neredeyse herkesin karşısına çıkabiliyor. Bazı insanlar çok sevdikleri birini kaybettikten sonra travma yaşarken bazıları da geçirdikleri fiziksel bir kaza sonucunda kötü duyguların esiri olabiliyor. Travma terapisi ise geçmişte yaşanmış durumların/olayların etkisinden çıkamama durumuna bir çözüm olarak doğuyor. Bu yazımızda, sizler için travma terapisinin detaylarını kaleme aldık.

Travma terapisi nedir?

Yaşanan travmalar sonucunda hem beden hem de ruh çeşitli tepkiler veriyor. Bu tepkilerin başında da mutsuzluk, uykusuzluk, yüksek stres seviyesi, suçluluk hissiyatı, yeme bozuklukları ve intihar düşüncesi bulunuyor. Terör, cinsel istismar, fiziksel şiddet, doğal afet, kaza ve savaş gibi travmalar ise bu tepkilerin ortaya çıkmasına yol açabiliyor.

Her ne kadar travma sayılabilecek pek çok olay ve durum bulunsa da bunlar tek bir çatı altında toplanabiliyor. Bu çatı da travma terapisi olarak biliniyor. Bir başka deyişle, farklı travmaları geride bırakıp huzurlu bir hayat sürmek adına travma terapisi denilen yöntem tedavi sürecine dahil ediliyor. Travma terapisi, travmatik olayların yol açtığı fiziksel, psikolojik ve duygusal bozuklukları yok etmeyi hedefleyen bir terapi çeşidi olarak tanımlanıyor.

Travma terapisi, genellikle yaşadığı travmayı ortada bir sebep yokken bile tekrar deneyimleyen insanlar için tercih ediliyor. Şimdi, çok şiddetli bir depremi deneyimlemiş bir insan düşünmenizi istiyoruz. Bu deprem sonucunda sevdikleriyle ve maddiyatıyla vedalaşmak zorunda kalmış olan bu insan, duyduğu herhangi bir çıtırtı sesine sanki deprem oluyormuş gibi tepki verebilir. Bu tepki tam olarak travma kategorisine giriyor ve travma terapisi ile iyileştirilebiliyor. Doğal afetlere ek olarak, bir araba kazası yaşamış veya özellikle çocukluk döneminde tacize/tecavüze uğramış bireylere de travma terapisi uygulanabiliyor. Kısacası, yaşadığı travmayı kabuslarla ya da ses gibi uyarıcılarla yeniden deneyimleyen, travmasını konuşmaktan kaçınan ve travmasını hatırlatabilecek en ufak duruma karşı büyük bir hassasiyet sergileyen kişiler travma terapisi alabiliyor.

Travma terapisinin faydaları nelerdir?

Travma terapisi sayesinde insanlar fiziksel, psikolojik ve duygusal açıdan daha güçlü bir hale evrilebiliyor. Ayrıca, bu terapiyle birlikte stres ve öfke seviyesi düşüşe geçirilebiliyor. Bunlara ek olarak, bu terapiyi alan insanların hayatlarını daha iyi kontrol edebilir hale geldiklerini de belirtmek istiyoruz. Temel olarak, bu terapi ruhsal açıdan hayat kalitesinin artmasına yardımcı oluyor ve insanların zihinlerini içinde sıkışıp kaldıkları travma baloncuğundan kurtarıyor.

Çoğu insan psikolojik destek amaçlı bu terapiyi tercih etse de önemli fiziksel rahatsızlıklar da bu terapiyle çözüme kavuşturuluyor. Örneğin, travmatik bir olay yaşamış insanların çoğunda kronik baş ağrısı ve uykusuzluk gibi belirtiler gözlemlenebiliyor. Bu fiziksel belirtiler de travma terapisiyle iyileştiriliyor ve bu sayede insanların fiziksel hayatları normal seyrine dönüyor.

Olumsuz deneyimlerin getirdiği negatifliklerle savaşan travma terapisi, insanların daha gerçekçi bir bakış açısı geliştirmesine yardımcı oluyor. Her ne kadar bazı travmalar için bu terapi tek başına yeterli olmasa da bu uygulamanın tatmin duygusunu beraberinde getirdiğini vurgulamalıyız. Şimdi, bu terapinin en yaygın yöntemlerinden bahsederek nasıl uygulandığına değinmek istiyoruz.

Travma terapisi nasıl uygulanır?

Pek çok uzman, travmatik deneyimleri için kendisine başvuran kişilere uzun süreli maruz bırakma terapisi uyguluyor. Bu yöntem esnasında kişi yaşadığı travmatik olayın hatırlatıcılarına maruz bırakılıyor. Örneğin, ciddi bir araba kazasına şahit olmuş bir insana düzenli olarak araba motoru veya araba kornası sesi dinletilebiliyor. Ayrıca, bahsi geçen araba kazasına benzeyen örneklerin görselleştirilmiş halleri de kişiye sunulabiliyor. Bu yöntemin amacı, kişinin yaşadığı travmatik olaya çeşitli şekillerde belirli bir süre maruz kalarak üzerindeki korkuyu atması.

Uzun süreli maruz bırakma terapisine ek olarak, bilişsel işlem terapisi olarak da bilinen bilişsel davranışçı terapi de sıklıkla tercih ediliyor. Bu yöntem esnasında kişinin travmasına odaklanılıyor; bu travmanın kişinin duygu ve düşünce dünyasını nasıl değiştirdiği göz önünde bulunduruluyor. Bu odak sayesinde, kişi duygularına, düşüncelerine ve inançlarına dair bir farkındalıkbilişsel davranışçı terapi de sıklıkla tercih ediliyor. Bu yöntem esnasında kişinin travmasına odaklanılıyor; geliştiriyor. Bu farkındalıkla birlikte de yeni davranış şekilleri ortaya çıkıyor ve hayat daha rahat akışlı bir evreye geçebiliyor.

Uzun haliyle göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme terapisi olarak bilinen EMDR, genellikle zorlayıcı deneyimlerin duygusal boyutuna odaklanan bir yöntem olarak açıklanıyor. Bu yöntem esnasında kişiye travmatik deneyimi hatırlatılıyor ve herhangi bir duyu organını canlandıracak uyarıcılar kullanılıyor. Daha sonra, kişinin dikkati bahsi geçen deneyimden uzaklaştırılarak daha sağlıklı düşüncelerin ve duyguların gelişimi hızlandırılıyor. EMDR sayesinde olumsuz bir zihniyet yaşama sevincinin filizlendiği bir anlayışa çevriliyor.

Eğer çevrenizdeki birinin herhangi bir travmaya sahip olduğunu ve bu travmayla başa çıkamadığını düşünüyorsanız bir uzmana travma terapisi hakkında danışabilirsiniz. Sevdiklerinize ek olarak, sizi etkisi altına alan fiziksel ve psikolojik bir deneyime sahipseniz de travma terapisini göz önünde bulundurabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Travma ve sonrası: Travmatik olaylar yaşamımızı nasıl etkiler?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale