X

Travma bir yaralanmadır, zamanla değişerek yeni boyutlar kazanabilir

Yaşamda ani ve beklenmedik olan olaylar, kişinin kendisini tamamen çaresiz hissetmesi ve süreğen bu zaman diliminde fiziksel, psikolojik ve bilişsel olarak ağır derecede olumsuz etkilenme travma olarak ifade edilmektedir. Olayın kendisi, bu olayı kimler yaşadı; yakın ya da uzak kimler maruz kaldı, var olan ilişkileri ve travmatik yaşantıya neden, onu etkileyen çevresel faktörler travmayı belirleyen unsurlardır. Kuramsal açıdan değerlendirirsek öğrenme kuramına göre birey, travmatik olayların kendisini üzeceğini bilir ve bu durumdan kaçmak ister, bilişsel kurama göre ise dünya yaşanılası ve güvenli bir yer iken travmatik süreçlerle bu düşünce yıkıma uğrar ya da biyolojik modele göre ise travmatik süreçlerle devrede olan noradrenalinin azalması, dopaminerjik sistemin aktivitesi ya da seratoninin noradrenalin ile ilişkisi travma sonrası stres bozukluğu üzerinde bir etkiye sahiptir. Ve elbette maruz kalma sonrasında belli özellikleri ortaya koyan ve fiziksel bütünlüğü tehdit eden bu bozukluktan bahsediyor oluruz.

Özellikle doğal afetler sonrasında travmayı, toplumsal travma olarak düşünmek yerindedir. Toplumsal travma kendine has, çok geniş boyutları olan bedellere sahiptir. Bu bedeller sosyal sermaye ve sosyal hizmetlerde aksama ve bozulma, dolayısıyla sağlık ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimde sıkıntı, üretkenliklerde olan değişimler ve sosyal ağların kopması olarak açıklanabilir. Travmanın bu hali oldukça tehlikeli ve zorlayıcıdır. En önce etkilenen aile kurumları yaşamlarını sürekli bir tehdit altında hisseder ve dünyaya olan inançlarında bozulma olur, güven duyguları sarsılır. Korku, ümitsizlik ve çaresizlik duyguları bu süreçte yaşanan temel olarak duygulardır.

İlk anlardan itibaren yapılacak psikolojik ilk yardım müdahaleleri ile ortaya konulan hemen müdahale, stabilizasyon (bir düzen oluşturma), anlayışı kolaylaştırmak, sorun çözmeye odaklanma ve özgüven desteği kritiktir. Toplumsal nitelikte düşündüğümüzde güvenlik, teskin edilme, öz yeterlik ve kolektif yeterlik, bağların güçlendirilmesi ve umut aşılama gibi olumlu müdahalelerin yerine getirilmesi bireyleri güçlendirerek, kayıp döngüsünü kırmalarını ve değerlerin onarılmasını sağlamaktadır. Ve fakat bu uzun bir süreçtir. Bu nedenle travma, bir yaralanmadır aslında. Yaşanan ve felaket olarak nitelendirilebilecek olaylardan sonra bizde; içimizde ne olduğu ile ilişkilidir. Bunu bir kopma olarak değerlendirirsek belki de bireyin duygusu, vücudu ve en nihayetinde kendisi ile bir kopuşudur. Bireyin baş etme olanakları artık yetersiz kalmaktadır. Çünkü tüm bu olanlar bütünlüğü tehdit etmiş, anlamlandırmalar ifadesiz kalmış ve birçok değer kaybolmuştur. Kendini kaybetmiş birey ya da toplumun kendini onarması ise duygu, vücut ve ilişkilerle yeniden bağlanmaktan geçmektedir. Bu zaman alacak bir süre olmakla birlikte birbirine dokunmak, o an orada olmakla mümkün kılınacak bir oluşumdur. Ve biliriz ki travmatik olayların bireyde ne yarattığı ile ilişkili olan bu yaşantılar, zaman içinde başka şekillerde tezahür edecek olup anlamlar, etkilenmeler değişerek yeni boyutlar kazanacaktır. Yeter ki iyileşme ve iyileştirme niyetinde olalım.

İlginizi çekebilir: Ailenin psikolojik sağlamlığını etkileyen faktörler

İdil Arasan Doğan: İstanbul doğumlu olan Öğr. Gör. İdil Arasan Doğan, Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Yüksek Lisans programı ile başladığı akademik yaşamını Psikoloji Doktora Programı ile sürdürmektedir. Yüksek Lisans Bitirme Tezini, Prof. Dr. A. Oğuz Tanrıdağ danışmanlığında "Alzheimer Hastaları Bakım Veren İyi Oluş Psikoeğitim Programının Bakım Verenlerin Tükenmişlik Sendromu Üzerine Etkisi" konusunda vermiştir. Üsküdar Üniversitesi Anne & Bebek Ruh Sağlığı Merkezi ve Türkiye Alzheimer Derneği’nde yönetim kurulu üyeliği bulunmaktadır. Akademik çalışmalarına; geriatri, anne & bebek ruh sağlığı, kişilerarası ilişkiler, pozitif psikoloji bağlamında devam etmekle birlikte özellikle yaşlanma, demans; Alzheimer, kişilerarası ilişkiler alanlarında yoğunlaşmıştır. Yapılandırmış olduğu "Hasta Yakınları İyi Oluş Programı"nı Kadıköy Alzheimer Merkezi’nde 3 yıl boyunca uygulamıştır ve halen aynı merkezde ayda 1 kez olmak üzere "Hasta Yakını Destek Programı"nı yürütmektedir.

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale