X

Travma nedir, nasıl başa çıkılır: Kendiniz için yapabileceğiniz 5 şey

Deneyimlediklerimiz “kötü” olduğunda, acıyı atlatmak ve tekrar güvende hissetmek için zamana ihtiyaç duyarız. Güvenlik duygumuzu parçalayan, bizi tehlikeli bir dünyada çaresiz hissettiren olaylar; üzücü duygularla, anılarla ve asla kaybolmayan kaygılarla boğuşmamıza neden olabilir. Hatta kendimizi uyuşmuş, kopuk ve diğer insanlara güvenemez halde bulabiliriz.

Travmatik deneyimler genellikle “yaşam tehdidi” içerir, ancak bizi bunalmış ve yalıtılmış hissettiren herhangi bir durum, fiziksel zarar içermese bile travmaya neden olabilir. Bir olayın travmatik olup olmadığını belirleyen şey onun nesnel koşulları değil, olayla ilgili öznel duygusal deneyimimizdir. Ne kadar korkmuş ve çaresiz hissedersek, travma ağıyla karşılaşma olasılığımız da o kadar artar. İster en zorlayıcı ve şiddetli halinde yaşanmış olsun ister küçücük bir anda hayat bulsun olumsuz deneyimin özünü kendimizden kopmamızla şekillendiririz.

Dış dünyadan bize aktarılan korkunç şeylerden çok bedenimizden ve duygularımızdan koparak yaşamaya çalışmamızdır ürkütücü alanı hazırlayan zemin. İnsanların yegane ve bir anlamda da en ayrıcalıklı kabiliyeti hem kendisiyle hem çevresiyle ve dünyayla “bağlantılı” olmaktır. Tarihsel olarak atalarımız bağlantıda kalarak dünyayı tanıdılar ve zorluklarla mücadele ederek evrimleştiler. Oysa travmatik bir olaydan sonra bu değerli yetimizi kaybedebiliriz çünkü çoğu zaman asıl acı veren durum bağlantıda kalmaktır.

Herkesin travmatik deneyim karşısında geliştireceği tepki farklıdır. Bazılarımız kısa sürede olumsuzlukları atlatabilirken bazılarımız ise uzun dönem süren sıkıntılarla yaşamaya devam ederiz. Hangi tepkiyi üretirsek üretelim sonuçta ANORMAL olaylara verilen NORMAL tepkilerdir ortaya koyduklarımız. Düşünmenin, hissetmenin veya tepki vermenin “doğru” veya “yanlış” bir yolu yoktur, bu yüzden kendi tepkilerimizi veya başkalarının tepkilerini yargılamaktan ötede olana odaklanmak en güvenli ve şefkatli yoldur. Bazen şok ve inkar bazen konsantre olamama ve öfke, bazen kaygı bazen utanç eşlik eder kalplerimize. Uykusuzluk çeker, sürekli yorgun hisseder, bedenlerimizin değişik yerlerinde ağrılar hissederiz. Hepsi habercidir ve bizi bize anlatır. Belki de dikkatimizi vermemiz gereken en önemli şey ne yaşarsak yaşayalım ve ne hissedersek hissedelim bunun hiçbir zaman hafife alınamayacak olmadısıdır.

Travma basit bir konu değildir ve asla kaderine terk edilmemelidir. Eğer çevrenizde kalıcı veya şiddetli travma belirtileri yaşayan kişiler görüyorsanız gerekli desteği almaları konusunda onlara alan açabilirsiniz. Travma belirtileri günlük hayatınızın işleyişini veya başkalarıyla olan ilişkilerinizi etkiliyorsa yardım istemek önemlidir. Hafif semptomları olanlar bile güvenilir biriyle konuştuklarında kendilerini daha iyi hissedebilirler, yeter ki konuşma esnasında yargılayıcı tavırlar sergilenmemesine dikkat edilebilsin. Travmadan kurtulmak zaman alır ve herkes kendi hızında iyileşir. Ancak semptomlarınız azalmadıysa;

  • Evde veya işte sorun yaşıyorsak
  • Şiddetli korku, endişe veya depresyondan mustaripsek
  • Yakın, tatmin edici ilişkiler kuramıyorsak
  • Korkunç anılar, kabuslar veya geçmişe dönüşler yaşıyorsak
  • Travmayı hatırlatan her şeyden giderek daha fazla kaçınıyorsak
  • Duygusal olarak uyuşmuş ve diğerlerinden kopuksak
  • Daha iyi hissetmek için alkol vb. maddeler kullanmaya başladıysak mutlaka bir uzmana danışmalıyız.

Doğru terapisti bulmak biraz zaman alabilir. Seçilen uzmanın travma tedavisi deneyimine sahip olması büyük bir fark yaratacaktır. Ancak uzmanla olan ilişkinin kalitesi de aynı derecede önemlidir. Kendinizi rahat hissedeceğiniz bir uzman seçin. Kendinizi güvende, saygın veya anlaşılmış hissetmiyorsanız, başka bir uzmana danışmakta tereddüt etmeyin. Terapi deneyiminiz boyunca kendinize şunları sorabilirsiniz:

  • Sorunlarınızı terapistle konuşurken rahat mıydım?
  • Terapistin ne hakkında konuştuğumu anladığını hissettim mi?
  • Endişelerim ciddiye alındı mı yoksa en aza indirildi veya reddedildi mi?
  • Bana şefkat ve saygıyla davranıldı mı?
  • Terapiste güvenerek ilerleyebileceğime inanıyor muyum?

Travmatik olaylarla ilgili en zor şeylerden birisi onları hatırlamak, çeşitli uyarıcılar nedeniyle deneyimi yeniden zihinsel olarak yaşamaktır. Belki terapiler ile uzmanlar bu konuda büyük başarılar elde edebilir ancak normal hayatlarımızda aynı konuyu anlatarak tekrar travmaya maruz kalmayı çoğumuz istemeyiz. Hatta öyle köklü deneyimler vardır ki zaten zihnimiz o olayları derinlere gömer ve bizler başka yansıtma davranışları ile aslında tepkilerimizin kontrolünü dahi kaybederiz. Belki de sırf bu yüzden eğer kendimizle ilgili rahat ve kolay bir alan açmaya çalışmak istersek gerekli uzman desteğinin yanısıra başka bazı ipuçlarıyla da iç bağlantımızı yeniden inşa etmeyi deneyebiliriz. Tabii ki aslolan her zaman uzman desteğidir ancak güvenli bir zeminde yapabileceğimiz şeyler de vardır…

1. Harekete geç

Travma vücudumuzun doğal dengesini bozar, çoğu zaman bizi aşırı uyarılmışlık ve korku halinde dondurur. Hareket etmek adrenalini yakmanın ve endorfin salgılamanın yanı sıra sinir sistemimizi de onarmaya yardımcı olabilir. Yürümek, ağır ya da hafif spor yapmak tercih edilebileceği gibi bunların dışımda belki en güzel hareket olarak serbestçe dans etmek de iyi gelebilir. Bedende acı hissetmeden ve kolaylıkla hareket edebilmek çoğu sıkışmış hissin de çözülmesine yardımcı olabilir.

2. Bedensel hareketler yaparken Mindfulness pratiğini dene

Egzersiz yaparken düşüncelerinize odaklanmak veya dikkatinizi dağıtmak yerine, gerçekten vücudunuza ve hareket ederken bedeninizin nasıl hissettirdiğine odaklanmayı seçebilirsiniz. Örneğin, ayaklarınızın yere çarpma hissine veya nefesinizin ritmine veya teninizdeki rüzgar hissine odaklanabilirsiniz. Bu farkındalık çalışması hareketlerinizi yaparken incinme ve yaralanma benzeri durumlar yaşamanızı da çoğu zaman engeller çünkü odağınız bedensel hislerinizdir.

3. Sosyal alana girme fırsatlarını değerlendir

İzolasyon işleri zorlaştırabilir. Uzun süren yalnız kalma halinden kaçınmak için başkalarıyla bağlantı kurabilmek denemeye değer bir fırsattır. Ancak bu ilişkilerde travma ile ilgili konuşmak bir gereklilik değildir. Sosyal alanda kabul edilmiş hissettiren her ilişki yeterli ve güvenli bir duygu yaratacaktır. Destek isteyebilmek ve karşılığında eleştirilmeden kulak verilmek, isteksizce de olsa güvende olunan ortamlarda sosyal aktivitelere dahil olmak insana pek çok anlamda ilham verebilir.

Eğer başkalarıyla bağlantı kurmak zor geliyorsa insanların arasına karışmadan önce bazı uygulamaları yapmak akla gelebilir. Örneğin zıplamak, kollarınızı ve bacaklarınızı sallamak genelde daha net hissetmenizi ve bağlantı kurmaya daha kolay geçmenizi sağlayabilir. Bunun dışında kulağa ne kadar garip gelse de, vokal tonlama, sosyal etkileşime açılmanın harika bir yolu olabilir. Dik oturup yüzünüzde hoş bir titreşim hissedene kadar sesinizi kısık ve yüksek tonlamayla değiştirerek “mmmm’ sesleri çıkarmayı deneyebilirsiniz.

4. Yardım et

Gönüllülük temeline dayanan yardımlaşma topluluklarında başkalarına yardım etmenin yanı sıra travmanın getirdiği çaresizlik duygusuna da farklı bir bakış açısı getirilebilir. Yardımlaşmak kendi güçlü yönlerimizi hatırlamamıza da yardımcı olacaktır.

5. Sinir sistemine destek ol

Bazı zamanlarda ne kadar gergin, endişeli veya kontrolden çıkmış olursak olalım , uyarılma sistemimizi değiştirebileceğimizi ve sakinleştirebileceğimizi kendimize hatıralatabiliriz. Sinir sistemini regüle edebilmenin çeşitli yolları vardır. Öncelikle dikkati nefes alış-verişine odaklamak en etkili yöntemlerden birisidir. Ya da belki sizi rahatlatan bir görüntüden, kokudan, tattan ya da bir müzikten faydalanabilirsiniz. Size iyi gelen duygusal tepkiyi üretebileceğiniz şeyler hakkında notlar alabilirsiniz. Şimdiki zamanda ve daha topraklanmış hissetmek için bir sandalyeye oturabilir; etrafınızda içinde kırmızı veya mavi olan altı nesne seçmeyi deneyebilirsiniz.

Eğer çevrenizde travma geçiren bir yakınınız var ise desteğiniz onların yaşamlarında çok önemli bir rol oynayabilir. Onlara karşı sabırlı ve anlayışlı olmanız; yakınınızın tepkisini kendi tepkinize veya bir başkasının tepkisine göre yargılamamanız önemli bir destek tavrıdır. Ayrıca bu kişinin günlük yaşamındaki işlerine yardımcı olabilirsiniz çünkü çoğu zaman normal rutinlerini sağlamakta güçlük çekebilirler. Konuşmaları yönünde baskı yapmaksızın sadece dinlemek için ya da sessizce bir arada oturmak için hazır olmanız bile değerlidir. Sosyalleşmelerine alan açabilir, aktivitelere katılmaları için onlara destek sağlayabilirsiniz. Her şeyden önemlisi de yakınınızın travma tepkilerini kişisel algılamamanızdır. Bu kişi öfkeli, asabi, içine kapanık veya duygusal olarak mesafeli olabilir. Bunun travmanın bir sonucu olduğunu ve sizinle veya ilişkinizle hiçbir ilgisi olmayabileceğini unutmayın.

Travmanın yarattığı duygular inkar edilmeden ve onlardan kaçınmadan hissedebilirse insan işte o zaman onu anlayabilir. Böylece travmayı da tanıyabilir. Oysa öz-şefkatimizden koptuğumuzda ve hislerimize değer vermez hale geldiğimizde umudumuz da yavaş yavaş azalır. Kendimize; yaşamın sonsuz olasılıklardan filizlendiğini ve asıl benliğimizin asla başımıza gelenler olmadığını Peter Levine’in Kaplanı Uyandırmak kitabında yazdığı şu satırları anarak hatırlatabiliriz;

“Geçmişte yaşanmış olayları değiştirmemizin mümkün olmadığını ve bunları değiştirmemize gerek de olmadığını anlamamız gerekiyor. […] Şimdiki zamanda var olmayı öğrendiğimizde, geçmiş sorun olmaktan çıkar, içinde bulunulan her an yeni ve yaratıcı hale gelir.

Travma hayatın bir gerçeğidir ve onun paradoksu, hem yok etme gücüne hem de dönüştürme ve diriltme gücüne sahip olmasıdır. Travmanın içinde müebbet hapis cezası çekmek zorunda değiliz”…

Kaynaklar:

Peter Levine- Kaplanı Uyandırmak
Gabor Mate- The Myth of Normal
Lawrence Robinson, Melinda Smith, M.A., and Jeanne Segal, Ph.D.- Emotional and Psychological Trauma
Jayne Laonard- What is Trauma?

İlginizi çekebilir: Değersizlik hissinin nedenleri ve değersizlik duygusuyla başa çıkma önerileri

Şerife Günaydın Karaköse: Yazar Şerife Günaydın Karaköse, 1980 Adana doğumlu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Çağ Üniversitesi Özel Kamu Hukuku Yüksek Lİsansı'nı bitirmekle hukuk dünyasına girdi ve avukatlık mesleğine de halen devam ediyor. "Three", "The Shadow House","Happiest Hour","Uzaya Kaçan Küpe" ve "Keyfi Yanılsamalar" isimli kitapları hem Amazon hem de Barnes and Noble da online olarak yayımlandı. Yazarın denemelerini aktardığı www.allbyourselves.blogspot.com adlı bir blogu mevcut; aynı zamanda @mind_index Instagram profilinde de sanattan bilime, felsefeden psikolojiye kadar pek çok konu hakkında da içerik üretiyor.

LEGO’dan hem çocukları hem yetişkinleri mutlu edecek en mükemmel yılbaşı hediyeleri

Yeni yıl, soğuk günleri sıcacık bir sevgiyle sarmalayan, neşe ve heyecan dolu büyülü bir dönem. Öyle ki yalnızca taptaze başlangıçların değil; sevdiklerimizi mutlu edecek fırsatların da habercisi. Bu özel dönemi daha da unutulmaz kılmanın ve yılbaşı coşkusunu sevdiklerimizle paylaşmanın en keyifli yollarından biri ise hiç şüphesiz gözlerden kalpler çıkaracak mükemmel yeni yıl hediyeleri. Peki ama gerçek anlamda mükemmel bir hediye bulmak mümkün mü?



Çocukken çok kolay olan hediye seçimi konusu, ne yazık ki yetişkinlikte zor bir hal alabiliyor. O zamanlar en sevdiğimiz karakterin yeni çıkan bir kitabı ya da havalı yeni bir oyuncak, bizi mutlu etmeye yeterdi. Ama büyüdükçe işler biraz karıştı… İhtiyaçlar, istekler, beklentiler, arzular, hepsi değişti, karmaşıklaştı. Haliyle, bir yetişkini ‘gerçekten’ mutlu edebilecek o ‘mükemmel’ hediyeyi bulmak da zorlu bir sanata dönüştü. Ama çözüm, sandığımızdan çok daha yakında olabilir. Belki de oyuna ve yaratıcılığa yeniden kucak açmak, tüm bu karmaşıklığı alıp götürmeye yetebilir. Siz de bu yıl sevdiklerinizi gerçekten heyecanlandıracak bir hediyenin peşine düştüyseniz aradıklarınızı LEGO’da bulabilirsiniz. Çocuklar için olduğu kadar yetişkinler için de oyunun, yaratıcılığın ve rahatlamanın kapılarını aralayan LEGO’da herkese uygun yüzlerce çeşit var:

Estetik ve dekoratif dokunuşları sevenlere özel

Çevrenizde gördüğü her boş duvarı doldurmak için hemen zihninde tasarım yapmaya başlayan ya da boş rafları estetik detaylarla dekore etmeye bayılan sevdikleriniz varsa, onlar için en iyi yılbaşı hediyesi bir LEGO’dan bir sanat eseri, doğadan bir parça veya mimari bir detay olabilir:

  • LEGO® Art Mona Lisa: Dekorasyonun yanı sıra sanat ve tarih meraklısı sevdikleriniz için Mona Lisa’nın 3D versiyonu şahane bir yeni yıl armağanı olabilir. Sevdiklerinizin duvarlarını süsleyerek yaşam alanlarına enerji katacak bu özel hediye, onların yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.
  • LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu: Doğanın dokunuşlarını yaşam alanlarına taşıyacak LEGO® Icons Yalıçapkını Kuşu, canlı renkleriyle sevdiklerinize yılbaşı coşkusunu yansıtırken mutluluktan gözlerinden kalpler çıkartabilir.

Enerjisini doğadan alanlara özel

Doğaya, yeşile, bitkilere düşkün, enerjisini, ilhamını büyüleyici çiçeklerden ve renklerden alan sevdikleriniz için de en mükemmel hediyeler, yine LEGO’da:

  • LEGO® Icons Orkide: Orkidelerin bitkiler aleminde çok özel bir yeri olduğu tartışılmaz. Siz de sevdiklerinize onların sizin için ne kadar özel olduğunu hissettirmek istiyorsanız bu seti kaçırmayın. 5 taban yaprağı ve 2 hava kökü ile gerçekçi bir görünüme sahip bu ikonik orkide setini görenler canlısından ayırmakta zorlanabilirler 🙂
  • LEGO® Icons Erik Çiçeği: Bu set, sevdiklerinize güzel bir kırmızı çiçeği tomurcuktan açmaya ve tam çiçeklenmeye kadar inşa etme fırsatı sunuyor. Üstelik sevdikleriniz bu seti sergilemekten de büyük haz duyacak. Hem şık bir dekor hem de yaratıcı bir yapım süreci, ikisi de bu mükemmel hediyede.

Hız, heyecan ve adrenalin tutkunlarına özel

Hız, şüphesiz ki büyük bir tutku. Özgürlüğüne düşkün, heyecanı seven, teknolojiye ve otomobil dünyasına meraklı herkes için LEGO’da şahane hediyeler bulabilirsiniz:

  • LEGO® Technic Mercedes-Benz G 500 Professional Line: Mercedes-Benz tutkusu olan herkesi heyecanlandıracak, otantik özelliklerle dolu ikonik G Serisi’nden bir model, mükemmel bir yılbaşı hediyesinden çok daha fazlası olabilir. Baştan sona adeta bir mühendislik deneyimi sunan bu modelin sevdiklerinizi çok mutlu edeceği kesin.
  • LEGO® Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat: Maceranın sudaki halini seven ve yelken sporuna da merak duyan sevdiklerinizi mutlu etmek için fazla düşünmenize gerek yok. Aradığınız hediye LEGO Technic Emirates Team New Zealand AC75 Yat. Biraz çılgın, biraz heyecanlı, en çok da kusursuz… Emin olun sevdikleriniz bu seti hem yaparken hem de sergilerken çok keyif alacak.

Sinemaseverlere özel

Beyaz perdenin büyüsüne kapılan sevdiklerinize, onların bu tutkusunu daha da derinleştirecek hediyelerle unutulmaz deneyimler sunabilirsiniz:

  • LEGO® Star Wars™ Millennium Falcon™: Çoğu sinemaseverin gönlünde taht kurmuş en özel serilerden biri hiç şüphesiz ki Star Wars. Star Wars™ Millennium Falcon’un kokpiti, uydu çanağı, topları ve diğer ikonik detaylarıyla sevdikleriniz inşa sürecini tamamlarken kendilerini galaksinin derinliklerinde bir macerada da hissedebilirler.
  • LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba: Sevdiklerinizin sinema tutkusunu nostaljik rüzgarlarla buluşturmak isterseniz, aradığınız mükemmel hediye yine LEGO’da. Onları LEGO® Disney™ Genç Aslan Kral Simba ile çocukluk anılarına doğru bir yolculuğa çıkarabilirsiniz.

Oyunculara ve uzay meraklılarına özel

Uzayın sınırsız gizemini merak eden ya da en zorlu oyunları bile tek hamlede geçmeyi başarabilen sevdikleriniz varsa, onlar için de en mükemmel yeni yıl hediyeleri LEGO’da:

  • LEGO® Super Mario™ Super Mario World™: Mario ve Yoshi: Mario, şüphesiz ki hem çocukların hem yetişkinlerin gönlünde büyük yer tutan en ikonik oyunlardan biri. Eğlenceli bir nostaljik tur, keyifli bir oyun deneyimi ya da rahatlatıcı bir aktiviteden çok daha fazlasını sunacak bu set, sevdiklerinize yepyeni bir dünya yaratmak için ilham verebilir.
  • LEGO® Technic NASA Apollo Ay Taşıtı – LRV: Kozmik maceracılar için en şahane hediye: NASA Apollo Ay Taşıtı (LRV) modeli. Sevdiklerinizi yıldızlara götürüp geri getirecek bu özel hediye, bambaşka dünyaların kapısını onlar için aralarken yaratıcı duygularını da harekete geçirebilir.

Bonus: Mırmır Pati ile eğlenceyi geri getirin

LEGO’nun sonsuz olasılıklarla dolu dünyasında en mükemmel hediyeler de eğlence de oyun da bitmez… Mırmır Pati, oyunu her yaştan insan için geri getiriyor ve herkesi yılın bu büyülü zamanını çok daha keyifli geçirmeye davet ediyor.

Mutlu bir yer inşa etmek isteyen herkes için mükemmel hediyeler ve çok daha fazlası LEGO’da. Hemen tıklayın ve sevdiklerinizi mutlu etmeye erkenden başlayın.

*Bu yazı LEGO katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlgili Makale