X

Toprak elementi ve yoga: Gücünü dallarından değil, köklerinden alıyorsun

Toprak elementi en fazla niteliğe sahip elementtir. Sertlik, yumuşaklık, pürüzsüzlük, pürüzlülük, ağırlık, hafiflik toprak elementinin belli başlı nitelikleridir. Toprak elementi, varoluştaki en somut alanı simgeler. Yani elle tuttulan, gözle görülen alanı… Bu yüzden diğer tüm elementlerden fazla niteliğe sahiptir.

Toprak elementinin konuları daha çok yaşamsal ve kökseldir. Dharma (kader), aile, doğum, ölüm genel olarak bu elementle ilgilidir. Sabitlik, devamlılık ve kararlılık da toprak elementinin özelliklerindendir. Toprak, ateşin başlattığı her şeyi devam ettirir. Nereye varacağı ya da bir yere varıp varmayacağıyla ilgilenmez. Sadece doğası gereği devam ettirir. Sabittir ve kolay kolay değişmez.

Mesela aileni düşün. Hangi aileden dünyaya geldiğin bellidir ve anne babanı kabul etmesen bile onlar her zaman ailen olarak kalacaklardır. Bu hakikat değişim göstermez. Nerede doğduğunu kağıt üzerinde değiştirsen bile oluştaki hakikat aynı kalır. Toprak elementi işte tüm bu konuların içinde varlığını sunar.

Elementlerin yoga ile ilişkisine baktığımızda yoga bizi özümüze götürürken soyut gibi görünse de bir o kadar gerçek bir aracıdır! Ve aslında yogada yolcuğun kendisinin önemli olduğunu anladığımızda artık somut/soyut her ne varsa merak etmeye başlıyoruz, yeniden hayatı keşfe çıkıyoruz…

Yoga gibi beden farkındalığıyla yapılan tüm çalışmalar, kişinin elementler üzerindeki enerji eksikliğine ve/veya duygu dünyasındaki etkilerine dair çok fazla ipucu verir. Yoga işte bu nedenle şifalıdır.

Kök çakra ile ilişkili Toprak elementi yaşamdaki varlığımızı temsil eder. Yoga pratiğindeki ifadesi, öncelikle beden ve zeminle olan temasa odaklanmaktır. Zemin doğru ve sağlam kurulduğunda, zihin ve beden bütünlüğü ile ilerlenebilir.

40 gün boyunca gerçekleştirdiğim ve yaşamı tekrar farkındalıkla bana göstererek dönüşüm yaşadığım pratiğimden bahsetmek istiyorum.

Toprak elementini daha önce başlayıp tamamlayamamıştım. Ve bu 40 güne gerçekten topraklanıp köklenmek üzere ve hayatın bana neler getireceğini merak ederek yola çıkmıştım.

Toprağa başladığım 2.günde değişimler başlamıştı ve hayatımın gerçekten hem bereketli hem zor hem de huzurlu 40 gününü yaşadım. Toprak elementine başladığımda yoga öğrencilerimle yüz yüze derslerime başladım, alıp-verme dengesini hissettiğim en güzel anlardı. Uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımla bir araya gelerek sohbet edip güzel niyetler belirledim. Bol bol sokak hayvanlarını besledim ve karşıma önce arabanın tekerinde minicik bedeni ile sesini duyurmaya çalışan ismini Cesur koyduğum kedi çıktı, onu misafir edip bahçemde beslemeye başladım. Ardından annesini kaybetmiş 10 günlük yavru kediye annelik yapmaya çalışırken buldum kendimi. Ve beni bu pratiğimde en çok etkileyen durum onu her 2 saatte bir besleyip ihtiyaçlarını karşılamam oldu. Adını Maya koyduğum minik kızımı 1 hafta sonra kaybettim ve ilk o zaman ellerim toprakla buluştu ve bana neden gelmişti bilinmez ama ben o kısacık zamanda ondan çok şey öğrenmiştim. Minicik atan kalbiyle hayata tutunmaya çalışan Maya kızım bedenimizin toprakla buluşacağını ve topraktan geldiğimizi hatırlatarak ve bana birçok duyguyu yaşatarak gitmişti…

