X

Tiflis’in Kuru Köprüsü’nde satılan geçmiş

Bazıları hiç tanımadığı insanların hatıralarını toplayıp, biriktirmeyi sever. Seyahatlerim öncesinde araştırma yaparken ilk baktığım şey ne bir otel ne de bir restoran. İlk merak ettiğim şey gittiğim yerlerde bir bitpazarı olup olmadığıdır ve nereye gidersem gideyim mutlaka bir bitpazarına gider en az yarım günümü orada geçiririm.

Hiç tanımadığım insanların mutluluklarını bir fotoğraf karesinde bulur, izlerim. Hangi dilde yazıldığını bile bilmediğim mektupları açar, yazılanları hayal ederim. Bir el aynasını elime alıp, hangi güzel kadının bu aynaya bakarak rujunu tazelediğini merak ederim. Bir kahve fincanının hangi sohbetlere eşlik ettiğini düşünürüm ve hiç tanımadığım insanlara ait hatıraları alır, onları biriktirmeyi ve üzerine hikâyeler yaratmayı çok severim. Eski eşyalara duyduğum bu tutku da beni her seferinde bir bitpazarına sürükler.

Kuru Köprü üzerindeki hatıralar

Tiflis’in içinden geçen Kura Nehri ve üzerine kurulan inci gibi köprüler şehre romantik bir hava katıyor; fakat bir köprü var ki üzerinde hatıralar satılıyor.

Siyasal sistemin yeniden yapılanması, Sovyetler Birliği’nin dağılması ve bunun sonucunda Gürcistan’ın bağımsızlığını ilan etmesi ile birlikte ülke ekonomik anlamda bir zorluğun içine girer. Zira Gürcistan ekonomisi, dışarıya ithal edemediği şarapçılık, Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hattından gelen komisyon ve komşu ülke Türkiye ve Azerbaycan ile yaptığı bazı ticari projelerden gelen gelirlerden oluşuyor.

Gürcistan’ın Sovyetler Birliğinden ayrılıp bağımsızlığını ilan etmesiyle artan işsizlik maddi anlamda güçlük çekmeye başlayan Tiflislileri evlerindeki eşyaları satıp, ek bir gelir elde etmek amacıyla Kuru Köprü’ye getirir ve hikâye burada başlar.

Kuru Köprüsü’nden geçerken ikinci el hatıralar hüzünlendiriyor

Köprüde başlayıp parkın içine doğru yayılan anılar

Sabahın erken saatlerinde gittiğim Kuru Köprü’de yaşlı amca ve teyzelerin hummalı bir hazırlığı vardı. Her geçen dakika birileri daha katılıyordu bu hazırlığa. Önce örtüler yerlere seriliyor, sonra her biri sararmış gazetelerle sarılmış eşyalar çıkıyor ortaya. Köprüde başlayan bu hazırlık ilerleyen saatlerde parkın içine kadar yayılıyor, gazetelere sarılmış eşyalar gün yüzüne çıktıkça hüzünlü bir resim beliriyordu.

Koleksiyonerlikten, albaylıktan, emekli devlet memurluğundan bitpazarına uzanan hikâyeler

Her bir köşede farklı bir hikâye ama aynı hüzün var. Yıllarca farklı ülkelerden topladığı askeri rozet koleksiyonunu bir örtü üzerinde satılığa çıkaran da var, devlet memurluğundan emekli olduktan sonra evindeki yemek takımını ve kristal bardakları satan da var, asker olduğu dönemde topladığı objeleri satan albay da var. Ortak payda geçimsizlikten satılan anılar.

Bitpazarındaki eşya çeşitliliği

Yere kurulan tezgâhlar arasından yürürken hemen hemen her tezgâhta durup inceledim eşyaları. Kuru Köprü’deki bu bitpazarında kimisi 20 yıllık batarya veya kullanılmış diş fırçalarını satarken, kimisi ise antik amber ve gümüş mücevher koleksiyonundan parçalar satabiliyor.

Yine bir tezgâhta gaz maskeleri, askeri rozetler, Rus liderler Lenin ve Stalin’in heykelleri, Sovyetler Birliği döneminden kalan afişler satılırken, diğer tezgâhta birbirinden farklı İngiliz porseleninden çay takımlarını, kahve fincanlarını ve oldukça değerli yemek takımlarını görmek de mümkün.

Kuru Köprü’den bana kalan bir hatıra

Her bir tezgâhta daha uzun süre kalıp her şeye dokunmak, üzerine hikâyeler hayal etmek istesem de vakit su gibi akıp gitmişti ve yapacak daha çok şey vardı.

Her anından çok keyif alarak gezdiğim bu bitpazarından bir hatıra benim olsun istedim ve görür görmez hayran kaldığım el yapımı, kraliçe figürlü tabağı benimle birlikte İstanbul’a getirdim. Onunla yemek yedikçe Kuru Köprü bitpazarındaki hatıralar geliyor aklıma…

Haftanın her günü açık

Yolunuz bir gün Tiflis’e düşerse, bitpazarına ilgi duymasanız dahi Kuru köprüye mutlaka gidin. Bir tarihten arda kalan hatıraları görün.

Bitpazarı hava çok kötü olmadığı sürece her gün sabah 10.00 ile akşam 17.00 saatleri arasında açık.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar:

Berlin’e gidip de görmeden dönülmemesi gerekilen yerler

Makedonya’nın huzur dolu şehri: Ohrid

 

Öznur Demirhan: Bu hayatta en çok heyecan duyarak yaptığım şey seyahat etmek, beni en çok motive eden şey yeni yerler görmek, olmaktan en mutluluk duyduğum yerler hava alanları, tren garları, otobüs durakları… Tek isteğim hikayemi tutkuyla ve heyecanla yaşamak, hatırımdan gitmesin diye yazmak. Ben hikayemde dünyayı keşfediyorum. Senin hikayen ne?

Geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenmek isteyenlere: Fine Life Fermente Kajulu İçecek

Son yıllarda sağlıklı beslenme ve bilinçli tüketim alışkanlıklarının, daha önce hiç olmadığı kadar ilgi gördüğü kesin. Veganlık, vejetaryenlik, fleksitaryen gibi bitki bazlı beslenme türleri, sadece etik ve çevresel nedenlerle değil, aynı zamanda bütüncül sağlık açısından sunduğu çeşitli faydalar nedeniyle de dünya genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına yönelik talepler hızla artarken çok sayıda bitki bazlı ürün de raflardaki yerini alıyor. Özellikle süt ürünlerine alternatif arayanlar için çok sayıda ürün piyasaya sürülüyor. Bu konuda öncü isimlerden biri olan Metro Türkiye de “Sofrada herkese yer var!” mottosuyla tüketicilerin ihtiyaçlarına, yenilikçi ürünlerle cevap veriyor.



Raflarında 400’den fazla bitki bazlı ürün sunan Metro Türkiye, geleneksel lezzetlerden vazgeçmeden bitki bazlı beslenme alışkanlıklarına sahip olmanın en leziz yollarını sunuyor. Ve güzel haber; Türk mutfağının favori içeceklerinden ayrana bitki bazlı alternatif sağlıyor: Fine Life Fermente Kajulu İçecek.

Lezzetli, vegan, fermente: Ayrana bitki bazlı alternatif

Herkes için sağlıklı beslenme ve sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden Metro Türkiye, beslenme trendlerine ve değişen tüketici taleplerine verdiği önemle Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i raflara getiriyor. Geleneksel lezzetimiz ayrana bitki bazlı bir alternatif olarak öne çıkan Fine Life Fermente Kajulu İçecek, bitki bazlı beslenme alışkanlıklarını benimseyen ya da benimsemek isteyen herkesin beğenisine sunuluyor.

Metro Türkiye raflarında yerini almaya başlayan bu yenilikçi ürün, %27 oranında kaju fıstığı, tuz ve çeşitli probiyotikler içeriyor. Bunun yanı sıra katkı maddesi, koruyucu ve gluten içermemesiyle de dikkat çeken Fine Life Fermente Kajulu İçecek, hem bitki bazlı ürünleri tercih edenlerin hem de laktoz tüketmemeye önem verenlerin favorisi olmaya aday. Ayran alternatifi olarak soğuk tüketilebilen bu ürün, 250 ml’lik cam ambalajlarda satışa sunuluyor. Vlabel etiketiyle otel ve restoran gibi yeme içme işletmelerinde rahatça kullanılabilecek Fine Life Fermente Kajulu İçecek, menülere yeni vegan bir alternatif getirirken, müşteri memnuniyetini de artırma potansiyeli taşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler sunmuş olan Metro Türkiye, Metro Chef Veggie Bademli ve Fındıklı içecekler ile yoğurda alternatif Metro Chef Veggie Fermente Süzme Kaju’yu ve Metro Chef Veggie Meze Serisi’ni tüketicilerle buluşturmuştu. Bu yıl ise Türk mutfağının vazgeçilmezlerinden ayrana bitki bazlı bir alternatif getirerek hem sağlıklı hem de yenilikçi bir seçeneği yani Fine Life Fermente Kajulu İçecek’i tüketicilerle buluşturuyor.

Elbette Metro Türkiye’nin raflara taşıdığı yenilikçi ürünler sadece süt ve yoğurt gibi hayvansal gıdalara bitki bazlı alternatifler ile sınırlı değil. Çok daha fazlası, raflarda çoktan yerini aldı.

Bitki bazlı geniş ürün yelpazesi: 400’den fazla çeşit



Metro Türkiye’nin raflarındaki vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; falafel çeşitlerinden pizzaya, ranch sostan çamaşır yumuşatıcısına kadar 50’ye yakın çeşitte gıda ve gıda dışı bitki bazlı ürün sunuyor. Eğer tüm bu ürünleri ve çok daha fazlasını incelemek isterseniz hemen tıklayıpvegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine;vegan ürün yelpazesi içerisinde bitkisel bazlı hamburger ekmekten köfteye, mayonezden çikolataya çok sayıda çeşit bulunuyor. Üstelik gıda dışı vegan ürünlerin de sayısı oldukça fazla. Vegan yumuşatıcı, şampuan, sabun, hatta yağ çözücü bile bu geniş yelpazede yer alıyor. Dahası, Metro markalı ürün portföyünü de yenilikçi çeşitlerle sürekli genişleten Metro Türkiye, kendi markaları altında içli köfteden lahmacuna paçanga böreğinden haydari, havuç tarator gibi meze seçeneklerine; Metro Türkiye’nin Bitki Bazlı & Vegan Katalogu’nu keşfedebilirsiniz.

Temel gıdadan temizlik ürünlerine, kişisel bakımdan atıştırmalıklara aradığınız her şeyi bulabileceğiniz Metro Türkiye ile sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam tarzına ulaşmak artık çok daha kolay.

*Bu yazı Metro Türkiye katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’nin zengin vegan ürün yelpazesini keşfedinVegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’Vegan beslenenlere müjde: Metro Türkiye’

 

İlgili Makale