X

Ton Balığı Kaç Kalori?

 

Ton balığı, pek çok kişinin mutfağında bulunan kurtarıcı bir yiyecektir. Protein deposu olan ton balığı konservelerini mutfağınızda uzun süre saklayabilir ve doyurucu bir öğüne ihtiyacınız olan her an hem tek başına hem de salata ve makarna gibi yiyeceklere ekleyerek tüketmeniz mümkün.

Ton balığı oldukça besleyici bir yiyecek olmakla birlikte büyük balıklarda cıva miktarının yüksek olması, ton balığı hakkında soru işaretleri yaratabilmektedir. Cıva miktarı, yalnızca bazı türlerde yüksektir ve konserve olarak aldığınız ton balıkları genel olarak cıva oranı düşük balıklardan elde edilmektedir.

Sağlık üzerinde pek çok faydası olan ton balığının besin değerlerini, faydalarını, nelere dikkat etmeniz gerektiğini ve nasıl tüketebileceğinizi bu yazıda okuyabilirsiniz.

Ton Balığı Besin Değeri

Ton balığı konservelerinin besin değerleri üreticiden üreticiye değişiklik gösterebilmekle birlikte 100 gram ton balığının besin değerleri yaklaşık olarak şu şekildedir:

Kalori: 193

Yağ: 10,8 g

Karbonhidrat: 0

Protein: 23,5 gram

Tuz: 1,7 g

Omega-3 (EPA+DHA): 150 mg

Ton balığında hiç karbonhidrat bulunmamaktadır. Bununla birlikte ton balığı diğer makro besinler bakımından zengindir.

Ton balığı, omega-3 asitleri bakımından zengin olmakla birlikte yağsız olarak satılan konserve balıkların genel olarak yağ oranı düşük olmaktadır.

Ton balığı özellikle protein zengini olmasıyla dikkat çeken bir yiyecektir. 100 gramlık ton balığında 23,5 gram protein bulunmakla birlikte proteinin yanı sıra ton balığı esansiyel amino asitler de içermektedir.

Ton balığında vücut açısından önemli vitaminler ve mineraller de bulunmaktadır. Kalsiyum, fosfor, potasyum, çinko, B vitaminleri, selenyum ve kolin bakımından zengin olan ton balığı bazen yüksek miktarda sodyum da bulundurabilmektedir.

Tükettiğiniz ürünün detaylı içerik bilgisini öğrenmek için etiketine bakabilirsiniz.

Ton Balığı Faydaları

Konserve ton balığının vücut açısından çeşitli faydaları bulunmaktadır. Ton balığının sağladığı faydalardan bazıları şunlardır:

Kansızlığı önlemeye yardımcı olur

Ton balığında bulunan folat, demir ve B12, kansızlığı önlemeye yardımcıdır. Bu besinlerin eksikliği durumunda kansızlık görülebilmektedir.

Kansızlık belirtileri arasında kaslarda güçsüzlük, görüşte bozukluk ve aşırı yorgunluk gibi belirtiler yer almakta ve kansızlık nedeniyle bazı komplikasyonlar meydana gelebilmektedir.

Ton balığı ile gerekli mikro besinleri alarak kansızlığı engellemeye yardımcı olabilirsiniz.

Kalp sağlığını destekler

Ton balığı bildiğiniz gibi omega-3 yağ asitleri bakımından oldukça zengin bir kaynak. Ton balığında bulunan DHA ve EPA yağ asitlerinin kötü kolesterolü yükseltmeden trigliseritleri düşürdüğü bilinmektedir. Bu nedenle günlük omega-3 ihtiyacınızı karşılamak için ton balığı tüketebilir ya da balık yağı takviyesi kullanabilirsiniz.

Görmeyle ilgili sorunları önler

Ton balığında bulunan omega-3, göz sağlığı üzerinde de olumlu bir etkiye sahiptir. Yapılan bazı araştırmalar, haftada birden fazla porsiyon ton balığı tüketen kişilerde göz kuruluğu riskinin azaldığını göstermektedir. Omega-3’ün aynı zamanda retinanın genel sağlığı için faydalı olduğu düşünülmektedir.

Kanser riskini azaltabilir

Omega-3 yağ asitlerinin faydaları arasında tümör hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatma ve vücuttaki inflamasyonu azaltma olduğu da düşünülmektedir. Pek çok kanser türü, kronik inflamasyonla ilişkili olduğu için omega-3’ün bu faydası oldukça önemlidir.

Kilo kaybını destekler

Ton balığı, yağsız bir ettir ve protein bakımından yüksekken kalori bakımından düşüktür. Bu sayede kendinizi uzun süre tok hissetmenizi sağlarken daha fazla yeme isteğinizi önlemeye yardımcı olur.

Kan şekerini kontrol etmeye yardımcıdır

Ton balığında karbonhidrat bulunmadığı için diyabeti kontrol altına alma konusunda yardımcı olabilir. Omega-3 bakımından zengin olan ton balığı gibi balıkların haftada iki kez tüketilmesinin, diyabeti kontrol altına almada etkili olduğu düşünülmektedir.

Ton Balığı Zararlı mı?

Bazı balıklar yüksek miktarda cıva içerdiği için özellikle gebelikte ve emzirme döneminde sınırlı miktarda tüketilmelidir.

Cıva, ağır metallerden biridir ve sudaki kirlilik nedeniyle balıklarda genel olarak bulunmaktadır. Araştırmalar, yüksek miktarda cıva tüketiminin insanlarda sağlık sorunlarına yol açtığını göstermektedir.

Ton balığı, halihazırda cıva içeren küçük balıkları yiyerek beslenebileceği için cıva bakımından riski olabilir. Bununla birlikte ton balığında bulunan cıva miktarı, balığın türüne göre değişiklik gösterecektir.

Genel olarak büyük balıklarda cıva oranı daha yüksek olma eğilimindedir. Daha küçük ton balıklarında ve özellikle skipjack türünde ise cıva oranı daha düşük olmaktadır.

Konservelerde kullanılan ton balıkları genelde daha genç ve daha küçük türler olduğundan dolayı piyasada bulabileceğiniz konserve ton balıklarındaki cıva miktarı düşük olacaktır.

Ton Balığı Kilo Aldırır mı?

Ton balığı genel olarak kilo kontrolü için faydalı bir yiyecek olsa da yağ içerisinde korunan ton balıkları, su içerisinde bulunan light ürünlere göre daha fazla kaloriye sahiptir. Konservede bulunan yağ, daha fazla kalori almanıza neden olarak kilo artışına yol açabilir.

Kalori kısıtlaması yapıyor ve kilo vermeye uğraşıyorsanız, su içerisinde muhafaza edilen light ton balıklarını tercih ederek daha az yağ alabilirsiniz. Bu da daha az kalori almanıza yardımcı olarak kilo kaybına yardımcı olacaktır.

Ton Balığı Nasıl Yenir?

Ton balığı tüketmenin en popüler yolu tahmin edebileceğiniz gibi ton balıklı salata hazırlamaktır. Ton balıklı salata oldukça lezzetli bir öğün olmakla birlikte salatanın içerisine ekleyeceğiniz sebzelerle birlikte besin değerleri bakımından zengin bir yemek hazırlayabilirsiniz.

Ton balığını aynı zamanda içerisine farklı malzemeler koyup pişirerek de tüketmeniz mümkün. Hatta doyurucu ve lezzetli bir öğün için domates, barbunya, siyah zeytin ve ton balığından oluşan bir soğuk makarna hazırlayabilirsiniz.

Ton Balığı Alerjisi

Balık, anaflaksi adı verilen şiddetli alerjik reaksiyona neden olabilen alerjenlerden bir tanesidir. Balık alerjisi bazen gıda zehirlenmesi olan histamin toksisitesi ile karıştırılabilmektedir.

Ton balığı, doğası gereği histamin bakımından yüksek bir yiyecektir. Ton balığı bozulduğu zaman bakterilerin aşırı çoğalması nedeniyle histamin içeriği ile histamin toksisitesi olasılığı artmaktadır. Bu durumda balığı tükettikten sonra 5 dakika ila 2 saat içerisinde bazı belirtiler ortaya çıkabilmektedir.

Histamin toksisitesi nedeniyle ortaya çıkan belirtiler, gıda alerjisi belirtileriyle benzer olacaktır. Bu belirtiler arasında hırıltı, dilde şişme, ishal, bayılma ve mide bulantısı bulunabilir. Bununla birlikte aynı yemeği birden fazla kişi tükettiyse ve herkes belirti gösteriyorsa bu durumda histamin toksisitesi söz konusu olabilir.

Ton balığı tükettikten sonraki belirtiler, yemeği yiyen herkeste değil de yalnızca bir kişide çıkıyorsa bu durumda alerji söz konusu olabilir. Doktora giderek alerjiniz olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

Özet Olarak

Ton balığı, oldukça besleyici bir protein kaynağıdır. Konserve balıklar uzun yıllar saklanabildiği için elinizin altında ton balığı konservelerini hazırda bulundurarak istediğiniz zaman kolay öğünler ve atıştırmalıklar hazırlayabilirsiniz.

Piyasada bulunan konserve balıklar genelde cıva oranı düşük balıklardan elde ediliyor olsa da ürün alırken etiketi kontrol etmeniz, balığınızı içiniz rahat şekilde tüketmenizi sağlayacaktır. Bunun için özellikle yellowfin ve skipjack türleri içeren konserveleri tercih edebilirsiniz.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale