X

Theta Healing ile yaşamımda neler değişti: Bir bilinçaltı terapisinin etkileri

Merhabalar, Theta Healing ile tanışmam 5 yıl önce oldu, tam da Tayland’a gitmemden 1 hafta öncesiydi. O zamana kadar uzun süreler düzenli meditasyon yapmış, Neale Donald Walsch (Tanrı ile Sohbet), Dr. Joseph Murphy (Bilinçaltı’nın gücü), Stefano D’Anna (Tanrılar Okulu) ve tabii ki Dünya’ya hastalıkların tedavisi anlamında muhteşem bir hediye sunmuş olan Louise Hay’in (Düşünce Gücüyle Tedavi) kitaplarını okumuş ve çok etkilenmiştim. İçsel doğrulama mekanizmam bu kitapları hem onaylıyor hem de bir arının çiçeğe duyduğu hayranlık gibi, benim deliler gibi merak ettiğim böyle karmaşık konuları netlikle ifade ediyor olmalarına hayranlık ve sevinç duyuyordum.

Tüm bu kitaplardan edindiğim ve içsel olarak onayladığım, insana ve içinde bulunduğumuz kainata (varoluşa) dair en temel bilgi, “inançlarımızın yaşamımızı belirliyor oluşuydu” ve bu inançlar öyle apaçık değil de, “gizli” bir şekilde varoluşumuzda bulunuyorlardı. Theta Healing yöntemi de tam bu kaynağa iniyor ve kişinin yaşamında bir probleme (hastalığa veya yaşamsal bir soruna veya duygusal bir çıkmaza) neden olan veya hayallerinin gerçekleşmesine engel olan bilinçaltı kayıtlarını bulma ve onu en kapsamlı şekilde iyileştirme yöntemini içeriyordu. Bu benim için hem bir bilinçaltı değişim hem de enerji dönüşüm terapisiydi.

Öğrendiğim, bildiğim her şeyle uyumluydu. Örneğin sizin enerjiniz değiştiğinde etrafınıza yaydığınız enerji de değişir ve dolayısıyla yaşam deneyiminiz değişir ve Theta Healing bize bunu bilinçli şekilde yapabilme fırsatı sağlar.

Böylelikle bu tekniği öğrenmeye karar verdim Ve 2015 yılının Eylül ayında Yeşim Kuzu’nun Caddebostan’daki yerinde bu eğitimi almaya başladım. Ve bütün hikaye böylelikle başladı! Yaşamım tamamıyla değişmek üzereydi… O an bundan haberim yoktu!

Hayal ettiğim ev gerçek oldu

Şu an hayalimdeki evin içinde yaşıyorum. Theta Healing eğitimlerimi aldığım sırada “Theta Healing ile Yaratım” konusuna gelmiştik ve derste bir yaratım meditasyonu yapmamız söylenmişti. Ben de klasik bir şekilde iki katlı, bahçeli, geniş salonlu (o sırada salonunda dans ettiğimi hayal ediyordum), geniş pencereli (pencerelerinden de içeriye ışığın girdiğini…) ve üst katında şifaların yapıldığı, alt katında ise benim yaşadığım (ve nasıl olduysa gerçekten de ters dubleks ve içinde aynen bu şekilde yaşıyoruz), aynı zamanda mümkünse deniz manzaralı demişim, o nedenle deniz manzaram yok ama sahilde olduğu için denize 5 dk yürüme mesafesinde bir ev…. Hayal ettim ve 2018 yılının Ağustos ayında, hiç de öyle sandığınız gibi büyük maliyetleri yüklenme zorunluluğu olmadan tuttum. Şimdi harika, geniş bahçeye, hem de gül ağaçlarına bakan bir balkonum var, enerjisi harika bir ev çok şükür. Bir gün merak edenleri de beklerim…

Finanstan psikoloji master’ına

Ben bu konulara ilgimin ve merakımın büyüklüğünü ve bitmek bilmezliğini görünce içimde deli gibi yanan bir arzuyla psikoloji üzerine üniversitede eğitim almak istiyordum. Lisans eğitimim finans olduğundan biraz zor görünüyordu, ancak niyetimi korudum ve Theta Meditasyonu ile bu konuda da çalışmalar yaptığımı hayal ettim ve şu an Üsküdar Üniversitesi Uygulamalı Psikoloji Master eğitimimi tamamladım ve tezimi yazıyorum… Kariyerinizde her nerede olursanız olun rotayı hayallerinize çevirip gerçekleştirmek için önünüzde hiçbir engel yok! Sizden başka…

Siğillerin yok oluşu

Hayallerin gerçekleştirilmesi bir yana, bir de reel olarak gözünüzle gördüğünüz, ruhsal sıkıntı olmaktan çıkmış ve ilerleyerek beden seviyesinde algıladığınız ağrılar, acılar, rahatsızlıklar olur. Onlar için bu tarz çalışmaların işe yarayacağına inanmak güçtür. Yani gözümle görüyorum derimin üzerinde durmadan beliren siğiller!!! Ve siğil meselesi çok can sıkıcıdır, kalıcı bir tedavisi yoktur derler.

Gerçekten de onları yaktırırsınız ama daha sonra canları istediğinde (bağışıklık sisteminiz zayıfladığında) yeniden çıkarlar. Ve bu döngü böyle devam eder. Ama bu konuda da kendimle ilgili çalıştım ve burada vurgulamak istediğim en önemli şey, “Bu konuyla ilgili sadece 1 kere çalıştım ve yok oldular!” diye bir durum yok ve olması da gerekmiyor. Theta Healing bir bilinçaltı terapisi ve bilinçaltımızda birçok konu var ve bir hastalık o birçok konunun zaten birikmiş, yoğunlaşmış bedenleşmiş hali olarak karşımıza çıkmaktadır ve böylece ben de sadece bir değil 5 kez bu konu üzerinde çalıştım. Ve düzenli meditasyonlarımda da ara ara onların tamamen temizlendiğini imgeledim. Burada önemli olan asıl şey tutumdu, inançlı bir tutum… Bir kez seans yaptım, ve geçmedi. O halde iki seçeneğim var; ya Theta Healing işe yaramıyor deyip bırakmak ya da inancımı sürdürmek. Ve yine “inanç her şeydir” sözü gerçek oldu ve siğiller bedenimden TAMAMEN temizlendi, yaptırdığım tahlilde buna sebep olan HPV ailesine ait bu virüs de artık bedenimde yok, çoook şükür! Bu konunun detaylarını ancak mail ya da telefon ile iletişime geçerseniz anlatabilirim biraz özel bir durumdu.

İflah olmaz dediğim bir ilişkinin acısı nasıl geçti?

Aşk… Hadi onu geçtim. Sevmek, sevilmek, uzun ilişkiler ve bitmek bilmeyen ego savaşları… Sen beni kırdın, ben sana şöyle fedakarlık yaptım, hayır en çok ben kendimden verdim, sen beni sevmiyorsun, bu ilişkide gerçekten seven biri varsa o da benim… Tripler, nazlar, suçlamalar, suçlu hissettirmeye çalışmalar, mazluma, mağdura yatmalar… Bitmeyen bir “game of love”…. hikayesiydi benimkisi de.

En son beni öyle bir suçlamıştı ki, o zamanki aklımla ben de bunu alıp kabul etmiştim ve vicdan azabından nefes alamıyordum, nefes ciğerlerime girecek yer bulamıyordu. Tepeme kadar pişmanlık, vicdan azabı, suçluluk ve mutsuzluk duygularıyla dolmuştum… Son derece umutsuzdum da. “Beni affetsin, tamam hadi sevgili olmayalım, anladık, olamıyoruz da en azından bir beni affettiğini bilseydim…” diye diye parçalıyordum kendimi. Her gün takıntılı ve depresif bir şekilde onu düşünüyor ve ağlıyordum. Evde babama “Baba ben kimseyi doğru düzgün sevemiyorum, herkesi kırıyorum, kimse benimle mutlu olamaz” dediğimi hatırlıyorum.

Ne oldu dersiniz? O sırada Theta Healing’i yeni öğrenmiştim ve kendimde uygulamaya çalıştım; yapabildiğim tek şey bu olayı yaratan kök inançlarımı bulmak oldu ve hocamdan yardım istedim. Sadece tek bir seansın ardından hafiflemiştim ve bir süre sonra da o beni ASSSLA affetmez dediğim kişi hayatıma geri döndü, hem de aramızda her şey düzelmiş bir şekilde ama ben yeterince dersimi almıştım ve bir ilişki başlatmayı istemedim. Öylece artık duygusal yüklerden ve savaşlardan uzak iki arkadaş olduk. Siz derslerinizi aldığınızda artık o kişilerin de, o duyguların da hayatınızda bir görevi kalmıyor ve nazikçe olması gereken oluyor, çok şükür…

“Ben neden hamile kalamıyorum?” dedikten 1 ay sonra…

Bu kısımda da bir danışanımın nasıl şifa bulduğundan bahsetmek istiyorum sizlere. Bu benim için de oldukça sevindirici bir deneyimdi. Meditasyon derslerime katılan bir çift vardı. Bir gün ders bittikten sonra bir kadın öğrencim benimle konuşmak istediği özel bir konusu olduğunu söyledi ve gözyaşlarına hakim olamayarak anlatmaya başladı. Evlendiklerinden beri çocuk sahibi olmaya çalıştığını ve bu amaçla aşılama, tüp bebek gibi denenebilecek her türlü yöntemi denediğini, biyolojik olarak da hiçbir sorununun bulunmadığını, ancak bir türlü halime kalamadığını anlattı. O gün bir küçük şifa çalışması yapmış ve bir tam seansa gelmesini söylemiştim.

Seansa geldi ve seansta biz kişinin bu konu ile ilgili bilinçaltı inançlarına bakarız, ancak 7. seviyeden aldığım bilgide bu konunun o hanımla ilgili değil, atalarından gelen bir kayıt, daha doğrusu bir yemin ile ilgili olduğuydu. Ve 7. seviyede bunun sebebini talep ettiğimde savaşta oğlunu kaybetmiş acılı bir annenin şu sözlerini duydum “Bir daha asla çocuk sahibi olmayacağım, evlat acısı en büyük acı.” Ve ardından seansa gelen hanımdan da izin alarak onun bu sözleri söyleyen, bu yemini eden atasıyla konuştum ve artık savaşın sona erdiğini, daha güvenli bir dünyada yaşadığımızı ve seansa gelen hanımın çocuk sahibi olmasının güvenli olduğunu söyledim ve onu bu yeminin iptal etmesi için ikna ettim. Yemin ve anlaşmanın iptalinden sonra başka diğer inanç ve his çalışmaları da yaptık. Son olarak da çocuk sahibi olmasıyla ilgili bir Yaratım Çalışması da yaptık ve 1 ay içinde o muhteşem haber geldi. Güzel hanım, doğal yolla hamile kalmıştı ve şu an bebeği yaklaşık 6 aylık ve sağlıkla gelişiyor, çook şükür…

Theta Healing yöntemi ile hem kendi hayatımdaki en önemli gelişmeleri hem de danışanlarımdaki mucizeleri sizlerle paylaştım. Theta Healing ile ilgili detaylı bilgi için, www.creatingground.com adresini ziyaret edebilir, benimle iletişime geçerek seans randevusu almak istiyorsanız Instagram adresimden bana ulaşabilirsiniz.

Herkes için mucize dolu bir yıl olması dileğimle… Bütün blokajlarımızın tek tek çözüldüğü, hafiflediğimiz ve bütün kalpten dileklerimizin gerçek olduğu bir yıl olsun, ve de öyle oluyor…

Hayalleriniz siz vazgeçmediğiniz sürece gerçek olma potansiyeline her zaman sahipler. Yeter ki önündeki bilinçdışı inanç engellerimizi kaldıralım ve yerine Yaradan’ın sonsuz Kadir sıfatı dolsun. O her şeye Kadir, o nedenle, bu yaşamda her şey mümkün, hatırlayalım…
Sevgiler…

İlginizi çekebilir: Yaratım serisi 3: Hayallerimizi nasıl gerçekleştirebiliriz?

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

‘Evdeki herkes barista’: Bosch VeroBarista ile kahve deneyiminizi zirveye taşıyın

Kahve, şüphesiz ki pek çoğumuz için lezzetli bir içecekten çok daha fazlası; adeta bir tutku, bir ritüel… Sabahın ilk ışıklarında enerji veren, gün içindeki küçük molalarda kendimizi şımartmamızı sağlayan, bazense sohbetlerin tadını ikiye katlayan en keyifli eşlikçi. O yüzden günün farklı anlarını, farklı kahvelerle taçlandırmak gibisi yok; ne de olsa her anın kendine has bir kahvesi var. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yoğun aromalı bir americano ya da gün içinde en sevdiğimiz tatlının yanında yumuşak içimli bir cappuccino en iyi seçim olabilir.



Peki ya bu seçimlerimizi evde barista ustalığıyla hazırlayabilir miyiz? Elbette. Bosch Tam Otomatik Kahve Makinesi VeroBarista ile günün her anına ve her damak tadına uygun lezzetli kahveler hazırlamak mümkün; çünkü VeroBarista ile evdeki herkes barista. Her fincanınızı ustalık eserine dönüştürmeye hazırsanız, işte VeroBarista ile yapabilecekleriniz:

Kahve çekirdeklerini dilediğiniz gibi öğütebilirsiniz

Barista ustalığında lezzetli kahveler hazırlayabilmenin ilk adımı, kahve çekirdeklerini doğru bir şekilde öğütmekten ve tazeliği korumaktan geçiyor. Güzel haber; VeroBarista tüm bunları sizin için yapıyor. CreamDrive, yüksek kaliteli seramik kahve öğütme ünitesi ve özel aroma koruyucu çekirdek haznesi ile günün her saati taze çekilmiş kahve çekirdekleriniz hazır.

Üstelik çekirdek öğütme inceliğini de dilediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Arka arkaya iki öğütme ve ısıtma sayesinde ekstra güçlü kahvenizi tadı daha az acı olacak şekilde hazırlayabilirsiniz. AromaDouble Shot Fonksiyonu ile kahve aromasından ödün vermeden ekstra yoğun kahveler hazırlamak da mümkün. E bir barista daha ne ister, öyle değil mi?

Farklı anları, farklı kahve çeşitleriyle taçlandırabilirsiniz

Taze çekilmiş kahve çekirdeklerinin mis kokusunun yanı sıra kahve hazırlamanın en güzel yanlarından biri de hiç şüphesiz her damak zevkine uygun farklı seçenekler yapabilmek. Sert tatları sevenler, yumuşak içim tercih edenler ya da daha eğlenceli köpüklü bir şeyler arayanlar… VeroBarista’da herkes için bir şeyler var. Cappuccino, flat white, latte macchiato, sütlü kahve, OneTouch Function ile hepsini tek tuşla hazırlayabilirsiniz. Dahası, yoğun tatları seviyorsanız americanonuz da VeroBarista ile hazır.

Belirtmekte fayda var ki; bir barista ustalığında kahve hazırlayabilmek için özellikle sütlü kahvelerde doğru lezzeti yakalayabilmenin en önemli sırrı sütün sıcaklığını ve kıvamını doğru ayarlayabilmek. Neyse ki VeroBarista, ideal demleme sıcaklığı konusunda tam bir usta. Sütlü kahvelerde bile mükemmel sıcaklığı yakalıyor, süt köpüğü ve sıcak su hazırlama seçenekleri ile her kahve türünü lezzetten ödün vermeden hazırlıyor. Ayrıca sütlü kahveleriniz için de hortumlu süt adaptörü sayesinde esnek çözümler sunuyor. İster kutudan, ister şişeden, ister kendi termosundan süt alın, VeroBarista ile sonuç hep aynı; hep mükemmel.



Kişisel tercihlerinizi kaydedebilirsiniz

Geçek bir barista kahve hazırlarken mutlaka kişisel dokunuşlarıyla fark yaratır; VeroBarista da evdeki herkesin kendi ‘barista’ dokunuşunu ekleyebilmesi için kişiselleştirilmiş tercihlere göre 4 adede kadar favori kahve kaydedebilme özelliğine sahip. Böylece her yudumda tam da istediğiniz gibi bir lezzete kavuşabilirsiniz. Ayrıca evinizde baristalığı başkasına devretmeniz gereken anlarda da kahvenizin yine tam istediğiniz gibi hazırlanacağından da emin olabilirsiniz 🙂 Sıfır risk, bol lezzet…

En sevdiğiniz kahveyi, en sevdiğiniz fincanda içebilmeniz için de VeroBarista üstüne düşeni yapıyor ve yüksekliği ayarlanabilir kahve çıkışı sayesinde 15 cm yüksekliğe kadar ayarlanabiliyor. En uzun latte macchiato bardaklarınızı bile rahatlıkla kullanabilirsiniz.

Zamandan ve enerjiden tasarruf edebilirsiniz

Kahve hazırlarken lezzet kadar önemli bir şey daha varsa; o da şüphesiz ki zamandan ve enerjiden tasarruf edebilmek. VeroBarista, minimum ısınma süresiyle 45 saniye gibi çok kısa bir zamanda kahvenizi hazır hale getiriyor. Ayrıca her kahveden sonra autoMilkClean süt temizleme sistemi ile tam otomatik temizlik sunuyor ve kolayca çıkartılabilir damlama tepsisi, kahve posası kabı ve süt ağızlıkları bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. Yani kahve keyfiniz bittiğinde sizi temizlikle hiç yormuyor. Ve son olarak ZeroEnergy Auto-off otomatik kapanma özelliği ile belirlenen saatten sonra enerji tasarrufu yapmak için kapanıyor, sizi düşündüğü kadar çevreyi de düşünüyor. Kim hem çok lezzetli kahveler yapan hem de akıllı özellikleriyle kahve hazırlamayı mükemmel bir deneyime dönüştüren böylesi bir yardımcıyı evinde istemez ki?

Siz de evinizin baristası olmaya hazırsanız, en lezzetli kahveleri kendi damak tadınıza göre ayarlamak ve her defasında mükemmel sonuçlar elde etmek için hemen tıklayabilir, VeroBarista ile tanışabilirsiniz.

*Bu yazı Bosch katkılarıyla hazırlanmıştır.





21 Günde Ustalaş: Hayatınızı dönüştürmenin kısa rehberi

Günümüz dünyasında insanlar hızlı ve etkili çözümler ararken, uzun vadeli değişikliklerin ne kadar süre gerektirdiği sorusu akıllarda yer ediyor. Araştırmalar, bir alışkanlık kazanmanın 21 günlük bir süreç olduğunu belirtiyor. Bu gerçek, “21 Günde Ustalaş” serisini şekillendiren temel düşünce. Omega Yayınları’nın yayımladığı ve Marie-Claire Carlyle, Leon Nacson ve David A. Phillips gibi alanında prestijli yazarların katkıda bulunduğu seri, hayatın farklı alanlarında bir dönüşüm yaşamak isteyen okurlara kısa ama derinlemesine bir yolculuk sunuyor. Peki, bu serinin her kitabı, okura nasıl dokunuyor? Gelin, seriye birlikte göz atalım.



Marie-Claire Carlyle-Para Mıknatısı: Zenginliğe Giden Yolda Bir Yol Haritası

Serinin ilk kitabı olan Para Mıknatısı, parayla olan ilişkimize yeni bir perspektif getiriyor. Carlyle, paranın sadece maddi bir unsur olmadığını, aynı zamanda kişisel değerimizin ve başkalarına sunduğumuz katkının bir yansıması olduğunu öne sürüyor. Kitap, okuyucuları “zengin” olmanın ötesine taşıyarak, yaşamlarında gerçekten neye değer verdiklerini sorgulamalarına yardımcı oluyor. Paranın bir enerji olduğu fikri üzerine kurulu bu kitap, hayata daha fazla refah çekmek isteyenler için önemli adımlar sunuyor. Okur, mevcut finansal alışkanlıklarını gözden geçirmeye ve “para mıknatısı” olma yolunda ilerlemeye davet ediliyor. Carlyle’ın dili basit ama etkileyici. Kitap, “Paranın Değeri” ve “Niyet Etmenin Gücü” gibi bölümlerle, paraya olan bakış açınızı tamamen değiştirebilir. Ancak bu kitap, sadece bir kişisel gelişim kitabı değil; alışkanlıkları kökten dönüştürmek isteyen herkes için bir rehber niteliğinde. Para ve refah konusunda mevcut düşünce kalıplarını yıkmak isteyen okurlar için güçlü bir başlangıç noktası sunuyor.

Leon Nacson-Rüyalar: Bilinçaltınızı Keşfetmek İçin Bir Araç

Serinin ikinci kitabı olan Rüyalar, sadece uyku sırasında yaşadığımız olayların ötesinde, bilinçaltımızın derinlerine bir yolculuk yapmamıza yardımcı oluyor. Nacson, rüyaların anlamını çözebilmek için onları hatırlamanın önemini vurgularken, okuyuculara kendi rüya günlüğünü tutmanın faydalarından bahsediyor. Modern yaşamın karmaşasında, rüyalarla ilgili sembollerin ve temaların nasıl çözüleceğine dair pratik bilgiler sunuyor. Kitap, rüya yorumlamada bireysel deneyime önem vererek okuyucunun kendi rüyalarının dilini öğrenmesini sağlıyor. Rüyaların sembolizmi üzerine yoğunlaşan bölümler, okurun bilinçaltına dair ipuçlarını yakalamasını kolaylaştırıyor. “Düşmek, Uçmak ve Kovalanmak” gibi herkesin yaşamış olabileceği rüya temalarına açıklık getirirken, kişinin ruhsal yolculuğunda bir rehber olma niteliği taşıyor. Nacson, rüyaların günlük hayatımızdaki yansımalarına dikkat çekiyor; bu da kitabı okura bilinçaltıyla ilgili derin bir keşif fırsatı sunan önemli bir araç haline getiriyor.

David A. Phillips-Numeroloji: Sayıların Gizemli Dünyası

Üçüncü kitap Numeroloji ise, yaşamın derin sırlarını anlamak için sayıların gücüne odaklanıyor. Phillips, Pisagor’un öğretilerine dayanan bu kadim bilim dalını modern hayata uyarlayarak, insanların kendilerini ve çevrelerindekileri daha iyi anlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor. Numeroloji, sadece kişilik analizi değil; aynı zamanda kariyer seçimleri, ilişkiler ve ruhsal gelişim açısından da rehberlik sunuyor. Phillips, kitabında sayılara dair teorik bilgilere ek olarak, gerçek dünyadan ünlü örnekler sunarak konuyu daha somut bir hale getiriyor. “Ruh Sayıları” ve “Adların Gücü” gibi bölümler, okurların kişisel yaşamlarına dair önemli çıkarımlar yapmasına olanak tanıyor. Numerolojiye ilgi duymayanlar bile, bu kitap sayesinde yaşamlarını yeni bir gözle değerlendirmeye başlayabilir.

21 Günlük Yolculuk: Alışkanlıklar ve Dönüşüm

Bu seri, alışkanlıkların nasıl şekillendiğine ve yaşamda yeniye yer açmanın neden önemli olduğuna dair kapsamlı bir rehber niteliğinde. Her kitap, 21 gün boyunca okuru derin bir içsel yolculuğa çıkarıyor ve bir yandan kısa süreli bir rehber gibi görünse de her birinin arkasında büyük bir felsefi altyapı bulunuyor. Para Mıknatısı, finansal refahın anahtarlarını sunarken; Rüyalar bilinçaltımızı çözmemize yardım ediyor ve Numeroloji kişisel potansiyelimizi anlamamıza kapı aralıyor. Bu serinin en büyük gücü, herkesin hayatında bir noktada değişiklik yapma ihtiyacını hissetmesi ve 21 gün boyunca süren bu küçük ama etkili adımların, büyük dönüşümlere yol açma potansiyelinde yatıyor. Her kitap, farklı bir tema etrafında dönse de ortak payda: Bireyin kendi gücünün farkına varmasını sağlamak ve bunu bir alışkanlığa dönüştürmek.



Sonuç olarak, “21 Günde Ustalaş” serisi, hayatta bir adım öne geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak isteyenler için ilham verici bir çalışma. Her kitabın derinliği, okurun kendine dair yeni keşifler yapmasına olanak tanıyor. Seriyi okurken hem kişisel gelişiminize katkıda bulunacak hem de alışkanlıklarınızı yeniden gözden geçireceksiniz. Hayatta yeni bir sayfa açmak için siz de bu 21 günlük yolculuğa çıkmaya hazır mısınız?

Bu yazı Deniz Poyraz tarafından kaleme alınmıştır.

İlginizi çekebilir: Yaratıcılık bir hayal mi? Yaratıcı olmak mümkün mü? İyi ama nasıl?





İlgili Makale