Pratiğimin 30. gününde hiç planda olmayan ve aniden gelişen bir seyahate gitmek durumunda kalarak doğduğum topraklara geldim. Orası bana tekrar doğumu, ölümü ve yaşamı hatırlattı. Çocukluğumu, gençliğimi geçirdiğim topraklarla buluşmam bana toprağın hediyesiydi, yeniden köklerimle buluşup pratiğimi devam ettirmem benim için çok özeldi.

Eski fotoğraflarıma bakarak özlem duyduğum bir şeyin içinden geçerken, o küçücük kız çocuğunun ne kadar büyüdüğünü gördüm… Ait olduğum yerde hissettim kendimi…

Toprağın 38. gününde topuklu ayakkabım kırıldı ve önceden olsa öfkelenirdim ama yolda yalın ayak çimlere basarak yürüdüm. O kadar mutluydum ki, “İyi ki ayakkabım kırılmış ve beni toprakla buluşturmuş” dedim.

Dünya Yoga Günü’ne 40. günün denk gelmesi tesadüf değildi elbette. Yoga ile artık üzerime olmayan veya içinde sıkışıp kaldığım kıyafetleri, her ne varsa toprakla fark edip kendimle vakit geçirmeyi öğrenmeye başlamıştım. Halının altına süpürdüğüm, belki de görmek istemediğim her ne varsa artık ışığa çıkarıp bakmaya cesaretlenmeye başladığım elementti toprak.

Belki de en doğrusu kendi toprağımı kazıdım ve tüm niyetlerimle yeniden gerçeği görmeye başlamıştım. Geçen yaz yoga eğitmenliği inzivamın sonunda şöyle demiştim: “Yıllardır toprağın altında kalan tohumu orada öldürüp yeniden doğmak için tohumumu atıyorum.”

Şimdilerde o tohumun tüm halleriyle filizlenip büyüdüğünü dallanıp genişlediğini hissetmek şükran verici… Ve bir ağaç gibi gücünü dallarından değil, köklerinden aldığını unutma.

Sevgilerimle…

Kaynak: 

Çetin Çetintaş – Hayat Sana Ne Anlatıyor?

İlginizi çekebilir: Yoga ile gelen her şeyi şükranla kabul edin

Nebahat Köse: 5 Ocak 1989 doğumluyum. İktisat mezunuyum. Mezun olduktan bir gün sonra bankacı olarak hayata başladım. Aynı kurumsal bankada işime devam ediyorum. Kendimi arama yolculuğumda yoga ile tanıştım. 2019 yılında ilk stüdyo dersinde deneyimlediğim yogaya aşık olmuştum. Adım adım yoga deneyimlerken beden, nefes ve ruhumla kendime yolculuğum başlamıştı. Daha sonra bunu hissetmek ve öğrenmek/öğretmek için Deniz Bağan 200 Saatlik Mindfulness ve Somatik Yaklaşım Hatha Yoga eğitimimi tamamladım. Bu eğitim ile her gün kendimi keşfetme ve öğrenme istediğim heyecanla devam ederken, içimde ki beni yeniden doğması için toprağa tohumu attım. Ardından bedenimle bağ kurduğum, bırakma halini yaşayarak duygularıma eni bir alan açtığım yollardan biri ile tanıştım: Yin Yoga... 40 saat Yin Yoga eğitimimi Yogakioo Nihan Ayşe Yaman ile tamamladım. Bedenime ve ruhuma iyi gelen yoga ile birçok kişinin kendini bulma yolculuğuna tanık olmak ve yaşatmak için yolculuğumda hep öğrenci olarak kalacağım ve öğrendiklerimi aktaracağım. Kendi dönüşümüne izin ver… Namaste

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale